27. BÖLÜM(METEHAN)

25.3K 1.6K 364
                                    

(Multimedya: Araz)

ASLI ATABEYLİ

Uzun süredir Metehan ile vakit geçiremediğim için bu günkü amacım ona kendimi affettirmekti ancak okula gelmemişti. Bende zaten babamdan izin aldığım için okul çıkışı Metehan'a gidecektim. Ayaz abim arabayı durdurunca yanağını öpüp arabadan indim. 

Hızla Mete'nin evine çıkmaya başladım. Bugün için çok iyi planlarım vardı. Ona sürpriz yapacağım. Elimdeki poşetlerle kapıya varınca hemen kapıyı çaldım. 2 dakika sonra Metehan açtı. Ben görünce beklemediği için şaşırdı ancak sonra hemen yüzünü ifadesiz hala getirip arkasına bile bakmadan içeri geçti. Haklıydı o bana böyle bir şey yapsaydı bende kırılırdım. Resmen çocuğu satmış gibiyim. Bir şey demeden eve geçip kapıyı kapattım. Elimdekileri indirip peşimden salona girdim. İçeride televizyon izliyordu. Yavaşça yanına oturdum. İnatla yüzüne bakmama rağmen o bana bakmıyordu. Bakmamaya devam edeceğini anlayınca kafasını elime alıp bana doğru çevirerek konuşmaya başladım.

"Bak haklısın, biliyorum eşeklik ettim. Seni bu kadar ihmal etmemeliydim istersen kız, bağır, çağır ama susma. Seni çok ihmal ettim. Beni affet lütfen." dedim. Kafasını ellerim arasından alarak konuşmaya başladı.

"Ben haklı olmak istemiyorum. Sadece seninle olmak istiyorum. Eskiden birbirimizin tek ailesiydik ama şimdi senin kocaman bir ailen var ama benim hala tek ailem sensin Aslı. Biz birbirimizi hiç bırakmamaya söz vermiş, birbirimize asla yalan söylemeyen insanlarız. Her şeyini eskiden ilk ben bilirdim ama şimdi en son ben öğreniyorum. Kaçırıldığını bile sonradan öğrendim. Neden? Ben kimim ki zaten? Metehan kim Aslı? Bu kadar mı değersizim senin için. Benle konuşmuyorsun, görüşmüyorsun. Eski her an yanımda olan Aslı nerede? Şu son birkaç aydır ne halde olduğumu bir kere sordun mu? Dur sen sormadan söyleyeyim hiç iyi değilim. Nedeni ne biliyor musun yıllar önceki yalnızlığımı geri döndüm." dedi gözleri dolu bir şekilde. Ben zaten ağlamaya başlayalı çok olmuştu. Her kelimesinde haklıydı. Ona bunu yapanın ben olması çok kötüydü.

"Özür dilerim Mete. Çok özür dilerim. Sen olmasan ben ne yaparım. Lütfen affet beni. Biliyorum haksızım. Ama sana söz bir daha asla böyle bir şey yapmayacağım." dedim ağlarken.

"Söz mü?" dedi.

"Kardeş sözü. Bundan sonra beni kovsan da yanından ayrılmayacağım." dedim. Yanıma yanaşıp kollarını belime sarınca beklemeden bende sarıldım. "Seni çok özledim güzelim." dedi. "Bende seni yakışıklım." dedim. Ve ondan ayrılıp ayağa kalktım. "Hadi bakalım bu gece sabahlayacağız." dedim heyecanla. Gözlerini kocaman yapıp bana baktı. "Burada mı kalacaksın?" dedi. "Kabul edersen eski günlerdeki gibi parti yapacağız." dedim gülümserken. Kafasını sallayıp "Kabul etmez olur muyum ama bir sorunumuz var malzemelerimiz yok." dedi. "Hah! Sence ben hiç onu unutur muyum? Elimdeki poşetlerde ne var sanıyordun?" dedim sırıtarak. Hemen gülümseyip "E ne duruyoruz o zaman. Hadi önce giyinelim." dedi.

Metehan ile yaptığımız pijama parti geleneklerinden biride hayvanlı tulumlarımızdı. Onlar yoksa pijama partisi de olmaz demektir. Yerimden kalkıp poşetlerin içinden çok beğenerek aldığım pijama takımlarını çıkarıp ona uzattım. Gülümseyerek eline aldı. Giyindikten sonra birbirimize bakıp gülümsedik. Komik ama güzel olmuştuk. 

Ve parti başlasın. "Ne yapalım ilk?" dedi. "Bence ilk oyunlarla başlayalım sonra yemek yeriz, film falan izleriz. Sonrasını da düşünürüz." dedim. Oda evde bulunan kutu oyunlarından birini getirdi ve oynamaya başladık. Ancak pislik benim bir türlü oynayamadığım oyunu olan Kontrolünü Kaybetmeydi. Oyunda kafanı yerleştirdiğin nabız ölçen bir alet var ve rakibiniz sizi güldürmeye veya nabzınızı yükseltmeye çalışıyor eğer gülerseniz  alet ötüyor ve kaybediyorsunuz. Maalesef bu oyunda Mete beni çok kolay yeniyor. "Ama ya ben bu oyunu oynayamıyorum ki. Bilerek getirdin değil mi?" sadece sırıtmakla yetindi. Beliydi bilerek yaptığı.      

ÖZ AİLEMWhere stories live. Discover now