39. BÖLÜM (ALIŞMA)

17.6K 1.3K 345
                                    

(Multimedya: Araz)

ASLI ATABEYLİ

Elimdeki valizle son bir defa daha baktım uzun süre gelmeyeceğim bu eve. Çalışanlar ve korumalar bile kapıya çıkmış bana el sallıyorlardı. Hastaneye gelmeyeceklerdi annem ve babam çünkü biliyordum ki annem gelirse daha kötü olacaktı. Valizi arabaya abimle koyup arabaya bineceğim sırada korna sesleri duydum ve durdum. Üç araba durdu arabamınız yanında. İçinden amcamlar indi. Hepsi buradaydı. Benim için gelmişlerdi. 

"Yeğenim bize veda etmeden mi gideceksin?" dedi Güney amcam. Hazırlıklı gelmişlerdi hepsi. Maskeleri yüzlerindeydi. Gülümsedim dolan gözlerime inat. 

"Olur mu amca? İyi ki geldiniz." dedim. Teker teker hepsiyle uzaktan da olsa vedalaştım. En son anneme gelince durdum. "İyileşmeden gelme. Seni yine bekleyeceğim." dedi annem. Sesi titriyordu. Bir kerede olsa sarılmak istiyordum. Poyraz abime baktım. Anlamış olacak ki kafa salladı. Hızlıca yanına gidip sarıldım. O da hemen sarıldı. Kaç hafta olmuştu anneme sarılmayalı? 

"Ağlama. Ağlarsan bende ağlarım." dedim. Kendimi zor tutuyordum. "Tamam ağlamıyorum. Benim güzel kızım. İyileşip de gel." dedi. Kafa salladım. Sonra ayrıldım. Abimler bizle beraber hastaneye gelecekleri için vedalaşmamıştım daha. 

"Hadi Aslı gitme vakti." dedi Poyraz abim. Kafa sallayıp. Arabaya ilerlerken hepsine göz attım. Deniz ve Dengiz gözleri dolu dolu bana bakıyorlardı. Erim de aynı onlar gibi dolu gözlerle bana bakıyordu. Yalnız onlar değil hepsi öyleydi. Ağır hareketlerle arabaya bindim. Kapıyı kapatıp kemerimi taktım. Abimde bindi. Araba hareket etmeye başlarken tek yapabildiğim el sallamaktı. 

Başımı cama yaslayıp dışarıyı izlemeye başladım. Abim midem bulanmasın diye yavaş gidiyordu. Sessiz geçen yolculuktan sonra hastanenin önünde durduk. Abimlerle beraber arabadan indim. Hastanenin önünde Metehan'ı görünce dolu gözlerim bir bir aktı yaşlar. Onunda ağladığını belli edercesine kızarmıştı gözleri. Hala akıyordu onunda yaşları. Gidip sarılmayı o kadar çok isterdim ki. 

"Mete!" dedim kısık çıkan sesimle. Son görüşmemizden sonra sadece telefondan konuşmuştuk. Gelmesini çok istemiştim ama riskli olduğu için gelememişti.

"Güzelim! Ağlama bir tanem. İyileştiğinde sıkı sıkı sarılacağız. Hadi geç içeri ve sağlıklı olarak çık. Çıktığında yine burada olacağım ve seni bekleyeceğim." dedi. Ağlamam şiddetlenirken abimlere döndüm.

Hepsi ağlamamaya çalışsa da ağlıyordu. Yanlarına gidip bir kere sarılmak isterdim. Gitmek istemiyordum. Göremeyecektim artık hiçbirini. Ayrılmak istemiyordum hiçbirinden. Ağlamam daha da artarken ellerimle yüzümü kapatıp yere çöktüm.

 Ağlamam daha da artarken ellerimle yüzümü kapatıp yere çöktüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Poyraz abim yanıma çökerken ağlamaya devam ediyordum. "Abi lütfen gitmeyeyim. Lütfen abi. Ayrılmak istemiyorum abi. Ne olur abi gitmeyelim." dedim ağlarken. "Olmaz miniğim. İyileş döneceğiz zaten." dedi beni kucağına alırken. "Hayır istemiyorum oraya gitmek. Götürmeyin beni oraya. Kaan abi! Araz abi! Lütfen alın beni! İstemiyorum ayrılmak!" diye bağırıyordum ama kimse beni dinlemiyordu. 

ÖZ AİLEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin