İkinci Kitap-3 . Bölüm

En başından başla
                                    

Sefa çocuğa baktıktan sonra bir anda şaşkınlıkla dönüp bana baktı. "Sen-" demişti ki lafını keserek ben konuştum.

"Kelimeleri sevmiyorum." dedim ve elini tutup yürümeye başladım.

Sefa sesini çıkarmayıp bana ayak uydururken bir anda onun telefonu çalınca ikimizde durduk. Sefa telefonunu çıkarmış kim olduğuna bakarken bende bakıyordum.

'Irmak arıyor...'

Telefonu elinden alıp cevaplandırdım. "Şu an kendileri meşgul, lütfen daha sonra aramayınız." dedim ve kapatarak telefonu ona verdim.

"Lan kızım bak senden hiç beklenmedik hareketler, ben korkmaya başladım." dediğinde Sefa gülmeden edemedim.

"Bak Sefacığım." dedim. "Bugün böyle davranıyorum ama yarın yine eski Şirin olacağım."

"Nasıl yani?" dedi birleşmiş ellerimizi kaldırarak.

"Ya öyle değil. Tabi ki yarında böyle olacak." dedim ellerimizi göstererek. "Ama ben şu an ki gibi olamam. Utangaç şapşal bir kız olacağım yine."

"Olmasan olmuyor mu?" diye sordu Sefa.

"Sen beni öyle sevmedin mi zaten?" diye sordum.

"Ben senin o, bu, şu halini sevmedim." diyerek konuştu Sefa. "Ben seni sevdim."

Utançla kafamı eğdim ve bir süre sonra kafamı kaldırdım. "Bugünlük utanç yok." dedim ve daha sonra tekrar yürümeye başladık. Yağmur hafiften çiselemeye başlamıştı.

"Allah'ım lütfen bu günü klişesiz bitirelim. Amin." diyerek dua etti Sefa.

"Merak etme Sefa Ayves, klişe olmayacak." dedim. 

"Hadi inşallah." 

Beraber yürümeye devam ederken Sefa beni bir sokağa doğru çekiştirdi. "İnsanlardan uzak, seninle yalnız." dediğinde gülümsedim.

"Yarın maç var." dedi Sefa. "En büyük motivem sen oldun Şirin'e-, aman leydim."

"Ölümüne Sefa Ayves!" dedim elimi kaldırarak.

"Öyle deme, Mert Müldür duyarsa çok üzülür." dedi alayla Sefa.

"Onun benim varlığımdan haberi dahi yok." dedim.

"Önceden bunu kabullenmiyordun." dedi Sefa.

"Olsun. Ölümüne Sefa Ayves." dedim.

"Ee ne yapacağız? Çok sıkıldım." dediğinde Sefa, bir süre durup etrafıma baktım.

"Normalde buluştuğumuzda ne yapıyorsak, onu yapalım." dedim.

Bir süre ikimizde düşündük ve daha sonra birbirimize bakıp gülümsedik. "Yemek yemek!"

Soluğu bir kebapçı da almıştık. Bir masada karşılıklı oturmuş yemeklerimizi bekliyorduk. Yemekler gelene kadar telefonumu çıkardım ve gruba mesaj attım.

Şirin: 

KIZLAR OLDU BU İŞ.

Duygu: 

Hangi iş?

Şirin: 

Sefa ile olduk.

Serpil hoca: 

Hayırlı olsun.

Şirin: 

Serpil hoca ne alaka?

Selin: 

Acı haber. Sınıf grubundasın tatlım.

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin