Eve geldiğimizde Enes "Evdekiler çok şaşıracak."diyerek emniyet kemerini çözdü.
"Evet ama bence daha çok şaşıracak birisi var."deyip arabadan indim.
Enes'te benimle birlikte inip "Kim şaşıracak?"diye sordu.
"Aman boşver.Ee benim valizim otobüste kaldı.Artık beni kaçırdığın gibi onuda aldırırsın."diyerek konuyu değiştirmeye çalıştım.Bizi ayırmaya çalışanlara bir ders vermem lazım sonuçta.Ve bundan Enes'in haberi olursa beni kesinlikle engeller.
Enes arabanın bagajını açıp valizimi çıkarırken "Bunu ne zaman aldın?"diye sordum.
"Can otobüstekileri oyalarken bende valizi aldım.Sonrada seni..."
Doğru ya!Can otobüste hamile taklidi yaparak herkesi başına toplamıştı.Enes'te fırsattan istifade benimle konuşup kaçırdı.
"Birşey soracağım.Bugün şirkete gidecekmisin?"
"Hayır.Can'la Ömer'in evinde olacağız.Neden sordun ki?"
"Hiç ya!Belki evde canımız sıkılırsa yanıza geliriz diye dedim."
İste bu süper!Enes'in şirkette olmaması benim için büyük şans.Hem konuyu geçiştirmek için hemde hemde Enes'in yanağındaki Tuğçenin izini silmek için bir elimi Enes'in yanağına koyup boşta kalan diğer yanağından öptüm.Enes'te beni aynı şekilde öpünce valizimi alıp "Görüşürüz."diyerek apartmana girdim.
Evin kapısına geldiğimde zile basıp kapının açılmasını bekledim.Ben daha zilden parmağımı çekmemiştim ki Gözde kapıyı açıp "Erken geldin?"dedi.Bu demek oluyorki Enes'in beni alıp buraya geri getireceğini biliyordu.Hatta belkide bu olanları sevgili ablacığım planladı.
"Sen..."diyerek elimin işaret parmağını Gözde'ye sallayıp üzerine yürüdüm.
"Geri geleceğimi nereden biliyordun?"
"Enes'le konuştum."
Annem içeriden "Kim gelmiş?"diye bağırınca Gözde'nin Enes'le barışmam için yaptığı küçük planı es geçip "Ben geldim!"diye bağırarak içeriye girdim.
Annem ve babam beni karşılarında görünce şaşırsalarda ikiside sevinçten bana sıkıca sarıldı.
"Hani gidecektin?Kararlıydın."
Babam'ın sorusuna "Babişko ya!Düşündümde İzmir'e gitmek bana iyi gelmez.Şimdi ben orada Betül'le gezer, dolaşır, eğlenirim;sınavı boşbarım.O yüzden en iyisi burada kalmak."diyerek gitme yalanıma kalma yalanımla açıklama yaptım.
Annem bana hayretle bakıp "Oo babişko demeler başlamış.Var sende bir haller ama..."diyerek gözlerini kısıp dikkatlice bana baktı.
İki elimle annemin yanaklarını sıkıp "Oyy!Anniş ya!Ne olacak?Gitmekten vazgeçtim sadece.Kalıp yarım kalan işlerimi halledeceğim."dedim.
Ben cümlemi tamamlarken Berfin elinde bir bardak suyla mutfaktan çıkıp yanımıza geldi.Hiçte şaşırmış gibi bir hali yoktu.Anlaşılan Gözde geri geleceğimi onada söylemiş.
Berfin suyu bana uzatıp "Al da su iç.Malum hava çok sıcak sende uorulmuşsundur git gel..."dedi.
Berfin'in burada olması çok güzel.Bugün herşey benim leyhime işliyor.Üçümüz herzaman olduğu gubi yine işlerimizi birlikte halledeceğiz.
Berfin'in uzattığı suyu alıp "Hadi odaya çıkalımda kıyafetlerimi yerleştirmeye yardım edin."dedim.
