"Çünkü o adam senin biyolojik baban değilmiş. Yani o adamın oğlu değilsin. Ailen bu yüzden öldü."

Jimin için zaman durdu. Tüm tüyleri diken diken olurken bir an için yutkunamadı. Sadece ona bakakaldı ve idrak etmeye çalışarak "Ne?" dedi. "Babam... Babam aslında babam değil miydi?"

"Hayır." Ufak bir gülümseme kondurdu dudaklarına. "Üzgünüm evlat. Ailenin ölüm nedeni bu olunca seni vermek için biyolojik babanla iletişime geçmek istedim. Gerçek babanın kim olduğunu biliyor musun?"

Çocuk ağlamaya başladı. Yaşlar gözlerinden hızla süzülüyordu. Henüz ailesini kaybedeli çok olmadan böyle bir haberi aniden, beklenmedik bir şekilde almak onu derin bir şoka soktuğu için tek kelime dahi edemedi. Adam da bunu fark etmiş, konuşmayacağını anlamış gibi kolunu kaldırıp saatine baktı. "Dinle." dedi masanın üzerinden biraz ona doğru eğilirken. "Annenin patronu, onu tanıyor musun?" Gözlerine baktı. "Annenin nerede çalışğını biliyor musun?"

Jimin başını salladı. Biliyordu. Annesinin temizlik görevlisi olarak çalışğı şirkete, onu görmek için defalarca gitmişti.

"Kim Holding'in sahibi senin baban, anlıyor musun?" Gözlerini devirdi. "Seni istemedi ama bu bilgiyi seninle paylaşmamızı uygun gördü. Buradan çıktıktan sonra, yani eğer evlat edinilirsen ya da on sekiz yaşını doldurup çıkarsan sana iş imkanı sağlayabileceğini söyledi. Bunu aklında tutacakmışsın. Ayrıca sayende yetimhanemize çok büyük bir bağışta bulundu." Kapı tıklatıldı. Adam başını kaldırıp kapıya baktı ve "Hah," dedi. "Beklenilen misafirimiz de geldi işte. İçeri buyurun!"

Jimin neredeyse göz yaşlarından karşı tarafı bile göremezken, anlatılanları kendi içinde anlamaya, çözmeye ve kabullenmeye çalışarak kimin geldiğini görmek için kapıya döndü. Müdür yerinden kalkıp içeri giren kadını karşılamak için hazırlanırken "Jimin." diyordu. "Bu Park Shinhye, senin psikoloğun olacak. Onu baban yönlendirdi. Senin için."

Jimin'in aklında sadece bu kare kalacaktı. Kadının içeri girişi, gülen yüzü, müdürle el sıkışması ve kendisine dönmesi.

Babasının onu psikoloğu olarak gönderdiği an. Yıllar sonra ona annelik edecek kadını ilk görüşü. Gerisi boşluktu. Gerisi unutmayı, silmeyi ve yok etmeyi tercih ettiği koca bir boşluktu.

- - -

"Daha iyi değil mi?" dedim odadan çıkan doktora bakarken. Son kontrollerini yapıyordu. Onu taburcu edebilmemiz, buradan çıkıp arabaya bindiğimiz gibi eve dönebilmemiz için son kontrolleri yapıyordu. Dün yapması gereken tüm kontrolleri bugün yapıyordu çünkü dün, Yoongi için boktan bir gündü.

Olayları henüz ben bile idrak edemiyordum.

Bir yanılgı sanmıştım. O an gördüğü kadını annesine benzettiğini düşünmüştüm. Olabilirdi. O kadar insanın arasında elbette birisi annesine benzeyebilirdi ama interneti açtığımda her şey karardı. Annesi hiç değişmemişti. Buna emindim. Hala Yoongi'ninkine benzeyen kedi gözleri ve küt saçlarıyla aynıydı. Komodinini karıştırdığımda gördüğüm kadınla aynıydı ve o da benim kadar iyi biliyordu aynı kişi olduğunu.

cruel : yoonmin ✓Where stories live. Discover now