54. BÖLÜM (BASKINLAR)

13.3K 1K 295
                                    

(Multimedya: Poyraz)

ASLI ATABEYLİ

"Şimdi nereye gidiyoruz?" dedim araba hareket etmeye başlayınca.

"Babamların yanına. Ondan sonra hani mekanları nasıl basacağımızı konuşacağız? Ve sen bu sürede şirkette kalacaksın." dedi.

"Sanmam." dedim önüme bakarken.

"Sen sanma. Kalacaksın Aslı gelmeyeceksin gittiğimiz yerlere. Buraya kadar geldiğine sevinmelisin." dedi.

Cevap vermek yerine kulaklıklarımı taktık. Çalan şarkı Model'den Levlâ Vazgeçti idi. Sözlerinde kendimi buluyordum. 

Gülmüyor yüzün böyle değildin. Başın öne düşmüş kime eğildin. Hangi savaşta kime yenildin. Sen ki neler gördün nelere direndin. Saçların yanmış ateş mi içtin. Yüzün rengin solmuş zehir mi içtin. Taşların günahtan yollarımı geçtin. Belki de böyle olmayı sen seçtin. Levlâ güzünde yaşlarla vazgeçti. Levlâ gözünde yaşlarla vazgeçti. Levlâ sil yaşını bunlarda geçti. Gülümse biraz bahar geldi.

Ritme kendimi kaptırmışken araba durdu. Şirkete geldiğimizi anlayınca arabadan indim. Şirkete ilerlerken abim konuştu. "Sana yanımdan ayrılma demiştim. Beni bekle." dedi. Sabır dileyip olduğum yerde onu beklemeye başladım.

Yanıma gelince ilerlemeye başladım. Zaten Mete için endişeliyken bir de onunla uğraşamazdım. "Hoş geldiniz Poyraz Bey." gibi onlarca söz dinledikten sonra toplantı odasına varmıştık.

Herkes toplanmıştı bile. "Kızım kimin seni aradığını biliyor musun? Yani hiç gördün mü?" dedi babam bizim içeri girdiğimizi görünce.

"Biliyorum. Oydu." dedim. Umarım anlarlardı. Ki umduğum gerçekleşti. Bizimkiler anladı ama amcamlar ve kuzenlerim anlamamıştı.

"Kimdi?" dedi Kerem abim.

"Numarası var mı?"  dedi Ayaz abim konuyu değiştirmeye çalışarak.

"Daha iyisi var. Mercan ve Bulut'tan babasının olabileceği her adresi aldık." dedim telefonumu açarken.

"Nasıl aldınız? Günlerdir tek bir kelime bile konuşturamadık onları. Hem ne olursa olsun Mercan bir kadın olduğu için kendi muhteşem yöntemlerimizi de kullanamadık." dedi Erim. 

"Meslek sırrı." dedim göz kırparak ve boş bir sandalyeye oturdum.

"Hadi canım sen mi konuşturdun?" dedi Dengiz.

"Evet canım, beğenemedin mi?" dedim. 

"Sizce şuan bunu konuşmak yersiz değil mi?" dedi Kerem abim.

Onu onayladım. "Aslında ben gelirken adreslere biraz göz attım ve aklımda bir plan oluştu. Eğer size de uygun olursa eksikleri tamamlarsınız. Anlatayım mı?" dedim telefonumdan bir harita açarken.

"Anlat tabi." dedi Güney amcam.

"Şimdi her adres birbirine farklı uzaklıklarda, bu yüzden ayrılarak gideceksiniz. 13 kişisiniz ve elimizde 5 adres var. Yani üç adrese üç kişi iki adrese iki kişi gidecek. Bunda hem fikir miyiz? Tabi yalnız olmayacaksınız." dedim.

Hepsi onaylayan mırıltılar çıkarınca devam ettim. "Şimdi kurulan takımlar dağılır ve gidecekleri adreslere giderler. Bir adresin doğru olduğunu varsayarsak hesaplamalarıma göre diğer ekipler en geç 17,5 dakika içinde o adreste olurlar. Bu da diğer ekip için idare edilebilir bir saat olur diye düşünüyorum. Sizin içinde uygunsa kim kiminle gidecek?" dedim.

"Bence babam, Dengiz, ben bir grup; Mehmet amcam, Demir, Deniz bir grup; Güney amcam, Kerem, Ayaz abim bir grup; Poyraz abim ve Erim bir grup; Kaan abim ve Araz abim bir grup olsun." dedi Kerim abim.

ÖZ AİLEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin