Otuz bir

7.9K 614 28
                                    



"Emin olmayı beklemeden bir adım öne çıkmak birinin tüm hayatını değiştirebilir," diye okumuştu bir yerde. 

O da öyle yaptı. 



Parkeden ayrılıp soyunma odasına ilerlerken Oğuzhan ile birbirimize gülüyorduk. Devrim ise bu duruma oldukça bozuluyordu. Onu takmayarak yürümeye devam ettim. Soyunma odasına girdiğimiz de kendi dolabıma doğru ilerledim. Dolabımı açıp içinden havluyu alıp yüzümü sildim.

"Ne oldu lan Rus düdüğü?"

Oğuzhan, Devrim ile uğraşıyordu.

Oğuzhan ile ikili olarak eşleştikten sonra kısa bir barış imzaladık, bu durum bizim yararımıza ama diğerlerinin zararına olmuştu. Bilmeleri gereken bir şey varsa o da Kartal Karatay'ın assslaaaa olumsuz görünen şeyleri olumlu hale çok hızlı bir şekilde getirmesiydi. Onların bize ders vermesine gerek yoktu birileri ders verecekse onunda bizim olmamız gerektiğini Oğuzhan'a aşıladığım zaman muhteşem bir ikili olmuştuk. Antrenmanın sonunda yaptığımız manşet maçında Devrim, Çınar ile eşleşmiş bizim karşımızda durmuşlardı. Oğuzhan ve Devrim bu süreçte araba oyunlarından biri üzerine iddiaya girdiler.

Tabi ki de maçı Oğuzhan ile üstün uyumumuz sayesinde biz kazandık. Takıma geldiğim ilk andan beri eşleşmelerde Atakan ile eşleşiyordum. İlk defa Oğuzhan ile eşleşip bu kadar uyum içinde hareket etmemiz hem bizi hem de etrafımızdakileri şaşırtmıştı. Devrim'in morali bu yüzden bozuktu. Kıyafetlerimi çantamdan çıkarmaya başladım.

"Çok iyiydin bugün." Çınar'ın beni övüyor olması kendimi daha iyi hissetmeme eden oldu.

Antrenmandan önce Devrim'in uzun saçı varmış ve geriye atıyormuş gibi yapmasını taklit ettim. "Ben her zaman iyiyim." Çınar'a hava atıp kabinlerin olduğu taraf doğru yürürken Devrim'e kısa bir bakış attım. Bana kötücül bakışlar atıyordu.

"Kartal..." Oğuzhan'ın sesi beni durdurdu. Topuklarımın üzerinde dönüp ona baktım.

"Özür dilerim kardeşim."

Kaşlarımı hafifçe çattım. Benden özür dilemesine mi takılmalıyım yoksa kardeşim demesine mi? Bir süre durduktan sonra konuştum. "Ne içindi bu özür?"

"Antrenmandan önce sinirimi biraz senden çıkarmış gibi oldum." Gözlerini benden çekip boşluğa baktı. "Galiba dediğin gibi kabullenmem lazım."

Oğuzhan ile Elis hakkında kısaca konuşup ona kabullen gitsin diye gazlamıştım. Oğuzhan'ı çözmüştüm artık, herif gazla çalışıyordu. Elimden geldiğince onu motive edecek lafları ardı ardına sıralayıp onun gerçekleri görmesini sağladım. Tabi biraz şişirilmiş gerçeklerdi ama sonuca bakalım.

Elimdeki kıyafetlerden biri yere düştü. Yere eğilmek için hareketlensem de Devrim benden önce davranıp tişörtümü yerden alıp bana uzattı. Tişörtü alırken elim Devrim'in elinin üzerine geldi. Devrim, elimin onun elinin üzerinde olmasından hiç rahatsız olmadan bana gülümsedi, ben ise onun sıcak elini hissettiğim için gergindim. Az önce bana kötücül bakışlar atan Devrim şimdi sıcacık bakışlar atıyordu. Elimi aniden çekip tişörtümü aldım.

Bu gidişle Devrim Yakar cidden beni yakacaktı.

Boştaki elimi enseme götürdüm. "Sorun değil ya ben zaten seni hep Elis ile shipliyordum." Hızlıca konuşup kaçar adımlar ile oradan uzaklaştım, boş olan kabine girdim. Üzerimi değiştirirken de aynı hızı gösteriyordum.

volleyball men - bxbWhere stories live. Discover now