"Sözleşmeni yenilemek istemiyor musun?"

"İstemiyorum." Önüme döndüm. Karşımdaki boş koltukla aramda kalan engin masaya ve üzerindeki minik süslere bakarken dizimi biraz sallayarak tepkisini bekledim ama gelmedi. Devam etmem için bana müsaade etti. "Yeterince yatırım yaptım." diyerek mırıldandım. "Zirveyi de gördüm." Bakışlarım onu buldu. "Dünya turnesi, yüzlerce konser ve diğerlerinin ancak rüyalarında görebileceği kadar ödül. Sanırım şimdi düşmüşken burada bırakmak en doğrusu çünkü tüm o basamakları yeniden çıkmak için çok yorgunum."

"Sen her şeye rağmen hala zirvedesin Yoongi, orada kalmaya devam edebilirsin. Hiçbir şey tamamen mahvolmadı, sen düşmedin."

Beni ikna etmek istediğini de tüm bunların tamamen doğru olmadığını da çok iyi bildiğim için ufak bir gülüş sundum ona ve omuz silkerek "Bırakıyorum." dedim. "Beni anlar mısın bilmiyorum ama... Devam etmek için bir nedenim kalmamış gibi hissediyorum. Sadece- Şimdi bırakırsam bir şeyler düzelecek ama devam edersem pes edeceğim. İkisi çok ayrı şeyler. İnan bana."

"Yine de devam etmeni çok isterdim. Bu şirket seninle büyüdü."

"Harika sanatçıların var." diyerek telkinde bulundum. "Onlarla daha iyilerini başaracağına eminim. Şirketi büyütme nedenim de sendin. Bana destek oldun ve ben de sana karşılığını verdim. Artık ödeştik."

"Hiçbir zaman bana borçlu değildin Yoongi." dedi kendimi her zaman borçlu hissettiğimi bilmeden. 

Bir zamana kadar bu umrumda bile değildi. Bang Sihyuk beni kullanan, beni kullanmak için kurtaran ve bu şirket büyüdüğünde elinde tutmak için iyi davranmaya devam bir adamdı ve ben günün birinde ondan kurtulacağımı düşünürken çok ciddiydim. 

Ama şimdi tüm bunlardan sonra arkama dönüp baktığımda yaptığı yardımların azımsanmayacak boyutta olduğunu görmek hepsini olmasa da bazı düşüncelerimi değiştiriyor ve bana yanıldığımı gösteriyordu. 

"Olsun. Hem albüm kazancı direkt şirkete gelebilir." dedim aklımdaki son şeyi masaya yatırmak adına. "Sadece içindeki şarkılar benim için önemli olduğundan yayınlamak istiyorum yoksa hiç bulaşmayacaktım."

"Ortada bir anlaşma var." diyerek kaşlarını çattı. "Albüm kazancından gerekli miktarı alıp öyle ayrılırsın."

"Gerçekten, istemiyorum." Başımı iki yana salladım. "O parayı nereye istersen kullanabilirsin."

"Buna emin misin?" 

"Kesinlikle." diyerek hemen onayladım onu. "Haberin var mı bilmiyorum ama Wheein de hamile zaten, yakında ayrılacaktır. Jungkook da benden sonra kendisine uygun birini bulur diye umuyorum."

"Jungkook ayrıldığını duyduğu an şirketi başımıza yıkabilir." diyerek güldü. "Senin bir numaralı fanın. Eğer mesleği bıraktığını duyarsa o da bırakacaktır."

Buna istemsizce gülerken sarsılan omuzlarım durduğu an "Belki de." dedim. "Gerçi onun normal bir sanatçıyla anlaşabileceğini düşünmüyorum. Belki kendisine ait bir marka falan çıkartır."

"Belki." diyerek başını salladı ve konuşmamızın aniden kesildiğini belirten o sessizlik odayı kapladığında sandalyesini geriye iterek ayağa kalktı. Elini öne doğru uzatıp onunla el sıkışmam için beklediğinde bir eline bir de gülümseyen yüzüne bakıyordum. Sonunda ona eşlik ederek yerimden kalktığımda ve elini sıkarak salladığımda "Geri kalan hayatında başarılar Yoongi." dedi. "Sen güçlü bir çocuksun."

Sen güçlü bir çocuksun.

Gözlerim gözlerine çarptı ve küçük bir anı beni çarparken nefesimi tuttum. "Öyleyim." dedim. "Öyle kalacağım."

cruel : yoonmin ✓حيث تعيش القصص. اكتشف الآن