KARTAL TİMİ ( ASKIDA )

Bởi lalipop123

390K 18.9K 3K

Her biri birbirinden cesur 6 asker. Edis Taner Yiğit Kutay Hazar Ve timde ki tek kadın asker Gökçe. Gökçe'nin... Xem Thêm

TANIŞMA
1.BÖLÜM:
2.BÖLÜM
3. BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7. BÖLÜM
8. BÖLÜM
9.BÖLÜM
10. Bölüm
11. BÖLÜM
12.BÖLÜM
13. BÖLÜM
14. BÖLÜM
15. BÖLÜM
16. BÖLÜM
17. BÖLÜM
18.BÖLÜM
19. BÖLÜM
20.BÖLÜM
21. BÖLÜM
22. BÖLÜM
DUYURU
23. BÖLÜM
24. BÖLÜM
25. BÖLÜM
26. BÖLÜM
27. BÖLÜM
28. BÖLÜM
29. BÖLÜM
30. Bölüm
31.BÖLÜM
32. BÖLÜM:
33.Bölüm
34 : BÖLÜM
35. BÖLÜM
36. BÖLÜM
37 BÖLÜM
38. BÖLÜM
40. BÖLÜM
41. BÖLÜM
DUYURU
42. BÖLÜM
43.BÖLÜM
44 . BÖLÜM
45. Bölüm
46. BÖLÜM
47. BÖLÜM
48. BÖLÜM

39. BÖLÜM

4.1K 226 126
Bởi lalipop123

Ben nasıl tepki vereceklerini beklerken sadece yengemden bir tepki gelmişti. Sevinçle gülüp ellerini birbirine vuruyordu. 

"Oh be sonunda "

Artık diğerlerinden de bir tepki beklerken ilk tepki abimden gelmiş beni kendine çekip sıkıca sarılmıştı. 

"Benim güzelim anne mi olacakmış" dediğinde duygulanmıştım. Ağlamamak için kendimi sıktım. Ayrıldığımızda ikimizde birbirimize otuz iki diş gülümsüyorduk. Ediz ve diğerlerine baktığımda hala son bıraktığımız şekilde kaldıklarını gördüm.

"Hazar bunlara bir şey mi oldu ya neden hareket etmiyorlar" 

"Korkma güzelim bir şeyleri yoktur "

Elini belime koyup kendine çekti. Yengem bize bakıp o iş bende deyip dolaptan dolu sürahiyi çıkardı. 

"Şimdi gençler beni iyi izleyin. Böyle donup kalan bir insan gördüğünüz zaman yapıştıracaksınız tokadı ama bunlar şimdi dört kişiler tek tek tokat atıp kendimi yormak istemiyorum bu yüzden " deyip elinde ki soğuk suyu üzerilerine fırlattı.

İrkildiklerini görünce gülmemi durduramamıştım. Benimle beraber diğerleri de gülmeye başladı. 

Ediz  bana doğru gelince Hazarın eli belimden çekilmişti. 

"Gökçe lan bizle dalga filan geçmiyorsun dimi " dediğinde sesi titremişti. Gözlerinin dolduğunu görünce benimkilerde yerinde durmadı tabi.

"Niye dramatikleştiriyorsunuz ya ne güzel haber işte " diyen yengemi abim susturmuştu.

"Hamileyim be dayı oluyorsun" 

Hızla bana sarılınca sarılışına hemen karşılık verdim. Biz ayrılamadığımız da Hazar zorla bizi ayırmıştı. 

"Bırak be yeter yorma karımı"

"Yemedik lan karını hem ben onun dayısıyım" deyince kaşlarımı çatarak ona baktım. 

"Sen onun dayısısın benim değil" deyip ellerimle karnımı gösterdim. Karnıma şefkatle bakıp kafasını salladı. 

"Ben onu dayısıyım "daha çok kendi ile konuşuyor gibiydi. Diğerlerine baktığımda bu sefer Kutay hızla sarılmıştı bana. 

