43. BÖLÜM (İYİLEŞME)

17.6K 1.3K 198
                                    

(Multimedya: Poyraz)

ASLI ATABEYLİ

Çalan telefonla gözlerimi araladım. Hızla doğruldum uyku sersemliğini atınca. Abimin telefonu çalıyordu. Abim de benle uyanıp telefonunu eline almıştı. "Bir şey mi oldu?" dedi.

"..." 

"Tamam. Geliyoruz." dedi ve kapattı. "Ne oldu? Bir şey mi oldu? Doğruyu söyle." dedim titreyen sesimle.

"Bir sakin bebeğim. Korkma bebeğim. İkisi de ameliyattan çıkmış. Durumları iyiymiş." dedi. Biraz da olsa rahatlamıştım. "Hadi gidelim." dedim ayağa kalkarken.

Maskemi alıp taktım ve abimle beraber asansöre bindim.

Yoğun bakımların olduğu kata geldiğimde herkes buradaydı hala. Herkes geldikleri ilk ana göre daha iyiydiler. Poyraz abimin olduğu odanın camına geçtim. Yutkunamadığımı hissettim ona bakınca. Ölü gibiydi. Öylece yatıyordu. "Abi ben geldim. Beni hissedeceğini biliyorum. Tam burada uyanmanı bekleyeceğim. Umarım beni çok bekletmezsin. Bilirsin bekletilmeyi sevmem. Araz abim anlattı. Eskiden de olmuş böyleleri. Bana yine iyileşeceğini söyledi. Biliyorum ben zaten bunu çünkü bana söz verdin. Sen sözlerini tutarsın. Uyan çabuk." dedim. 

Herkesin bakışları bendeydi. Ben ise onları bakmadan Kaan abimin yattığı odanın camına ilerledim.

"Kahramanım bak ben geldim. Sen benim bu hayatta Metehan'dan sonra ilk kez güvendiğim ikinci insansın. Hatta o kadar çok güvenmiştim ki daha abim olduğunu bilmeden omzunda uyumuştum. Çok utanmış o gün ama yine de çok mutluydum. Sizinle tanışmıştım çünkü o gün. Sana belki hiç söylemedim ama o gün iyi ki gelmişsin yanıma. Seni seviyorum. Çabucak uyanacağına inanıyorum." dedim. 

"Burada çok kalabalık yapmamalıyız. Yasemin yenge sen eve dön hamilesin. Amca sizlerde gidin. Buralarda harap olmayın. Baba sende annemi eve götür. Çok kötü görünüyor. Onun dışında isteyen bekleyecekse kafe yada bahçede beklesin. Çünkü hastanedeyiz. Bir şey olursa size bilgi veririz. Bir de araştırmanız gereken bir şerefsiz var. Onu bulmalısınız. Sonrasını sonra düşünürsünüz." dedim. Herkes onaylarken kalabalık dağıldı. Katta yalnızca abimler ve ben kalmıştık.

"Katı güvenlik için boşaltmalıyız. O şerefsiz yaşadığımızı öğrenince başladığı işi bitirmek için geri gelebilir. Bizi öldürmeye." dedim çok normalmiş gibiyim. Bana şaşkınlıkla bakıyorlardı. Demir abim yanıma geldi. 

"İyi misin?" dedi.

"Değilim. İkisi uyanana kadar iyi olmayacağım. Şimdi onların güvenliği için bu katı boşaltın. Bizden habersiz kuş uçmasın. Kat girişine adam koyun gerekirse. Odaya giren doktor ve hemşireleri araştırın." dedim. 

"Aslı?" dedi Ayaz abim.

"Korkma size ayak bağı olmayacağım bunları yaparken. Şurada oturup izleyeceğim." dedim ve gösterdiğim yere oturdum.

"Aslı..." dedi acı çeker gibi Ayaz abim. Yüzüne bakmadım. 

"Lütfen dediklerimi yapmaya başlayın. Geçen her saniye riske giriyoruz. Bunu siz benden iyi biliyorsunuz." dedim.

"Duydunuz. Demir sen doktor ve hemşireleri araştır. Ayaz sen katı boşalt ve girişe adam dik. Bende o şerefsizi araştıracağım. Aslı sende Ayaz abine yardım et." dedi Araz abim.

"Pekala abimler için bunu yaparım. Nerden başlıyoruz?" dedim.

"Önce bu katta olan hastaları göndereceğiz. Sonra abimlerle ilgilenmeye doktorları kattan göndereceğiz. Ama bunun için hastane müdürüyle görüşmeliyiz." dedi.

ÖZ AİLEMWhere stories live. Discover now