Kumsal 'dan
"Anne lütfen yaa! "
şansımı son birkez daha deneyip annemin ayaklarına kapandım.
Annem omuzlarımdan tutup "bak kızım o partiye ya ablanla gidersin ya hic gidemezsin o yüzden bana değil git ablana yalvar" deyip mutfağa gecti.
Offf yaa ablam o partiye gelmez ki keşke anneme arkadaşımın doğum günü partisinin ickili olduğunu söylemeseydim. Neyse artık olan oldu şimdi gidip yarına kadar ablamı partiye gelmesi icin ikna etmem lazım. Keşke babam burda olsaydı o izin verirdi tek gitmeme. Off be babişko sende iş icin tam şehir dışına cıkacak zamanı buldun. Şimdi ablamı ikna etme maratonu başlasın bakalım.
Hızla oturduğum parkenin üzerinden kalkıp merdivenlere yöneldim basamakları ücer beşer cıkmaya başladım. Ablamın odasının kapısının önüne gelince nefesimi toparladım. Hafifce kapıyı aralayıp iceri baktım. Ablam yatağına uzanmış meşhur kitaplarını okuyordu. Yavaşça yanına yaklaştım yalakalık yapmaktan başka carem yok gibi görünüyor. Ablam barış yüzünden partiye gelmeyi reddedecekti bu yüzden ona yaklaşıp "Biriciğim ne okuyorsun? Güzel kitaba benziyor. Bitince banada ver bende okuyayım". Dediğimde tek kaşını kaldırarak bana baktı nede olsa ablama kitap okumak istediğimi söylemiştim, kitap okumak ve ben Allahım carpılıcam.
"Kız yüzüne nur inmiş. Zayıfladınmı sen? Parfümünümü değiş-"Ben daha lafımı bitirmeden Gözde lafımı yarıda kesip" Dökül Kumsal ne istiyorsun? sen cıkarın olmadan bana iltifat etmezsin".dedi.
"ne alakası var abla"
"Hadi Kumsal söyle artık yorma beni işim gücüm var senin yüzünden kitabı yarım bıraktım" aman sanki kitabı cok önemli burda benim hayatım söz konusu bu kitaptan bahsediyor.
"Abla... "
"söyle artık"
"şey.... Imm.... Yani.... Sen... Ben... Parti..."
"Ne diyorsun düzgün cümle kur öyle söyle"
"ablacım yarın benimle arkadaşımın doğum günü partisine gelirmisin? Bak hemen kestirip atma zaten cok kısa kalırız. Barışın yüzünü bile görmezsin lütfen"
"Kumsal bak bu konuları konuşmuştuk seninle mervede partiye gelecek değilim"
"evet"
"Eğer partiye Merve gelirse barış kesin gelir kuzum"
Hay ben bu barışın.... Barış benim sınıf arkadaşım Mervenin ağabeyi yıllardır ablamı seviyor, yani sevdiğini söylüyor. Ama ablamın icinde barışa karşı en ufak bir sevgi yok. Zaten ablam aşk işleriyle uğraşmayı bırakalı cok oldu. İkinci bir acı daha yaşamak istemiyor. Acı derken:ablam lise üçüncü sınıftayken bir cocuğu sevmişti bu şerefsizde ablamı en yakın arkadaşıyla aldatmış. Ama ablam haklı bende böyle bişey yaşasam kaldıramazdım heralde barışta pek sağlam papuc değildi hani ablamla inat uğruna cıkmak istediğine eminim. Neyse madem ablam tatlı dilden anlamıyor bende kendi taktiklerime baş vurmak zorunda kalıcam. TEHTİD Time...
"Bak abla eğer benimle yarınki partiye gelmezsen bende anneme gidip gecen hafta anneme arkadaşında kalıcanı söyleyipte üniversitenin düzenlediği kampa gittiğimi söylerim. Hemde kız erkek karışık olarak." cümlemi bitirir bitirmez ablamın kocaman acılmış gözleriyle karşılaştım.
" Bana bak Kumsal eğer öyle bişey yaparsan bende anneme gidip-"
" ne dersin diyecek bişeyin yok ki. Yani benimle gelmek zorundasın. "deyip ablama göz kırpıp kapıya yöneldim. Arkamdan ofladığını duydum. Kapının eşiğinde durup" yarın güzel şeyler giyermisin seni pacoz"deyip odadan cıktım. Merdivenlerden inerken kötü kadın gülüşü atmaya coktan başlamıştım. Direk oturma odasına geçtim ve televizyonun karşısındaki koltuğa yayıldı. Annem gülme sesimi duymuş olacak "ne oldu kız gözde kabul ettimi seninle partiye gelmeyi? " dedi mutfaktan beri. Bende gülüp"evet anniş yarın partiye gidiyoruz"dedim.
annem tekrar seslendi "bak sakın geç kalmayın içkide içme hoş zaten yanında gözde var" dedi.
"Tamam be anniş" diyip odama yöneldim. Saat 23:10 olmuştu. Dolabımda pijamalarımı cıkarıpyataga girdim ve kendimi uykunun guzel kollarına bıraktım.