55-Özlemek... (Part -1)

3.3K 131 7
                                    

YAZAR NOTU: MERHABALAR! YİNE BEN :D Valla vize haftama giriyorum yarın buna rağmen buradayım umarım bölümü seversiniz. *utanan maymun emojisi*

Multimedia; aşkım, yakışıklı polisimizin sevgilisi Mevsim :D

Video; bölüm şarkısı, Yalın-Benim ki :D Bölüme uyacağını düşündüm. :D

Bölüm ithafı; @fundaecrin

İyi okumalar... :*

----Mevsim---

Son 49 gündür olduğu gibi bir elimde telefon bekliyorum. Buğra gideli tam 49 gün oldu! Tam 7 hafta! 49 kere güneş 49 kere ay gördüm onun olmadığı İstanbulda. Oysa sadece 1 ay demişti bana. O zaman 1 bile fazla gelmişti bana. 1 ay demek 30 gün demek! Yine de gidecekti, 1 ay sonra yanıma gelecekti ve ben rahatlatacaktım ama işler istediğimiz gibi gitmedi. Beklediklerinden daha büyük bir şabeke ile karşılaştılar. Öyle dedi Buğra. Hal böyle olunca onların işleri benim de stres dönemim uzadı.

Gideceğini söyledikten yarım saat sonra ondan ayrıldım. Sadece yarım saat! Doya doya kokusunu içime çekmeyi istedim, doyamadım. Gelsin, hele bir gelsin burnumu boynuna gömeceğim, kokusu içime sinene kadar kokusunu içime çekeceğim. Aptal! Öyle bir aşık etti ki beni kendine, kokusu olmadan nefes alamıyorum gibi hissediyorum. Gerizekalı!

Elimde ki telefonumun çalıp titreyince düşüncelerimden sıyrıldım. Buğra arıyor diye heyecanlansam da bu heyecan boşa çıktı, arayan Tuğba. Buğra gitti gideli birbirimize destek olmaya çalışıyoruz. Tuğba benden bile beter, hamile olduğu için sürekli ağlak modda.

Aslında Buğra'ya bu kadar düşkün olması, Buğra ile aramızda bir şeyler netleştikden sonra bazen canımı sıkıyordu. Malum, Buğra aşığım diye ortalarda dolanıyordu benden önce. Ama sonra bir gün durdum düşündüm; Tuğba onu abisi gibi görüyor! Bunu zaten biliyorum. Hem her şeyden öte o benim "dostum". Dost kelimesinin içi kolay kolay dolmaz ama Tuğba bu kelimenin hakkını fazlasıyla veriyor. Sonra Buğra bana aşık. Bunu bir kez dile getirmiş olsa bile yaptıkları ile bunu bana fazlasıyla kanıtladı. O beni seviyor, buna gönülden inanıyorum şimdi neden kıskanacağım ki?

Evet onu zamanında "sevmiş" ama sadece sevmiş! Oysa bana aşık! Sevgi şefkat getirir peşiden... Ama aşk! O işte bambaşka! Aşk arzu ile harmanlanır. Arzu ve aşk birleşince ortaya bambaşka bir şey çıkar; tutku. Ateş gibidir tutku; yakar! Yanarsın ama yanmaya gönüllü olursun, biraz daha fazlasını istersin her seferinde. Yanarken daha çok bağlanırsın karşındaki eşine. Yandıkça bağlanır, bağlandıkca daha çok yanarsın.

Farklar böyle barizken nasıl kıskanırım ki Tuğba'yı? Hem ben kıskanacak olsam İstanbul ve İzmirde yaşayan bir çok kadının katili olurdum. Malum her gece biriyle geziyordu! Pislik ya!

Telefon yeniden titreyince tekrar sıyrıldım düşüncelerimden. Nasıl daldım böyle anlamış değilim! Ah Buğra! Hepsi senin yüzünden!

"Efendim. "

Derken sesim halsizlikten ölüyordu. Karşımdan gelen seste en az benim ki kadar berbat!

"Mevsim n'aber?"

Laf olsun diye sorduğunu biliyorum zira berbat olduğumu biliyor.

"Berbat. "

Dediğimde çaresiz bir soluk aldı. Birde bana üzülüyor o hali ile. Kıyamam ya...

"Buğradan haberin yok galiba? "

Derken sesi iyice düşmüştü. Derin bir soluk aldım konuşabilmek için.

CAN SUYU'M (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin