AŞKIN HER HALİ(Tamamlandı)

By Aysenurak4

165K 7.3K 128

Gecenin bir vakti tanımadığı iki adamın arbasına binerek kendisini ve kardeşini tehlikeyle burun buruna getir... More

Karakter Tanıtımı
2. Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.BÖLÜM
22.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36.Bölüm
37.Bölüm
38.Bölüm
39.Bölüm
40.Bölüm
41.Bölüm
42.Bölüm
43.Bölüm
44.Bölüm
45.Bölüm
46.Bölüm
47.Bölüm
48.Bölüm
49.Bölüm
50.Bölüm
51.Bölüm
52.Bölüm
53.Bölüm
54.Bölüm
55.Bölüm
56.Bölüm
57.Bölüm
58.bölüm
59.Bölüm
60.Bölüm
61.Bölüm
62.Bölüm
63.Bölüm
64.Bölüm
65.Bölüm
66.Bölüm
67.Bölüm
68.Bölüm
69.Bölüm
70.Bölüm
71.Bölüm
FİNAL

23.Bölüm

2.2K 105 3
By Aysenurak4

Gözde'den

Nihayet hastaneden çıkmıştık.Kumsal her nekadar Enes'i yalnız bırakmak istemesede eve gitmek zorundaydık.Kumsal'ın okulu vardı ve dinlenmesi gerekiyordu.Ağlamaktan gözleri kızarmıştı.Taksiye binip evin adresini verdim.Kumsal'da tarif edemediğim  bir değişiklik vardı.Enes'e birşey olacak diye ödü kopmuştu.Zaten yoğun bakımın önündende bir dakika bile ayrılmamıştı.Yani Ömer öyle söylemişti.

Ben o adamı öldürünce... Şoka girmişim.Çoğu şeyi hatırlamıyorum.Ben bir adamı öldürmüştüm.Ama Ömer haklıydı.Eğer ben onu öldürmeseydim o Kumsal'ı öldürecekti.Yani ben kardeşimi korumak için o adamı öldürmüştüm...

Acaba biz bunları yaşarken Can neredeydi?Sonuçta arkadaşı vuruldu ancak ben onu hiç hastanede görmedim.

Kumsal yanımda başını geriye atmış ,gözlerini kapatmış bir vaziyette duruyordu.Acaba o Can'ı görmüşmüdür?

"Kumsal?"

"Efendim?"

"Can'ı gördünmü?"

"En son kaçırıldığımız gün görmüştüm."

Evet bende en son o zaman görmüştüm.

"Ne yani?Hastaneye gelmedi mi?"

"Hayır Gözde gelmedi!Hem banane o solucandan?O gitsin sevgilisiyle ilgilensin."

Neden bağırdı şimdi o bana? Altı üstü Can'ı sordum yani?

Sevgilisi demişken Kumsal bana Can'ın Berfin'i bir kızla aldattığını söylemişti.Acaba Enes'le bu konuyu konuşmuşmuydu?Bunuda sorsam kızmazdı heralde.Zaten bir tuhaftı.Ne desem bağırıyordu.Buna kızmaz belki.Sormakta fayda var.İçimde kalacağına sorarım daha iyi.Çok çok yine bağırır.

"Enes'le Can konusunu konuştunmu?"

Biraz ani bir giriş yaptım sanırım.Ama eğer cümleyi uzatırsam kızma ihtimali daha fazla.

Bana dönüp konuşmak yerine olumlu anlamda kafasını salladı.

"Ne oldu?"

"Sorma Gözde ya!O kız Berfin'miş.Kızada rezil oldum."dedi gülerek.

"Kızada derken?Siz konuştunuzmu?"

"Can ,Enes ve Berfin'i bir cafede gördüm.Sonra hesap sormak için yanlarına gittim.Öyle işte..."dedi ve önüne döndü.

"Azdaha Can bir yanlış anlaşılmaya kurban gidiyormuş desene."

"Öyle."

Bu kızda kesinlikle birşeyler var.Yoksa şuanda Can'a saydırıyor olması gerekirdi.Enes iyilesti.Kadir Korkmaz'dan kurtulduk.Ancak o mutlu değil.Birşeylerin canını sıktığı çok belli.

"Neyin var senin?"diye sorduğumda telefonum çaldı.Sorum havada kalmıştı.Zaten cevap vereceğinide pek sanmıyordum.Telefonumu çıkarıp ekrana baktım annem arıyordu.Birde o konu vardi değil mi?Sırtımızdaki yaraları bir türlü saklardık ama eve gittiğimizde anneme ve babama  dudağımızın kenarındaki yaralar için ne diyecektim.Acilen bir yalan uydurmam lazımdı.Aslında yalan uydurma işlerine Kumsal bakıyor ama  onun şuan  yalan uyduracak  hâli yok sanırım.Yalan işini daha sonra düşünebilirdim.Şimdi telefonu açmam lazımdı.

"Efendim anne?"

"Gözde nerdesiniz?"Sesi endişeli geliyordu.

"Ne oldu anne?"

"Kızım teyzen hastalanmış .Biz babanla Kütah'yaya gidiyoruz.Siz ne zaman geleceksiniz?"

"Aslında biz yoldayız geliyoruz ama siz gidin.Yarın okul var .Biz burda kalalım."

"Tamam kızım biz şimdi yola çıkıyoruz zaten.Kumsal'a iyi bak.Okulunu aksatmasın."

"Tamam anne merak etme.Teyzemide öp benim için."

"Tamam.Bu arada Özgür iyimi?"

"Ee...İyi."

"Tamam hadi görüşürüz."

"Görüşürüz."deyip telefonu çantama attım.Oh be!Annemler evde değil!Onlara bir açıklama yapmak zorunda değilim.Derin bir nefes alıp arkama yaslandım.

"Ne olmuş?"

Kumsal'ın sesiyle ona döndüm.

"Teyzem hastalanmış.Annemlerde onun yanına gidiyorlarmış.Evde yalnızız yani."

Olumlu anlamda başını sallayıp dışarıyı izlemeye başladı.

Eve geldiğimizde saat gece onbire geliyordu.Kumsal'la birlikte odalarımıza geçip dinlenmemiz gerekiyordu.Kumsal'ı odasına gönderdikten sonra bende odama geçip ılık bir duş aldıktan sonra uyumak için yatağa girdim.

       ***

"Kumsal!Kalk hadi!"

Bu kızı yataktan kaldırmak neden bu kadar çok zor?

"Kumsal!"diye son sesimle kulağının dibinde  bağırdım.

"Ne var ya?Bırakta birazcık uyuyayım."

"Okula gideceksin hanımefendi.Kalkta hemen hazırlan sonrada aşağı in."

Gece gec yatmış olabiliriz ama erken kalmak zorundaydık.Bende bayılmıyorum sabahın yedisinde kalkıp kahvaltı hazırlamaya.

"Hastaneye gitsek?"

"Okul çıkışı gelirsin.Zaten bende orada olacağım.Hadi kalk şimdi."

Kapıya yöneldiğim sırada Kumsal'da oflayarak yataktan kalkmıştı.Mutfağa geçip eksik birşeyler olup olmadığını kontrol ettim.O sırada Kumsal uykulu gözlerle aşağı indi.Bir yandanda elleriyle gözlerini ovuşturuyordu.Hâlâ gözleri kırmızıydı.Yavaş hareketlerle sandalyesini çekip oturdu.Görebildiği kadarıyla kahvaltısını yapıp odasına çıktı.Bende masayı toplayıp odama çıktım.Üzerimi değiştirip aşağı indim.Kumsal hazırlanıp evden çıktı.Bende peşinden çıktım.Aslında hastaneye gidecektim ancak ondan önce okula uğramam gerekiyordu.

Okula geldiğimde  Gül bahçede Arda ile oturuyordu.Sanırım aralarındaki sorunları halletmişlerdi.

Dersten çıktığımda hâlâ orada oturuyorlardı.Gül dersede girmemişti.Bu kadar saattir ne konuşuyor olabilirlerdiki?

Yanlarına gelip "Selam."dedim .Gül sevinçle boynuma atlayıp "Naber?"diye sordu.

"İyi."

Karşılarındaki banka oturdum.

Arda "Benim girmem gereken bir ders varda sonra görüşürüz."diyerek yanımızdan uzaklaştı.

Arda lisede bizim arkadaşımız olduğu hâlde kızlarla pek konuşmadığı için benimlede konuşmadan yanımızdan uzaklaştı.Doğruyu söylemek gerekirse biraz utangaç birisi.

Arda yanımızdan uzaklaşınca Gül'e dönüp "Ee anlat bakalım .Neler oldu?Ne konuşuyordunuz?"

"Artık biz kesin sevgiliyiz."dedi heyecanla.

"Ayy!Çok sevindim.Beklediğine değdi sonunda."

Gül koluma vurup "Artık darısı başına?Bu arada dudağına ne oldu?"

"Önemli birşey değil ya!Uçuk."diyerek onu geçiştirdim.Şimdi olayları ona anlatarak olanları tekrar hatırlayamazdım.

"Bak ne diyeceğim.Şu koskoca okulda yokmu hoşladığın biri?"

"Aslında...Yok sanırım."

"Var varda. Sen emin değilsin.Ee kimmiş bakalım bu şanslı adam?"diye sorunca bir an afalladım.

"Özgür'ü tanıyorsun zaten..."

Gül Özgür'ü tanıyordu.Sema ikimizinde ortak arkadaşı olduğu için kreşe arada birlikte gidiyorduk.Dolayısıyla Özgür'ü tanıyordu.

"Ee?"

"Ne ee?"

"Ne olmuş Özgür'ü tanıyorsam onu diyorum?"

"Yok birşey ya!Kimseyi sevmiyorum ben!"diyerek Gül'e çıkıştım.Sonuçta Ömer'e olan hislerimin ne olduğu hakkında hiçbir filrim yok.Yani ben onu arkadaşım olarak görüyordum.Ancak onun yaklaştığımda kendimi tuhaf hissediyordum.

Gül bana tuhaf tuhaf bakıp "Sakın bana onun abisini sevdiğini söyleme?"

"Sen...Onu tanıyormusun?"

"Yani birkaç defa Özgür'ü almaya geldiğinde görmüştüm.İyi birisine benziyor ama sanki biraz sert birisi."

Ben şaşırmış bir vaziyette onu izliyordum.Aslında şaşırılacak bir durum yoktu.Ömer'i görmüş olabilirdi.

"Oda seni seviyormu?"Sorduğu soru karşısında gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kaldım.

"Saçma sapan konuşma be kızım!Ne sevmesi?Sadece...Biraz değişik ."

"Yani sen onu seviyorsun.İnkar etmedin.Sadece Ömer'in sevdiğini inkar ediyorsun."

Ah be Gül b kelime oyunu oynamanın sırası zaten .Benim aklım yerinde değilki.Ne dediğimimi biliyorum sanki.İlla bir açığımı bulacak beni ona aşık çıkaraçak .

Gözlerimi devirip "Gül..."dedim.

"Anladım. Sen kendinden emin değilsin.Kendine biraz zaman ver.Zamanla ona karşı ne hissettiğini anlarsı."

Gerçektende ona bu anlamda birşeyler hissediyo olabilirmiydim? Yok canım daha neler.Sonuçta ben bir kere aşık olmuştum.Yani aşkın ne olduğunu biliyorum.Ama Ömer'e karşı hissettiklerim çok başka.

"Yani onun yanında olmak beni mutlu ediyor.Kendimi güvende hissediyorum.Ama...Ne bileyim işte ya..."

"Tamam o zaman.Bu kadar dedikodu yeter.Hadi ben kaçar! Kendine zaman ver."deyip öpücük yollayarak yanımdan kaçtı.Evet kaçtı diyorum çünkü benim aklımı bulandırdı ve işin işinden çıkamayacağını anlayınca da Arda'nın yanına kaçtı.

Bende oturduğum yerden kalkıp hastaneye gittim.Yolda giderken manavın önünde duran meyveler dikkatimi çekmişti.Hasta ziyaretine eli boş gidilmezdi değilmi? Karışık olarak meyve alıp hastaneye geldim.

Enes'in odasına girdiğimde  Ömer ve Enes tartışma kıvamında konuşuyorlardı.

"Oğlum söyledi diyorum sana.Uyanınca ilk onu duydum."

"Neymiş bakalım uyanınca duyduğun şey?"diyerek içeriye daldım.İçeriye girmemle ikiside önce birbirlerine ardından bana baktılar.Sonra Ömer "Yok birşey ya!Saçmalıyor bu."diyerek koltuğa oturdu.

Enes bana bakıp "Bıktım vallahi şu Ömer'den!Bu hastanede kurşun yarasından değil Ömer yüzünden öleceğim."diyerek Ömer'e baktı.

Ömer'de "Ben ne yapıyorum lan sana?Akşamdan beri başımın etini yedin.Yok Ömer su ver yok Ömer çişim geldi...Birde durmuş benden yakınıyorsun."

Konuyu değiştirmeye çalıştıkları çok belliydi.İkisinede tuhaf tuhaf baktığımı farkeden Enes "Aa Gözde ne aldın bana?"diyerek elimdeki meyve  poşetlerini işaret etti.

Bende hiç bozuntuya vermeden  poşetleri kafamla aynı hizaya kaldırarak "Meyve."dedim.Nasıl olsa neler olduğunu Ömer'le yalnızken ona sorar öğrenirdim .

Poşetleri masanın üzerine koymak için arkamı döndüğümde ikiside derin bir oh çekti.Bunlar benden ne saklıyorlardı acaba?Enes uyandığı zaman ne duymuş olabilirdiki?Yine bir işler dönüyor ama...Dur bakalım...Yakında çıkar kokusu.

Poşetleri bırakıp Enes'in yanındaki koltuğa oturdum.

"Nasılsın?"

Enes "İyi işte be Gözde."diyerek iç çekti.

"Siz iyimisiniz? "diyerek ikisinede baktım.

Ömer "İyiyiz canım ne olacak?"dedi bir elini yok birşey der gibi sallayarak.

Enes bana bakıp "Kumsal yok mu?"diye sordu.

"Okul çıkışı gelecek o."

Enes tebessümle karışık gülmüştü.Birşeyler oluyordu ve bu işin içinde kesinlikle Kumsal'da vardı.Can...

"Bir şey soracağım ya!Can nerede?Ne zamandır ortalarda görünmüyor."

Ömer "Berfin'le İzmir'e gitti onlar.Ailevi meselelerimi ne varmış.Can'da onu yalnız bırakmamak için onunla gitti."dedi.

Enes"Bugün dönecekler zaten."dedi.

Olumlu  anlamda başımı sallayıp "Bende birşey oldu sandım."dedim.

Ömer ayağa  kalkıp önce Enes'e baktı.Enes olumsuz anlamda kafasını salladı.Ardından Ömer  bana bakıp  "Gözde benimle kantine gelsene birşeyler içelim."dedi.İtiraz etmeden pesinden gittim.Enes Ömer'in gitmesini istememiş olacakki başını sallamıştı.

Kantine geldiğimizde boş masa bulup oturdum.Ömer'de iki kahve alıp masaya oturdu.

"Gözde sana birşey soracağım?"
Net bir giriş yapmıştı.

"Sor."

"Kumsal'la konuştunmu hiç?"

Neden onunla konuşup konuşmadığımı soruyorduki?Sanırım odadaki konuştukları konu hakkında soruyordu.Ama emin değilim.

"Ne hakkında?"

"Bak Gözde .Sen o adamı vurduğunda..."
Kadir Korkmaz'dan bahsediyordu.

"Ee?"

"Enes'te vuruldu.Sen o anda şoka girdiğin için belki hatırlamazsın ama Enes Kumsal'a dileğinin gerçek olduğunu söyledi."

"Dilekmi?"

"Evet Enes'in dileği ölürken sevdiği kadının yanında olması."

"Ne?"

Refleks olarak açılan ağzımı elimle kapattım.Yoksa Enes Kumsal'ımı seviyordu.Bu nasıl olur.Bak sen Kumsal'da hiç söylemiyor.

"Yani demem oki Kumsal'da Enes'e karşı birşeyler hissediyormu?"