Gözde ve Berdin itiraz etmeyip peşimdrn odaya girdi.Gözde'de valizi yatağın üzerine koyup kıyafetleri yerleştirmeye başlayınca elindekileri alıp "N'apıyorsun sen?Bizim daha önemli bir işimiz var."dedim.
Berfin zıplayarak yatağa oturup "Ben anladım.Enes'le barışmanı anlatacaksın.Söyle bakalım senin kalbini geri kazanmak için ne romantiklik yaptı?"diye sordu.
Berfin bana meraklı gözlerle bakarken "Barıştık işte.Enes bütün olanları anlattı.Herşeyi o sarı çiyan ayarlamış.Sırf bizi ayırabilmek için."diye sinirle söylenip bilgisayar masasının önündeki saldalyeyi.çekip oturdum.
Gözde "E önemli iş dediğin ne o zaman?"diye sordu.
Ayağa kalkıp valizimdrn eşofman altı ve rahat bir t-şhırt çıkarıp "İşimiz öncelikle rahat birşeyler giyinmek ,sonrasını anlatacağım."diyerek üzerime çıkardığım eşofmanları giyindim.
Berfin"Spor mu yapacağız?"diye sorunca gülerek "Sayılır?"dedim ve kendi eşofmanlarımdan birisini Berfin'ede verdim.Gözde'nin üzerinde zaten eşofman olduğu için onun değiştirmesine gerek yoktu.
Gözde "Ne sporu ya?"diye sanki gerçekten spor yapacakmışız gibi itiraz etmeye başlayınca Berfin ve Gözde'nin koluna girip "Hadi gidiyoruz..."diyerek odadam çıkardım.İkiside anlamsız ve meraklı gözlerle ben ne desem yapıyorlardı.Eğer onlara planımdan bahsedersem benimle gelmezler.
Evden çıkarken "Anniş!Biz cıkıyoruz."diyerek kapıyı açıp Berfin ve Gözde'yi itekleyerek evden çıkardım.
"Kızım daha yeni geldin .Nereye?"
Biz daha evden çıkmadan annem gelip bizi durdurdu.Üzerimizdeki eşofmanları gösterip "Nereye böyle eşofmanlarla?"diye sordu.
"Parka anniş.Çekirdek çitleyip kafa dağıtacağız.Tabi birde dedikodu."deyip annemi öpüp evden çıkıp asansöre bindik. Gözde merdivenlerden inmesine rağmen bızden önce inmişti.Tarzan gibi kız vallahi.Maşallah!
Gözde'nin yanına geldiğimizde Gözde "Madem parka gidiyoruz ben çekirdek alayım."diyerek markete doğru yürümeye başladı.
Gözde'yi durdurup yoldan geçen bit taksiye binmesini işaret ettim.Bizde Berfin'le peşinden binip Enes'in şirketinin adresini verdim.
Gözde bana bakıp "Kumsal delirdin herhalde?Hani parka gidiyorduk?Şirkette ne işimiz var?Hemde eşofmanlarla."diye bana bağırınca "Ne bağırıyorsun be!İntikamdamı almayalım?"diyerek bende bağırdım.Şoför bize aynadam dik dik bakınca sesimi biraz alçalttım.
"Ablacığım,hani sarı çiyan Enes'le beni ayırmak için planlar yapmıştıya.İşte bizde gidip ona ayar çekeceğiz."
diyerek nazikçe açıklama yaptım.
Berfin ellerini birbirine vurup "Süper!Demek sizi ayırmak için planlar yapmış sinsi şey.Bizde gidip o planları tek tek-"derken "Yavaş!"diyerek Gözde Berfin'in cümlesinin devamını gtyirmesini engelledi.
"Ne var canım?Bozarız diyecektim."
Gözde "Neden eşofman giyindik?Adam gibi uyarır gelirdik."deyince "Olmaz!Rahat olmamız lazım.Ben o kıza iki laf ederek intikam alamam.Yumruklarım ağlar sonra."diyerek ellerimi yumruk yapıp öptüm.
Gözde itiraz edeceği sırada Berfin"İtiraz yok Gözde!Sonuçta o kız yüzünden Kumsal perişan oldu."deyince Gözde ellerini havaya kaldırıp "Ben bir şey yapmam o zaman.Senin sorunun sen çöz."dedi.
"Tamam ya!Siz gözcülük yaparsınız ,o iş bende."
Şirkete geldiğimizde girişte danışmada oturan kıza "Tuğçe'nin odası nerede?"diye sordum.Etraftaki herkez eşofman giyinerek şirkete geldiğimiz için bize tuhaf gözlerle bakıyorlardı.Ama kimse bunları giyinme nedenimizi bilemez.
Kız yüzüme alyla bakıp "Hangı Tuğçe ?"diye sordu.
Berfin ve Gözde'ye bakıp "Bunun soyadını biliyormusunuz ya? "diye sordum.İkiside bilmiyorum anlamında dudaklarını büzünce arkada bir adamla konuşan kadın dikkatimi çekti.Yok artık!Bir insan bu kadarda şanşlı olamaz herhalde.Tamda aradığım fırsat.
Tuğçe konuştuğu adamdan ayrılıp asansöre doğru yürümeye başladığında bende peşinden gidip kaçıncı kata çıktığına baktım.Üçüncü kata çıkmıştı.Gözde ve Berfin'i kollarından çekiştirerek merdivenlere yönlendirdim.Gözde zaten merdiven çıkmaya alışık olduğu için zorlanmadan çıktık.Üçüncü kata geldiğimizde birsürü oda vardı ama Tuğçe ortalıkta yoktu.Koridordan geçen bir kızı durdurup "Tuğçe'nin odası hangisi?Hani sarışın olan..."diye sordum.
Sanırım bu koridorda sadece sadece bizim sarı çiyan var.Çünkü kız hangi Tuğçe diye sormadan direkt karşıdaki kapıyı gösterdi.Nazikçe kıza teşekkür edip Gözde ve Berfin'e işaret edip odaya girdim.
Tuğçe masasına yayılmış dosya karıştırıyordu.Bizi karşısında görünce "Oo Kumsal hanım.Bu ziyaretinizi neye borçluyuz?"diye alayla sorup ayağa kalktı ve masanın önüne gelip masaya yaslandı.
"Hazır açılmış bir mezar varda bizde boşa gitmesin diye seni gömelim dedik."diyerek hızla Tuğçe'nin üzerine atladım.
"Ne oluyor be?"
Tuğçe altımda ciyaklarken saçlarını ellerimin arasına geçirip çekmeye başladım.Takma saçları tek tek dökülürken Berfin ve Tuğçe'de rahatça etrafı izleyip dağıtıyorlardı.
Tuğçe saçlarını kurtarmak için kafasını sağa sola sallarken ellerimle kafasını sabitleyip o güzel küçücük burnuna dişlerimle dövme yaptım.O kadar çok ısırdım ki burnunun iki yanındada dişlerimin izi çıkıp morardı.Ben gülerek geri çekilirken Gözde "Oha!"diyerek elleriyle ağzını kapattı.Berfin'de bir elini göğsünün üzerine sürerek "Oh iyi oldu."dedi.
Tuğçe'ye dönüp "Ah canım!İatersen tanıdığım plastik cerrahı var.Seni ona yönlendireyim."dedim.Sonuçta Betül'le Berke'nin sevgililerinede aynı taktiği uyguladığımız için aynı dövme onlardada var.
Tuğçe kaçmak için hamle yaptığı sırada cart diye duyduğum sesle olduğum yerde kaldım.Benim durmamla Tuğçe bana tekme atıp ayağa kalktı ve kapıya yöneldi.Ben yerde karnımdaki acıyla kıvranırlen Tuğçe'nin kıyafeti dikkatimi çekti.Giyindiği dar elbise yaptığı ani hareketle yırtılmıştı ve iç çamaşırı görünüyordu.Tabi ben eşofmanla geldiğim için gayet rahattım.Sıska Tuğçe'nin attığı tekmede çok amatörce.Ayağında sivri topuklu olmasa acıtmayacağına eminim.Ama ben ona gösteririm tekme nasıl atılır!
Tuğçe kapıyı açıp odadan çıkınca bende peşinden koştum.Tuğçe ağlayarak tuvalete giriyordu.Hızlıca ona yetişip kilitlemek üzere olduğu kapıyı ayaklarımla itekleyerek açtım.Benim kapıyı sertçe açmamla Tuğçe'de duvara sırt üstü yapışmıştı.
Tekrar saçlarından tutup onu yere yatırdım.Tuğçe acıyla inlerken "Enes'ten uzak duracaksın!"diye bağırdım.
"Enes bir gün mutlaka benim olacak!"
Ona yaptıklarımdan sonra hâlâ bana kafa tutuyor.Aptal.
Tuğçe'yi saçlarından sürükleyip yüzüstü klozetin yanına getirdim.Klozetin kapağını açıp sifonu çektim.Tabi bu arada körü kadın gülüşü atmayıda ihmal etmedim.Sonrada Tuğçe'nin kafasını o iğrenç suyun içine soktum.Kafasını kaldırdığımda zaten ağlamaktan akmış olan makyajı hepten akmıştı.Boya küpünüde böyle bol suyla yıkamak gerekir zaten.Lâyık olduğu yerde orası.Genelde dövdüğüm kızlara pek acımam ama Tuğçe'nin bu yoluk saçlı şişik burunlu akmış makyajlı hali içimi burktu.Bence birazdaha su ona iyi gelir.Hem burnunun acısı azalı hemde makyajı temizlenir.
Tekrar sifonu çekip durmam için yalvaran Tuğçe'ye aldırmadan kafasını tekrar klozete soktum.
Sular etrafa sıçrarken Tuğçe eliyle yüzündeki suları temizliyordu.
"Enes'ten uzak duracaksın.Anladınmı beni!"
"Tamam.Vallahi birdaha ona yaklaşmam."
"Bu şirketten gideceksin!"
"Tamam.Giderim.Zaten bir aylığına gelmiştim."
"Bir ay sürmeyecek!Hemen şimdi gideceksin."
Tuğçe kendisini toplamak için ayağa kalktığında ayağına çelme takarak popo üstü yere çakılmasını sağladım.
"Ta-Tamam."
"Yada vazgeçtim.Şirketten değil bu şehirden gideceksin.Hatta ...Ülkeden!"
Sonuçta Enes iş için başka şehire gidebilir.Ve bu sarı çiyanı görmemeli.Zaten bu yüzle görsede kimse ona bakmaz.Ama olsun yinede ben işimi garantiye alayım.
"Eğer gitmezsen..."diyerek tekrar Tuğçe'nin saçlarına yapıştım.
"O zaman bu kadar merhametli olmam."diyerek adeta tısladım.Gerçi şuandada pek merhametli olduğum söylenemez ama o zaman kesin katil olurum.
Tuğçe'nin kalkması için müsade ettiğimde "Enes'e yazık...Senin gibi bir psikopat sevgilisi var."diyen Tuğçe'ye alayla baktım.
"Hemen buradan gitmezsen seninde benim gibi psikopat bir katilin olur."
Tuğçe ağlayarak kapıyı açmak için uzandığında poposuna tekme atıp "Şimdi kaybol!"diye bağırdım.Böylece tekmeninde intikamı alınmış oldu.Tabi Enes'inde...
Tuğçe tuvaleti terk ederken bende üzerimi düzeltip gururla dışarıya çıktım.Benim dışarıya çıkmamla Berfin ve Gözde alkış tutarak "Bravo!"diye bağırmaya başladılar.
Bir elimi yumruk yapıp havaya kaldırdım. "Yaşasın intikam!"diyerek iki kolumude Gözde ve Berfin'in omzuna atıp şirketten çıktık.Büyük ihtimalle Tuğçe'de şuan valizini hazırlamaya başlamıştır.Bugün benim yerime şehri hatta ülkeyi Tuğçe terkedecek..