Berfin'den...
Can arabaya geri dönüp kendi koltuğuna oturdu.
"Ne olacak şimdi?"diye sabırsızca sordum.
"Ben çekici çağırayım.Gelince arabayı tamire götürürüz.Sonrada yola devam ederiz."
"Hepsi aynı anda nasıl patlamış ki?"
"Bende anlamadım.Çivi batmış."
Can telefonunu çıkarıp bir yeri aradı.Konuşmasından arabayı götürmesi için çekiciyi aradığı belliydi.Yoldan da hiç araba geçmiyordu.Belki onlardan yedek lastik alarak tekerleri değiştirebilirdik.Ama dört tane yedek lastiği olan birisini bulmakta çok zor.Ömer ve Enes'lerde gittikleri için bu ıssız yolda Can ve ben tek kalmıştık.Aksilikya tamda biz Ömer'in arabasını solladığımız zaman lastikler patlamıştı.Demekki Trabzon maceramızda Can'ın gelin olmasından sonra tekerlerimizin patlaması ve yolda kalmamız varmış.
Can telefon konuşmasına devam ederken bende çaresizce etrafı izlemeye başladım.Telefonuma gelen mesaj sesiyle telefona baktım.Kayıtlı olmayan bir numaradan mesaj gelmişti.
*Sizi durdurmak işte bu kadar kolay.Ancak CD'yi teslim ettiğiniz zaman sizi durdurduğum gibi yola devam etmenizide sağlayabilirim*
Mesajda CD'den bahsediyor.Bunu bana sadece Pusat KARASU yazabilirdi.Pislik herif bizi burada da buldu.Ama bizim burada olduğumuzu nereden biliyor olabilirki?Birde CD'yi ona vermemi istiyor.Babamın ölümünden sorumlu olan adamdam intikam almamı sağlayacak olan tek kozu ona asla vermem.Eğer babam o adamı silah kaçakçılığı yaparken görüp videoya cekerken yakalanmış olmasaydı belki şuan ne o adamla muhattap olurdum nede babamdan uzakta olurdum.Ama babam ölmeden önce o CD'yi bana vermiş ve polise gitmemi söylemisti.Ben o zamanlar kücük olduğum için babamın ne demek istediğini anlayamayıp CD'yi saklamıştım.Ama yinede durumu pek kaleye almamıştım.İçinde babamı öldüren ve iş kazsı süsü verdiren adamın ömür boyu hapis yatmasını sağlayacak görüntüler olduğunu bilemezdim.
Bu adam nereden bulduysa CD'nin bende olduğunu öğrenmiş.Şimdide peşimde düşmüş ve CD'yi istiyor.Babamın polise git demesindeki kasıtta bu olmalıydı.Ama eğer polise gidip şikayette bulunsaydım bu adam annemi ve beni kesinlikle öldürürdü.Bizim tek kurtuluşumuz bu CD....Babamda sırf bu CD uğruna bu adam yüzünden ölmüştü.
"Aşkım?Bir sorun mu var?"
Can'ın sorusu üzerine düşüncelerimden kurtulup donuk gözlerle Can'a baktım.
"Can,buradalar..."
"Kim burada?"
Telefonu Can'a uzatıp mesajı okuttum.
"Allah kahretsin!"
Can sıkıntıyla nefes verip kendi telefonundan birisini aradı.
"Kimi arıyorsun?"
Can bana bir dakika işareti yapıp telefona geri döndü.
"Enes...Acilen geri dönün."
"..."
"Boş gelmeyin!"
"..."
"Şakanın sırası değil.Zor durumdayız!"
"..."
"Tamam"
Can Enes'le konuşmasını bitirip bana "CD yanında mı?"diye sordu.Bir yandanda torpidoda bir şeyler arıyordu.
CD'yi hiç yanımda taşımadığım için şimdide yanımda değildi.
"Bir kopyası annemde diğeride Samsun'daki yurtta kilitli bir kutuda duruyor."
"Yanında olmaması güzel."
Can torpidoyu tekrar karıştırıp "Allah kahretsin!Nerede bu?"diye bağırdı.
"Ne arıyorsun?"
Biz Can'la konuşurken siyah giyinmiş bir adam önce Can'ın oturduğu taraftaki camı iki defa tıklattı.İkimizde bakışlarımızı o yöne çevirince elindeki silahı bize doğrulttu.Ardından kapıyı açıp Can'ın çıkması için bekledi.
İkimizdede bir haraketlenme olmayınca adam "İn !"diye sert sesiyle bağırdı.Ben adamın sesiyle yerimden sıçrarken benim olduğum taraftaki kapı açıldı ve güçlü bir el beni dışarıya çekti.
Ben istemsiz olarak Can'a bağırırken oda telaşla "Berfin!"diye bağırıp benimle birlikte arabadan indi.Arkamdaki adam beni sıkıca tutarken Can'ın yanındaki adamda ona silah doğrultmuş temkinlice etrafa bakıyordu.
Arkamdaki lüks ve camları filmle kapatılmış arabadan Pusat indi.
Can ve benim önümüzde durup "Dedim ki...Bu yabancı memlekette silahla çatışmaya girmeyelim.O yüzden..."diyerek yanındaki adama elini uzattı.Yanındaki adam belinden silah çıkarıp Pusat'a uzatırken Can şaşkın bakışlarla onları izliyordu.Şaşkınlığı normal çünkü adamın Pusat'a verdiği silah Can'ın silahıydı.İzmir'e gittiğimiz zaman birkaç defa Can'ın elinde ve arabada görmüştüm.Bu silahın Can'ın silahı olduğuna eminim çünkü silahın kabzasında kartal resmi vardı ve altında C.Yorulmaz yazıyordu.
Can kendisini tutan adamdan kurtulmaya çalışarak Pusat'ın üzerine yürüdü.
"Lan şerefsiz!Gizlice arabamımı karıştırdın?"
Can sinirliyken Pusat gereğinden fazla sakindi.Hatta bizim yüz ifademize göre fazla sempatikti.
Pusat ellerini birbirine vurarak "Bilirsiniz belki .Ben böyle işleri adamlarıma yaptırırım.Sonuçta ben ünlü bir ticaret adamıyım.Gizli kapaklı işlerle pek işim olmaz. "diyerek güldü.
"Hı biliyoruz.O yüzden inşaat firması adı altında silah kaçakçılığı yapıyorsun."diyerek Pusat'ı tersledim.
"Bunu sadece siz biliyorsunuz Berfin.Bende sırlarımı paylaşmayı hiç sevmem.Genelde sırlarımı bilen kişiler ölür.Ama önce CD...Arkamda iz bırakmayı sevmem."
"Babamı öldürdüğün gibimi öldüreceksin?Yoksa başka öldürme taktikleride biliyormusun?"
"Tıpkı baban gibisin...Cesur ama işe yaramaz."
Pusat bana dahada çok yaklaşıp saçlarımı tuttu ve kafamı arkaya doğru çekti.Saçlarımı sertçe çektiği için acıyla "Ah!"diye inledim.
Can onu tutan adamın kolunu tutup geriye doğru çevirdi ve kendisini kurtardı.Bende Pusat'ın elini ısırıp kendimi ondan uzaklaştırdım.
Can elinden kurtulduğu adamın arkasına geçip elindeki silahı kafasına doğrulttu.Bende Can'ın arkasına geçip olayları onun omzunun üzerinden izlemeye başladım.
"Şimdi...Biz buradan gideceğiz,yoksa ada-" Can daha cümlesini bitiremeden Pusat silahını Can'ın önündeki adama doğru çevirip iki el ateş etti.Adam Can'ın kollarından sıyrılıp yere düşerken ben korkuyla gözlerimi kapatmıştım.
"Sence bu adam benim umurumda mı?"
"Bu adam umurunda olmayabilir ama eminim kendi canın umurundadır."
Can bu sefer elindeki silahı Pusar'a doğrulttu.Pusat küçük bir kahkaha atıp "Bak ben karşındayım.Hadi öldür beni."diyerek korkusuzca kollarını iki yana açtı.
