quatorze

288 21 64
                                    

garip, ama yukarıda bir parça var ve bölümde geçiyor... ve ben çok seviyorum :,]

valla o parçanın hayalimdeki gibi geçtiği bir sahne olmasaydı, valla bu hikaye tam olmazdı. yarım falan olurdu. neyse susuyorum, yoksa spoiler vericem

iyi okumalar ayol

-⤝♆*♆*♆⤞-

Odette güldü. Ufak kıkırtılar yerini büyük kahkahalara bıraktığında Odette'in gözlerinden yaşlar gelmişti gülmekten.

"Ne dedin sen?" diye sordu, "Beni bırakmayacaksın, öyle mi?"

Harold derin bir soluk verdi ve kollarının arasında gülen kızı izledi. Onun yanındayken pek gülümsemiyordu, hele ki kahkahası... Ah, gökyüzündeki milyarlarca yıldızdan biri gibiydi. Bir kez rastlayacak kadar şanslıysanız bile bir daha rastlamanız mümkün değil gibiydi.

"Çok mu komik?" diye sordu Harold. Sinirlenmemişti, bozulmamıştı da. Aksine, kızı güldürmek hoşuna bile gitmişti. Kendi de hafifçe gülümsüyordu.

Odette başını salladı, "Çok merak ediyorum doğrusu, beni bırakmayıp ne yapacaksın? Beraber evine mi döneceğiz? Yoksa cephede mi savaşacağız?" biraz daha güldü, "Ben İngilizlerle birlikte savaşmam, Harold."

Harold derin bir soluk verdi, "Hiç komik değilsin..."

"Seninle beraber gelip ancak hizmetçin olabilirim," dedi Odette, "Bunu istemem. Sen de istemezsin."

"Saçmalama..." diye homurdandı Harold, "Elbette ki istemem."

"O zaman ne?" diye sordu Odette, "Benimle ne yapacaksın?"

"Bunu kendime ben de çok soruyorum," diye mırıldandı Harold kendi kendine, "Seninle ne yapacağım..."

Anlamayan Odette sordu, "Ne?"

"Yanımda olacaksın," dedi Harold, "Senden bir şey istemiyorum."

"Bunu neden yapacakmışım?" dedi bir kaşını kaldırırken, "İngilizlerden nefret ettiğimi biliyorsun. Köyüme âşık olduğumu da... bunu neden yapayım?"

"Kendin için yapmalısın..." dedi Harold, "Başına bir sürü şey geldi, benim yüzümden..." diye mırıldandı Harold, "Benden nefret ediyor olmalıydın. Seni bulduğumda bana sarılmak yerine vurmalıydın. Ama sen..." titrek bir soluk verdi Harold, "Bana sarıldın işte..."

"Senin suçun değildi..." diye fısıldadı Odette yeniden, "O sersem..."

"Olan oldu, Odette," dedi Harold, "Eğer o gün, ormanda seni bulduktan sonra gerekeni yapsaydım, tüm bunlar başına gelmeyecekti."

"Sen..." dedi Odette, "Sen yaşadığımız onca şey için pişman mısın?"

Harold pişmanım diyemedi.

"Başına bunların gelmesine engel olabilecek tek şey buysa..." yutkundu, "Evet, keşke olmasalardı."

"Ben pişman değilim..." dedi Odette, "Hiç olmadım. Aklımdan bile geçmedi."

"Sahiden mi?" diye sordu Harold şaşkınlıkla.

"Sahiden." dedi Odette.

"Ama sen..." dedi Harold kaşları çatılırken, "Sen hiç mutlu değildin. Seni en son gördüğümde..."

"Sana dürüst olmamı ister misin?" dedi Odette ve cevabı beklemeden konuşmaya devam etti, "Seni kırdığımı biliyorum, özellikle o son gün... ama o an, onu yapmasan gitmeme izin vermeyecektin, Harold. Ben de yaptım işte. Seni sinirlendirdim." derin bir soluk verdi, "Bana yaptığın onca şeyden sonra bir teşekkürü hak ediyordun. Ama ben seni kırdım. Özür dilerim."

mon chéri | harry stylesWhere stories live. Discover now