LİSE SAKİNLERİ SERİSİ

İkinci Kitap-13. Bölüm

"Ders çalışıyorduk."

"İznimizde var."

"Saatin farkına varamamışız."

"Derse dalmışız."

"Tamamdır." dedi polis ve birkaç bir şey not aldıktan sonra arabalarına binip buradan uzaklaştılar. Emir ile bende arabaya bindik ve babam eve doğru sürmeye başladı.

"Çok eğlenceliydi." dedi Emir. "Keşke biraz daha orada kalsaydık."

"Bilmem." dedim gülerek. "Kadir kalmayı çok istiyordu zaten."

"Adamların hepsi bulunmuş. Sorguya falan almışlar." dedi babam. "Siz rahatsız olup böyle şeylere takılmayın diye aileler olarak size bu konuda bilgi vermeyeceğiz kızım."

Kafamı salladım. Babam evin önünde durunca arabadan inip eve girdim. 

------

Bugün cumaydı ve yarın Malatya'ya gidiyorduk. Çünkü maç vardı. Açıkçası biraz heyecanlıydım. Yatağımdan kalkıp hemen lavaboya girdim. İhtiyacımı hallettikten sonra çıkıp banyoya girdim ve abdestimi aldıktan sonra odama girip kıyafetlerimi giyinmeye başladım.

Siyah kotumu ve okul formamı giyindikten sonra çantamı da alıp odamdan çıktım. Emir yine bisküvi ile sütünü içerken bende oturdum ve annemin hazırlamış olduğu tostu yedim.

Daha sonra kalkıp dişlerimi fırçaladım ve montumu giyinip Emir'i beklemeye başladım. "Emir hadi!" diyerek konuştum. "Gidiyorum ben!"

"Tamam be! Bekle!" dediğinde gözlerimi devirip, çantamı sırtıma taktım. Emir montunu giyinirken bende botlarımı giymeye başladım.

Evden çıkıp okula yürümeye başladık. "Bugün okul çıkışı yine mi okulda kalsak?" dedi Emir.

"Tabi ki de hayır." dedim gülerek. "O bir kere olur. O da tesadüfen."

"Of. Nerede kalalım o zaman?" diye sordu Emir.

"Hiçbir yerde kalmayalım." dedim ve okul bahçesinden içeri girdim.

Emir arkadaşlarının yanına giderken bende okula girip yukarı çıkmaya başladım. Sınıfa girdiğimde sadece kızlar vardı. "Günaydın." diyerek konuştum ve çantamı sırama koydum.

"Günaydın." dedi Feyza.

"Erkekler nerede?" diye sordum montumu asarken.

"Onlar bugün ders işlemeyecek." dedi Berfin.

"Neden?" diye sordum.

"Yarın maç var ve son hazırlıklarını yapacaklar." dediğinde Ece, kafamı salladım.

Peteğin önüne geçip kalçamı dayadım. Hava bayağı soğuktu. Kasım ayının ortalarındaydık. Sınıfa Fatih hoca girince olduğum yerde dikleştim. 

"Şirin sen ve Ece sen." dedi Hoca bize bakarak. "Bugün nöbetçi öğrencilerin başka görevi var. Sınıf defterlerini siz dağıtacaksınız."

Ece ile kafamızı sallayıp sınıftan çıktık ve hocayı takip ettik. Dokuz ve onuncu sınıf defterlerini Ece dağıtacaktı. Ben ise on birinci sınıfları ve on ikileri. Defterleri alıp aşağıya indim ve önce on birinci sınıflardan başladım.

Emir'in sınıfına girdiğimde, "Aha benim ablam!" diye bağıran Emir'in sesini duydum. Ona bakıp göz kırptım.

"Ablan bana göz kırptı." dedi bir çocuk.

"Bana kırptı lan. Döverim seni." dedi Emir, çocuğun kafasına vurarak.

Gülerek sınıftan çıktım ve diğer sınıfların defterlerini dağıtmaya başladım. Sonunda defterler bitince yukarı çıktım ve bizim sınıfa ilerledim.