45. BÖLÜM (UZUN ZAMAN)

Start from the beginning
                                    

"Bende iyiyim. Seni merak edince aradım. Ne zaman çıkacaksın?" dedi Mercan.

"Çok yakında tatlım çok yakında." dedim.

"O zaman çok yakında en yakın arkadaşımla sabahtan akşama kadar alışveriş yapacağım anlamına mı geliyor bu?" dedi gülerek.

"Sanırım öyle." dedim. Biraz sohbet ettik. 

"Seni seviyorum tatlım." dedi Mercan kapatmadan önce. Ben daha cevap vermeden bir bağırtı duydum.

"Mercan doğruyu söyle yine sevgili mi yaptın? Yine kimi döveceğim? Ver o telefonu bana. Göstereyim kardeşimle sevgili olan o piçe." dedi ses. Sanırım abisi Buluttu bu. Mercan'ın anlattığına göre aynı benim abilerim gibi çok kıskançmış ve ne zaman Mercan'ın sevgilisi olsa gidip Mercan'dan ayrılana kadar dövüyormuş çocuğu.

Telefondan birkaç hışırtı geldi. Sonra ise Bulut'un bağırtısı. "Bana bak piç. Kimsin bilmiyorum ama adresi ver geleceğim. Seni bir güzel döveceğim ve sonrada sen Mercan'dan ayrılacaksın." dedi Bulut.

Kahkaha attım. "Bir dakika sen kız mısın?" dedi Bulut dumura uğramış sesiyle. "Evet kızım ve Mercan'ın hastaneden arkadaşıyım Aslı." dedim gülerek.

"Aslı kusura bakma. Seni Mercan'ın erkek arkadaşı sandım." dedi şaşkınlığını üzerinden atarken.

"Sıkıntı değil. Benimde abimlerim var ve hepsinin böyle tepki vereceğini biliyorum." dedim.

"E sen nasılsın? Mercan yakın zamanda hastaneden çıkacağını söyledi." dedi Bulut.

"Evet çıkacağım ve iyiyim. Sen?" dedim.

"Bende iyiyim. Neyse ben Mercan'a verim konuşun. Tekrardan kusura bakma." dedi Bulut. 

"Önemli değil." dedim. Birkaç hışırtı geldi ve Mercan tekrar konuştu. Daha doğrusu kahkahaları arasından konuşmaya çalıştı.

"Ay Aslı Bulut'un yüz ifadesini görmen lazımdı. Senin sesini duyunca bir şok oldu ki. Keşke fotoğrafını çekseydim. Yayınlamakla tehdit ederdim." dedi Mercan. Bulut ile aralarında 2 yaş vardı ama Mercan abi demiyordu. Daha doğrusu sadece işi düşünce abi diyordu.

"Neyse bebek benim gitmem gereken bir özel ders var. Sonra görüşürüz." dedi Mercan. Geçen seneyi hastanede geçirdiği için sınava girememişti. Şimdide özel ders alıyordu eksik olduğu konuları tamamlamak için.

"Görüşürüz canım." dedim. Ve kapattık. Telefonu cebime koyup abimin yanına geri döndüm.

"Mercan ile konuştuğunu düşünüyordum. Bulut'la ne zaman konuşmaya başladın?" dedi abim. Oy seni kıskanç şey. Yerim seni.

" Beni Mercan'ın sevgilisi sandı ondan telefonu Mercan'dan alıp konuşunca ben olduğumu anladı." dedim.

"Anladım. Neyse hadi ilaç vaktin geliyor bir şeyler atıştır." dedi abim. Onaylayıp masanın üstüne benim için bırakılan kuruyemiş ve meyvelerden yemeye başladım.

"Abi?" dedim.

"Miniğim?" dedi.

"Abi iyi ki beni bulmuşsunuz." dedim. Durup dururken aklıma gelmişti ve söylemek istemiştim.

"İyi ki bulmuşuz." dedi abimde.

"Abi bir şey soracağım." dedim. Bu uzun zamandır merak ettiğim bir şeydi ama bir türlü soramamıştım.

"Sor tabi." dedi.