"Çok sevindim komutanım Allah analı babalı büyütsün" diyen Yiğit'e Hazar cevap vermişti. 

"Eyvallah koçum" 

Kutay'ın üstüne Yiğit ve Taner de sarılınca gülümsedim. 

"Bırakın artık karımı ya onun yorulmaması gerekiyor hem " deyip bir şey dememize izin vermeden salona geçip koltuğa oturttu. Anında diğerleri de geldi. 

"Ne zaman öğrendiniz peki"

"Daha yeni. Geçen Gökçe biraz rahatsızlanınca doktora gidelim dedik o zaman öğrendik. " deyince Ediz hızla bana döndü.

"Bu haylaz hep seni böyle hasta mı edecek."

"Ömür bunun geçici bir şey olduğunu söyledi zaten döndüğümüz zaman tekrar doktora gideceğiz" 

"Bende gelmek istiyorum "

"Eviminizin kara kedisi misin Ediz anlamadım gitti."

"Ben görümce olacak insanmışım da işte " 

"Gökçenin görümce isyanı olması gerekirken ben kayın biraderden çekiyorum" 

"Benim yokluğumu aratmıyorsun aferin sana" dedi abim. Hazarın yüzü buruşurken Ediz'in keyfi gayet yerindeydi.

"Her zaman abi"

Abim  Ediz'i savununca Hazar daha fazla konuşamadı haliyle. Egemenin yanıma gelmesiyle bakışlarım ona dönmüştü. 

"Hala hamile ne demek  " deyince bütün ilgi Egemene yoğunlaşmıştı. 

"Hamile şey demek işte senin küçük versiyonunu düşün onun karnımda ki hali " deyip dediklerimi duyunca kendimi camdan aşağı atmak istemiştim. 

"Bu nasıl açıklamadır yarabbi. Gel amcasının bir tanesi ben sana anlatıyım. " dedi Ediz. Egemen onun yanına gidip hemen kucağına atladı. 

"Şimdi halanın bir bebeği olacak böyle minicik olacak ve büyüyünce de seninle oyunlar oynayacak. Abi olacaksın hem de " deyince gülümsedi.

"Abi olacaksam benim onu korumam mı lazım" 

"Evet aslanım sen halanın bebeğini hep koruyacaksın anlaştık mı ? " deyince hemen onayladı. Ediz'in bacaklarından inip hızla yanıma gelip başını karnıma koydu. 

"Hala nerede sesi gelmiyor" 

"Daha çok küçük halacım ondandır büyüdüğü zaman tekme atacak o zaman hissedersin " deyince yüzü sertleşmişti. 

"Sana niye tekme atıyor o ayıp annelere tekme atılmaz" deyince güldüm.

"O öyle bir şey değil ama bebek anneye ben buradayım demek için atıyor o tekmeyi sen öyle düşün olur mu " 

"Tamam hala peki ne zaman gelip benimle oyun oynayacak" 

"Biraz uzun bir süre. Daha karnım büyüyecek sonra küçücük bir bebek olacak. Bir kaç yıl sonra da onunla oynayabileceksin " dediğimde dudaklarını büzmüştü. Dudaklarını parmaklarımın arasına alıp yanağından öptüm.

"Üzülme ama "

"Tamam sen üzülme hem o da hisseder mi hala" 

"Tabi ki sakın üzülme sen üzüldüğünde o da çok üzülür sonra " 

"O zaman kendimi hiç üzmemem lazım " 

"Evet aslanım aynen öyle" 

--------------------------------------------------------------

Karargaha geçmemiştik. Direk Bahar Teyzelere geçecektik. 

"Annemler duyunca havaya uçacak"

"Ömür inşallah ağzından kaçırmamıştır kaçırdıysa kafasını kıracağım "

"Kaçırmamıştır sen merak etme. Hem ne fark eder bebek burada " deyip ellerimi karnıma koydum. Hazar da gülümseyip elimin üstüne elimi koydu. 

"Doğru bebek burada " 

" Dayısının bir tanesi o sen çok da yaklaşma Gökçe mikrop filan kapar hasta olur" deyip eliyle Hazarı yanımdan kaldırmaya çalışsa da Hazar eline bir tane vurdu. 

"Allah Allah babasıyım lan ben nasıl yaklaşma "

"Ee bende dayısıyım "

"Yeter ya ikinizde yanımdan bir gidin daraldım ya"

İkisi de yanımdan kalkmayınca Tuna komutan ile yer değiştirdik. 

"Oh be dünya varmış"

"Evde nereye kaçacaksın acaba" deyince tip tip yüzüne baktım. Koltukta yatırmayan da ne olsun lan.

"Bakışlara bak oğlum  bence sen bugün eve gitme seni bu kız boğar " 

"Boğmaz benim güzelim. " deyip göz kırpsa da bakışlarım değişmemişti. Beyefendi de aynı muzur bakışları ile bana bakıyordu. En sonda gözlerini kaçıran ben olmuştum. 

Kalan kısa yolda bittiğinde arabadan indik. Eve girdiğimizde teker teker herkesin elini öpüp Hazar ile yan yana oturduk. 

Şimdi sırada nasıl söyleyeceğimiz vardı. Ömür iki de bir otuz iki diş bakarak bana sırıttığı için Bahar teyzenin ne oluyor bakışlarına maruz kalmıştım.

"Çocuklar buraya kadar bir haber dediniz geldik. Kötü bir şey yoktur inşallah. Yüreğime inecek ya"

"Sakin ol hanım.Siz de  çabuk olun oğlum biliyorsun sen anneni heyecan yapıyor" 

"Tamam baba. "deyip bana baktı. Heyecanlanmıştı. Heyecanlanmıştım. Heyecanlanmıştık. 

"Şey aslında küçük bir şey "dediğimde herkes benim ne diyeceğime bakıyordu. 

"Azcık hamileyim de " dediğimde çığlıklar havada uçuşuyordu. 

Ne ara kalkıp da sarıldığımızı bilmiyordum. Birisi yanaklarımdan öperken bir taraftan da sırtım sıvazlanıp sonra da yer değiştirip sarılan sırtımı sıvazlıyor sırtımı sıvazlayan sarılıyordu. Kısır bir döngüye girmiştik resmen. 

"Yeter ya bırakın öpmeyin o kadar "dedi Ediz. Beni Melek annem ve Bahar teyzenin arasından alınca ikisininde ağladığını gördüm. İstemsizce benim de gözlerim dolmuştu. 

"Ağlamayın ya"

"Bize diyene bak Bahar "

Bahar teyze ve Melek anne birbirine sarılmış bana bakıyorlardı. Tuna amca hızla yanıma gelip sarıldı. 

"Kızım Allah analı babalı büyütsün " saçlarımdan öpüp ayrılınca bu sefer de Ozan babam sarılmıştı. Hazar yanımızda memnuniyetsiz bir şekilde dikiliyordu. 

"Çok sevindik kızım hepimiz için hayırlı olsun"

Timdekiler gülerek bir Hazara bakıyorlar bir de ikide bir gelip bana sarılanlara. 

"Teşekkürler ediyorum herkese bizimle birlikte olduğunuz için"

"Senin hormonlar seni eli geçirmeye şimdiden başlamış canım yengeciğim "

Galiba gerçekten de Ömür'ün dediği gibi şimdiden hormonlarım beni etkisi altına almaya başlamıştı. Sevinç faslı bitmiş herkes koyu bir sohbete dalmıştık. Bahar sultan bir yandan Melek annem bir yandan ağzıma bir şey tıkmaya çalışıyorlardı. 

"Yeter ya yemin ederim daha ilk aylarda kilo alırsam ben dokuz aya her halde kapılardan geçemem ya"

"Olmaz bir şey biz de hamile olduk çocuk büyüttük bir şeycik olmaz" 

"Evet ya iki şey yiyip de kilo alındığı da nerede görülmüş hem" 

İkisi de dur durak bilmeden hem ağzıma bir şeyler tıkıştırıp hemde kilo almayacağım ile gerekçeler sunuyorlardı. Erkeklerin keyfi keyifti burada olan bana oluyordu. Şimdiden iki kilo almış gibi hissediyordum kendimi. 

Akşam olduğunda herkes evlerine dağılmışlardı. Melek Annem ve Ozan babam bizde kalacaklardı bugün. Ömür'ün bugün mesaisi varmış o direk hastaneye gitmişti.

Misafir odasına güzelce hazırlayıp üzerine de benim ve Hazarın temiz pijamalarından birini koydum. 

"Teşekkürler yavrum bugün yorduk seni. Biz Ömür'e de gidebilirdik "

"Estağfurullah Melek anne lafı mı olur  " dediğimde gülerek baktı. 

"Tamam kızım sen  bizi bekleme git bizim deli oğlanın yanına" deyince iyi geceler dileyip odamıza geçtim. 

Hazar beyefendi odada yoktu .Hızla üstümü değiştirip şortumu ve tişörtümü giydim. Yatağa yatmadan da Hazar gelmişti zaten. Arkamdan sarılıp başını boyun girintime koydu. 

"Bebeğim yorulduk bugün"

"Yorulduk cidden ya ama güzeldi ya"

"Güzeldi tabi "

Boynumdan öpünce gülerek karnına vurdum. 

"Yapma ya gıdıklanıyorum" 

"Biliyorum" 

"Yapma ya annemler burada hem" deyince boynumdan bir kez daha öpüp nefesini boynuma üfledi. 

"Merak etme sessiz oluruz"

------------------------------------------------------

Sabah herkesten önce kalkıp güzel bir kahvaltı hazırlamıştım. Bugün işe gidecektik ama Melek annemlere kahvaltı hazırlamak istemiştim. 

Kestiğim domates ve salatalıkları da masaya koyacakken kapının önünde durup bana bakan kocamı gördüm. 

"Ne bakıyorsun öyle" 

"Bakamaz mıyım karım değil misin" 

"Karınım karınım da öyle bakacağına yardım et dimi" deyince yanıma gelip tezgahla arasına almıştı.

"Ederim " deyip yüzünü boynuma götürdü. 

"Bu yardım ediyor halin mi  "dediğimde boğuk bir onaylamaya sesi çıkmıştı. Başı hala boynumda ve elleri belimde olduğu için çıkamıyordum. İstesem çıkar mıydım. Tartışılır .

"Bak birazdan kalkarlar rezil olacağız "

"Ne rezili ya karım değil misin" 

"Karın olmam beni mutfak köşelerinde sıkıştıracağın anlamına gelmiyor. "dediğimde güldü.

"Tamam o zaman gel biz odamıza gidelim " deyip ellerimden tuttuğunda isyan ediyordum artık. Bu ne arkadaş sabah sabah bu adama ne olmuştu. Tövbe tövbe.

"Azdın mı lan yavaş ol "

"Doyamadım diyelim dün " dediğinde içeriye Melek anne girmişti. Ellerimi hemen Hazardan çekmiştim bu sayede. 

"Günaydın çocuklar"

"Günaydın anne"

"Günaydın Melek anne."

"Erkencisiniz çocuklar "

"Birazdan çıkacağız size kahvaltı hazırlayalım dedik Hazarla "deyip masum gelin rolüne büründüm hemen.

"Ay  benim tatlı kızım. Bize elleri ile de kahvaltı hazırlamış" deyince Hazarın mızmız sesi araya girdi. 

"Anne ben de yardım ettim hani bana da bir sağ ol diyeydin "

Melek anne Hazara bilmiş bilmiş bakarak gülümsedi. 

"Ben senin genlerini biliyorum oğlum buraya yardım etmeye geldiğini sanmıyorum. Ben bir babanıza bakayım "diye mutfaktan çıkınca yüzüm domates gibi kızarmıştı. Lan kadın iki dakika da görmediği olayı çözmüş üstüne üstlük oğluna laf sokmuştu bir de . Lafın ucu bana da gelmişti.

Hazara baktığımda halinden gayet memnun gülümsüyordu. 

"Ne gülüyorsun lan resmen annen neyi ima etti."

"Ne var bunda. O bebeği oraya leylekler getirmedi he. Sanki bilmiyorlar "dedi birde haklı gibi. 

"Sen pislik, sen bugün koltuk da yatta gör gününü" deyince yüzü anında düşmüştü. 

Onu aldırmadan odaya doğru gittim . Arkamdan geldiğini bildiğim halde kapıyı suratına kapatıp hazırlanmaya başladım. Üstümü değiştirirken odaya Hazar girmişti. Pantolonumu giymiştim ama tam üstümü giyecekken gelmişti.  Bana aç gözler ile baktığını görünce hemen çıkardığım tişörtü kendime tuttum. 

"Bakma şöyle odaya da öyle mi girilir " desem de dediklerimi pek dinlememişti.  Yanıma iyice yaklaşıp boynumu kapatan saçlarımı yana attı. Boynuma öpücük koydu.

"Hemen bana kızıyorsun alışamadın mı bana hala" 

"Alıştım tabi ki ama annemler var o kadar uzun boylu değil"

"Tamam daha dikkatli olurum" dediğinde bu sefer ben öpmüştüm. 

"Sen beni hep böyle öpeceksen ben istediğini yaparım be"

"Bugün de mi izin alsaydık acaba Tuna amcadan" deyince olumsuz anlamda başımı salladım. Bir gün izin neyimize yetmemişti. Herkese açıklamıştık zaten abimlere de gitmiştik. Bugün izin almamıza gerek yoktu.

"Gerek yok zaten iki hafta sonra doktor randevusu var o zaman alırız " 

"Tamamdır. Fasulyenin cinsiyeti ne zaman belli olur peki. Doktor bir şey dedi mi ben heyecandan hiç bir şey hatırlamıyorum"dediğinde güldüm.

"Daha var babası. Bu gideceğimiz rutin bir kontrol geçen aceleye geldi bu sefer fotoğrafta alırım ben. "

"Al tabi ya hatıra olarak saklarız" dedikten sonra kafasını tekrar boynuma soktu. Göğsünden ittikçe beni dolapla arasına daha da sıkıştırıyordu.

"Yeter ya bir rahat bırak giyinmemiz gerekiyor" 

Bana işkence çektirircesine yavaşça boynumdan öptüğünde birden kapı açılmıştı. Gelen Melek anneydi. Hazarı hemen üstümden itip elimde ki tişörtü üstüme tuttum. 

"Çok özür dilerim çıktım ben siz devam edin " deyip kapıyı geldiği gibi hızla kapatmıştı. Vücut ısım git gide yükselirken başımı Hazarın göğsüne koydum. 

"Resmen kadına basıldık"

"Kapıyı çalmadan giren o hem biz yeni evli sayılırız daha başka şey görmediği için şanslı bile sayılır " deyince elimde ki tişörtümle yüzüne vurmaya başladım.

Bu adam git gide daha da serserileşiyordu. Ne yapacaktım ben şimdi. Bu odadan nasıl çıkacaktım.

----------------------------------------

"Gençler hazırlanın operasyon vakti "diye kapıdan içeriye seslenip bizi beklemeden giden Ediz'in arkasına takılmıştık hepimiz. Harekat odasına geldiğimizde Tuna komutan başta oturuyordu. Selamımızı verip hepimiz yerlerimize oturduk.

Oturduğumuzu gören Tuna komutan konuşmaya başladı.

"Gördüğünüz üzere orta doğuda terör örgütleri çoğaldı. Bunun yanı sıra artık büyük şehirlere inme cesareti gösteriyorlar" deyip eliyle slaytı gösterdi.

İki ay önce İstanbul da gerçekleşen canlı bombanın izlerini gösteriyordu. 

"İyice arsızlaştılar. Kendilerini çok güçlü zannediyorlar. Bu asalaklara birileri silah ve para gönderdikçe kendilerini bir bok zannedip daha da fazla saldırıyorlar. Yakın zamanda bir patlama daha olacağı bilgisi geldi." deyince söze girdim. 

"Nerede olacak komutanım" 

"Ankara" 

"Bizi mi çağırıyorlar komutanım "

"Aynen öyle.Onlar bize saldırmadan biz onlara saldıracağız. Saldırı gecesi için üç gün sonra belirlemişler. Biz  de yarın Ankara ya gideceğiz. Operasyonun detaylarını sizin gibi bende Ankara da öğreneceğim." 

Hepimizle göz teması kurduktan sonra ayağa kalktı.

"Dağılabilirsiniz. Gökçe ve Hazar siz benimle gelin" 

Odasına girdiğimizde oturmamızı söyledi. Konu belliydi benim hamileliğim.

"Şimdi Gökçe hamilesin. Senin için normal prosedür mü uygulasak yoksa daha özel mi bilemiyorum " deyince Hazar hemen atladı.

"Tuna komutanım normal prosedür ve özel prosedür arasında ki fark ne" 

"Normal prosedürde bildiğiniz üzere kadın askerleri genelde dağlara vermezler. Çok nadir özel kişiler büyük çatışmalara ve dağlara gidiyor Gökçe gibi" deyince gururlanmıştım. Oturuşumu dikleştirip Tuna komutanı dinlemeye devam ettim.

"Zaten dağ ve özel durumlar harici çatışmalara girmediği için yedi sekiz aya kadar askerliğine devam edebiliyor ama Gökçe sıcak çatışmanın içinde olduğu için Gökçeye özel bir izin çıkartabilirim. Kısaca şimdiden Gökçeye izne çıkartabilirim bu da özel oluyor"

Tuna komutan konuşmasını kesince Hazarla bakışlarımız kesişmişti. Kesinlikle özel prosedürü istemiyordum. Daha kendim bile hissetmiyordum ki bebeğimi. Beni hiç bir şekilde engellemezdi. İleride tabi ki de çıkacaktım ama şuan değil. Bakışlarımı Hazardan çekip Tuna komutana diktim.

"Komutanım ben normal prosedür istiyorum. İleride bebeğim kendini belli ettikten sonra geri planda kalırım. Yedi aylıkken de izne çıkarım. Böylelikle sorun kalmaz " 

"Ya yedi aya kadar sana bir şey olursa"

"Olmaz merak etme kendime çok dikkat edeceğim. Söz veriyorum" deyince kararsız bakışlarını üzerime dikti. 

Ben şimdiden evde oturursam üç ay sonra beni deliler hastanesine yatırırlardı. Evde boş boş oturup da ne yapacaktım. 

"Komutanım belki daha erken de çıkabilirim biraz zaman geçse olmaz mı "

"Olur daha ileride de konuşabiliriz bu konuları ama ben Serhat albay ile konuştum. Zaten kendisi bana bu teklif ile geldiği için sizle bunu konuşuyorum. Ayrıca ikinizi de çok tebrik etti" 

"Sağ olsun komutanım"

"Sağ olsun o zaman ileride tekrar konuşmak üzere konu kapanıyor"

"Tamam siz istediğiniz zaman yanıma gelebilirsiniz. Hazar bu görevi sana veriyorum. Gökçenin bana kendi rızası ile izne çıkacağını hiç zannetmiyorum" 

"Emredersiniz komutanım o işi ben hallederim " deyip bana göz kırptı.

"Çıkabilirsiniz çocuklar time söyleyin bugün izinliler ama yarın sabah tam teçhizatlı hazır olsunlar bir dakika gecikmesin "

"Emredersiniz komutanım"

Odadan çıkıp timin dinlenme odasına geldiğimizde başımı hemen Ediz'in bacaklarına yanımıza gelen Hazarında kucağına bacaklarımı koydum.

"Ne konuştunuz bakalım babamla"

"Bizim izin meselesi işte.Gökçenin tek bir yanlışında izne gönderme yetkisi aldım Tuna komutandan " deyince ters bakışlarımın hedefi olmuştu.

Hiç de öyle bir şey dememişti. Bu resmen görevini kötüye kullanmaktı. Beni resmen tehdit ediyordu.

"Hazar döverim seni. Tuna komutan öyle mi dedi"

"Yetki sende dedi ben ne dersem o yani" deyince diyecek bir şey bulamamıştım. Sinirli bakışlarıma aldırmadan konuşmaya devam etti. 

"Bugün izinliyiz yarın sabah Ankara'ya gitmek için tam teçhizat hazır olmamızı istedi. Çıkabiliriz şuan"

"Siz çıkın çocuklar "deyip diğerlerine baktım. Beni onaylayarak odadan çıktılar.

"Biz neyi bekliyloruz"

"He ya ne güzel izin de almışım gidip bütün gün yatmayı planlıyorum. Annemin yemekleri de var oh daha ne olsun"

"Benimde uykum var rahatımı bozamam. Hazar beni tehdit ettiğin için bunu çekeceksin" deyince Ediz isyan etti.

"Tamam Hazar kalsın ben sana cezalık bir şey yapmadım "deyince masumca baktım.

"Ama başım boş kalacak sen gidersen" dediğimde bir kaç saniye gözlerini kapattı. Her halde sakinleşmek içindi.

"Yastık koyarız"

"Ama senin bacakların kadar rahat olmaz ki "dediğimde bakışlarını benden çekip Hazara dikti.

"Allah sana bol bol sabır versin kardeşim. Ben Gökçeyi böyle görmemiştim hiç . Bu bebek gelene kadar bizim ağzımıza edecek belli ki "

"Allah razı olsun dayanırız be nelere dayandık kıytırık iki hormona mı yenileceğiz lan"

-------------------------------------------

Yeni bölüm de gelldiii. Herkes öğrendi küçük mercimeğimizi. 

Mercimek ikiz mi olsa yoksa tek mi olsa karar veremedim ama bir kaç bölüm sonra açıklarım büyük olasılık.

En büyük olaylardan biri de cinsiyet tabi ki. Hala kız mı erkek mi karar veremedik. Yorumlarda düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız çoğunluğun dediğini yapmayı düşünüyorum.

Hemde bu Ediz çok yalnız. Karşısına artık güzel bir kız gelsin diyorum. Sizce ?

Beğenmeyi ve yorum yapmayın unutmayın yavrular. Öpüldünüzzzz.

Đọc tiếp

Bạn Cũng Sẽ Thích

44.2M 2M 84
Korkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm...
39.3K 3.7K 16
Bir kız var ismi Dolunay... Tam bir Dolunay gibi parlıyor. Bu zamana kadar çok fazla zorluk atlatmasına rağmen her zaman dimdik durdu. Ve herkesin bu...
1.1M 68.7K 53
"Zamanın gerisinde olanlar, zamanın ilerisinde olanlara ilelebet tutsak kalacaktır. Öyleyse çık ve göster onlara yaranı.Hâlâ kanayan taraflarını. Üst...
23.1K 1.1K 15
Tesadüfen yolları kesişen avukat kızın ve askerin yaşadıkları zorluklar, aynı zamanda beraber geçirdikleri güzel vakitler... Kitaptaki olayların hiçb...