Otuz yedi

7.6K 572 29
                                    





Bir mutluluğu

öbürüyle değiştim,

ama derinlerde, içimde,

 o yitik göldeki gibi,

bir kuşun hayali yaşar

unutulmaz bir meleğin

gün ışığını dönüştüren

göz alıcı varlığıyla

gülden devinimiyle 




Sizi zamanında paramparça etmiş o duygulardan kaçamıyorsunuz. Sizi hiç düşünmediğinizi bir anda yakalıyor ve olduğunuz yerden tutup geçmişe fırlatıyor. Geçmişteki Kartal'dan kurtulduğumu düşünsem de durum hiçte öyle değildi. Ben oradaki Kartal'ı bir yerlere hapsetmiştim ve ansızın hapsolduğu yerden kaçıp aklımın iplerini kendi eline alıyordu. O Kartal'ı öldürmeliydim. Onu öldürüp o canavardan kurtulmalıydım ama bunu tek başıma yapmam çok zordu. Gözlerimi sımsıkı kapattım. Hera arada bir kapıyı açıp kapatıyordu. Kendimi en güvende hissettiğim yerde olduğum için bedenim kendine gelmişti. Yorganımın altına daha çok girip içinde kaybolmaya çalışsam da başaramıyordum. Gözlerimi açıp bir süre tavanı izledim. Başım, gözlerim, boğazım... Her yerim ağrıyordu ama en çok kalbim ağrıyordu. Tekrar tetiklendiğim için ona çok yüklenmiştim. Derin bir nefes alıp verdim, odamın kapısının önünde yaşanandan bir habersiz yan tarafa dönüp bir sürede o şekilde yatmaya çalıştım.

Çınar ve Devrim'in sesini duyuyordum bunun gerçek olmayacağını düşündüğüm için öylece yorganımın altında kalmaya devam ettim. Odamın kapısı açıldığında gözlerim hala kapalıydı. Gelen kişinin Hera olmadığını attığı her adımda ayakkabısının çıkardığı sesten anladım.

Yanıma iyice yaklaştığında bu erkeksi parfümün kime ait olduğunu o kadar iyi biliyordum ki ama burada olduğu gerçeğini kabul etmek istemiyordum. Beni o halde gördüğü için deve kuşu taktiği ile kafamı toprağın altına sokup saklanmak istiyordum.

"Kartal?" Sesindeki o yoğunluk deve kuşu olma hayallerimi yarıda kesti. Deve kuşu olmak yerine vahşi bir kuş olan kartal olmalıydım. Gözlerimi açmaktan kendimi alamadım. Gözlerimi yavaşça açıp karşımda dizlerinin üzerinde duran Devrim'e çevirdim. Her geçirdiğim atak sonunda bedenimde bir hasar kalıyordu ve zamanla geçiyordu. Şu an gözlerimin bu kadar buğulu görememesi bu yüzdendi. Gözlerim ne kadar buğulu görse de yüzünü net seçebiliyordum.

Yüzü dağılmıştı...

O herkesin hayranlık ile baktığı yüzü mahvolmuştu ama bu hali ile bile o kadar çekiciydi ki. Ona bakmayı sürdürdüm.

Dağılmış yüzünün bile insanı bu kadar etkilemesi yasal mıydı?

Devrim Yakar yasal mıydı?

"Yoksa uyumuyor muydun?"

Hipnoz olmuştum, başımı iki yana salladım. Kendime gelebilmek için yattığım yerden kalkıp olabildiğince yavaş bir şekilde doğruldum. Devrim yardım etmek için kolumu tutmuştu. Kolumdan tuttuğu yer şiddetle ağrıyınca yüzümü buruşturmadan edemedim. Devrim yüz ifademden anlayarak tutuğu koluma baktı. Üzerimde uzun kollu siyah tişört vardı, kolumu sıyırıp sağını solunu inceledi. Onunla beraber ilk defa kolumdaki kızarıklığı gördüm.

volleyball men - bxbKde žijí příběhy. Začni objevovat