ÖZ AİLEM

By yourunknowauthor

1.9M 106K 21K

HAYAT ACIMASIZDI , ACIMADI DA . . . Hayat Atabeyli ailesini hiç acımadan yakmıştı 17 yıl önce. Onlardan bir... More

KARAKTER TANITIMI
1. BÖLÜM (GEÇMİŞ)
2. BÖLÜM (GERÇEKLER)
3. BÖLÜM(HAYATIM)
4.BÖLÜM (İLK KARŞILAŞMA)
5. BÖLÜM(ACILAR)
6. BÖLÜM (YEMEK)
7. BÖLÜM (EĞLENCE)
8. BÖLÜM (ANLATACAĞIZ)
9. BÖLÜM (KAZA)
10. BÖLÜM (UYANDI)
11. BÖLÜM (24 SAAT)
12. BÖLÜM (OYUN)
13. BÖLÜM (ÖĞRENDİ)
14. BÖLÜM (GELECEĞİM)
15. BÖLÜM (ABİ)
16. BÖLÜM (POYRAZ)
17.BÖLÜM (KARAKOL)
18.BÖLÜM (ANNE,BABA)
19.BÖLÜM (DÖNDÜM)
20.BÖLÜM (SAHİL)
DUYURU
21. BÖLÜM (KUZENLER)
22.BÖLÜM (DAVET)
23.BÖLÜM (KAÇIRILMA)
24.BÖLÜM (YALAN)
25.BÖLÜM(AFFET)
İNSTAGRAM
26. BÖLÜM (ANNE TARAFI)
27. BÖLÜM(METEHAN)
28. BÖLÜM (İŞKENCE)
29. BÖLÜM (KAVGA)
30. BÖLÜM (GİDİYORUZ)
31. BÖLÜM (YOLCULUK)
32.BÖLÜM (YAYLA)
33. BÖLÜM (DÖNDÜK)
34. BÖLÜM (KEMOTERAPİ)
35.BÖLÜM (TARTIŞMA)
36.BÖLÜM (KÜSLÜK)
37.BÖLÜM (SAÇLARIM)
38. BÖLÜM (YATILILIK)
39. BÖLÜM (ALIŞMA)
40. BÖLÜM (ÖZLEM)
41. BÖLÜM (İLİK NAKLİ)
42. BÖLÜM (VURULMA)
43. BÖLÜM (İYİLEŞME)
44. BÖLÜM (BARIŞSAK MI?)
45. BÖLÜM (UZUN ZAMAN)
46. BÖLÜM (ÇIKIYORUM)
47. BÖLÜM (KIŞ TATİLİ)
47. BÖLÜM (KISKANÇLIK)
48. BÖLÜM (MOSKOVA)
49. BÖLÜM (KAYAK)
50. BÖLÜM (DOĞUM GÜNÜ)
51. BÖLÜM (2 KURŞUN)
52. BÖLÜM (UÇURUM)
53. BÖLÜM (ÖLÜMÜN KIYISINDA)
54. BÖLÜM (BASKINLAR)
55. BÖLÜM (ASİL ATEŞ)
56. BÖLÜM (EDİZ BEBEK)
57. BÖLÜM (KUTLAMA)
58. BÖLÜM (ATEŞ AİLESİ)
60. BÖLÜM(SİZDE Mİ)
61. BÖLÜM (BENCİLLİK)
62. BÖLÜM (İFLASIN EŞİĞİ-FİNAL)

59. BÖLÜM (EVDEN KAÇIŞ)

7.6K 495 80
By yourunknowauthor

ASLI ATABEYLİ

Yemeğin üzerinden bir gün geçmişti ve benim için hem iyi hem kötü bir gündü. İyi olmasının sebebi Esila'yı daha yakından tanıma fırsatı bulmuştum ve sevmiştim. Bunu iyi olma sebebi ise son arkadaş edinme olayımdan sonra artık bu konuda biraz önyargılıydım. Ama şimdi Esila'ya karşı olan önyargılarım bir tık yıkılmıştı. Kötü yanı ise Asil'di. Daha doğrusu bende uyandırdığı hislerdi. Yemekte arada bir bana değen bakışları bile mideme kramp girmesini sağlayacak kadar heyecanlandırıyordu beni ya da gözlerimin içine bakıp gülümsediğinde ellerimin tir tir titremesi gibi. 

Şimdi ise saat gece 1'di ve ben evden kaçmak için hazırlanıyordum. Aslında tam evden kaçmak değildi çünkü babamın haberi vardı. Şuan Formula1 için İtalya'ya gitmeye hazırlanıyordum. Heyecandan karnım ağrıyordu. Kapım tıklatılınca yerimde hopladım.

"Kızım?" diye sesi geldi babamın kapı arkasından. Abimlerden biri olmadığını duyunca rahatladım.  "Gelebilirsin baba." dediğimde içeri girdi. "Hazır mısın?" dedi.

"Neredeyse." dedim bavulumu kapatırken. "Bak kızım çok dikkatli oluyorsunuz. Tamam mı? İzin verdim senle Erim'e ama lütfen beni pişman etmeyin. Zaten birkaç koruma olacak yanınızda ama siz yine de çok dikkatli olun." dedi babam.

"Tamam babacığım. Söz veriyorum çok dikkatli olacağım." dedim. "İyi, ver şimdi valizini taşıyayım. Erim geldi aşağıda arabada seni bekliyor. Size havalimanına kadar eşlik etmememde hala emin misin?" dedi.

"Evet baba. Orada en az 2 saat duracağız. Hem buradan havaalanı da  bir  saat sürüyor. Dönüşte bir saat desen anca sabah burada olursun bizimle havalimanında beklersen. Beklemezsen bile iki saat sürer en az." dedim.

"Hala neden bizim uçağı kullanmadığınızı anlamıyorum." dedi.

"Babacığım bu bizim için bir tecrübe olsun istiyoruz. Kolaya kaçmadan bir şeyleri kendimiz halledelim istiyoruz." dedim gülümseyerek.

"Öyle olsun bakalım." dedi. Babamla beraber aşağı indik. Evde çıt çıkmıyordu. Bizde olabildiğince sessiz olmaya çalışıyorduk. Bavulumu bagaja koyduktan sonra babamla vedalaşıp arabaya bindim. Babam kapıdan içeri kafasını uzattı. "İkinize de söylüyorum, birbirinize mukayyet olun. Dikkatli olun. Beni izin verdiğime pişman etmeyin." dedi babam.

"Tamam." dedim. "Sen merak etme amca ben çok dikkat edeceğim her şeye." dedi Erim. "Hadi yolunuz açık olsun." dedi babam. 

"Baba abimlerin peşimizden gelmesine engel olacaksın değil mi?" dedim gülerek.

"Olmaya çalışacağım." dedi oda gülerek. Sonra kapıyı kapattı ve araba harekete geçti. "Çok heyecanlıyım. İlk kez böyle bir şey yapacağım." dedim heyecanla.

"Merak etme, muhteşem bir tatil yapacağız." dedi Erim.

"Heyecandan hiç uyuyamadım. Uçağa binene kadar sanırım gerçekten gidebildiğimize inanmayacağım." dedim.

"Bende. Az daha abimlere yakalanıyordum gelirken. Gece gece bir baktım mutfakta yemek yiyorlar." dedi Erim.

"Ay onu bunu boş ver de abimlerin duyunca nasıl tepki vereceğini düşünsene." dediğimde ikimizde birkaç saniye bunu düşünüp aynı anda güldük. 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Hafiften aydınlanan gökyüzünü izlerken o kadar mutluydum ki... Havalimanında işlemler yaklaşık iki saat sürmüştü ve biz daha yeni uçmaya başlamıştık. Saat 4'ü biraz geçiyordu ve bizim 2 saatlik yolumuz vardı. Aslında Formula1 Bologna'da yapılacak  ama biz ilk Roma'yı gezmek istediğimiz için direkt oraya gitmeyecektik.

Erim şöyle bir plan yapmıştı; 4 gün boyunca Roma'yı gezecektik hemen ardından Bologna'ya gidip Formula1 yarışını izleyecek ve bir gece orada konaklayacaktık sonrasında ise Venedik'te 3 gün kalacaktık.

Düşüncelerimden Erim'in sesiyle ayrıldım. "Biraz uyu istersen, yorgunsundur tüm gece uyumadın." dediğinde direkt onu onayladım ve başımı omzuna yasladım. Sonrasında ise hiç direnmeden kapandı gözlerim.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Aslı uyan geldik." diyen Erim ile gözlerimi açtım. Uçak boşalmaya başlamıştı. "Haydi kalk bakalım. Tatilimiz başladı." dediğinde gözlerim sonuna kadar heyecanla açıldı. Gelmiştik.

Hızla ayağa kalktım ve beraber indik. Valizlerimizi alıp işlemleri hallettikten sonra bir taksiye binip kalacağımız otele gitmiştik. "Odaya yerleştikten sonra mı kahvaltı yapalım yoksa şimdi yapıp mı odaya yerleşelim?" dedi Erim.

"Bence önce yerleşelim sonra kahvaltı yapalım." dedim. "Tamam." dediğinde oda kartlarımızı alıp odalarımıza çıkmaya başladık. Odalarımız yan yanaydı. Odaya girdiğimde telefonumu hala uçuş modundan çıkarmadığımı hatırladım. Hızla cebimden çıkarıp uçuş modundan çıkardığım gibi yüzlerce bildirim geldi.

Abimler, kuzenlerim, Mete... Hepsi bir sürü mesaj atmış ve birçok kez aramıştı. Hepsine toplu bir mesaj attım. 

Siz: Ben kocaya kaçtım. Halimden memnunum. Beni aramayın. Kocamla mutluyuz biz.

Mesajım iletildiği gibi Poyraz abimden mesaj geldi.

Poyraz Abim: Miniğim nerede olduğunu hemen bana söyleyebilir misin!?

Siz: Yoo niye söyleyeyim ki?

Poyraz abim: Miniğim, sen, Erim, babam yapmışsınız bir plan ama sana ulaşamayacağımı sanıyorsan yanılıyorsun. Eğer istersem birkaç dakikamı almaz seni bulmak, o yüzden şimdi beni uğraştırma ve nerede gittiğinizi söyle! 

Siz: Madem öyle uğraş. Bak bakalım babam buna izin veriyor mu? Hem ne bu takıntılı sapık hareketleri. Abi bir haftalığına Erim ile tatile çıktım o kadar. 

Yazdım diğerlerinden gelen mesajları takmadan kameramı açtım ve bir fotoğraf çekip instagrama atıp altına da Erim'i etiketledim.

@atabeylilerinaslısı

                                 Yorgunluktan ölüyorum ama değdi di mi? @erimatabeyli
@erimatabeyli: evet evet değdi ;)

Ardından hızlıca eşyalarımı odaya yerleştirdim. Yarım saat sonra kapım çalındı. Gidip açtım. "Hazırsan inelim mi?" dediğinde kendimi bir süzdüm. Üzerimde beyaz bir bluz, krem bir şort ceket takımı vardı. Çantamı da boynumdan geçirdiğimde hazırdım.

"Hazırım, inebiliriz." dediğimde beraber çıktık ve aşağı kahvaltı için indik. Yapılan güzel bir kahvaltının ardından Erim konuştu. "Eğer yorgun değilsen bugün için gitmek istediğim birkaç yer var gidelim mi?" dedi

"Aslına bakarsan yorgunum ama tatilimi uyuyarak boşa harcamak istemiyorum. Onun için gidelim." dedim. Beni onayladığında beraber çıktık. "Ben metroya binme taraftarıyım ama istersen uber'de çağırabiliriz." dedi Erim.

"Bence metroya binelim." dediğimde beni onayladı ve beraber metro durağına yürümeye başladık.  

"İlk olarak Kolezyum'a gidelim istiyorum. Sonra Pantheon'u gezelim ve orada bir şeyler yeriz. Ardından Trastevere gidelim. Oranın çok ünlü Arnavut Kaldırımlarında yürüyelim diyorum. Hem orada çok güzel barlarda varmış. Sana İtalya'nın ünlü içkisi Grappa'yı tattırırım." dediğinde heyecanla gülümsedim. 

"Tamam hadi gidelim. Bol bol fotoğrafta çekeceğim ve fotoğrafçım sen olacaksın ona göre." dediğimde güldü.

"Emrine amadeyim kraliçem." dedi.

"Aferin böyle ol." dedim ve beraber metro durağından metroya bindik ve ilk durağımız Kolezyum'a gittiğimizde büyülenmiş gibi etrafı izliyordum. Resmen geçmişe gitmiş gibiydik. Bir zamanlar burada gladyatörler birbirine ve vahşi hayvanlara karşı savaşıyormuş. Şimdi ise gladyatör kostümü giymiş insanlar burada dolaşıp küçük bir bahşiş karşılığında fotoğraf çektiriyordu buraya gezmeye insanlarla. 

Hemen Erim'e bir fotoğraf çektirip instagramda paylaştım. Bu abimlerin yerimi öğrenmesi demekti ama babamın abimleri tutacağına emin olduğum için paylaşmakta sıkıntı etmedim. 

@atabeylilerinaslısı

Ya deli olmasaydık. Töbe bismillah.

Aslında abimlerim de bizimle gelmesini isterdim ama ne zaman bir yere gitsek eğlenmemden çok güvenliğime önem veriyorlar. Beni her an güvende hissettirmeleri çok güzel ama bu bazen çok boğucu oluyor. Onun için şimdi ilk kez kendi başıma bir şeyleri yapmanın zevkine varıyordum. Umarım bu onlara bir ders olur. 

"Aslı ya ben şuan acayip tırstım. Acaba geri mi dönsek Türkiye'ye?" dedi telefonuna bakan Erim.

"Ne, ne oldu? Neden ki?" dedim ve kafamı telefonuna eğdim. Birkaç saniye sonra kahkahalarla kafamı kaldırdım. Abimlerin hepsi Erim'e türlü türlü şiddet içerikli mesajlar atmıştı. Hızla elinden telefonunu aldım ve yoldan geçen birinden bizi çekmesini rica ettim. Bir süre Erim'e poz verdirmeye çalıştıktan sonra başarılı olduğumda kadın fotoğrafımızı çekti. Hızla alıp onun hesabından instagramdan paylaştım.

@erimatabeyli

geziyoruz, kıskanın, patlayın, çatlayın...

Telefonu Erim'e geri vermemle Erim'in çığlık atması bir oldu. "Aslı sen ne yaptın? Bittim ben, öldüm ben, ben yokum artık." dediğinde yanağına bir tane patlattım.

"Oğlum kendine gel! En fazla ne yapabilirler? Babam söz verdi, hatırlasana." dediğimde minik bir aydınlanma yaşadı. Ardından elini yanağına attı. "Tokat atmasaydın iyiydi ama neyse!"  dediğinde ona güldüm. 

"Eee hadi bir sonraki durağımıza gidelim." dedim ve tekrar metroya bindik. 

Şimdi geldiğimiz yer Pantheon'du. Anlamı 'tüm tanrıların tapınağı' idi. Erim'le önce müzenin içinde tur attık. Sonrasında ise dışarıda hemen ona fotoğraf çektirdim ve hemen onu da paylaştım.

@atabeylilerinaslısı

Un giorno senza un sorriso è un giorno perso.

"Ben acıktım ya. Bir yerde yemek yemeye gidelim hadi." diyen Erim ile buranın en ünlü pizzacısına gittik. Yemekten sonra Erim ile Trastevere'ye gittik. Artık gece çökmüştü. Arnavut Kaldırımların yürüdük ve bolca fotoğraf çektik. Hemen ardından orada bulduğumuz bir bara girdik. 

İçerisi çok olmasa alkol kokuyordu. Boş iki bar sandalyesine oturduk. O bizim için siparişleri verdi ve siparişler geldikten sonra elime kadehimi aldım ve hemen  yeni bir post atmak için Erim'e fotoğrafımı çektirdim. 

@atabeylilerinaslısı

biraz içki, biraz sen, biraz müzik; işte huzur budur.

Hemen ardından telefonuma Poyraz abimden baya büyük bir mesaj geldi.

Poyraz Abim: ASLI SEN NE YAPTIĞINI SANIYORSUN? TAMAM DEDİK İZİN VERDİK, GEZSİN DEDİK AMA BU KADARI FAZLA. ALKOL ALMAK NE DEMEK? ELBET BURAYA DÖNECEKSİN İŞTE O ZAMAN BU KONU ÇOK DAHA İYİ KONUŞACAĞIZ. O YANINDAKİNE DE SÖYLE DÖNDÜĞÜNÜZDE BİR SÜRE BİZİM EVE YAKLAŞMASIN. SAKIN ORADAN AYRILMAYIN! BİRİLERİNİ YOLLAYACAĞIM SİZİ ALSIN DİYE SAKIN BİR KADEH DAHA İÇİM DEME! 

İlk kez ciddi anlamda korkmuştum attığı bir mesajdan. Şimdi cidden sıçtığımı hissediyordum. Derince yutkundum içtiğim şey boğazımda kalacaktı az daha. Erim'e sessizce mırıldandım. "İşte şimdi cidden sıçtık." dedim.

"Aferin sana canım kuzenim. Bilmiyor musun abinin alkol kullanmana  ne kadar karşı olduğunu? Ne diye atıyorsun o fotoğrafı? Hayır asıl suç bende. Senin rahat duracağını düşünüp buraya getirdim. Neyse artık olan oldu. Abinin adamları gelene kadar biraz daha anın tadını çıkaralım." dedi ve benim elimi tutup dansa kaldırdı. Sonrasında ise bende tüm gerginliğimi atıp ona ayak uydurdum. Aman sonuçta en fazla ne yapabilirdi ki? Değil mi? 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Selam canlar. Yarın edebiyat ve felsefe sınavım var ama ben bölüm attım. Neden çünkü ben malım. Şaka şaka sizi çok seviyorum ondan. Birde fark ettiniz mi bilmiyorum ama asil ile olan o kısmı kaldırdım. Öbür bölümlere göz atınca çok kopuk ve saçma olduğunu fark ettim ve asil işini daha ağırdan almaya karar verdim ve baştan yazdım.

Sizce böyle daha iyi olmuş mu?

Neyse yazılısı olan herkese kolaylıklar ve bol yüzlü sonuçlar diliyorum.

By by...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Continue Reading

You'll Also Like

509 65 16
Alera Renya cennetten çalınmış bebekti. İlk karışım androjen ve ilk doğandı. Kendisi homerosun dünyaya inmesini engelleyen bir mühürdü aslında. Kilit...
171K 16.7K 30
kim taehyung, seni sevdiğimi asla bilmeyeceksin.
146K 1.2K 10
Aile baskısı olan bir genç ne kadar cesaretli olabilir? Hayallerini yaşamak sadece rüya mı? Belki de elinden tutacak bir ele ihtiyacı vardır. O el s...
Gerçek Ailem By Nur

Teen Fiction

816K 49.4K 40
Gerçek ailesini 17 yaşında, büyük bir at çiftliğinde bulan Yeşim'in hikayesi...