Yetmiş dokuz

6K 545 92
                                    

Bölüm şarkısı: The Cab – Angel with a shotgun

Bir savaşa başlamadan önce ne için savaştığını bilsen iyi olur

Çınar ve Devrim'in gitmesi gereken bir davet vardı. Devrim annesinin onun için hazırladığı takım elbiseye bir bakış attı ama çokta umurunda değildi. Bu partide büyük bir devrim yapacaktı. Kıyafetten daha önemli şeylere ihtiyacı vardı. Elindeki Ülker çikolatalı gofreti yemeye devam etti. Telefonunu eline alıp Instagram'a girerken Çınar içeriye gelmişti. Üzerinde Yuliya'nın onun için seçtiği takım elbise vardı. Devrim gözlerini telefonun üzerinde tutmaya devam ediyordu. Takip ettikleri listesine girip Kartal'ı buldu. Onu kendisi takip etmemişti, hesabını yöneten kişi takip etmiş olmalıydı. Kartal'ın da onu takip ettiğini gördüğünde onunda aynı durumda olduğunu düşündü.

"Devrim, biliyorsun takım elbiseden nefret ederim ama... Bu takım çok iyi."

Devrim gözlerini telefonundan çekip karşısında ki Çınar'a baktı. Annesi her zaman ki gibi şaşırtmamıştı. Çınar'ın tam bedenine ve tarzına uygun bir takım göndermişti. Çınar üzerindeki eksik parçalara rağmen müthiş görünüyordu.

Devrim umursamaz bir ses tonu ile konuştu. Yediği çikolata ağzının birkaç yerine bulamıştı.

"Takım çok iyi değil, sen iyisin kankaaa."

Çınar bunu bir iltifat olarak kabul ederek gülümsedi. Devrim geri telefonuna döndü. Kartal'ın hesabında dolaşmaya başladı. Ladin spora transfer olduktan sonra gönderinin çoğu profesyonel çekimlerden ibaret hale gelmişti. Hesabının altına doğru inerken Çınar arkadaşının oturduğu koltuğun arkasına gelip telefonuna baktı. Arkadaşı bir yandan çikolatasını yiyor bir yandan da Kartal'ın hesabında geziyordu. Çınar'da onun gezisine ortak oldu.

Devrim en aşağılarda gördüğü selfie ile durdu. Kartal'ın yanında ona çok benzeyen biri vardı. Devrim ekrana tıklatıp o kişinin adını etiketten görünce başını kaldırdı. "Kaplan Karatay mı?" Ağzında çikolata olduğu için dedikleri çok anlaşılmıyordu. Çınar hafifçe kaşlarını çattı. Elini telefonun ekrana uzatıp Kaplan'ın Instagram hesabına girdi. Kartal'a ne kadar benzese de yüzündeki kirli sakal onun Kartal'dan büyük olduğunu kanıtlıyordu. Ankara'da üniversite okuduğunu ve Kartal'ın abisi olduğunu belli eden gönderileri ile Devrim tekrar başını kaldırıp Çınar'a baktı. "Bir insan çocuğuna neden Kaplan der ya. Diğerine de Kartal koymuşlar. Ailesinin hayvan fetişi olmadığına emin miyiz? Ama Kartal'a ismi çok yakışıyor." Kaplan'ın hesabından çıkıp Kartal'ın hesabına girdi. Devrim, Kaplanı çok önemsemede Çınar, Kaplan'ın görünüşüne kaşlarını çatmıştı. Kartal ile çok benzemelerine rağmen bir o kadar da ayrılardı. Devrim ise başka bir alemde kendi kendine konuştu "Kartal'a her şey yakışır, bebeğim benim."

Çınar, arkadaşını aptal bir gülümseme ile Kartal'ın hesabında dolaşmasına izin verdi.

"Abisi olduğunu bilmiyordum."

Devrim başını evet anlamında salladı, başını hiç kaldırmadan konuştu. "Abisini bilmiyorsun ama annesini biliyorsun."

Çınar yakasını düzeltmek için ellerini havaya kaldırdığında Devrim'in söyledikleri ile olduğu halde durdu.

Devrim hiç duruşunu bozmuyor aynı aptal gülümseme ile ekrana bakıyor konuşuyordu. "Bugün onu kurtardığına an ve an şahit oldum ama Hera'yı ortaya atmak senin başını yakacak. Diğerlerinin Elis'in doğum gününe Hera'yı da çağıracağını duydum."

Çınar ellerini geri indirip Devrim'i görmek için eski yerine ilerledi. Devrim'i net görebildiği bir acıye geldiğinde hafifçe kaşlarını çattı. Devrim o sırada elindeki çikolatanın sonunu ağzına tıkıyor ve gözlerini Çınar'ın yeşil gözlerine dikmişti. Büyük bir iştahla çikolatayı yerden Çınar ona ne demesi gerektiğini düşündü.

volleyball men - bxbWhere stories live. Discover now