Doksan yedi

6.3K 551 267
                                    

Bölüm şarkısı: Vera – Bir yangın var

.

.

.

Böyle bakmayı kimden öğrendin sen? Dedim bir gece.

Nasıl? Dedi.

Böyle işte, içimin acısını alır gibi bakıyorsun.

.

Elis'e doğum günü için Hera'ya her zamana aldığım kırmızı güllerden almıştım. Benim gülümü Oğuzhan'ın hediyesinden bile daha çok sevmesi Oğuzhan'ı biraz kudurtsa da çok umurumda değildi. Beni eve Çınar ve Devrim bırakırken üzerimde aşırı bir mayhoşluk vardı. Devrim'e uzun süre sarılıp geri çekildiğimde burnumun üzerine bir öpücük bıraktı. Kısaca birbirimize görüşürüz deyip, arabadan indiğim de Çınar'a "İyi geceler Çınar Ladin" dedim o da bana "İyi geceler kardeşim" diye cevap vermişti.

Eve geçtiğimde annemi saat geç olmasına rağmen uyumamış halde bulup yanına gittim. Bir sorun olup olmadığını sordum. Bana sadece dikkat etmemi söylemişti. Bunu ne için söylüyordu bilmiyordum ama ona dikkat ettiğimi söyledim.

"Yüzünde ki o sert bakış gitmiş" dedi annem. Kollarımı ona dolamış öylece duruyordum. O da bir kolu ile bana sarılıyordu. Omuz silkerek ona cevap verdim. "Sen genelde böyle bana sarılmazsın" dedi ardından. Gene omuz silktim. Ona sarılmak, Devrim'den bahsetmek istiyordum ama bunu yapamazdım. Derin bir nefes alıp verdim, annem konuşmasına devam etti. "Sevmek ve sevilmek insanı iyileştirir. Sende iyileşiyorsun Kartalım, bunu görüyorum." Bana doğru bedenini çevirip bana sıkıca sarıldı, saçlarımın üzerine bir öpücük bıraktı. "Çok dikkat et olur mu?" Başımı tamam der gibi salladım. Başımı kaldırıp yanağına sulu bir öpücük bıraktım.

Odama geçtiğimde üzerimi değiştirmeden yatmak istesem de bunu yapamazdım. Üzerimdeki Devrim'e ait olan blazer ceketi çıkarıp sağına soluna baktığımda cidden kaliteli bir marka olduğuna emin oldum. Onu bir askıya asıp kapımın arkasına yerleştirdim. Devrim ile yaşadığım anlar gözümün önüne geldiğinde sırıtmaktan kendimi alamıyordum.

Bir anda odamın ortasındaki halımın üzerine oturup, ardından kendimi tamamen halının üzerine bıraktım. Kollarımı ve ayaklarımı iki yana açarak öylece durdum.

Kendi kendime "Sakinleş biraz Kartal" dedim. Ellerimi kafamın iki yanına koydum. Düşünmeden duramıyordum. Onun sözleri, öpüşü, dokunuşu aklımdan çıkmıyordu.

"Ben bunları cidden yaşıyor muyum ya?" Bir süre gerçeklik algımı kaybetmiş gibi hissettim. Cebimden telefonumu çıkarıp ınstagram'a girdim. Bu gece çekindiğimiz tüm fotoğraflar olay olmuştu. Ben bu ihtişamlı hayata alışık değildim. Fotoğraflara bakarken en çok konuşulan fotoğrafı açıp aptal aptal sırıtarak baktım.

Arkamızda Tunç abinin olduğu fotoğrafın önünde altımızın olduğu bir fotoğraftı. Hepimiz bambaşka dünyanın insanları olduğunu kanıtlayan fotoğraftı. Can abi, Atakan ve Oğuzhan'ı iki kolunun altına almış sıkıştırıyordu. Oğuzhan ölüyormuş gibi yaparken Atakan'ın yüzünde muhteşem bir gülümseme vardı. Çınar ise hemen arkalarında bir eli Can Polat abinin omzunda duruyor diğer kolu da Devrim'in omuzlarındaydı. Çınar'ın bir yanında ben diğer yanında Devrim duruyordu ve biz birbirimize bakıyorduk.

Diğer fotoğraflara geçtiğimde Devrim'in tek başına çekindiği ve hepimizi yakıp geçtiği fotoğraf vardı.

Blazer ceketini omuzlarına yerleştirmiş. Elleri ceplerinde, bakışları başka tarafa bakıyordu, o baktığı yerde ben vardı. Herkes benim olduğum yeri zoomlayıp "Devrim'in bakışları kimin üzerinde?" yazmış olduklarını görmüştüm. Çok yakışıklıydı, bu kadarı da fazla diyerek diğer fotoğrafa geçtim.

volleyball men - bxbWo Geschichten leben. Entdecke jetzt