21. BÖLÜM (KUZENLER)

37.7K 1.7K 288
                                    

(Multimedya: Poyraz)

POYRAZ ATABEYLİ

Tamamen üstüme çıkıp kollarını belime dolamış olan minik bedene baktım. Yüzüme bir gülümseme yerleşti. Dün anlattıkları aklıma gelince istemsiz kasıldım. Ona bunları yapan şerefsizlere ölmek için yalvarana kadar işkence etmeyi planlıyorum. 

Aklıma dün uyumadan önce dedikleri gelince gülümsemem biraz daha genişledi. Yerinde kıpırdamaya başlayınca uyandığını anlayıp gözlerimi kapatarak ne yapacağını beklemeye başladım. Saçımda iki minik el hissedince gülümsememek için zor durdum. Sonra yanağımda hissettiğim baskıyla donup kaldım. ''Bana inandığın için teşekkür ederim abim.'' dedi. Resmen hala olanlara inanamıyordum. Sadece bir günde bana bu denli yakınlaşması sanırım 17 yıl beklememin ödülü. Üstümdeki baskı azalınca kalktığını anladım. Yavaşça gözlerimi araladım. Anlaşılan banyoya gitmişti. Uzandığım yerden kalkıp odadan çıkıp kendi odama gittim. 

İşimi halledip kahvaltı için aşağı indim. Herkesin zaten burada beni beklediğini gördüm. Miniğimin gözleri beni bulunca kocaman gülümsedi. Bende durduğum yerden harekete geçerek yanındaki boş sandalyeye oturdum. ''Günaydın abim.'' dedi. Sanırım bu kelimeyi her duyduğumda dünyanın en mutlu insanı hissedeceğim. Eğilip kafasını öptüm ''Gün sen varken aydın miniğim.'' dedim. Beni duyar duymaz kızarmaya başladı. Bu kızın olur olmadık şeylere utanması beni benden alıyordu. Onun bu halini görenler gülmeye başladı. O da dirseğini hafiften karnıma geçirip konuştu. ''Beni utandırmaktan zevk alıyorsunuz değil mi?'' diye sordu. Herkes daha fazla gülmeye başladı. ''Neyse Demir abi hadi çıkalım geç kalacağız.'' dedi kolundaki saate bakarak. Ayağa kalkıp gideceği sırada onu durdurdum. ''Daha kahvaltın bitmedi. Biraz bir şey ye öyle gidersin.'' dedim.

''Olmaz yedim ben zaten. Hem bugün ilk dersimizde sınavım var onu için riske atamam.'' dedi. Ama ben kolundan tutup onu kalktığı yere oturttum ve elime ne gelirse ağzına vermeye başladım. Biraz sonra bağırmaya başladı ''Yani sizin benim yemeğimle sorununuz ne? Her yanına oturduğum insan ağzıma bir şeyler tepmeden bırakmıyor. Bıktım ya sizin yüzünüzden en sevdiğim şeyi yapmaya korkar oldum. Okulda bizimkiler burada siz vallahi bıktım.'' dedi. Bense onun dediklerini hiç umursamadan ağzına elimdeki böreğin bir kısmını verdim. Aniden bana döndü elimdeki böreği alıp ağzıma verdi ama durmadı eline ne gelirse ağzıma vermeye devam etti. Benim de işime geldiği için sesimi çıkarmadan yemeye devam ettim. Ne var? Miniğim bana yemek yediriyor bu fırsatı geri mi tepim? 

Baktı ki halimden memnunum bıraktı. ''Hay Allah'ım ya. Beni biraz ciddiye alsanız ne olur ki?'' dedi. ''Demir abi hadi gidelim. Ayaz abi bugün dersin yok değil mi?'' dedi. ''Yok meleğim neden?'' dedi Ayaz. ''Bana Adam Fawer'in Olasılıksız adlı kitabını alabilir misin? Bizim kitapçıdan istemiştim getirmiş. Gel al dedi. Benim de sınav haftam olunca bir türlü zamanım olmuyor.'' dedi. ''Tamam meleğim ben alırım.'' dedi Ayaz. ''Sen bir tanesin kar tanesin nur tanesin Ayaz başkan. Beni büyük bir dertten kurtardın.'' diyerek Ayaz'ı öptü. 

''Sanki uzaydan getirecek. Ne abarttın be güzelim.'' dedi Demir. Hayret ilk kez hak veriyorum bu hıyara. 

''Hah kıskanıyorsun değil mi? Kıskan.'' dedi Aslı gülerek. 

''Yoo ne kıskanacağım be bunu.'' dedi.

''İyi madem kıskanmıyorsun o zaman bende bundan sonra Ayaz abimden giyinirsem kesin senin için sorun olmaz.'' dedi.

Ama bunun ucu bana da dokunduğu için hızla müdahale ettim. &''Olmaz!'' anlaşılan diğerleri de benim gibi düşünmüş ki olaya müdahale ettiler.       

''Hay ben size ne diyeyim. Ciddiye olmanız gereken konuşmamı ciddiye almıyorsunuz, almamanız gerekeni ciddiye alıyorsunuz.'' dedi ve yerde duran çantasını eline alarak kapıya doğru ilerledi. Ardından ben ve Demir de çıkışa ilerledik.

ÖZ AİLEMWhere stories live. Discover now