46

4.5K 403 6
                                    



Odama döndüğümde Evren odamda bekliyordu. Beni görünce oturduğu yatağımdan kalkıp koşar adımlarla yanıma geldi.

Onu odamda görmek beni şaşırtmıştı. Daha önce odama hiç gelmemişti.

"Ne oldu Selen? Ne olmuş sana? Ne konuştular? Neden bu kadar uzun sürdü? Cadı Elina ben gittikten sonra bir şey dedi mi? Benden sakladığı bir şey varmış gibi hissettim. Kesin vardı değil mi?"diyerek beni soru yağmuruna tuttu. Derin bir nefes aldım.

"Sanırım fazla stres" dedim. Bön bön baktı.

"Fazla stres mi?"

"Evet. Ailem burada olmadığı için kendimi kötü hissediyormuşum"

Neler uyduyordum ben böyle? Evren'in inanmış olmasını dileyerek ona baktım ama hiç de inanmışa benzemiyordu. Neden inanmıyordu ya? Of.

Yeryüzündeyken biri bayılırdı ve fazla stresten dediğimizde bunu herkes anlardı. Sihir Diyarı'nda fazla stresden bayılma diye bir şey yok muydu yani?

"Gözlerin simsiyah olmuştu Selen" diyerek benden daha doğru düzgün bir açıklama istedi. Beynim hızla düşünüp bir bahane üretmeye çalıştı. Prof. Alr kimseye söyleme demişti ve ben de tamam demiştim.

"Bilmiyorum. Sanırım araştıracaklar. Değişik bir görüntü gördüm. Onunla da alakalı olabilir" Çaresiz bir halde elimi alnıma götürüp yatağa oturdum. Neredeyse ağlayacaktım. Evren yanıma oturdu ve omuzlarımı okşadı.

"Tamam Selen. Umarım sana ne olduğunu en kısa zamanda bulurlar" deyip boynuma sarıldı. Gözyaşlarıma hakim olamazken asıl nedenin Ryan'ın gidecek olması olduğunu biliyordum. Casusluk yapmak için karanlık tarafa gidecekti. Prof. Alr onu görebileceğimi söylemişti ama bu ne sıklıkla olacaktı bilmiyordum.

Önemli olan bu değildi.

O tarafta başına bir şey gelip gelmeyeceğiydi. Ya casus olduğu anlaşılırsa? Ona kim bilir neler yaparlardı. Ve tüm sorumlu bendim. Benim yüzümden gidiyordu. Sırf beni korumak için.

Başka bir sorun daha içimi rahatsız ederken yutkundum. Kellen'la da konuşmalı, neden beni takip ettiğini sormalıydım. Tabi neredeyse son bir aydır onu görmediğim düşünülürse halen takip edip etmediğini bilemezdim. Ama içimdeki his takip ettiğini söylüyordu. Evren benden uzaklaşıp yüzüme baktı.

"Bu gece bizde kalmaya ne dersin? Sabah nasıl olsa okula geleceğiz"

Evren'lerin evine gideceğimizi hatırladım.

Tamamen unutmuştum. Oysa şu an canım sadece uyumak istiyordu.

"Tamam. Ne giymem gerekiyor sence" diye sordum ki bu çok aptalcaydı. Zaten sabah hazırlanmıştım, hem ne giyebilirdim ki başka? Tuvalet falan mı?

Evren de bu sorum karşısında güldü. Sanırım beyin devrelerim doğru çalışmıyordu.

"Tamam tamam. İyice saçmaladım" diyerek pes ettim.

Çantamı alıp çıktık.

Evrenlerin evine gitmek için ağaç köklerini kullanan otobüslerden birini bekledik.

Otobüste yolculuk yaparken aklımı dağıtmam için Evren sürekli annesinin kekleri, kurabiyeleri konusunda bir şeyler anlatıyordu.

Hiç birisini tam olarak dinleyemiyordum.

İçimde bir şeyler vardı sanki. Birisi omuzlarıma bir şey koymuşçasına kendimi yük altında hissediyordum ve bu bana yorgunluk veriyordu.

SİHİR-KARANLIK ŞATO-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin