45. BÖLÜM (UZUN ZAMAN)

15.2K 1.3K 172
                                    

(Multimedya: Araz)

3 AY SONRA...

ASLI ATABEYLİ

Koca 3 ay geçmişti ben ilik nakli olalı. Şimdi size bu koca 3 ayı özetleyeceğim. Hastalığım zamanla gerilemeye başlamıştı ve vücudum iliği kabul etmişti.. Bu hepimiz için muhteşem bir haberdi. Şimdilerde hastanede son günlerimdi. Bir haftadır ilaçlarımın dozu minimum seviyeye inmişti. Saçlarım artık enseme kadar uzamıştı ve sanırım en güzel şeylerden biriydi bu. 

Bu süre zarfında ailemle ne kadar uzak kalmış olursam olayım her an iletişimdeydik. Özlemim çok ağırdı ama yine de hastalığı çabucak yenmem için sabretmiştim. Zamanla alışmıştık buna. Elbette özlüyorduk birbirimizi ama yine sabrediyorduk. Her aradığımda hastaneden çıkınca yapacaklarımızdan bahsediyorduk. Eve gidince yapmak istediğim şeyler biriyse benim için aldıkları şeyleri koydukları odaya girmek olacak. Her aramamızda yaptıkları şeylerden biri de buydu. 'Aslı görünce aklıma sen geldin.' diyerek hepsi bana bir sürü hediye almıştı. Kuzenlerim, amcamlar, yengemler, babam, annem ve abilerim dahil hepsi.

Mete ile  neredeyse her gün konuşmuştuk. Onu da çok özlemiştim. Doğum günü ben hastanede olduğum zamana denk geldiği için ona özel bir pasta yaptırıp canlı bağlanarak doğum gününü kutlamıştık. Yanında abimler ve kuzenlerim de vardı. İlk kez bu denli büyük yapmıştık doğum gününü. Çünkü genelde ikimiz olurduk. Bu sefer biraz buruk olsa da çok güzeldi doğum günü. 

 Poyraz abim her an yanımdaydı. Bana her an destek olmuştu. Her kustuğumda tiksinmeden bana kova tuttu, kanayan burnumu sildi, üstümü değiştirmeme yardım etti, sırf biraz moral olsun diye defalarca saçıyla oynama izin verdi. Bazı günler bedenimi hiç oynatamayacak şekildeydim, bilincim açık olmasına rağmen. O zamanlarda hiç susmadan konuşup bir şeyler anlattı.   Onun hakkını asla ödeyemezdim.

Yasemin yengemin bebeğinin cinsiyetini öğrenmiştim. Aile klasiğini bozan tek kişi ben kalmıştım. Yani oda erkekti. Sağlıklı doğsun da cinsiyeti önemli değil. Dengiz cinsiyeti ilk ben öğrendiğim için ortalığı birbirine katıp ağıtlar yakmıştı. Yengem videoya alıp bize atmıştı. 

 Mercan ile arkadaşlığımız çok ilerlemişti. İkimizin de iyi hissettiği neredeyse her saati beraber geçirip birbirimize moral oluyorduk. Birbirimiz hakkında pek çok şeyi öğrenmiştik. Onun dışında Mercan uyumlu bir böbrek bulduğu için nakil olup hastaneden ayrılmıştı. İyileşmesine çok sevinmiştim ama hastaneden ayrılmasına biraz üzülmüştüm çünkü artık yalnız kalmıştım burada. 

"Ne düşünüyorsun öyle dışarı bakarak?" dedi yanıma oturan abi.

"Hiç burada yaşadıklarımı. Geçen 3 ayımı." dedim.

"Geçti sonunda miniğim. Artık kavuşuyorsun sağlığına. Baksana saçların bile çıktı." dedi abim. Gülümsedim.

"Evet çok mutluyum." dedim. "Bende miniğim bende." dedi abim.

"Abi şimdi okullar açıldı ya. Ben hala gidemiyorum. Ne yapacağız?" dedim. Hem bu sene sınav senemdi.

"Buradan yakında çıkacaksın. O zaman hoca tutarız. Bizde çalıştırırız seni. Eksik kaldığın yerleri tamamlarsın. Endişe etme. Okula başlamanın riskli olduğunu biliyorsun.  Nakil ilk senesi bedenin her zamankinden daha fazla açık enfeksiyona o yüzden evden çalışacaksın." dedi abim.

"Tamam." dedim. Sessizce dışarıyı izlerken çalan telefon ortamdaki sessizliği bozdu. Benim telefonumdu. Ayağa kalkıp yatağıma ilerleyip üstündeki telefonumu elime aldım. Mercan'dı.

"Alo?" dedim.

"Alo canım. Nasılsın?" dedi Mercan klasik enerjisiyle.

"İyiyim canım. Sen nasılsın?" dedim.

ÖZ AİLEMWhere stories live. Discover now