26

4.9K 464 21
                                    

Üzerimi değiştirip yüzümü yıkadım. Gözlerim şişmiş ve kızarmıştı. Daha fazla aynada kendime bakmak istemeyerek banyodan çıktım ve kendimi yatağa attım.

Ryan, geceleri rahat edebilmem için tam üzerime göre pijamalar almıştı. Bu kadar düşünceli olması beni şaşırtıyordu. En başından beri böyleydi ve ben en başından beri ona kötü davranıyordum. Neyse ki yaklaşık üç gündür uyanıktım ve benim uzun vadeli kötü muameleme maruz kalmamıştı. Gözlerimi kapattım ve hiçbir şey düşünmemeye çalıştım. Ama ne kadar uğraşırsam uğraşayım, luna parktaki o oyuncaktan düşüşüm gözlerimin önünden bir türlü gitmiyordu.

Lambası olmayan odam aydınlıktı. Buraya geldiğimden beri uykum geldiği zaman ışık loş bir hal alıyordu. Uykuya daldığımda da tamamen karanlık oluyor olmalıydı.

Bu sefer de yine loş bir hal almasını bekledim ama bir türlü olmuyordu.

Çünkü uykum yoktu. Odam muazzam bir şekilde benim uyku düzenimi kontrol edebiliyordu.

Yatakta bir sağa bir sola dönüp uyumaya çalıştım ama olmuyordu. En sonunda dayanamayıp doğruldum ve kapıda elinde tepsiyle gülümseyen Ryan'ı gördüm.

"Kapı açıktı" diye masum olduğunu kanıtlamak ister gibi diğer elini havaya kaldırdı. Bir şey söylemedim. Yanıma gelerek tepsiyi yatağıma bıraktı.

Aç olduğumu ona söyleyip söylemediğimi bir türlü hatırlayamadım. Ağlama güdümle boğuşmaktan beynim uyuşmuştu.

Ryan yatağımın kenarına oturup beni izlemeye başladı. Bugünkü davranışım mı ona bu cesareti veriyordu yoksa gerçekten konuşmaya ihtiyacım varmış gibi mi görünüyordum?

Çünkü konuşmak istiyordum.

"Yine mi yemeyeceksin?" diye sordu sakince. Bir şey demeden tepsiyi incelemeye başladım.

Soslu tavuk yemeği, salata ve pirinç pilavı vardı. Başlangıç olarak çorba ve tatlı olarak da puding onları yemem için bekliyordu.

"Bugün kızlarla gittiğimiz kafeteryadaki yiyecekler çok ilginçti. Benim yaşadığım yerdeki gibi değildi. Ama senin getirdiklerin annemin yemekleri gibi. Hep en sevdiklerimden" diye itiraf ettim.

Başımı kaldırıp baktığımda gözlerinin içine kadar güldüğünü gördüm. Bu, içime inanılmaz bir sıcaklık yaydı.

"Doğduğundan beri seni izliyorum Selen. Neyi sevip sevmediğini çok kez görmüştüm"

Hayretle kaşlarım havaya kalktı. Beni doğduğumdan beri koruduğunu biliyordum ama nedense yemek zevkime dikkat edebileceğini düşünmemiştim.

"Ne?" dediğimi duydum şaşkınlıkla.

Nasıl beni bunca yıldır izlemişti de hiç haberim olmamıştı? Onu, Vadi Yolu'ndan önce hiçbir yerde görmemiştim.

"Kurtadamların bazı özellikleri vardır Selen. Bunlardan birisi de takip yeteneği. Seni, senin ruhun duymadan takip edebilirim" dedi düşüncelerimi okumuş gibi. Bir an, onun da düşüncelerimi okuyor olabiliceğinden korktum ama Prof. Alr'ın söylediklerini hatırlayınca rahatladım. Prof. Alr ve Peri Zümresi'nden bir kaç kişi dışında düşüncelerimi kimse duyamazdı. Bir de Melike vardı elbette.

Tabi sihir güçlerimi alınca bu sorun da çözülecekti. Kimse düşüncelerimi okuyamayacaktı.

"Kızlarla Yaşam Caddesi'ne gittiğimizde beni takip ediyor muydun?"

İlk anda sorumu duymadığını zannettim ama bakışlarından cevaplamak istemediğini anladım. Israr eden gözlerle ona bakmayı sürdürdüm.

"Etmiyordum"

SİHİR-KARANLIK ŞATO-Where stories live. Discover now