"Ha bu arada...Hatırlatayım elindeki kuru sıkı.Seni araştırdım.Saf bir tip gibi görünsende aslında bu işlerde gayet iyisin.Gözünü kırpmadan sevgilin için benimle karşı karşıya gelmekten kaçınmadın.Ama benim işim seninle değil ,Berfin'le..."
Can sinirle silahı yere fırlatırken Pusat'ın adamları bizi yine tutmuştu.
Pusat elini bana uzatarak ''Şimdi CD'yi alayım."dedi.
"Asla!"diyerek bağırdım.Babamın ölümüne neden olan adamın ifşasını bu şekildr ona teslim etmem.Babam mezara girdiyse oda hapse girip cezasını çekecek.Bugüne kadar onu polise şikayet etmeyerek en büyük hatayı yaptım.Annemde bu adamlara bulaşmamamı istediği için acımı hep içimde yaşadım.Ama buraya kadar gelipte yolumu kesme cesaretinde bulunduğuna göre artık bende sessiz kalamam.
"Tamam.CD bende...Yerini biliyorum."
Can'ın söylediği cümleyle gözlerimi kocaman açıp ona baktım.Pusat'ta aynı şekilde gözlerini benden çekip Can'a baktı.
"Demek biliyorsun.Söyle bakalım nerede?"
"Can hayır!"diyerek Can'ın CD'nin yerini söylemesini engellemeye çalıştım.Can böyle birşeyi nasıl yapabilir?Bugüne kadar CD'yi onlara vermemek için çok uğraştık.Birlikte uğraştık.Şimdi böyle kolay bir şekilde onlara veremez.Ben polise şikayette bulunsam bile elimde kanıt olmadığı için ihbarım asılsız çıkar.Üstüne birde ben suçlu olurum.Zaten CD'yi aldıktan sonra ne annemi nede beni yaşatmazlar.Can bunu yapamaz...
"CD arabanın torpido gözünde. "
Can'ın cümlesiyle bakışlarım Can ve Pusat arasında gidip geldi.
"Demek silahının yanında saklıyordun.Ama hata bende silahını oradan aldırırken arabadaki tüm CD'leri kontrol ettirmem lazımdı."
Pusat adamına işaret yapıp arabadan CD'yi getirmesini söyledi.İyide CD arabada değilki.Can neden böyle birşey söyledi?
"Can..."
Can susmam için gözlerini kocaman açıp bana baktı.Bendr sessiz kalıp bundan sonra olacakları beklemeye başladım.
Pusat'ın adamı elinde birsürü CD ile yanımıza geldi.
"Efendim bunların hepsi arabadaydı."
Pusat Can'a bakıp "Bunların hangisi?"diye sordu.
"Üzerinde P.Hayatı yazan."
"Neden P.Hayatı?"
"Adın Pusat değil mi?P harfi Pusat'ın P si.P.Hayatıda Pusat'ın hayatı anlamında."
"Arabadan bilgisayarı getirin.Bunlara güvenilmez."
Pusat adamının elindeki üzerinde P .Hayatı yazan CD'yi alıp diğerlerinide yere atarak kırdı.
O CD'nin kendisinin silah kaçakçılığı yaparkenki videosu olmadığını öğrendiğinde bizi burada öldürecek.Can neden yalan söylüyor onuda anlamadımya neyse.Sessiz kalıp Pusat'ın adamının arabadan bilgisayar getirip arabanın üzerine koyup açışını izledim.Can çok sakin duruyordu.Sanki gerçekten CD'yi vermiş bir ifadesi vardı.
"Efendim hazır."
Adam bilgisayarı ayarlayıp Pusat'a doğru cevirdi.Şimdi CD'nin yanlış CD olduğu anlaşılacak...
Pusat CD 'yi izlemek için bilgisayara yaklaştığı sırada Ömer ve Enes'in arabaları gelip yanımızda durdu.Elleri silahlı adamları görünce onlarda silahlarını çıkardı ve bir anda çatışma başladı.Can hızlıca arkasındaki adamdan kurtulup ortamın karıkşıklığıyla benim arkamdaki adamında kolunu kırarak yere yatırdı.Sonrada beni tutup bize en uzakta olan Ömer'in arabasına bindirdi.Gözde,Özgür ve Kumsal'da buradaydı.Özgür Gözde'ye sarılmış korkusunu gidermeye çalışıyordu.Kumsal'da meraklı gözlerle etrafı izliyordu.Ama olanlar net olarak görünmüyordu.