Ben bu sorunun cevabını gerçekten bilmiyordum.Demekki Kumsal'ın dünki halleri bundan kaynaklanıyordu.Zaten Enes'e birşey olacak diyede çok korkmuştu.

"Ben...Yani bilmiyorum.Bana birşey söylemedi."

"Yoğun bakıma Enes'in yanına girdiği zaman onu sevdiğini söylemiş.Enes'te bunu duymuş."

Gözlerim sanki mümkünmüş gibi dahada çok açılırken "Gerçekten bunu söylemişmi?"diye sordum.

"Neden bu kadar çok şaşırdın?"

"Yani ,Kumsal daha önce kimseye aşık olmamıştıda ondan şaşırdım."

"Belkide söylememiştir.Enes narkozun etkisiyle öyle anlamıştır."

Şuan şokunda şokunu yaşıyordum.Enes ve
Kumsal... Neden olmasın ki?Ömer'in gözlerine bakıp "Ben Kumsal'la konuşurum. Eğer böyle birşey varsa, yani  birbirlerini seviyorlarsa neden olmasın?"
dedim.Ömer tebessüm ederek başını olumlu anlamda salladı.

"Aslında bende Enes'ten böyle birşey beklemiyordum.Yani aşık olabileceğini."

"Aşk işte insanın başına mutlaka birgün gelecek."

Ömer gözlerime bakıp ciddi bir tavırla "Gelecek!"dedi.

Şuan ne diyeceğimi bilmiyorum.Ömer bana bu şekilde bakarken nutkum tutulmuştu sanki.Hiçbir şey söyleyemedim.Bende Kumsal gibi aşık olmuş olabilirmiydim?Bu gerçektende çok tuhaf bir his.Hiç öncekine benzemiyor.Sanki kalbim yerinden  çıkacakmış gibi atıyordu.Şuan tek istediğim kalbimin bu kadar hızlı attığını Ömer'in duymamasıydı.Ömer Gözlerimin içine bakarak aşkın mutlaka bir gün geleceğini söylerken resmen elim ayağım birbirine dolaşmıştı.Bunu ilk söyleyen bendim ancak ben onu Enes ve Kumsal için söylemiştim.Ama o bana bakarak söylemişti.Hemde ciddi bir şekilde.Ne söylemeliyim ne yapmalıyım  hiç bilmiyorum.Sanki Dünya benim için o an durdu.

Ayağa kalkıp "Artık gitsek mi?Enes yalnız kalması ."dedim ve odaya doğru yürümeye başladım.Kaçmak için daha zekice bir soru olmalıydı.Ama benim aklıma bu gelmişti Bana neler oluyordu?.Resmen Ömer'den kaçıyordum.Aşk kaçmak değil sahip çıkmaktır.Ama ben şuan kaçıyorum.Çünkü aşık olup olmadığımı bilmiyorum.

Odanın önüne geldiğimde Kumsal kapının önünde bekliyordu.Ömer'de arkamdan gelip bana yetişti.Hiçbirşey söylemeden içeri girdi.

Kumsal'ın kolundan tutup "Neden içeri girmedin?"diye sordum.

"Siz yoktunuz bende girmek istemedim."

Kumsal'la Enes konusunu konuşmam lazım.Sanırın bu zaman en uygun zaman.

"Biraz konuşalım mı?"diyerek kapının önündeki koltuğa otirdum.İçeri girmemesi gerçektende çok saçmaydı.Acaba Enes'le başbaşa kalmaktan mı korkuyordu?Kırk yık düşünsem bu kızın aşık olabileceği aklıma gelmezdi.

"Ne oldu?"

Kumsal'da yanıma oturdu.Ne söyleyeceğimi aklımda tartıp konuşmaya başladım.

Continue Reading

You'll Also Like

588K 39.5K 42
Çilek Alança Yıldırım mı yoksa Çilek Alança Saruhan mı demeliyiz? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek, ailesinin gerçek olmadığını ve küçük...
27.3M 1.3M 81
"Aklım almıyor," diye söylendi kendi kendine, beni aniden kavradığı elimden yeniden kendine çekti ve dudaklarını saçlarıma bastırdı. "Ben sana böyle...
25.2M 899K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...