29. BÖLÜM (KAVGA)

27.4K 1.6K 712
                                    

(Multimedya: Demir)

ASLI ATABEYLİ

Zorlu bir güne daha gözlerimizi açtık. Neden mi? Çünkü bugün yine, yeni, yeniden okula gidiyoruz. Metehan ile beraber kahvaltı yapıp aşağı indik. Poyraz abim arayıp bizi alacağını söylemişti.

İndiğimizde Poyraz abim arabasına yaslanmış bizi bekliyordu. Abim diye söylemiyorum şuan aşırı karizmatik duruyordu. Ah kimin abisi işte?

"Günaydın miniğim. Günaydın Metehan." dedi abim.

"Günaydın abim." diyerek yanına gidip ona sarıldım.

"Günaydın." dedi Metehan da.

Metehan arkaya geçince bende öne geçtim abimin yanına. "Sen niye geldin ki? Biz kendimiz giderdik." dedim abim arabayı sürmeye başlarken.

"Niye alamaz mıyım sizi?" dedi gözlerini yoldan ayırmadan.

"Yok abi onun için söylemedim sadece yolunun üstü değil. Ondan." dedim.

Kafa salladı. "E ne yaptınız dün gece?" diye sordu.

"Hiç. Pijama partisi yaptık. Açıkçası sabaha karşı uyuduk ve uyumamak için zor duruyorum." dedim hafiften esneyerek.

"Neden o kadar geç yattınız? Baksana haline. Bende diyorum hasta mı oldu acaba." dedi.

"Ama abi o kadar eğlendik ki. Pişman mıyım diye sorsan asla derim." dedim gülerek.

"Onu anladık. Bu arada okuldan sonra seninle bir şey konuşacağım." dedi.

"Ne? Şimdi söylesen olmaz mı? Hem ben merak ederim. Şimdi söyle." dedim merakla hızlıca.

"Olmaz okuldan sonra." dedi.

"Gıcık. Şimdi söylesen olmaz mı?" dedim.

"Gıcık? Pardon miniğim?" dedi.

"Ne? Sende söylemiyorsun. Hem uykuluyum hem de sen beni meraklandırdın." dedim. Kafamı cama çevirince okula vardığımızı görünce arabadan indim. Vallahi şuan tek istediğim sırama gidip uyumak. Metehan da yanına gelince gülümseyip yürümeye başladım.

Aniden arkaya doğru çekilince dengemi kaybettim. Az kalsın yeri boyluyordum ama beni çeken kişi dengemi sağlamayı başardı. Kim olduğuna bakınca Poyraz olduğunu gördüm. O Mete'ye dönüp "Mete sen çık. Aslı birazdan gelecek." dedi. Mete onaylayıp yanımızdan ayrıldı.

Şuan ben bile neye sinirlenip trip attığımı bilmiyordum. Tek bildiğim uykusuz olduğumdu. Mete genelde beni ben uykusuz olunca keçiye benzediğimi söylerdi. Ne var der gibi yüzüne baktım.

"Ne oldu miniğim? Neye sinirlendin bu kadar?" dedi merakla.

Omuz silkip "Sadece uykusuzum." dedim.

"Başka bir şey olmadığına emin misin?" dedi.

"Evet abi." dedim.

"İyi. Öyle olsun bakalım. Bir şey olursa ara beni. Gidiyorum ben." dedi ve uzaklaşmaya başladı.

"Abi!" dedim arkasından. Ona yetişip sarıldım. O da bana sarıldı.

"Seni seviyorum ve az önce için kusura bakma. Biraz uykusuzum." dedim.

"Bende seni seviyorum. Önemli değil. Ama bir daha okul varken böyle uykusuz kalmana izin vermeyeceğim. Bilesin." dedi.

"Tamam." ayağımda yükselip yanağından öptüm ve sınıfa ilerlemeye başladım.

Sınıfa girince Erim'in sırada oturduğunu gördüm. Hemen yanına oturdum. Bana döndü ve gülümsedi. "Günaydın kuzen." dedi.

"Günaydın kuzen." dedim bende gülümseyerek. Sonra devam ettim. "Çok uykum var uyuyacağım. Öğlen arasında uyandır. Olur mu?" dedim. Kafasını salladı. Bende kafamı sıraya gömdüm ve uyumaya başladım. Oh be dünya varmış.

ÖZ AİLEMWhere stories live. Discover now