Elli iki

7.3K 618 243
                                    

Yazar Notu:

Bu bölüm bu fic'in en uzun bölümüdür.

Yazma sürecimde beni her zaman destekleyen bebeğime ithaf ediyorum.

Yazma sürecimde beni her zaman destekleyen bebeğime ithaf ediyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

----

Dünyanın acı bir tadı var

Çınar ile otobüsten inmeye iki durak kalmıştı. O sırada yağmurun yağması hiç iyi olmamıştı ama Antalya işte hiç şaşırtmıyordu. Otobüsün en arkasındaki ters ikili koltuğa oturmuştuk. Çınar cam kenarında oturuyor başını cama yaslamıştı. Onu bu açıdan izlemek hafifçe gülümsememe neden oldu. Ağladığı için gözleri hala kırmızıydı. Gözleri onun bulunmaz bir insan olduğunu kanıtlar gibi yeşildi. Yüzünde en ufak kusur yoktu. Saçları dağınık ve alnında duruyordu. İki farklı Çınar vardı. Biri alnında duran saçlar ile olan Çınar. Biride saçları havada olan Çınar. Saçının duruşu onu değiştiriyordu. Hafifçe başlayan yağmur ile etrafıma bakındım.

"İneceğiz birazdan."

Oturduğum yerden kalkıp düğmeye bastım. O an keşke düğmeyi Çınar'a bastırsaydım diye geçirmiştim içimden, çünkü bir daha asla otobüse binemeye bilirdi. Ama Çınar şu an bu dünyada değildi. Hala kafası buğuluydu bunu düzensiz inip kalan göğsünden anlayabiliyordum. Otobüs durduğunda Çınar ile beraber indik. Onun kafasını dağıtmak için ilk toplu taşıma yolculuğunun nasıl geçtiğini sorup bu konuda konuşmak istiyordum ama yağan yağmur her şeyi engelledi. Ben yağmur yağdığı zaman hep üzülürdüm. Üzüldüğüm zamanda hep içime kapanan bir insan olduğum için sessizleştim. Tunç abiyi hiç tanımamış olabilirdim ama etrafımdaki insanların sevdiği biri olduğu için bu durum beni daha çok bataklığa sürüklüyordu.

Ellerimi ceplerime sokup yürümeye devam ettim. Yağmur ikimizin de ıslatıyordu ama şikayetçi değildik. Eve gelmemize çok az kalmıştı ki Çınar'a söylemem gereken bir şey olduğunu fark ettim.

"Çınar, bizim eve geleceksen bilmem gereken bir şey var."

İkimizde yürüyüşümüzü durdurduk.

"Nedir?"

Bunu söylemekten ne kadar çekinsem de bu gerçekten kaçamazdım. Onun vereceği tepkiyi de merak ediyordum. Bir süre aramızda sessizlik oldu. O an düşündüğüm şey Çınar'ın ileride bu konu hakkında beni zora sokup sokmayacağıydı. Hiçbir zaman beni yargılamayan Çınar Ladin şimdi ne yapacaktı? Başıma bir kere güvenmekten gelen olaydan ders almayarak konuştum.

"Benim annem trans birey. Trans bir kadın."

Çınar hiçbir tepki vermedi. Yağmur gittikçe bizi daha çok ıslatıyordu. Burnumun uçundan su damlaları düşüyordu. Onun tepki vermemesi benim daha çok konuşmama neden oldu.

"Yani aslında benim annem normalde babam. Annemin vefatından kısa bir süre sonra babam cinsiyet değiştirdi."

Bu durumu çevremdeki herkes bildiği için bilmeyen birine bunu açıklamam biraz tuhaf, zor oluyordu.

volleyball men - bxbWhere stories live. Discover now