15. BÖLÜM (ABİ)

38.4K 1.9K 355
                                    

(Multimedya: Demir)

ASLI ÇEVİK

Gözlerimi alışık olmadığım bir yerde açmıştım. Odaya gelişimi hatırlamıyorum, en son arabada gözlerimi kapattığımı biliyorum. Kapı tıklatılınca yattığım yerden doğruldum.

''Gel!'' dedim.

''Bende seni uyandırmaya gelecektim ama sen uyanmışsın. Günaydın.'' dedi Araz.

''Günaydın, az önce kalktım bende.'' dedim. 

''Aşağıda kahvaltı hazır seni bekliyoruz.'' dedi.

''Tamam hemen geliyorum. Sen in.'' dedim ve odamdaki banyoya yöneldim. İşimi hallettikten sonra üstümü değiştirdim ve aşağı indim. 

Aşağı inince seslerin olduğu tarafa doğru gittim. Geldiğim yer geçenlerde yemek yediğim yerdi.

''Günaydın kızım.'' dedi Mehmet Bey.

''Günaydın.'' dedim ve Kaan'ın yanına oturdum çünkü bir tek onun yanı boştu.

''Kızım evine tekrardan hoş geldin. Umarım en kısa zaman da bizi kabullenirsin.'' dedi Demet Hanım. Sessiz kaldım bu konuşmasına. Ne cevap verebilirim ki?

Tabağıma bir sürü şey yığılmaya başlayınca Kaan'a baktım. ''Ne yapıyorsun? Hem ben bu kadar şeyi nereme sığdıracağım?'' ''Düzgün konuş abiyle bakayım. Hem baksana küçücük kalmışsın dün seni taşırken kemiklerini hissettim.'' göz devirdim ona ve konuştum. ''Ben küçük değilim siz çok büyüksünüz.'' dedim. O ise tabi tabi der gibi bakıp tabağımı doldurmaya devam etti.

''Aslı yemekten sonra seninle biraz konuşalım mı?'' dedi Mehmet Bey.

''Tamam olur.'' dedim ve yemeğime döndüm. 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Kahvaltıdan sonra Mehmet Bey'in odasına gelmiştik. Şimdi o masada oturmuş, bende karşısındaki sandalyede. 

''Al kızım bunlar senin. Artık resmi olarak da benim kızımsın. '' dedi. Elindekileri alıp baktığımda bir kimlik ve bir banka kartı olduğunu gördüm. Kimliği elime alıp bakmaya başladım. Dediği gibi artık tam bir ASLI ATABEYLİ idim.

''Kızım birde seni Demir abinle aynı okula göndermek istiyorum. Senin için bir sıkıntı olur mu?'' dedi. Hayır anlamında kafamı salladım. Zaten nereye gidersem Mete'yi de peşimde sürükleyeceğim için sıkıntı yok.

''Teşekkürler.'' deyip kapıya yönelmişken bana seslendi.

''Aslı.'' dönüp efendim dercesine baktım.

''Sana en son 17 sene önce sarılmıştım. Bir kere daha sarılabilir miyim?'' dedi. Öyle bir baktı ki hayır diyemedim. Onayladım kafamla. Saniyesinde yanıma gelip bana sarıldı. Aynı Demet Hanım'a sarıldığımda olduğumdaki gibi mutlu hissetti ama bir farkla bu kollar arasında aynı zamanda Kaan'da olduğu gibi güvende hissediyordum.  

Yanından ayrılıp salona indim. Demet Hanım oturmuştu ama abi tayfası yoktu. Gidip yanına oturdum.

Yanına geldiğimde elindeki bir fotoğrafa bakarak ağladığını gördüm. Fotoğrafa baktığımda bir hastane odasında çekildiğini gördüm. Fotoğrafta 3 oğlan, 1 bebek , Demet Hanım ve Mehmet Bey vardı. Demet Hanım hasta yatağındaydı. Aralarından en büyüğü bebeği tutuyordu. Mehmet Bey'de bir koluyla Demet Hanıma, bir koluyla o çocuklara sarılmıştı. Hepsi kadraja bakıp kocaman gülümsemişlerdi. 

''Neden ağlıyorsun? Anneler ağlamazlar bilmiyor musun sen?'' dedim. O ise hemen gözyaşlarını sildi. ''Sen az önce dolaylı yoldan bana anne mi dedin?'' dedi gülümseyerek. ''Sanırım öyle oldu. Şimdi söyle bakalım neden ağlıyorsun?'' dedim. Ona anne dememe bu kadar sevinmiş olması beni şaşırtmıştı ama takılmadım buna.

ÖZ AİLEMDonde viven las historias. Descúbrelo ahora