"Abi ben neden kaçırıldım? Yani kim daha doğduğum gün beni sizden ayırdı?" dedim. Bir şeyler biliyordum ama tamamını merak edip bilmek istiyorum.

"Neden soruyorsun Aslı?" dedi abim. Bu konu onu geriyordu. Belki de hala kendini suçluyordu. Bilmiyorum.

"Merak ediyorum." dedim ağzıma bir tane  ceviz atarken.

Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı. "Annem, babam ve Cemil adında bir adam üniversitede arkadaşmış. Annem ve Cemil önceden arkadaşmış. Babam sonradan katılmış aralarına. Cemil anneme aşıkmış. Annem babama, babam anneme. Annem ve babam sevgili olup evlenmişler. Cemil denen şerefsiz o zaman bir intikam yemini etmiş. Aradan yıllar geçmiş. Babam ve annemin 5 çocuğu olmuş Cemil hala intikam alacağı günü bekliyormuş. Annem tekrar hamile kalmış ama bu sefer bir farkla. Bir kız çocuğuna hamileymiş. Babamın kız çocuğu olmasını çok istediğini bilen Cemil şerefsizi harekete geçmiş ve sen doğduğun gün ardında sadece bir not bırakarak seni kaçırdı." dedi. 

Dünyanın ne kadar iğrenç insanlara yuva olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. O şerefsize hiçbir zaman hakkımı helal etmeyecektim. Ne istemişti bizden? 

"Merakın geçti mi?" dedi abim. Evet anlamında kafamı salladım. "O zaman al bakalım ilacın." diyerek ilacımı uzattı. Neden bu konu üzerinde durmamı istemiyordu? 

"Abi neden bu konu hakkında konuşmamı istemiyorsun?" dedim.

"Çünkü yaşadıklarımı, yaşadıklarını düşünmek beni geriyor. Keşke diyorum o gece seni kucağımdan hiç bırakmasaydım. Belki o zaman seni kaybetmemiş olurdum. Sen yıllarca onca şey yaşamazdın." dedi abim.

"Abi daha ne kadar kendini suçlamaya devam edeceksin? Bir suçlu varsa o da o Cemil denen kişiliksizdir." dedim. Anlamıyordum neden bu denli kendine acı çektiriyordu.

"Abi bana söz ver bir daha kendini suçlamayacaksın. Suçlarsan seninle hiç konuşmamak üzere küserim." blöf yapıyordum. Umarım abim anlamazdı.

"Yalan konusunda daha beceriksizini görmedim. Bari gözlerime bakıp söyle. Bir tık inanayım." dedi abim.

"Tamam belki küsmem ama senle eve gidince bir daha uyumam." dedim. İşte bu bir tık daha iyiydi. Dediği gibi gözlerinin içine bakarak söylemiştim. 

"Hala yalan söylüyorsun." dedi. Bir şey demeden gözlerinin içine bakmaya devam ettim. Ciddi olduğumu anlamış olacak ki derince yutkundu.

"Tamam." dedi.

"Tamam ne?" dedim.

"Bir daha kendimi suçlamayacağıma söz veriyorum." dedi. Gülümseyip kafa salladım. İşe yaramıştı. Umarım sözünü tutardı.

"Abi sözünü tutman gerekiyor sonsuza dek." dedim.

"Sözümü sonsuza dek tutmaya çalışacağım." dedi.



<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

Ben geldim.

İşte beklenen bölüm geldi. Alkış bana.

Nasılsınız?

Bölüm nasıldı?

Aslı yakında çıkacak o zaman ne olacak sizce?

Aramıza yeni katılacak bebişin cinsiyetini öğrendik. Ne düşünüyorsunuz? 

Bir daha ki bölüm görmek istediğiniz şeyler?

Yıldızı aydınlatıp yorum yapmayı unutmayın.

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>


"Sizin istediğiniz gibi konuşup yaşamaktansa, kendi istediğim gibi konuşup ölmeyi tercih ederim." 

-Sokrates

Her an kendiniz gibi konuşup yaşadığınız bir hayatınız olması dileğiyle...

ÖZ AİLEMWhere stories live. Discover now