Hayalperest

By yazmasamdelirecektim

1.3M 32.2K 6.1K

Bir tarafta liseli bir kız ... Bir tarafta aşırı karizmatik ünlü bir oyuncu . Bu iki insanın yolları bi nokta... More

Hayalperest
1|Hoop İstanbul ben geldim
2|Ne işim varmış benim burda
3|Meraba ben kas yığını
4|Sıkı tutunun , biz geliyoruz
5|O ego sana ağır gelmiyo mu ya
6|Rüyalar , gerçek olur mu ?
7|Liseli mi oldun , kas yığını
9|Kusura bakma , tipim değilsin
10|Seni önemsiyorum aptal
11|Gizli hayranım mı varmış ?
12|Sen nerden çıktın Barış ?
13|Geçmiş olsun güzelim
14|İlk öpücük
15|Saçmaladım, özür dilerim
16|Günaydın güzelim
17|Laboratuvar fantezisi
18|Aşk , birlikte lahmacun yapmaktır
19|Gecenin Başlangıcı:Çıplak Kerem
20|Sen sus dudakların konuşsun
21|Meraba Melis
22|Esas Oğlan & Figüran Kız
23|İşte şimdi sıçtık
24|Bu gece misafiriz
25|Şişe çevirmece oynayalım
26|Kim sever seni,benim sevebildiğim kadar
27|Ben senden vazgeçmem
28|Arsız gönül iflah olmuyor
29|Özel Zeynep Dersanesi
30|Köfte ve patatesin aşkı
31|Herşey için çok geç artık
32|Herşeyin bittiği gün
33|Oğlan kızı kaybeder
34|Hoşbulduk sevgilim
35|Bize bi tatil lazım
36|İtalya yolcusu kalmasııın
37|Kışkançlık krizleri
38|Oyun başlasın Zeynep!
39|Artık Benimsin
40|Baklavalara zarar gelmesin
41|Ben neden evlenemiyorum?
43|Eyvah!Aldatıldım!
44|Dönüşü olmayan yol
45|Ayrılsak da beraberiz!
46|Karmakarışık aşk hayatım
47||Komşu komşu huuu!
48||Evet mi Hayır mı ?
49||Bir Aşk Hikayesi
50||Kıskanç Kerem çok yakında...
51||Alev alev yanıyoruz
52||Yaz başlasın o zaman.
53||Sen de nereden çıktın Devlin?!
54||Ay hadi inşallah!
55||Sen benim sarhoşluğumsun ...
56||Biz her mevsim güzeliz
57||Peri masalında yaşamak...
58||Organize işler bunlar...
59||Dejavu
60||Gitmek istedin ve gittin
61||Hayalperestin gerçek dünyasına giriş
62||Bir masal daha bitti
63||Kadere inanır mısın?
64||Hayallerinin peşinden koşmak pişmanlıktır
65||Huysuz ve tatlı kadın
66||Sen benim kanayan yaramsın
67||Canımın içi böyle şeyler yalnızca filmlerde olur

42|Sevişmeden uyumayalım

17.9K 512 104
By yazmasamdelirecektim

Bu bölümü @ceydatavsanli adlı okuyuuucuma ithaf ediyorum :) Umarım beğenirsin :)

"Bak Zeynep , son kez hatırlatıyorum , zaten mutfaktaki kağıda da yazdım , unutursan bakarsın.Masalın 3-4 saatte bir beslenmesi gerekiyor .Zamanı geldiğinde , benim dolaptaki sütümden ısıtıp ona içir.Heh bir de kucağına alırken başını ve sırtını daima destekle , zaten evin içinde dolaşırken sana bıraktığım anne kucağı şeysi var ya onu kullanabilirsin.Rahat olur.Iıı bakalım başka ne var ? Ah şey bir de altını değiştirme mevzusu var tabi , eğer sadece altını ıslattıysa ıslak mendil kullanmana gerek yok , bezini değiştirmen yeterli.Ama kakasını yaparsa ıslak mendille iyice temizle.Mikrop kapmasını istemeyiz değil mi ?" Kapının pervazına yaslanıp , hızlı hızlı bana birşeyler anlatan Yağmurun söylediklerini kısaca not ettim.Çünkü Keremin gözüne giricem diye en yakın arkadaşımın bebeğine zarar veremem.Vermem.İnşallah yani.Umarım.

"Anladım."dedim elimdeki kağıda göz gezdirirken."Bilmem gereken başka bir şey varmı?"

"Heh bak şey var bir de , şimdi yemek yerken genelde bir kısmını kusabilir.Üstündekini değiştirirken , koluna falan dikkat et.Böyle sert bir şekilde çıkarma tamam mı?" Ay bir de bu melek yüzlü canavar kusucak mı ? O kusarsa arkasından ben de kusabilirim.İnşallah öyle iğrenç kokmaz.Süt kokucak gerçi ne kokabilir , sadece süt içiyor çocuk.Sanki bizim gibi lahmacun , adana kebap yiyor.Bende ki de laf işte.

"Okey." Not tuttuğum kağıdı , kahverengi hırkamın cebine tıkıştırdım."Ee nereye gidiyorsunuz?"

"Masal doğduğundan beri sadece geçen gün size geldik yani başka hiçbir şekilde dışarı falan çıkamadık.Ee sonuçta daha iki haftalık bebekle ortalıkta dolaşamıyorsun.Canların şehir dışında bir dağ evi var ya, oraya gidelim dedi.Hem orman falan kafa dinleriz , romantik bir haftasonu olur bizim için" Dağ evinde yaşanılanlar kısa bir film gibi gözümün önünden geçti.Keremin şömineyi yakması , battaniyeye sarılıp konuşmamız , beni öpmesi ve en güzel yerinde babamın beni sevdiğim adamın kollarından kaçırıp bizi altı senelik bir kışa hapsetmesi.Ama artık kış bitmiş , yaz gelmişti.Baksana tek derdim minik bir bebeğe bakıp , Keremin gözünde anne olabilicek bir kadın imajı çizmek.

Çocuklara karşı muhteşem bir ilgisi olduğunu tüm röportajlarında belirtiyor , arada bazen bana da söylüyor yani hatta Masal doğduğunda ona nasıl baktığını gördüm.Kerem tam bir çocuk hastası ve bu hayatta en çok istediği şey de böyle tatlı bir varlığa sahip olmak tabi.Ee eğer Keremin bir çocuğu olucaksa o da benden olmalı.O yüzden şu annelik işlerine uyum sağlamak zorundayım.Sevdiğim adam için.Onu o kadar sevmesem , şimdilik tüm bunları erteleyip bir ajansa yazılır ve gelen projeleri değerlendirirdim.Ama Kerem için onu sevdiğimi belirticek bazı şeyler yapmak istiyorum ve bunlar daha fazla ertelenemez.

"Romantik bir haftasonu" dedim uzatarak."Kulağa muhteşem geliyor"

"Buna ihtiyacımız var gerçekten.Sessiz sakin bir uyku çekmeyeli çok oluyor" diyince sakince yutkundum.Bu canavar geceleri uyumuyor mu ?

"Nasıl yani?"

"Yanisi canım Masal geceleri bazen 10-15 kez uyanır.Bazen acıkır , bazen altına yapar , bazen sadece huysuzlanır yani gazı falan olabilir.Ama illa uyanır.Tabi muhteşem bir ağlamayla uyanır.O zaman hemen yanına git işte kucağına al , önce gazı varsa ovalayarak çıkarmasına yardım et.Susmazsa anlattığım şekilde süt ver.Bebeğin dilinden anlamaya çalış işte." diyip omuz silkti.Geceleri 10-15 kez mi ?Bence ben bir sistem kurayım böyle Masal ağladığında direkt biberonu tıksın ağzına.Tüm gece onunla mı uğraşıcaz.Hanımefendiye bak , lan uyu gece gece vampir misin niye karnın acıkıyor senin?

"Anladım." dedim gözlerimi devirerek.Anlamaz olaydım.Yağmur bileğindeki beyaz kol saatine baktı.

"Geç kalıyorum , hadi sana iyi şanslar , görüşürüz."Boynuma sarılıp , yanağıma sulu bir öpücük kondurduktan sonra bahçedeki ağaçların arasındaki merdivenden aşağı inip beyaz Mini-Cooper arabasına bindi.Oooh sen tatile git , Zeynep de bebeğe baksın . Ne ala memleket ya.Gerçi suç bende , hayır yani zamanı gelince evlenirsin , sevgilimin gözünü boyıyacağım diye düştüğün hallere bak.Ah Zeynep Ah.

********

"Alo, canım naber ?"

"İyiyim aşkım , se-aay-sen nasılsın?" Kucağımda uyuyan Masalı koltuğa bırakırken , yerdeki emziğe basmamla birlikte tabi küçük bir aay demiş olabilirim.

"Zeynep , noluyor orada?" Kerem şuan evin halini görse herhalde emziğe basıcak kadar sakarlaşmama hak verirdi.Bir yanda Masalın kıyafetleri , bir yanda ıslak mendiller , bezler , kusmuk lekesi olan bir koltuk.Çocuk daha yürüyemiyor bile ama herkesten çok dağıtıyor evi.Canavar işte.

"Hiiiç." Dedim sırıtarak.Sanki beni görüyor da."Şey bak ne diyicem , set ne zaman bitiyor?"

"İki sahne dış çekim kaldı." Diyip yanındakilere birşeyler sordu."Yarım - bir saate bitermiş."

"Heh , muhteşem . Iı Can söyledi mi bilmiyorum ama Yağmurla ikisi küçük bir haftasonu kaçamağı yapıcaklar.Bu iki gün boyunca da Masala ben bakıcam"

"Sen?" dedi imalı ses tonuyla.Ben tabi.Bakamaz mıyım , bakarım.İnşallah yani.

"Evet Kerem , ben. Şimdi çok tatlı bir şekilde uyuyor." Dedim sesimi inceltip çocuk taklidi yaparmışçasına."Ama birazdan uyanır , yani belki birlikte Masalla ilgilenmek eğlenceli olabilir.Erken gelmeye çalış."

"Tüm haftasonu bizimle mi yani?" Coşkulu ses tonuna bakılırsa , bu işe çok sevindi paşamız.Evet Zeyno , planın takır takır işliyor.

"Aynen.Hem görsen bana kısacık sürede o kadar alıştı ki , annesiymişim gibi kucağımda uyuyakalıyor." Dedim bende onun gibi bir ses tonuyla.Tamam belki süper bir bebek bakıcısı değilim , evet bebeklerin şu huysuzlukları beni deli ediyor.Ama şaka maka gerçekten o kadar sevimliler ki .İnsan kızamıyor , sinirlenemiyor bile.

"Sen muhteşem bir anne olucaksın zaten Zeynep" Heh Keremcim , olucam belki de tabi anne olmak için de bazı böyle senden teklifler gelmesi lazım değil mi ? Balık gibi kendi kendime çıkarmıyacağım o çocuğu , senin de bir şeyler yapman lazım.Sinirlendim yine bak.

"Seni çok seviyorum ama kapatmam lazım , her an uyanabilir." Dedim göz ucuyla Masala bakarak.Koltuğun üstünde gözlerini kırpıştırıp , elleriyle havaya minik yumruklar fırlatıyordu.

"Bir saate evdeyim hayatım , kendine iyi bak . Iı bir de Masala tabi." Son cümleyi imalı bir ses tonuyla söylemişti.Tabi hala benim bebek bakıcağıma olan inancı biraz düşüktü ama beni böyle Masalla haşır neşir görünce o taş kafasındaki minnak soru işaretlerini de yok ediceğime inanıyorum ben.Telefonu kapatıp , kusmuklu kanepenin temiz bölümüne fırlattım.Kerem gelmeden orayı temizlemem lazım benim.

Gözlerini açmış ve küçük bacaklarını huzursuzca oynatan Masala doğru baktım.Nolur altını pisletmiş olma güzelim , nolur.Tamam bak istersen kus , ağla ama şu bok işleriyle uğraştırma beni.Olabilicek en az miktarda sıç lütfen bu haftasonu.Senden tek isteğim bu.Yanına yaklaşıp , kaka kokusu var mı diye bezini koklarken bizimki kafamı eğmemi fırsat bilip saçıma kustu.İnanabiliyor musunuz ? Saçıma kustu ya.

Masalı pembe pusetine koyup , banyodaki tezgahın üstüne bıraktım ve o orada dururken bende duşu açıp küvete kafamı uzatarak saçlarımı yıkadım.Üç-dört kez sabunlayıp , bolca saç kremi kullandıktan sonra bebek kusmuğu kokusunun geçmiş olduğunu umarak dolaptan bir havlu aldım ve başıma sardım.Hadi altına pislersin , kafanı kesiyorlarmışçasına ağlarsın anlarım da saçıma kusmak nedir arkadaşım?Bu neyin kafası?

Masalı pusetiyle birlikte tekrar salona indirdim , o da sanki suçunu biliyormuşçasına sessiz sakin beni izliyordu.Oh annemin arkadaşının kafasına kusarım , keyfime bakarım hesabı.Süper ya.O orada uslu uslu yatarken bende temizlik eldivenlerimi takıp , acemi bir şekilde gri koltuğumuzun üstündeki kusmuk lekelerini ovalamaya başladım.Melisin önerdiği temizlik malzemelerinin yardımıyla , çok uğraşmadan lekelerden kurtulmuştum Allahtan.Yoksa o reklamdaki kadınlar gibi 'ovalıyorum ovalıyorum çıkmıyor' tarzı ağıtlar yakabilirdim.

Koltuğu temizleyip , etrafı da eski haline getirdikten sonra , Masalın pusetini tekrar alıp odama çıktım.Her ne kadar Keremin hoşuna gitmese de ayrı odalarda kalıyorduk , kusura bakma canım ama madem evlenmiyoruz o zaman böyle ayrı ayrı yatarız felsefesiyle sürdürüyordum şuan ki ilişkimizi.Bence gayet mantıklı ve aklı başında verilmiş bir karardı.Tabi Keremden bahsediyoruz , kurallar çiğnenmek içindir adlı felsefeye olan inancı sayesinde her sabah yatağımda buluyordum onu.Yaka paça odadan çıkartıp , lütfen bir daha izinsiz girme , sevgilimle birlikte yatamayacak mıyım , hayır yatamıycaksın adlı repliklerimizden sonra gündelik hayata devam ediyorduk.Kuralcı biriyim , napıyım.Madem güzel güzel her sabah benimle uyanmak istiyorsun , bas nikahı sevgilim.

Masalı dolabın karşısındaki yatağın üzerine bıraktım ve alelacele dolaptaki kıyafetleri yatağın üstüne yığmaya başladım.Kerem her an gelebilirdi ve ben onu bu kusmuk kokan tişörtüm ve saçım başım dağınık bir şekilde karşılamak istemiyordum.Elime aldığım kırmızı şifon bluzu üzerime tutup , aynada kendime baktım.Evde bebek bakan biri için fazla iddalıydı.Hemen dolabın içine tekrar tıkıştırdıktan sonra pudra rengi pijamamı aldım ve onu da aynı şekilde üstüme tuttum.O da fazla doğaldı.Yani Melis ne demişti , bakımlı ol , dikkatini çekicek şeyler giy.Abartmadan tabi.

Askıdaki kıyafetlerimi karıştırırken geçen yaz İtalyadan aldığım açık mavi , yazlık spor elbiseyi üzerime tuttum ve diğer elimle de saçlarımı önüme çektim.Gayet doğal ve tatlı görünüyordum.Tabi ki bebek bakarken siyah jartiyerli mini bir elbise giyicek halim yoktu.Böyle tatlı bir elbiseyle çok şirin bir anne imajı çizebiliceğimi düşündüm.Elbiseyi askısından çıkarıp yatağa bıraktım ve az önce yatağın üstüne yığdığım tüm kıyafetleri de tekrar dolaba tıktım.Artık bi ara düzenlerim bu dolabı da yani napıyım acelem var.

Üzerimdekileri çıkartıp ,kirli sepetine koyduktan sonra , temiz iç çamaşırlarımı giydim ve güzelce deodorantımı sıkıp elbiseyi üstüme geçirdim.Dolabın kenarındaki ayakkabı kutularını tek tek yere fırlattıktan sonra aradığım mavi babeti bulup ayağıma geçirdim ve kutuları tekrar dolabın yanına dizdim.O kadar talihsizlikten sonra Masalın bu kadar uslu durmasına şaşırdım tabi yani fırtına öncesi sessizlik falan mı , yoksa bir şey mi oldu diyerekten yanına yaklaştım.Gayet huzurlu bir şekilde minik elleri ve ayaklarıyla havayı yumrukluyordu.İyi iyi böyle devam et.

Saçlarımı hafif nemli bırakıcak şekilde kuruttuktan sonra , biraz fondöten sürdüm ve Keremin en sevdiği parfümümü sıkıp aynada son bir kez kendime baktım.Vaooov. Bu işi kıvırıyorum galiba ben ya.

Aynadaki muhteşem yansımama bakıp kendimle gurur duyma seansımı , bahçeye giren araba sesi noktalıyor.Koşarak yatağımın yanındaki pencereye yapıştığımda gelenin Kerem olduğunu görünce bir hışımla perdeyi çektim.Tam zamanında!

Kerem eve doğru yürürken bende Masalın pusetini alıp koşarak salona indim ve Masalı pusetten çıkartıp kucağıma aldım. Eee yani bak hem güzelim hem de hiç sorun çıkmadan bebeğe bakabiliyorum imajına sahibim şuan bence.Hem Masal da maşallah , tahtaya vurmak lazım çok uslu duruyor.Böyle etrafa şapşal şapşal gülümsüyor falan.Aferin , saçıma kustuktan sonra çok iyi geldi.

Kerem anahtarla evin kapısını açarken ben de elimle Masalın yanağını okşamaya başladım.

"Zeynep teyzesi onu çok mu seviyormuş , gıdıgıdıgıdı , ay gülermiş de o" diye saçmasapan kırk yaşını geçmiş teyze sözleri söylerek Masalı güldürmeye çalışıp , Kereme de bak ben gayet güzel bebek bakıyorum , o kadar güzel bakıyorum ki eve geldiğini anlayamıyacak hatta kapının sesini duymıycak kadar kendimi kaptırarak bebek bakıyorum imajı çiziyorum.

"Zeynep?" Salona açılan kapının pervazına yaslanıp , bize bakarak şapşal şapşal gülümseyen Keremi farketmemişçesine birden irkilerek ona döndüm.

"Aa sen ne zaman geldin ya? Ah bebek bakarken kendimden geçiyorum yani." Dedim en yapmacık ses tonumu takınarak.Kendimden geçiyormuşum , hıhı hele o saçıma kusması ...Nasıl kendimden geçtiğimi anlayamazsınız...Kerem 'hadi canım' tarzı bakışlarını benim suratıma fırlatıp , yanımıza doğru yürümeye başladı.Evet sevgilim , gerçekten haklısın.Bebek bakmaktan nefret ediyorum ve yarım saat önce eve gelseydin , beni gerçek halimle görücektin.Evet bu benim sahte halim , biliyorum şu elbiseyle ve bebeğe gülücükler saçmamla gayet hoşnut olduğum sanılabilir ama hepsine senin için katlanıyorum.Beni biraz olsun daha fazla sev diye , aklında soru işaretleri varsa onları gidermek için katlanıyorum.Bunun için kafama kusan bir bebeğe tahammül etmeye çalışıyorum , düşün ben ne haldeyim yani.

"Versene biraz." Diye kollarını uzatan Kereme sahte bir gülücük fırlattım.Lan odun musun ben burada o kadar süslenmişim , güzel güzel elbisemi giymişim yani iki güzel söz söyle , Allahın yok mu lan senin ? Masalı uzatırken , duyarlı bir bebek bakıcısı olarak uyarımı da yapmayı ihmal etmedim tabii ki.

"Başına dikkat et , iyice destekle ." Masalı yavaşça Keremin kollarına bırakırken , Keremde suratıma karizmatik bir 'sen bu işten anlıyorsun galiba' bakışı attı.Sanırım bu işten de yırtıyorum canlarım , ah şans dileyin.Yarını da bu şekilde atlatırsam , Keremin gözünde süper anne olmaya hak kazanırım yani.Kerem kollarının arasındaki küçük canavarı burnuna doğru kaldırıp , kokusunu içine çekti.Şaka maka bu gerçekten çocuk hastası bak haklıyım ben.

Kerem bir yandan Masala şirin suratlar yapıp onunla oynarken ben de sırtımı koltuğa yaslayıp , başımı arkaya bıraktım.Huuuh.Ne gündü ama ? Yok bebek acıktı yemek yedir , yok altına sıçtı altını değiştir , yok sütünü ısıt , yok gazını çıkar.Lan yeter.Birazda Kerem baksın sana.Ama yüzdüm yüzdüm kuyruğuna geldim yani şimdi pes edersem olmaz tabi.

"Yordu mu seni?" dedi Kerem hala Masala bakarken.Bana bakmaya tenezzül bile etmediği için gözlerimi devirdim , ne yani bebek olursa böyle mi olucaktı ? Bebek yapmayı tekrar gözden geçirmeliyim.

"Tatlı bir yorgunluk" Başımı Keremin omzuna yaslayıp , bende işaret parmağımla Masalın gıdısıyla oynadım.Cidden yoruldum ama tatlı falan değildi , amele gibi yoruldum.Yatsam üç ay aralıksız uyuyabilme potansiyeli oluşturdu bende bu bebek olayı.

Kerem Masalı , salonun ortasındaki geniş sehpanın üzerindeki pusetine yerleştirip yanıma geldi.Sonunda aklına gelebildik.Bu da bir gelişme tabi.

"Yoğun bir tempoya rağmen fazla bakımlı görünüyorsun" dedi tek kaşını kaldırıp.Al işte , anladı . Kesin anladı. Of. Bir de güya oyuncu olucam yani , Kereme neden oyun oynayamıyorum ben ? Hafifçe dudağımı ısırıp , başımı eğdim."Olmamış mı ?"

"Yo yo." diyip önüme düşen buklelerimi omzumun arkasına itti."Çok güzelsin." Düşünceli ses tonuna rağmen inandırıcı olan cümlesiyle birlikte buruk bir gülümseme kapladı suratımı.

"Ev..." Derin bir nefes alıp , salonu tekrardan gözleriyle taradıktan sonra bana döndü."Ev de fazlasıyla temiz ve toplu"

"Pek dağılmadı" dedim yutkunup başımı suçlu bir çocuk gibi önüme eğerken.Herşeyi hemencecik anlamak zorunda mısın Bürsin?Azıcık oyunuma alet olsan nolur ?

"Zeynep , lütfen bana tüm gün Masalla uğraşıp , bir de sonrasında darmadağın olmuş evi toplayıp , üstüne çeki düzen verdiğini söyleme." Kaçamak bir bakış attıktan sonra tekrar başımı eğdim."Sen bebeklerden pek hazetmezsin" dedi tekrar meraklı ses tonuyla.Of sorgulama işte.

"Yağmur rica etti.Uzun süredir Canla başbaşa kalamıyorlarmış , küçük bir kaçamak yapmak istediğini ama Masalı bırakıcak kimsesi olmadığını söyledi.Annesi yurtdışında zaten , Canın ailesi de aynen öyle.Anlıycağın kıramadım.Napıyım?" Evet bu inandırıcıydı.Tamam oh sebep bölümünü gayet iyi toparlamıştım , şimdi de bu ultra hamaratlığıma bir kılıf uydurmam gerekiyordu.

"Okey " diyip ellerini yanaklarıma yerleştirdi."Ama bebek ne olursa olsun evi biraz dağıtmış olmalı değil mi ? Ya da senin üstünü falan kirletmiş olması gerek.En azından Yağmuru genelde çok yorduğunu ve evi darmaduman ettiğini Candan biliyorum."

"Birazcık canavarlığı var tabi " dedim gülümseyerek omuz silkip.Tamam Bürsin , teslim oluyorum al . Dayanamıyorum zaten sana.Yalan da söyleyemiyorum.Biraz zorlasa evlenme teklifini ben edicem zaten.Tövbe ya.

"Heh aynen , peki sen neden kendini bu kadar yorup heryeri toparladın ve ..." Üzerimdeki elbiseyi tekrar inceledi."Ve neden bu kadar bakımlısın?" Beni belki biraz daha seversin diye aptal.

"Ya çünkü..." Kerem , sıkıca tuttuğu yanaklarımı kendine çekip , dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu ve geri çekildi."Çünkü beni çok seviyorsun" dedi gülümseyerek.

"Bu da nereden çıktı şimdi köfte?" dedim kaşlarımı çatıp.Aklında nasıl tilkiler dönüyor senin Bürsin.

"Geçen gün Yağmurlarla konuşurken duydum , mutfağa su almak için geliyordum yani." Ah hayır!Sakın o evlilik mevzularını duymuş olmasın , nolur nolur nolur! Aslaaa duymuş olmasın! Lütfen!

"Ne duydun?" Gözlerimi pörtleterek geri çekildim.Bir de Melis nereden duyacaklar diyordu , duymuş işte.

"İşte sen kızlara eğer bebeklere ilgi gösterirsem , evi temizlersem ve güzel yemekler yaparsam beni daha çok sever , beni cidden sever tarzı şeyler saçmalıyordun." dedi kafasını 'ama bu çok saçma' dercesine sağa sola sallayarak.Evlilikle ilgili bir şey duymadığına sevindim cidden , sevdiğim adamın gözünde evlilik delisi psikopat karı olarak görünmek istemiyorum yani.Öyleyim ama galiba.Of.Nerden bulaştım buna ben , hiç benlik değil aslında.Benim suskunluğum karşısında Kerem ellerimi ellerinin arasına alarak konuşmaya başladı.

"Bak patates , sana ilk ve son kez söylüyorum.Ben seni asla ne çok güzel yemek yaptığın için sevicem , ne de bebekleri sevdiğin için sevicem.Ben seni asla evi çok güzel temizliyorsun diye de sevmiycem." Son cümleyi söyledikten sonra istemsizce ikimizde gülümsedik.Elimi yavaşça alıp , kalbinin üzerine götürdü."Ben seni hep bu kalbi bu kadar hızlı attırdığın için sevicem , her zaman yanımda olduğun , bir an için bile benden vazgeçmediğin için sevicem seni.Benim en yakın arkadaşım,sırdaşım , sevgilim olduğun için , şu saçma hayatta bana yaşamak için bir sebep verdiğin için sevicem seni.Bu dünyada tek lafıyla beni mutlu edebilicek insan olduğun için , bana tekrar hayaller kurdurduğun için sevicem seni.Çünkü ben seni bunlar yüzünden sevdim , ve aynı sebepler yüzünden de bu kalp durana kadar sevicem" diyen Keremin bir an bile düşünmeden üzerine atladım ve dudaklarına yapıştım.Sanırım farkında değilim ama dünyanın en şanslı insanlarından biriyim ben , bana bu kadar aşık bir adama sahip olduğum için çok şanslıyım.Kerem beni öpmeye devam ederken bir yandan da beni kanepeye doğru sırtüstü yatırdı ve üzerime düşerek dilini ağzımın içinde hareket ettirerek beni uçurumun kenarından düşücekmiş gibi hissettirmeye devam etti.İstemsiz bir şekilde ellerimi saçlarının arasına geçirirken , o da elbisemin eteklerinin kenarını yukarı çekiştirerek ellerini bacaklarımda gezdirmeye başladı.Keremin dokunduğu her hücre alev alıp yanmaya başlarken , ağzımdan çıkan boğuk bir iniltiyle başımı arkaya yatırdım.Acemi hareketlerle Keremin tişörtünü çıkartıp yere fırlattıktan sonra Kerem beni kucağına alıp merdivenlerden hızla yukarı çıkarttıktan sonra koluyla odamın kapısını açıp beni yatağımın üzerine yatırdı.

Üzerime eğilip , beni öpmeye devam etti.Hissettiğim diğer şeyler , şaşkınlığım ve ürkekliğimi yerle bir ederken ağzımdan boğuk bir iniltiyle birlikte kısa bir cümle çıktı.

"Masal nolucak?"

"Huysuzlanırsa duyarız" diyip mavi elbisemin eteklerinden tutarak yukarı çekti ve üzerimden çıkarıp yatağın kenarına fırlattı.Sanırım bu sefer oluyor.İyi şanslar dileyin.

Eveeeet :) Bir bölümün daha sonuna geldik :) Eveeet farkındayım çok gıcık bir yerde bıraktım ama daha fazlası artık diğer bölüme :) Umarım beğenmişsinizdir :) Beğenenler ve beğenmeyenler hepiniziiiiin yorumlarını bekliyorum :D Ne kadar çok yorum o kadar çabuk yeni bölüm :D

Continue Reading

You'll Also Like

14.3K 2K 48
arda, hoşlandığı çocuğa açılmak için abisinin arkadaşı ferdi'den yardım istiyor. [slowburn] [yarı texting]
17.6K 2.7K 30
biz harikalar diyarını bulduk, sen ve ben onun içinde kaybolduk. ve bu sonsuza dek sürebilirmiş gibi davrandık.
13.1K 2K 46
Gerçek kişi ve olaylarla hiçbir ilgisi yoktur tamamen hayali karakterlerdir Necip Fazıl'ın "insandan kaçmak kolay, kendimden kaçabilsem" dediği yerde...
18.9K 2.4K 14
Jeongguk'un sevgilisi Bogum, ona pek de iyi davranmıyordu.