İkinci Kitap-41. Bölüm

En başından başla
                                    

"Sen hiç mi zor durumda kalmazsın be?!" diye bağırdı. "Allah başını darda koymasın gardaşım."

"Eyvallah." dedim. "Niye aradın?"

"Halı sahadayız gelsene."

"Tamam."

Hızla kültür parka ilerleyip halı sahaların olduğu kısma gittim. Melih, Mert, Aydo ve mahalleden birileri vardı. "Selamunaleyküm!" dedim içeri girerken.

"Aleykümselam!"

"Diğerleri nerede?"

"Hep onlarla birlikte mi olmalıyız?" dedi Melih.

"Terbiyesiz!" dedim.

"N'aber gardaş?" dedi Aydo.

"İyidir, gardaş sen nasılsın?"

"İyi, Allah'a şükür."

"Maç yapacağız, gelsene."

Kolumdaki saate baktım. "Kranponlarım evde, ayrıca yorgunum biraz."

"Tamam, defol!" diyerek saçıma dokunan, Mert'i kovalamaya başlayınca o da söylenmeye başlamıştı. "Lan yorgun diye bir şey yapmaz sandım, imdat!"

Eve geldiğim sırada telefonuma ardı ardına mesaj geldiğini duyunca odama girip telefonumu açtım. Mesajlar Ece'dendi.

Emrah?

Beş kez aradım seni.

Çarşıya çıkacaktı, müsait değildir, diye düşündüm kafaya takmadım.

Ama az önce Mert'i bile elli tur kovalamışsın.

Bu aralar nedense bana ayıracak hiç vaktin bile yok.

Yanına gelmek için aradım ama açmadın.

İlk günki gibi hissettiğini düşünmüyorum.

Biraz uzaklaşsak ikimiz içinde iyi olacak.

Mesajları okuduktan sonra hemen onu aramıştım ama açmıyordu. Üzgünce ekrana bakıp kendimi boğmak için yüzümü yastığa yapıştırdım.


Sefa Ayves...

"Bir düğün daveti aldım dün gece!" diye bağırdım. "Titreyen ellerim zarfı açmıştı."

"Okurken gözümden yaşlar dökülür." dedi Hazar. "Üstünde aşkımın adı yazıyor."

"O zalim giderken başka birine." dedi Ozan. "Beni de çağırmış bak düğününe."

"Böyle bir kalleşlik yapacağına, kurşunlar sıksaydın şu yüreğime." dedi Emrah.

Hepimiz Hazar'ın odasında oturmuş çay içerken bu şarkıyı bağıra bağıra söylüyorduk. Dostlar aynı anda aşk acısı çeker miydi be? Ha?

"ELVEDA DEYİP DE VEDA DİYOR! AYRILSAK DA BENİ UNUTMA DİYOR!" diye bağırdı Hazar.

"Ellerin olduğu nikah gecesi, şahidim ol deyip dalga geçiyor!" dedi Emrah.

"O zalim giderken başka birine, beni de çağırmış bak düğününe!" dedi Ozan.

"Böyle bir kahpelik yapacağına, kurşunlar sıksaydın şu yüreğime!" diye bağırdım.

"Aga nedir şu dertler ya? Aynı anda mı vurur hepimize?" dedi Ozan.

"Ne bileyim ben ya?" dedi Emrah.

"Hayat durmadan çelme takıyor." dedi Hazar.

"Bizim ne suçumuz var? Onlar bizi anlamıyorsa bizi kim anlayacak?" dedim sinirle.

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin