ÖZ AİLEM

17.BÖLÜM (KARAKOL)

Ortada olan kız ''Kalk buraya senin gibiler oturamaz. Burası çetenin yeri.'' dedi. Ah bana bir şeyler oluyor. Bende şimdi sırf o dediği için korkumdan gideceğim zaten.

Aldırmadan yemeğime döndüm. Başta olan kız ''Sana kalk dedik. Sırf okula Demir ile geldin diye onların çetesinde olduğun anlamına gelmiyor yani şimdi hemen kalk. Hem zaten istesen de onların çetesine giremezsin. Kız almıyorlar gruplarına.'' hah şimdi belli olmuştu karın ağrıları.  

Ben hem okula Demir ve Ayaz abimle girmiştim. Üstüne şimdi birde onların masalarına oturunca bunlar iyice kıskançlıktan köpürmüşlerdi. Biraz oyundan zarar gelmezdi herhalde.

''Sen benim sevgilimin adını nasıl ağzına alırsın. Mehmet babama söyleyeyim de seni okulundan atsın.'' dedim. 

''Sevgilin mi?'' dediler aynı anda. Ama yüz ifadelerini görmelisiniz.

''Evet sevgilim. Hatta liseyi bitirince evlenip 5 tane çocuk yapmalıyız. Biliyor musunuz düğün yerimizi de kararlaştırdık. Eyfel Kulesi'nin altında evlenmeyi düşünüyoruz.'' dedim. Tamam biraz abartmıştım ama onların bunu anlayacağını pek sanmıyorum.

''Ne saçmalıyorsun sen Demir sevgili yapmaz bir kere. Hele evlenmek hiç ona göre değil.'' dedi sondaki kız.

''Yapmış ki buradayım. Şimdi hemen buradan defolun. Yoksa Mehmet babam tek lafımla eminim sizi bu okulda barındırmaz.'' dedim ve yemeğime döndüm. 

Onlarda mosmor olmuş şekilde geldikleri yere döndüler. 

Omzuma atılan kolla kafamı kaldırıp kim olduğuna baktım. Demir abimdi ve elinde tamı tamına 5 tane damak tutuyordu. Hemen çikolataları elime aldım. ''Ah yavrularım benim. Birazdan sizi çok güzel bir şekilde yiyeceğim emin olun.'' dedim ve hepsini teker teker öptüm. 

''Beni bile öpmeyip şu zıkkımları öpüyorsun ya ne diyeyim ben sana güzelim.'' dedi.

Bende dedim şu boynu bükük çocuğu biraz sevindireyim. Ayağa kalkıp her iki yanağını da öpüp yerime oturdum.    

Tam o sırada arkadan gelen iki tanıdık sesle arkamı döndüm.

''Aslı!'' dediler aynı anda ikizler. 

Hemen yanlarına koşup sarıldım. Deniz ve Dengiz ikizleri benle aynı yaştaydı ve eskiden çalıştığım kitapçının daimi müşterilerindendiler. Onlar böyle git gel arkadaş olmuştuk. Ama sonra nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde iletişimimiz kopmuştu. Ama şuan aynı okuldaydık.

''Demir kardeşin Aslı mı?'' diye sordu Dengiz.

''Evet de siz Aslı'yı nereden tanıyorsunuz?''  Demir abim.

''Tanışmamızı boş ver şimdi. Bu durumda bizim kuzenimiz olan Aslı aslında uzun yıllardır tanıdığımız olan Aslı mı?'' diye sordu Deniz. Bir dakika o ne dedi. Kuzen dedi sanırım.

''Ne kuzeni? Ne oluyor? Ben bir şey anlamadım.'' dedim.

''Aslı bak şimdi. Babamlar üç kardeşler. Yani iki amcamız var. Güney ve Kuzey diye. Deniz ve Dengiz de Güney amcamın çocukları yani bizim kuzenlerimiz. Aynı zaman da Kuzey amcamdan da üç kuzenimiz var. Onlar da normalde bizim okuldalar ama Yasemin yengemin yani Kuzey amcamın eşinin annesi hastalandığı için bir süreliğine memlekete gitmek zorunda kaldılar. Diğer kuzenlerimizin adı Kerem, Kerim ve Erim. Kerem ve Kerim ikizler ve benimle yaşıtlar. Erim ise sizinle.'' dedi.