53. BÖLÜM (ÖLÜMÜN KIYISINDA)

12.9K 1K 348
                                    

(Multimedya: Aslı)

POYRAZ ATABEYLİ

Kapımın aralanmasıyla uyanmıştım. Aslı olduğunu görünce ne yapacağını merak edip gözlerimi kapattım. Gelip yatağa oturdu. Ağladığına dair ses geliyordu. Titreyen sesiyle konuşmaya başladı.

"Beni kızın gibi gördüğünü söylediğinde çok mutlu olmuştum. Her ağladığımda gözyaşlarımı öpüşüne hayran oluyordum. Sadece bana bakarken gösterdiğin o saydamlık çok mutluluk verici. Daha sayamadığım pek çok şeyine hayrandım. Gidiyorum şimdi belki çok uzaklara, bekli de bir daha dönememek üzere. Biliyorum çok kızacaksın ama başka çarem yok. Seni çok seviyorum abim." dedi ve öpüp çıktı.

Ne diyordu bu kız? Umarım aklımdaki şeyi yapmıyordur diye düşünerek yataktan doğrulup hızla üstüme bir şeyler alıp çıktım odamdan. Adım sesleri aşağıdan gelince hızla aşağı indim. Mutfağın kapısı açıldı ve kapandı.

Hızla oraya doğru gittim. Aslı bahçeden çıkmış karşısına çıkan ilk taksiye binmişti bile. Hız bahçeye çıktım bende.  Arabamın gelmesi uzun süreceği için bende yola çıktım ardından. 

Geçen ilk taksiyi durdurup yaklaşık 200 metre ilerimizde olan taksiyi takip etmesini söyledim. Araba hareket etmeye başlarken ben endişeden ölecek kıvama gelmiştim.

Lütfen düşündüğüm şeyi yapmaya gitmiyor ol miniğim. Lütfen! Yaşadıkları- hele de bugün öğrendiğim kısmı- çok ağırdı. Canı yanıyordu. Fiziksel anlamda olmasa da ruhsal anlamda yanıyordu. Kendini kirli hissediyordu. Halbuki o bütün dünyayı aydınlatacak kadar parlak ve temizdi. 

Arabanın durmasıyla beraber bende indim. Aslı bir uçurum kenarında gözleri kapalı şekilde duruyordu. Bir adım daha atınca nefes kesildiğini düşündüm. Nasıl olduğunu anlamadan yanına doğru gitmeye başladım. O ise yavaşça bedenini boşluğa bırakmıştı. Son gücümü kullanıp öne atıldım. Bedenim yere düşerken tüm bedeni aşağı sarkan Aslı'nın ellerini yakalaya bilmiştim.

Tüm gücümü kullanıp onu yukarı çekmeye başladım.

ASLI ATABEYLİ

Gözlerim kapalıyken düşmediğimi fark ettim. Yavaşça gözlerimi araladığımda Poyraz abimin beni tuttuğunu gördüm. Yavaşça yukarı çekmeye başladı beni. Bedenim artık tamamen yukarı çıktığında beni uçurumun biraz uzağında yere bıraktı. 

Ayağa kalktığında ilk defa bu kadar soğuk baktığını fark ettim. Bakışları altında üşüdüğümü hissettim. 

"NE YAPTIĞINI SANIYORSUN SEN?" diye bağırdı. Seni gecenin karanlığına karışırken ben olduğum yerde kalmıştım. İlk defa bu denli bir sinir ve ses tonuyla konuşuyordu benle.

"AKLINDAN NE GEÇİYORDU?" diye bağırdı bu sefer. Cevap vermedim. Ellerime bakmaya başladım.

"SANA DİYORUM ASLI? KONUŞSANA!" dedi. Ellerime göz yaşım damladı. Abim derin bir nefes aldı.

Kalktığı yere yani tam karşıma tekrar oturdu. "Neden yaptın bunu? Ya yetişemeseydim? Ya düşseydin oradan? Ne olacaktı o zaman?" dedi. 

"B-ben..." dedim ama kendimde konuşacak gücü bulamıyordum.

"Sen ne Aslı? Sen ne?" dedi. Ses tonu çok soğuktu. Sanki bir yabancıyla konuşuyor gibiydi. İnanabiliyor musunuz Poyraz abimin bunu yaptığına? 

"Ölmek istedim tamam mı? İstemiyorum yaşamak. Bu şekilde yaşamak istemiyorum. Canım acıyor. Bak neden yapıyorum? Gör. Her bir kişi bana değdiğinde saatlerce yıkıyorum kendimi. İstemiyorum bunu yapmak ama kendimi temiz hissetmiyorum. Her gün sanki hiç o anları yaşamamış gibi o fotoğrafların bana gönderilmesini istemiyorum. Artık hiçbir şey istemiyorum." dedim artık yıkanmaktan soyulmuş ve yer yer kabuk bağlamış tenimi gösterirken.

ÖZ AİLEMWhere stories live. Discover now