66||Sen benim kanayan yaramsın

6.3K 345 131
                                    

Şarkı bitip geriye elimizde sadece gramafonun çıkarttığı cızırtılar kalıncaya kadar dans ettik.Müzik durduğunda elimi hemen Keremin omzundan çekerek toparlandım.Onu beynimde sıradanlaştırmış olmam tamamen tüm duygularımı kapattığım anlamına gelmiyordu malesef.Benim de duygularım vardı , herhangi birini karşı besleyeceğim normal duygular.Herkes de olduğu gibi , benim de sabah otobüste karşılaştığım çocuktan hoşlanmak , yolda yürürken karşımdan gelen adamdan etkilenmek gibi zaaflarım vardı tabi ki . Kimin yoktu ki? Bunlar oldukça saf ve temiz duygulardı.

Oysa şimdi Kerem gibi inkar edilemeyecek kadar çekici bir adamın kollarındayken tüm bu saf ve temiz duyguları ona beslememek imkansız olma yolunda emin adımlarla ilerliyordu.Bu yüzden bir an önce bu durumdan uzaklaşmak isteyerek geri adım attım ve bedenimi tamamen ondan kaçırdım.Bunu yapmak zorundaydım yoksa deli gibi çarpmaya hazır kalbimi daha fazla tutamazdım.Bu uçmak için yanıp tutuşan bir kuşun kanadını bağlamak gibiydi.Ama kuşun kaçıp başkasının ellerine gitmesini istemiyorsan bunu yapmak zorundaydın.Ben de kalbimi yerinde tutmak zorundaydım , gidip kalbimi birine kaptıracak kadar gözden çıkarmamıştım onu.Bu yüzden tüm vicdansızlığımla kalbimin kanatlarını bağladım , uçamayacaktı hiçbir yere.

Kendimi geri çekmemle birlikte Kerem sinyali almış olucak ki cebinden pırlanta bilekliği çıkartıp yanıma geldi ve dikkatle bileğime taktı.

"Seni küçük bir dansa ikna etmek neden bu kadar zor?" diye fısıldadı bilekliğime sabitlediği gözlerini hiç kaldırmadan.

"Benim her hareketimde derin anlamlar aramayı keser misin?" dedim ve bileğimi yavaşça parmaklarının arasından kaydırıp eteğimin yanına çekerken, ekledim "Ben düşündüğün kadar gizemli biri değilim"

Kerem kaşlarını çatıp yine o aynı garip ifadeyle düşünceli bir şekilde yüzümü incelerken , istemsizce gözlerimi kaçırdım.Yüzüme bu kadar dikkatle bakmasından hoşlanmıyordum. Aslına bakılırsa bu sadece Kereme özgü birşey değildi zaten , kimsenin bana bu kadar uzun uzun bakmasından hoşlanmıyordum.Görünmez olmak gibi bir şansım olsa hiç düşünmeden kullanıcakken , insanların bana bakmasından bu kadar rahatsızken , birinin gözüme soka soka yüzümü incelemesi sinirimi bozuyordu.

Kerem bir adım bana yaklaşırken , tedirgin bir şekilde bir adım geriye gittim.O tekrar adım attığında ise daha önceden anlaşmış gibi bir adım geri atarak ondan uzaklaşmaya çalıştım.O bana bir adım attıkça ben de aynı şekilde geri gidiyordum.Kerem üstüme üstüme gelirken bir kaç adım daha attıktan sonra şöminenin yanındaki duvara sırtımı çarpıp duraksadım.Ah! Çıkmaz sokak!

"Sen sarhoş musun?" diye fısıldadım ellerimi duvara dayayıp duruşumu düzeltmeye çalışırken.

"Belki..." diyip bir adım atarak bacağı kabarık eteğimin arasına girecek şekilde yanıma yaklaştı.Bana bu kadar yakın olmasına vücudum istemsizce tepki verirken titreyen ellerimin avuçlarını duvara dayayıp , şöminenin ısıttığı duvarın sıcaklığının bile benim yanan vücudumun yanında hiç olduğunu farkettim.Bana bu kadar yakın olmasından da hoşlanmıyordum.Ben bir sonraki hareketini endişeyle bekleyen gözlerle Kereme bakarken , elini alnıma düşen buklelere doğru götürdü ve asi tutamları işaret parmağıyla nazikçe geri çekti.

"Neden bu kadar korkuyorsun benden anlayamıyorum?...Tüm merakım bundan..." dedi fısıldayan ses tonuyla.

"Senden korktuğum falan yok." dedim endişe ve heyecandan atan kalbimin etkisiyle inip çıkan göğüs kafesimi görmezden gelerek.Korkuyordum.Evet çok korkuyordum.Benim üzerimde yarattığı her tür etkiden çok korkuyordum.Mutsuz olmaktan çok mutlu olmaktan korkuyordum galiba.Mutsuzluğa alışıktım evet , ama eğer bir kere mutlu olup sonra tekrar mutsuzluğa mahkum edilirsem bunu kaldıramayabilirdim.Beni kendine bağlamamalıydı.En başından dediğim gibi , hemen buradan kaçıp gitmeliydi.Aptal.

HayalperestWhere stories live. Discover now