Can "Buradan ayrılmayın.Eğilin ve camlardan uzak durun."deyip kapıyı kapatıp gitti.
Kumsal "Berfin ne oluyor?Bu adamlarda kim?"diye telaşla sordu.
Derin bir nefes alıp kısaca olayları anlattım.Aradada Cam'dan bakıp olanları görmeye çalışıyordum.Ama arabalaradan hiçbirşey görünmüyordu.Silah sesleride kesilmişti.Pusat'ın arabasıda hızla uzaklaşıyordu.Hemen arabadan inip Can'a baktım.
Gözde "Berfin inme!"diye peşimden bağırsada ona aldırmadan etrafta Can'ı görmeye çalıştım.Ama Can görünürde yoktu.Koşarak Can'ın arabasının olduğu yere geldim.Can arabanın tekerine yaslanmış öylece duruyordu.Yerdeki kanlardan Can'ın üzerindede vardı.Can'ın yanına eğilip ellerimle onu sarstım.
"Can..."
Can gözleri kapalı halde öylece duruyordu.
"Can!"
Benim bağırmamla Ömer, Enes ve Kumsal'da yanımıza gelmişti.
Bu adam babamdan sonra benden Can'ı alamazdı.Buna izin veremem.Tüm sevdiklerimin bir mafya bozuntusu adam yüzünden hayatımdan gitmesinr izin veremem.
"Can...Uyan lütfen..."diyerek bir umutla onu sarstım.
Enes benim ağladığımı ve çaresizce Can'a seslendiğimi görünce ayağıyla Can'ın ayağına vurup "Kalk lan!Numara yaptığını biliyoruz."diyerek elindeki silahın emniyetini kapattı.Elimle gözlerimdeki yaşları temizleyip önce Enes'e ardından Can'a baktım.
Can tek gözünü açıp önce Ömer ve Can'a sonrada bana baktı.
"Ödüm ben ya!"diyerek tekrar gözünü kapattı.
Ömer sinirle "Can!Hemen kalk."diye bağırınca Can ayağa kalktı.
"Salakmısın ya!Niye numara yapıyorsun?"diyerek Can'a stem ettim.Onun öldüğünü düşünmek bile beni kahrederken yerde kanlar içinde yattığını görmek...Sanki Dünyam durdu.
"Ben ölmesem bile Ömer ve Enes beni şimdi öldürecek."
"Oğlum seni neden öldürelim?Bu adamlar kimdi?Ve senden ne istiyorlar?"
"Beni öldürmenizin nedeni bu adamları sizden saklamam.Diğer soruna gelince...Aslından benden değil Berfin'den istiyorlar..."
"Can olayı düzgün anlat!"
Ömer Enes'e göre daha sinirli duruyordu.Kumsal'sa olayı anlamak için sessizce duruyordu.
"Berfin'in babasının ölümünden sorumlu olan adam.Bu adam silah kaçakçılığı yapıyormuş.Berfin'in babasıda bunu görüp videoya çekmiş yakalanıncada bu adam müsveddesi onu öldürmüş.Videoda Berfin'de onu istiyor."
Kumsal sessizliğini bozup telaşla "Verdiniz mi peki?"diye sordu.
"Hayır.Can bir video verdi ama ne olduğunu bilmiyorum."diyerek Can'ın video ile ilgili açıklama yapması için ona baktım.
Can gülerek "Penguenlerin hayatını anlatan bir belgesel."dedi ve ardından gülmesi kahkahaya dönüştü.
Enes "Neden böyle birşey yaptın?"diye sordu.
"Bu bize biraz zaman kazandırır.Videoda şifre var.Açmaları biraz uzun sürer."
"Aferin lan.Kedi olalı fare tuttun.Ama..."Ömer işaret parmağını havaya kaldırıp Can'a doğru salladı.
