Emir'in burnunu çekme sesini duyduğumda dönüp üzgünce ona baktım. Babamı hâlâ çok seviyordu ve aslında burada olmasından memnundu ama bir şeyleri sorgulamak hakkıydı.

"Evet haklısınız ama anneniz size hiç mi bahsetmedi?" dedi babam.

"Neyden?"

"Tamam, yeter!" dedi Emir ve ayağa kalktı. "Ben dinlemek istemiyorum senin bize kendini acındıracak cümlelerini."

Emir odadan çıkınca babam arkasından üzgünce baktı. Gerçekten çok üzgün görünüyordu ve bu hâli beni de çok üzmüştü.

Odadan çıkıp kendi odama girdim ve sesli bir nefes alarak yatağıma uzandım. Kafamı çevirip karşı binaya baktığımda Sefa'yı göremedim odada.

"Acaba neden beni arkadaşı olarak görmüyor?" dedim. "Aslında iyi arkadaş olabilirdik. Tam kafa dengi." dedim gülümserken. "Bir de Hazar ile aralarının neden bozuk olduğunu öğrensem, iyi olacak."

Helin'in odasında bulduğum mektuba kaydı gözlerim. Ayağa kalktım ve mektubu elime aldım. 'Acaba okumalı mıydım?' Mektubu açmaya yeltendim ama daha sonra tekrar kapattım. 'Yok, yok. Okumayayım.' Mektubu çekmeceme koydum ve odamdan çıkarak Emir'in yanına gittim. Genelde hep üzüldüğünde mutlaka uyurdu ama bilgisayara odaklanmıştı ve bana hiç bakmıyordu. Onun yatağına uzandım ve telefonunu incelemeye başladım. Beni ne diye kaydettiğini merak ederek rehbere girdim. Normal de biliyordum ama sürekli değiştirdiği için takip edemiyordum artık.

'Sevimsiz' olarak ismimi kaydettiğini görünce doğruldum ve omuzuna dokundum. Bana bakmayıp oyuna devam edince omuzuna daha sert dokundum. "Abla ne yapıyorsun ya?!" diye bağırdı ve kulaklığını çıkartarak masaya fırlattı. "Öldüm senin yüzünden! Kaç gündür geçemiyorum şu leveli zaten!"

"Özür dilerim." dedim ve telefonu ona doğru uzattım. "Ben sevimsiz miyim?"

"Değilsin." dedi ve tekrar kulaklığını taktı. "Arkadaşlarla oyun oynuyorduk ve seni öyle kaydetmemi istediler. Değiştirmeyi unutmuşum."

Kafamı salladım ve ismimi 'Ablam♡' olarak değiştirdim. Gözleri hâlâ yaşlıydı ama ağlamıyordu. Sanırım düşünmemek için oyun oynuyordu. Onu odada yalnız bırakarak mutfağa girdim ve kendime çikolatalı ekmek sürerek yemeye başladım. Telefonumun titremesiyle eşofmanımın cebinden çıkardım ve Berfin'den gelen mesaja girdim.

Berfin: 

Tek mi gittin parka, Şirinem?

Şirin: 

Hayır, Hazar benimle geldi.

Berfin: 

İyi yapmış.

Kusura bakma, Ozan ile nadir zamanlarda buluşuyoruz. O yüzden gelemedim.

Şirin: 

Sorun değil.

Atlattık bugünü zaten.

Berfin: 

Ee Duygu'ya yazsaydın?

Veya sınıftan başka birine?

Şirin: 

Duygu'nun ailevi problemleri olduğu için yazmak istemedim.

Sınıfta sizin hariciniz de kimsenin numarası yok bende.

Berfin: 

Tamam o zaman ben seni gruba alayım.

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin