Hayalperest

30|Köfte ve patatesin aşkı

YGS ' de kılpayı barajı geçmemle birlikte , herkes daha fazla üstüme gelmeye başladı tabi.Hayır yani barajı geçtiğime seviniceklerine , 'bir iki soru kaçırsan , üniversiteye gidemiycektin Zeynep' tarzı azarlamaya başladılar.En sonunda kaçıp gidicem burdan , görücekler günlerini.Neyse ben-Yağmur ve Can harıl harıl fizik , kimya çözerken Melis ve Aksel de sınırsız şekilde götlerini gezdiriyorlardı.Kerem desen sezonun son bölümlerini çektikleri için , iyice işe gömülmüştü.Sürekli ' az kaldı Zeynep , yakında biticek , motivasyon ' diyip diyip başımın etini yemesini söylemiyorum bile.Böyle yoğun tempoda bile hergün görüyordum onu , benim için özel şekilde donattığı mini dersanede , derslerden sonra bir iki saat birbirimizle ilgileniyorduk.Tabi ben yarım saat şikayet ediyordum , öğretmenlerden , derslerden , herşeyden.O da derslerle ilgili birşeyler zırvalıyordu sürekli ama açıkçası pek dinlemiyordum.Benim ilgimi çeken tek bölüm dudaklarımızın birleştiği zamandı , işte o zaman herşeyi unutuyordum.He bu arada diyordum ya , bu çocuğun erkeklik hormonları mı zedelendi falan diye.Yok be maşallahı varmış paşamızın yani mart ayındaki kedilerden farkı yok desem yeridir.Herşeyin bitmesine bir ay kaldı , zaman daraldıkça hepimiz daha da çalışmaya başladık tabi , hani koşucular için yarışın en son kısmı önemlidir ya , en son viraj.İşte biz o son virajdayız.Eğer bu virajı güzelce geçersek , herşey güzel gidicek , biz çok mutlu olucaz.Kerem şimdiden tatil planlarına başladı bile , şimdilik tek hayali bu kas yığınının.İzmirde genelde ünlülerin gittiği sessiz sakin bir otel bulmuş.Şimdiden hepimiz için oda bile rezerve etmiş siz düşünün yani.Ne zaman buluşsak , tatil hakkında konuşuyoruz , neler yapıcağımızdan.Ama benim aklımı en çok kurcalayan , biz Melisle nası gidicez o tatile ?Yani annemlerden nası izin alıcaz hiç bilmiyorum , ee şimdilik Kereme de birşey demiyoruz tabi . Çok mutlu çünkü , dediğim gibi aklı fikri tatilde.Üniversite işi olmasa bile gidicekmişiz , eğer üniversiteyi kazanırsam kutlama için olucakmış bu tatil , ama kazanamazsam da moral için olucakmış.Çocuk gibi değil mi ? Herşeye bahanesi hazır . Çok seviyorum ama onu ya.Gün geçtikçe birbirimize daha da bağlanıyoruz , bazen diyorum ki o olmasaydı acaba şimdi ben napıyor olurdum.Bir amacım olmazdı , eksik olurdum.Melis benim çok şanslı olduğumu söylüyor sürekli , böyle bir aşkı insanlar yıllarca ararmış ama bazen bulamadan ölürlermiş falan.Bence de ben çok şanslıyım , Kerem bana bu denli aşkla bağlı olduğu için çok şanslıyım ben.Keremle aslında sürekli kavga ediyoruz , yani didişiyoruz da denebilir.Ama bu kavgaların sonu ya öpüşmemizle ya da birbirimize bakıp kahkaha atmakla sonlanıyor.Onu sevmek o kadar eğlenceli ki.Birazdan bu lanet fizik dersi biticek ve ben onun yanına , içerideki oturma odasına gidicem.Ama önce şu lanet ders bitebilir mi artık ?

"Evet gençler yani Einsteina göre zaman , biz hızlandıkça yavaşlar.Mesela bir roket ışık hızıyla gittiğinde , içindeki zamanın yavaşladığını farkederiz."

"Hocam , valla 40 dakika dersin 20 saat gibi gelmesi de bence bu yüzden.Sanki sınıfça ışık hızıyla giden bir roketin içindeyiz" diyorum gözlerimi devirip.Hayır Einstein kankamıza göre zaman yavaşlıyor da Zeynoya göre yavaşlayamaz mı yani . Olamaz mı ?

"Duyamadım canım" diyip yanıma yaklaşıyor hemen pis şıllık.Keremle zaten sürekli bu yüzden kavga ediyoruz , adam dersaneyi karılar hamamı gibi donatmış mübarek yani tüm hocalarımız kadın.Neymiş efendim erkeklerin sağı solu belli olmazmış , onlara emanet edemezmiş beni.Hayır tamam onu geçtim , memlekette hanım hanımcık bayan öğretmen kalmamış gibi bir de süslü püslü kokanaları doldurmuş öğretmen diyerek.Pis şıllıklar.Sarıya boyatmışlar bir de saçlarını , Kereme yaranıcaklar ya.Ay Kerem bak aklıma geldikçe deliriyorum yaa.Bir de ağzını yaya yaa 'duyamadım canım' diyor ya.Al yırt o ağzı!

"Artık diyorum çıksak mı ? Sevgilim bekliyor da" Evet bu ukalalığımda bizim mini dersanemizin sahibinin Kerem olması yüzünden.Ya zaten üç tane öğrenci var dersanede ben Yağmur , Can . Dersane bile denmez buraya bee.Şırfıntı bana bakıp gözlerini deviriyor hemen , çekemiyorsunuz dimi bizim Keremle aşkımızı.Kim bilir ne dedikodular dönüyor o kuaför gibi öğretmenler odasında.Aaah aah.