"Birdaha böyle birşey olurda bizim en son haberimiz olursa seni bu sefer gerçekten öldürürüm."diyerek tehdit etti.
Aslında olayları onlara söylememeleri için Can'ı ben ikna etmiştim.Bu olaya birde onları karıştırıp kimseyi tehlikeye atamazdım.
Ömer "Gözde nerede?"diyerek Kumsal'a sordu.Ben Can'ı kanlar içinde yerde yatarken görüp bağırınca sadece Kumsal gelmişti.
"Arabadalar.Özgür korktuda biraz.Gözde onu yanlız bırakmak istemedi."
"Tamam biz gidiyoruz ,sizde oyalanmayın."
Ömer yanımızdan uzaklaşırken yerde yatan adamlardan birtaneside tekme atmayı ihmal etmedi.Sonrada arabaya binip yanımızdan uzaklaştılar.
Enes "İzmir'deki ailevi meseleniz bumuydu?"diye sordu.
Mahcup bir ifadeyle olumlu anlamda kafamı salladım.
Enes bana bakıp "Bize neden söylemiyorsunuz?Biz sizin arkadaşınız değilmiyiz?İzin verin yardım edelim."dedi.Aslında haklıydı.Onlar Can'ın arkadaşlarıydı.Ve onlardan gizli iş yapmıştık.Ama bu konu onları ilgilendirmiyor.Kendi dertlerimle birde onları sıkıntıya sokamam.
"Her neyse.Ben bu adamı araştıracağım.Sizde dikkatli olun.Samsun'a dönünce bir hâl çaresine bakarız."
Enes Kumsal'ın elinden tutup arabaya bindirdi.
"Ne olacak şimdi?"
"Hiçbirşey.O CD'yi polise vereceğiz."
"Ya annem?"
Sonuçta o CD'yi polise vermemizle Pusat annemi annemi öldürmekle tehdit etmişti.Az önce öldürdüğü adama bakılırsa adam öldürmek onun için hiçte zor değil.
"Merak etme annene birşey yapamazlar.Biz önlemimizi alırız."
"Can ya!İyiki varsın.İyiki seni sevmişim."
Can bir kolunu omzuma atıp beni kendisine yaklaştırdı."Bende seni iyiki sevmişim."diyerek Enes'lerin arabasına yönlendirdi.Sonuçta bizim arabamızın tekerleri patlaktı ve burada birazdaha duramazdık.
Burnuma gelen iğrenç kokuyla kendimi Can'dan uzaklaştırıp "Can...Kan kokuyorsun. "diyerek dudaklarımı büzdüm.Sırf Ömer ve Enes'e ölü taklidi yapmak için üzerine kan sürmüş olmalıydı.
Can üzerindeki t-shörtü çıkarınca Enes "Oha!"diyerek Kumsal'ın gözlerini kapattı.Can arabadan inip kendi arabasındaki valizden kazak çıkardı ve yolun ortasında üzerine geçirdi.Sonrada biraz ayakta öylece durup arabaya geri döndü.
Kumsal "Terbiyesiz solucan!"diye dalga geçti.Can kolunu tekrar omzuma atıp beni kendisine çekti.Az önceki olayı unutmak için Enes radyodan hareketli müzikler açık Kumsal'la birlikte söylemeye başladı.Bende Can'la birlikte arada eşlik ediyordum.Ama az önceki olay hâlâ aklımdaydı.Acaba Pusat CD'nin sahte olduğunu öğrenince anneme birşey yaparmıydı?Bu hayatta sadece annem ve Can vardı.
"Can?"
"Efendim aşkım."
"Pusat CD'nin sahte olduğunu öğrenince ya anneme- "
"Sen merak etme.Az önce üzerimi değiştirirken İzmir'e annenin evine koruma yolladım.Sorun yok yani."
"Vayy düşünceli solucan."
Kumsal Can'ın annemi düşünmesiyle dalga geçsede bu benim için Can'ın ne kadar düşünceli olduğunu gösteriyordu.Dışarıdan bakılınca ne kadar vurdum duymaz birisi gibi görünsede benim sevgilim dünyanın en iyi sevgilisi...