54||Ay hadi inşallah!

7.9K 393 53
                                    

...

||Kerem

"Devlin.. Bu hayatta gerçekten sevdiğim iki insan vardı , biri Zeynep , hala yanıbaşımda olan..bir de canımı en çok yakan Devlin..."

Devlin kim miydi , sevgilim falan değildi öyle bakmayın bön bön.Devlin en yakın arkadaşımdı.Eskiden.Yaaa atma sende , kızla erkekten arkadaş olur mu demeyin olmuştu.En azından benim açımdan öyleydi herşey.İsterseniz saf erkek ayakları diyin isterseniz aptallık...Gerçekten dostum olduğunu sanmıştım...Devlini seviyordum , çok kafa kızdı.Herşeyi konuşurduk , hoşlandığımız insanları , müziği , basketbol takımının kaptanı olup olamayacağımı...Bunun gibi bi sürü şey.. Ben o zamanlar da çevresi geniş / kızlarla arası iyi biriydim.Bir sürü arkadaşım vardı.Ama tek dostum Devlindi anlıyacağınız. Burada Kore gazisi dedeler gibi anılarımı anlatmak istemiyorum ama kısacası Devlin güvendiğim tek arkadaşımdı ve yavaş yavaş benden hoşlanmaya başlıyordu.Kıskançlıklar ve kısıtlamaların dostluğumuza olan sadakatinden ve düşkünlüğünden olduğunu düşünsem de sonraları çok daha abartılı davranmaya başladı.Buluştuğum kızları bi bahane bulup gizli gizli ayartıyor ve benden uzaklaştırıyordu.Yani bunları görmemek için anca kör olması lazımdı bi insanın.Poof kısa kes ee sonra noldu dediğinizi duyar gibiyim.Bu deli kız en son işi iyice abartıp telefonlarımı/bilgisayar yazışmalarımı karıştırmaya başlayınca yüksek doz öfke içeren bi kavga ettik.Ona 'neyin peşindesin napıyorsun böyle senin amacın ne?" diye bağırdığımda ağlayarak "seviyorum işte seni görmüyor musun anlamıyor musun?" demişti.Karşınızda ağlayan en yakın arkadaşınıza ne kadar gaddar davranabilirsiniz?Ben sınırları zorluyordum sanırım."Seni sevmiyorum tamam mı? Arkadaşımsın , okey.Ama başka hiçbirşeyim olamazsın.Bunu kafana sok." Çantasını alıp , hışımla odadan çıkışını hala hatırlıyorum.Sonraki gün bana attığı 'hemen bize gel' mesajıyla apar topar onlara gittiğim ve evin salonunda urganda sallanan Devlini mutfaktaki bıçak yardımıyla halatı keserek aşağa indirişim ve onu hastaneye götürdüğüm an hala aklımda . Her anıyla hem de. O ölürse ne yaparım , geriye bıraktığı kocaman bi vicdan azabıyla ne kadar yaşayabilirim? Bazen düşünmeden , sonuçlarının ne olacağını ölçüp biçmeden öyle umarsız laflar ediyoruz ki... Hiç düşünmüyoruz , karşımdaki insan bunu kaldırabilir mi ? Bunun üstesinden gelebilir mi ? Devlin üstesinden gelememişti ve benim canımı kendi hayatına son vermeye kalkışarak çok güzel yakmıştı.Bana da bin düşün bir söyle gibi çok büyük bir ders vermişti aslında.Devlin hastaneden çıktıktan sonra ona yolladığım çiçeğin üstündeki notta "hayatın ne kadar güzel olduğunun farkına var lütfen! kimse için ölmeye değmez... en yakın dostun Kerem :)" yazıyordu.Devlini bir daha hiç görmedim.Texastan taşındıkları dışında hiçbir şey de duymadım . Taa ki bugüne kadar.

||Zeynep

Are you serious babe?Are you kidding me ? Oh no! Oh my godness! Yabancı dizilerde ne kadar şaşırma / lan ciddi misin bebe tarzı cümleler varsa hepsini aklımdan geçirdiğimi belirtmeliyim.Olum benim hayatıma patdadanak giren insan sayısı Muhteşem Yüzyıla giren konuk oyuncu sayısını geçmiş , ben kafamı nerelere vurayım ? Hayır , ben sevgilimle sahilde götü başı yayıp güneşlenirken fotoğrafım çekilsin , sonra da Kerem Bürsinin oyuncu sevgilisinin selülitleri diye manşet atılsın istiyorum.Tek derdim bu olsun istiyorum.Sen bana civciv çükü renkli saçları olan taş gibi hatun yolluyorsun yüce rabbim.Reva mı bu bana ? Keremle kız samimiyetsiz samimiyetsiz ingilizce konuşurken ben de 'bu kız gitsin senin başının etini köfte niyetine yiyeceğim kerem' adlı bakışım ve sahte gülümsememle onları izliyorum.Kız konuşurken eli ayağı oynamasa pek sinirime dokunmayacak ama maşallah Natasha kılıklının ne eli duruyor ne kolu! Oh , oh Kerem , yes , yes Kerem birşeyler söylüyor bizim oğlana ... Bu İngilizce ağzını yaya yaya konuşuluyor ya 'lan adam gibi konuşun ' diye vuracağım ikisinin ağzına da kürekle!Sinirliyim ben kızım! Kız Keremle konuşurken ben de Türk kızı kafasıyla ' tabi bunlarda ilk gece milk gece yok ki , bunlar daha 16 yaşında hemen ohooo... kim bilir kaç kişiyle fingirdeşti şıllak !" düşüncesindeyim.Hadi kabul edin siz de yabancı birini görünce öyle düşünüyorsunuz...Neyse Kerem , Zeynep-Devlin falan diyip bizi tanıştırdı 'nice to meet you' dedi kız böyle sırıtarak.Bende 'ne memnun olcam be seninle tanıştığıma' kafasındayım ama kibarlık olsun torba dolsun maksadıyla nays to mit yu demeyi ihmal etmedim tabi ki.Kız gitti ben hemen Alex konuştuktan sonra Samet Güzelin (çevirmeni) ağzına bakan taraftar moduna girdim tabi..

"Dinliyorum..." dedim kaşlarımı kaldırıp elimi çeneme koyarak.Sorgudaki adama dayak atmaya meyilli Mesut Komiser tavırlarımla sizce de tam bi ideal sevgili değil miyim?

"Devlin ya...Amerikadan arkadaşım.. Uçakla gelmiş dün.... " Yok ben de zaten Metroyla gelir , otogardan alırız sanıyordum aşkım.

"Ee ne diyor , ne konuştunuz o kadar ?"

"İşte tatile gelmiş arkadaşlarıyla , sen neler yapıyorsun falan filan dedi işte klasik konuşmalar güzelim biliyorsun."

"Hıı o kadar yani?" Hayır ben de ne bekliyorsam ? Çocuk sanki benim yanımda buluşmak için sözlenicek kızla..

"Ne bekliyordun Zeynep ..." dedi Kerem benim gibi elini çenesine dayayıp kolunu masaya yaslayarak.Gözlerimi devirip gülümsedim.

"Bugün gereksiz bir sürü ekşın yaşadık , uykum geldi ... Gidip kestirsek mi?"

"Zeynep saat sabah 11 " diyerek gülen Kereme bakıp gülümsedim.

Sinsi sinsi gülüp , uzun bardağımdaki portakal suyunu pipetle karıştırarak "Tamam biz de uyumak dışında başka bi şeyler yaparız odada..." diye fısıldadım.

"Ne mesela ?" dedi Kerem benimkine benzer sinsi bi gülüşle.Ah canım kim bilir neler hayal ediyor , bu çocuğun libidosu buralarda harcanıyor valla.Ver Brazzersa bedavaya çalışsın o derece.Neyse . Kapat konuyu çok başka yere gidiyor bu.Ayrıca ben Türk kızıyım ezelden , prensiplerim var demirden...

"Iıııağ mesela ben önce üstüme rahat birşeyler giyerim" dedim uzata uzata fısıldayarak .Kerem bana doğru yaklaşıp "Ee?" dercesine kaşını kaldırdı.

"Tabi sonra yatağa geçeriz..." Keremin yukarı doğru kıvrılan dudağına bakıp 'kimbilir neler geçiyor aklından' diye düşünmedim değil.

"Sonra da en sevdiğim filmi takıp izleriz.Mısır da patlatırız olur dimi ?" dedim küçük bir kız çocuğu gibi hızlı hızlı konuşarak.

"Ah be , biliyordum." dedi Kerem şakacıktan yumruğunu sıkarak.

"Neyi biliyordun" dedim kıkırdayarak.Benimle dalga geçiyordu kesin.

"Anlattığın şeyler gerçek olamayacak kadar güzeldi" dedi baş parmağıyla işaret parmağını iki kaşının ortasına bastırarak.Hadi hepiniz aynı hareketi denediniz biliyorum.Çaktırmayın o zaman bari.

"Aaa sen film izlemek dışında birşey mi düşünmüştün yoksa ?" Benim bu safa yattığım dakikalardan aşırı bi zevk aldığım doğrudur.En büyük fantezim salak rolü yapmak..

"Evet , yani."

"Aaa cidden mi anlat belki onu da yaparız..." dedim telefonumu çantama koyup hafiften kalkmaya hazırlanırken.Kerem 'hesap istiyoruz' dercesine havada elini salladıktan sonra bana dönüp "Sen bekle ben sana uygulamalı anlatırım birazdan" diyip göz kırptı.

Bu sefer geciktirici kullandığım için regl olamam , birinin aramasını engellemek için telefonları kapatabiliriz , ee salonda heran ağlayabilme kapasitesine sahip bir bebek de durmuyor.Ay hadi inşallah!

HayalperestOnde histórias criam vida. Descubra agora