İki

15.2K 854 94
                                    


Çok istediğin bir şeye ulaşmak mı?

Çok istediğin bir şeye ulaşıp ellerinin arasından kayıp gitmesine şahit olmak mı?

Hangi açıdan bakarsam bakayım benim yolup hep ulaşamamak.

Saat çok erken olduğu için kimsenin geleceğini düşünmüyordum. Bu yüzden rahattım. Güvenlik görevlisine başımla selam verdim. Profesyonel olarak ilk geldiğim takımdı burası, işlerin burada nasıl yürüdüğünü bilmiyordum. 

"Merhaba abi."

"Hoş geldiniz?" 

"Ben yeni transfer oldum. Biliyorum ekiple gelmem lazımdı ama onlardan önce gelip etrafa bakmak istedim."

Güvenlik görevlisi adımı sorduğunda Kartal Karatay diye cevap verip etrafa bir göz gezdirdim. Beni bu salonda neler bekliyor bilmediğim için heyecanlı hissediyordum bir yandan. Abimin yanındaki o istemeyen tarafım bir anda yok olmuştu.

"Kusura bakmayın dün nöbette ben değildim ondan geleceğinizden haberim yoktu. Ben size etrafı göstereyim. Berkay! Oğlum bir buraya bak. Ben geliyorum hemen."

Güvenlik görevlisine başımı tamam der gibi sallayıp etrafa bakmayı sürdüm, gözlerimi her etrafa çevirdiğim de başka bir şey fark ediyordum. Berkay geldiğinde başımla ona da selam verdim. Bana samimi bir şekilde gülümsediğinde istem dışı olarak benim yüzümde de bir gülümseme belirmişti. Güvenlik görevlisini takip ederken sol omzuma asılı olan çantanın kopçasına elimi yerleştirdim. Bir elimde de abimin benim için aldığı simitler ve şeftalili meyve suyu vardı.

"Benim adım Okan bu arada Kartal Bey."

Başımı memnun oldum dercesine salladım. Benden yaşça büyük birinin bana bey diye hitap etmesi garip hissettirmişti. Okan Bey bana ana salonu, çalışma salonunu, soyunma odalarını, kantini, antrenörlerin odalarını, malzeme odasını ve bir sürü şey daha göstermişti ama arena o kadar büyüktü ki başım dönmüştü. En sonunda Okan Bey beni soyunma odalarının önünde bırakıp gittiğinde cidden başım dönüyordu. Birkaç güne burayı ezberleyemezsem kesinlikle kaybolurdum. Soyunma odasına girdiğimde ilk başta dikkatimi çeken dolapların üzerinde isimlerin yazılmasıydı. Yeni transfer olduğum için takım içinde ki yerimi bilmiyordum bu yüzden sadece burada üzerimi değiştirip çıkıp gidecektim.

Dolapların üzerinde yazan isimleri incelemekten kendimi alamadım. Dolaplara doğru ilerleyip üzerlerinde isimleri teker teker seslice okudum.

"Can Polat Seçkin, Atakan Öz, Devrim Yakar, Oğuzhan Erdiş ve... Çınar Ladin." 

Galiba yanlışlıkla A takımın soyunma odasına girmiştim. Geri çıkmak için hareketlendiğimde Çınar Ladin'in dolabının yanında duran dolaba gözüm kaydı ve Tunç Adem Doğan yazısının hemen altında Kartal Karatay yazdığını fark ettim. Adımın A takımın soyunma odasında yazmasına değil de Çınar Ladin'in yanında yazmasına daha çok şaşırdım. Kapıya yönelmekten vazgeçip adımın yazdığı dolaba ilerledim ve çantamı dolabın altındaki boş yere bıraktım. Gözüm ikide bir Çınar Ladin yazısına kayıp durdu bir süre.

Çınar Ladin şu an burada bulunmamın en büyük sebebiydi.

"Ladin Spordan riskli karar!

Tunç Adem Doğan'ın sakatlandığı günden beri benchdeki liberolarını oynatmaya başlayan Ladin Spor, istediğini bulamadı. Doğan'ın sakatlığının uzayacağı kesinleşince Ladin Spor transfer girişiminde bulunmaya karar verdi. Olgu Belediye Sporun genç liberosu Kartal Karatay'a teklif götürdü. Karatay'ın teklife olumlu baktığı konuşuluyor." Abimin telefondan bana okuduğu haberi dinlerken akıl sağlığımı kaybedecektim.

volleyball men - bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin