Kumsal'dan
"Hadi Gözde kimi arıyorsun?Anlat artık şu dahiyane planını."
Bana bekle işareti yapıp birisini aradı.Acaba aklından yine neler geçıyordu.Bu harabeye dönmüş olan oteli nasıl düzeltecekti?Aslında belki düzelerbilirdi.Çünkü otelin dış kısmında bir hasar yoktu.Sadece giriş katı yani açılışın yapılacağı yer yanmıştı.Küçük bir ihtimalde olsa belki düzelebilitdi.Ama küçük bir ihtimal...
"Naber Kader?"
"..."
"İyiyim,sağol.Sana bir işimiz düştü.Müsaitmisin?"
"..."
"Ay süper!O zaman hrmen vakit kaybetmeden boya malzemelerini al ve sana mesaj atacağım adrese gel."
"..."
"Duvar boyayacaksın."
"..."
"Biliyorum duvar boyama işini boyacılar yapar ancak senin görevin farklı."
"..."
"Hadi bekliyorum.Ama acele et. Burası yarına yetişecek."
"..."
"Görüşürüz."
Gözde telefonu kapatıp bize döndü.
"Kader benim üniversiteden arkadaşım.Müthiş bir resim yeteneği var.Duvarları boyamak yerine resim yapacağız.Bizde o gelene kadar ortalığı temizleyelim."
Aslında söylediği şey mantıklıydı.Ama çocuklar gibi duvara parmak baskısı yapacak değildik heralde.
Can "Ben boyacıyı ve temizlilçileri arayayım o zaman.Tek başımıza olmaz."diyerek cebindeki telefonu çıkardı ve birkaç yeri aradı.
Temizlikçi kadınlar hemen gelmişti.Boyacılarda ardından içeri girdi.
Gözde boyacılara "Tüm duvarlar lacivert olacak."dedi.Yaklaşık on tane boyacı duvarları boyarken bizde temizlikçilerle birlikte ortalığı toplamaya başladık.
Boya işi bitmişti.Ama hâlâ Gözde'nin kader denilen arkadaşı gelmemişti.Duvarların rengide çok koyu olmuştu.
Gözde'ye bakıp "Sencede bu renk çok basık olmadı mı?Kader'de gelmedi."dedim.
Gözde tebessümle bana bakıp "Gelir birazdan merak etme.Renkte çok güzel oldu."dedi ve Ömer'in gönderdiğini söylediği adamlara dönerek "Arabayı hazırlayın."dedi.
O sırada içeri elinde kocaman çanta olan bir kız girdi.
"Gözde!"
"Kader!"
Gözde isminin Kader olduğunu söylediği kıza sarıldı ve onu girişin karşısındaki duvara yönlendirdi.Ona birşeyler söyledikten sonra yanımıza geldi ve "Hadi gidelim.Lobi için mobilya almamız gerek."diyerek hepimizi dışarı çıkardı.
Berfin "Burayı o kızamı bırakacağız?"diye sordu.Bende o kıza pek güvenmiyordum.Keşke birimiz yanında kalıp ona ne yapması gerektiğini söyleseydik.Gerçi hiçbirimizde onun ne yapacağını bilmiyoruz ya neyse.
Gözde Berfin'e bakıp "Merak etmeyin ben ona ne yapması gerektiğini anlattım.Oda çok uzun sürmeyeceğini söyledi.Yani bugün bu iş bitecek!"deyip arabaya bindi.Efrafımızda yaklaşık ona yakın adam vardı.Can ve Berfin arkadaki Can'ın arabasına bindi.Bende Gözde'nin bindiği arabaya bindim.
"O kız ne yapacak Gözde?Adam akıllı söylesene?"
"Fazla merak iyi değil Kumsal.Eşyaları alıp geri döndüğümüzde görürsün."
Bu kız ne yapmaya çalışıyor?Duvarları lacivert renge boyattı.Kader denilen kıza duvarı boyamasını söyledi.İnşallah aklındaki her neyse işe yarar bir fikirdir.Yoksa onun yüzünden Enes'lerin şirketi zor duruma düşebilir.Gerçi aksi taktirde de düşebilir ama en azından biz elimizden geleni yapıyoruz.Yani işimiz Gözde'ye bağlı.
Araba mobilya mağazasının önünde durduğunda hep birlikte arabadan inip içeri girdik.Benim gözüme kahverengi deri koltuklar takılmıştı.
Gözde'ye dönüp heyecanla "Bunları mı alsak?"dedim.
Gözde gözlerini devirip "Hayır Kumsal o olmaz!"diyerek karşıda duran lacivert koltuk takımına baktı.
"İşte tam istediğim gibi."diyerek görevli kişiye onu aldığını ve acil olarak otele getirilmesi gerektiğini söyledi.
Duvarlar lacivert,koltuklar lacivert...Ne bu be!Bu kız bu kadar zevksiz değildi.Kimbilir Bunları nasıl kombinleyecekti?
Gözde görevliyle konuştuktan sonra koşarak bir masanın yanına gitti.Masa yuvarlak camdı.İçinde de gemi figürü vardı.
Gözde "Buda olacak."diyerek görevliye baktı.Otelde gemi figürlü bir masa...Aslında bunları başka bir yer için alsa güzel olabilirdi.Ancak hiçte otele uygun değillerdi.Koyu tonları olduğu için iç karartıyordu.Sadece masada açık mavi vardı.Tek renkli obje oydu.
Berfin Gözde'nin yanına gidip "Bunları almak istediğine emin misin?"diye sordu.Anlaşılan oda benim gibi bunların uygun olmadığını düşünüyordu.Can tepkisizce bizi izliyordu.Gözde ne derse onu yapıyordu.Fikir felanda vermiyordu.Gerçi bilmediği birşey için oda bizim gibi susardı.
"Evet Berfin.Bunlar olacak."Gözde kendinden çok emin görünüyordu.
En sonunda dayanamayıp oturduğum koltuktan kalktım.
"Yeter Gözde!Artık bizede bir açıklama yap!"diye bağırdım.
"Sakin ol Kumsal gidince görürsün."dedi ve Gözde sakince mağazadan çıktı.Oflayarak bende peşinden çıktım.
Mağaza görevlileri koltuk ve masayı çoktan arabaya yüklemişlerdi.Onlarda bizimle birlikte otele geldiler.Saat akşam altı olmak üzereydi ve neredeyse hiçbirşey tam değildi.Gözde arabadan inip koşarak otele girdi.Bizde herşeyden habersiz bir şekilde onu takip ettik.İçeri girdiğimde herşey tamam gibi duruyordu.Temizlik tam anlamıyla bitmişti.Danışma masasıda yerine koyulmuştu.Duvar boyama işide bitmişti ve bir duvarda da kırmızı örtü örtülüydü.Kader'de boyalarını topluyordu.
Gözde yanına gidip "Oldu mu?"diye sordu.
"Hemde süper oldu.Duvarın renlerinide çok güzel seçmişsin."diyerek Kader gülmeye başladı.Resmen duvardaki lacivert renklerin güzel olduğunu söylemişti.Buraya girince içim kararıyordu yahu!Ben olsam böyle iç karartan duvarları olan otele asla gelmezdim.
Gözde duvardaki kırmızı örtüyü kaldırıp duvarda baktı.
Kader'e dönüp "Çok güzel olmuş.Teşekkür ederim."diyerek ona sarıldı.Kader'de ona sarıldıktan sonra saatin geç olduğunu söyleyerek otelden ayrıldı.
Örtüyü kaldırıp ne yaptığına bakacağım sırada Gözde önümde durdu ve "Hayır Kumsal!Koltuklar ve masada yerleştikten sonra bakabilirsin."dedi.Bakmama izin vermedi yani.Şu örtünün altında ne olduğunu deli gibi merak ediyorum ama biraz daha sabredebilirim.Acaba onu tehdit etsem bana gösterirmiydi ki?Yok ya kesin göstermez.Baksanıza birde kırmızı örtüyle görmeyelim diye üzerini örttürmüş.
Gözde adamlara "Eşyaları getirebilirsiniz.."diye bağırdı.
Adamlar arabadan eşyaları indirip Gözde'nin koymasını istediği yerlere koydular.Masayıda koltukların tam ortasına yerleştirdiler.a
Telefonum çalmaya başladığında cebimden çıkarıp ekrana baktım.Annem arıyordu.Saat akşam yedi buçuk olmuştu.Tabi kadının merak etmesi gayet normal.Gözde elimden telefonu alıp açtı.
"Anne."
"..."
"Sabah söylemiştim ya anne biraz geç kalabiliriz diye."
"..."
"Ömer'lerin oteli yanmış.Bizde ona yardım ediyoruz."
"..."
"Tamam anne önemli birşey değil hallettik zaten."
"..."
"Tamam iki saate felan geliriz."
Gözde telefonu kapatıp bana verdi.
"Burası halledildiğine göre Ömer ve Enes'i çağırabiliriz."
Gözde kendi telefonunu eline alıp Ömer'i aradı.Ama Can'ın bağırmasıyla Gözde telefonu kapatmıştı.
"Vav!Harika olmuş bu!"
Can örtünün altına girmiş duvara bakıyordu.Gözde koşarak yanına gitti ve onu örtünün altından çıkardı.
"Kız Gözde!Vallahi süper olmuş bu kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi.Kurtardın bizi.Bende diyorum bu gemili masa lacivert koltuklar ne alaka diye..."
"Of Can!Niye baktın sürpriz olacaktı!"
"Can baktı.Berfin'le bende bakacağım."diye itiraz edince Gözde sinirli bir şekilde "Olmaz Ömer ve Enes gelince hepbirlikte bakarsınız."dedi.
"Of Gözde!"Anlaşılan Berfin'de çok merak ediyordu.
"Azıcık ucundan baksak?"
"Olmaz!"
Gözde itiraz ederken telefonu eline alıp tekrar Ömer'i aradı.
"Ömer."Sesi sevinçle çıkmıştı.
"..."
"Gelebilirsiniz."
"..."
"Dedimya sihir yaptım!"
"..."
"Çabuk olun yoksa bu meraklılar sizden önce görecek!"Bunu söylerken bize bakmıştı.
"..."
"Tamam."
Gözde telefonu kapatıp cebine attı.
"Hadi uzaklaşın buradan."diyerek bizi gönderdi.Ömer ve Enes gelene kadar bizde Gözde'yi ikna etmeye çalışıyorduk.
"Hadi ama görsek ne olacak?"
"Olmaz diyorum Kumsal!"
Can "Vallaha çok müthiş olmuş.Ben böyle birşey beklemiyordum."dedi.
"Ama solucan gördü."dedim sağ elimin işaret parmağıyla Can'ı göstererek.Gözde gözlerini kısıp sinirle Can'a baktı.
"Ömer ve Enes gelsin görürsünüz."
"Nerede kaldı bunlar?"
Berfin ayağa kalkıp "Geldiler!"dedi ve örtünün karşısında durdu.Ömer ve Enes'te içeri girince şaşkın gözlerle etrafı izlemeye başladı.
"Yuh!Burayı ne hale getirmişsiniz?Ama sanki biraz karanlık olmamışmı?"Lobinin karanlık olduğunun oda farkındaydı.Söylediği son cümleyle duvardaku lacivert rengi kastettiği belliydi.
"Gerçektende sihir yapmışsın."Ömer Gözde'yle konuşurken Berfin "Hadi duvarı aç Gözde!"diye bağırdı.
Ömer "Duvar derken?"diye anlamamış gözlerle Gözde'ye baktı.
Gözde kırmızı perdenin yanına geçip "Asıl sihir bu."dedi ve perdeyi aşağıya çekti.
"Çüş!"Enes bu tepkiyi verirken Ömer ve Berdin sessiz kalmıştı.
"Bende diyorum duvarlar neden lacivert diye."Ben duvara yaklaşıp resmi incelemeye başladım.Duvarda ay ışığının denize yansıması ve birde yaprak dökmüş ağaç resmi vardı.Gökyüzünün lacivert görüntüsüyle duvarlar aynı renkti.Hatta Gözde bilerek koltuklarıda o renk seçmişti.Masanın üzerindeki gemi resmi resmide denizi tamamlar nitelikteydi.Tam anlamıyla mükemmel görünüyordu.Kesinlikle doğru ışıklandırmayla burası karanlık değil muhteşem görünürdü.Ve ben kararımı değiştiriyorum böyle bir otele hep gelmek isterim.
Ömer Gözde'ye bakıp "Çok güzel olmuş.Teşekkür ederim."dedi.
"Beğenmene sevindim.Bak yetişti.Sizde hazırlıklar tamam mı?"
Ömer bir eliyle ensesini kaşıyıp yere baktı.
"Aslında başarabileceğinizi düşünmüyordum."Bunu söylerken sanki hazırlıkların tamamlanmadığını düşünmüştüm.
"Ömer sakın hazırlıklar tamamlanmadı deme!"
Ömer gülerek "Hayır.Hazırlıklar tamam.Yarın açılış var senin sayende."diyerek büyülenmiş gözlerle Gözde'ye baktı.Enes'in söylediği gibi Ömer Gözde'yi gerçekten seviyor olmalıydı.Yoksa kimse kimseye böyle bakmazdı.
Enes yanıma gelip "Seni seviyorum küçüğüm."diyerek alnımı öptü.Bende ona sarıldım.Asıl işi yapan Gözde'ydi ama onun sayesinde bende takdir edilmiştim.
Can ve Berfin birbirlerine sarılmış duvardaki resmi imceliyorlardı.
Gözde "Biz artık gitsek iyi olacak.Geç oldu.Annemde merak etmiştir zaten."dedi.
Ömer'in "Tamam sizi bırakalım."demesiyle hepimiz kapıya yöneldik.
Enes "Yarın açılış için kıyafetleri sizin eve göndereceğiz.Akşam altıda da almaya geliriz."dedi.
Enes'e dönüp "Gerek yok. Annem sizi tanımıyor açılışa göndermez heralde.Boş yere almaya gelmeyin."dedim üzülerek.
Gözde sevinçle bana bakıp "Tanıyor.Yani izin verir."dedi.Annemle onlar hangi ara tanışmışlardı.
Gözde Berfin'e dönüp "Tamam o zaman Berfin yarın sende bize gel birlikte hazırlanalım."dedi.Berfin'de olumlu anlamda kafasını salladı.
Can "Oldu o zaman Enes'in dediği gibi yarın sizi köstebeklerden alırız."dedi.
Can'ın bana köstebek diye hitap etmesi hoşuma gitmiyordu.Ama onun dediklerine aldıracakta değilim. İstediğini diyebilir yani bay çok bilmiş solucan.
Enes bir elini omzuma atıp "Nasıl bir elbise istersin?"diye sordu.
"Gerek yok.Biz bir şeyler ayarlarız."
"Yarın açılış var.Bugün de çok yoruldunuz.Birde alışverişe çıkarsanız yetişemezsiniz.Biz size göndeririz."Enes göz kırpıp elimden tuttu.
Gözde Ömer'in arabasına,Berdin Can'ın arabasına bende Enes'in arabasına bindim.
Enes "Gözde Ömer'i bir kere daha etkilemeyi başardı." dedi.
"Ömer gerçektende Gözde'yi seviyir mu?Yani bana sanki Ömer kimseyi sevemezmiş gibi geliyor."
"Bende Ecem'dem sonra öyle düşünmüştüm.Ançak bak şimdi Gözde'ye aşık."
"Ecem'mi?Nereden senin Ecem'in oluyormuş?Adam gibi Ece desene!"
Ecem miş!İsmi batasıca!Tuğçe bir Ece hanım iki.Hemende sahipleniyor birde.
"Aşkım yanlış anladın.Kızın adı Ecem ben ne yapayım?"
"Olsun yinede Ece de."
"Sen benimi kıskandın?"
"Of Enes!Kim bu Ecem onu söyle sen?"Sanırım gerçektende Enes'i kıskanmıştım.O sadece bana ait olabilirdi ve beni sahiplenebilirdi.Ece'de kimmiş?
"Ece Ömer'in üniversitede aşık olduğu kız.Onu gerçektende seviyordu.Yani öylesine bir ilişki değildi.Ama Ece Ömer'i terkedip yurtdışına gitti.Ondan sonrada kimseyle olmadı zaten."
Ömer'in aşk durumuda Gözde gibi anlaşılan.
"Gözde'ye kadar." deyip Enes'e gözkırptım.
Araba evin önünde durduğunda Enes'i yanağından öpüp arabadan indim.Gözde'de mutlu bir şekilde arabadan inip yanıma geldi.
Birlikte eve girdiğimizde annem babamda daha uyumamışlardı.Annem yanımıza gelip "Neredesiniz kız siz?Öldük meraktan."dedi.Telaşlı gibiydi.
Tabi kadın haklı.Saat gecenin on biri olmuş biz dışarıdayız.
Gözde annemi koltuğa oturtup "Anne dedimya Ömer'lerin oteli yanmış ona yardım ediyoruz diye."dedi.
Babam "Ömer kim?"diye sordu.
Annem "Özgür'ün abisi.İyi çocuklar tanıştım ben."diye babama açıklama yaptı.Bende babamın yanına oturup anneme baktım.
"Anniş ya!Bak sana ne diyeceğim."
Annem Gözde'ye bakıp "Ne istiyor gine bu? "dedi beni gösterek.
"Anniş yarın otelin açılışı var.Bizde yardım ettik.Yani...Bizde gidebilirmiyiz?"
Babam itiraz edeceği sırada annem "Tamam ama geç kalmayacaksınız."dedi.
Gözde "Tamam ."diyerek odasına çıktı.
Babam "Ayla neden izin veriyorsun?Gecenin bi saatinde ne işleri var otelde!"diye annemi vazgeçirmeye çalışıyordu.
"Tamam Murat.Ömer ve Enes'te oradadır.Bu arada Enes Ömer'in akrabasıymış.Bizim kızlara sahip çıkarlar merak etme."
Benimde burada fazla kalmamam gerekiyordu. Gözde gibi odama kaçsam iyi olurdu.Yoksa annem vazgçerse açılış bizim için hayal olur.
Babamı ve annemi öpüp odama çıktım.Bugün otel yüzünden gerçektende yorulmuştum.Sabahın yedisinde kalkmıştım zaten.Ama değmişti.Otel gerçektende çok güzel olmuştu.
Üzerimi değiştirip yatağa yattım.Başımı yastığa koymamla günün yorgunluğundan olsa gerek gözlerim hemen kapanmıştı.