ÖZ AİLEM

By yourunknowauthor

2M 109K 21.3K

HAYAT ACIMASIZDI , ACIMADI DA . . . Hayat Atabeyli ailesini hiç acımadan yakmıştı 17 yıl önce. Onlardan bir... More

KARAKTER TANITIMI
1. BÖLÜM (GEÇMİŞ)
2. BÖLÜM (GERÇEKLER)
3. BÖLÜM(HAYATIM)
4.BÖLÜM (İLK KARŞILAŞMA)
5. BÖLÜM(ACILAR)
6. BÖLÜM (YEMEK)
7. BÖLÜM (EĞLENCE)
8. BÖLÜM (ANLATACAĞIZ)
9. BÖLÜM (KAZA)
10. BÖLÜM (UYANDI)
11. BÖLÜM (24 SAAT)
12. BÖLÜM (OYUN)
13. BÖLÜM (ÖĞRENDİ)
14. BÖLÜM (GELECEĞİM)
15. BÖLÜM (ABİ)
16. BÖLÜM (POYRAZ)
17.BÖLÜM (KARAKOL)
18.BÖLÜM (ANNE,BABA)
19.BÖLÜM (DÖNDÜM)
20.BÖLÜM (SAHİL)
DUYURU
21. BÖLÜM (KUZENLER)
22.BÖLÜM (DAVET)
23.BÖLÜM (KAÇIRILMA)
24.BÖLÜM (YALAN)
25.BÖLÜM(AFFET)
İNSTAGRAM
26. BÖLÜM (ANNE TARAFI)
27. BÖLÜM(METEHAN)
28. BÖLÜM (İŞKENCE)
29. BÖLÜM (KAVGA)
30. BÖLÜM (GİDİYORUZ)
31. BÖLÜM (YOLCULUK)
32.BÖLÜM (YAYLA)
33. BÖLÜM (DÖNDÜK)
34. BÖLÜM (KEMOTERAPİ)
35.BÖLÜM (TARTIŞMA)
36.BÖLÜM (KÜSLÜK)
37.BÖLÜM (SAÇLARIM)
38. BÖLÜM (YATILILIK)
39. BÖLÜM (ALIŞMA)
40. BÖLÜM (ÖZLEM)
41. BÖLÜM (İLİK NAKLİ)
42. BÖLÜM (VURULMA)
43. BÖLÜM (İYİLEŞME)
44. BÖLÜM (BARIŞSAK MI?)
45. BÖLÜM (UZUN ZAMAN)
46. BÖLÜM (ÇIKIYORUM)
47. BÖLÜM (KIŞ TATİLİ)
47. BÖLÜM (KISKANÇLIK)
48. BÖLÜM (MOSKOVA)
49. BÖLÜM (KAYAK)
50. BÖLÜM (DOĞUM GÜNÜ)
51. BÖLÜM (2 KURŞUN)
52. BÖLÜM (UÇURUM)
53. BÖLÜM (ÖLÜMÜN KIYISINDA)
54. BÖLÜM (BASKINLAR)
55. BÖLÜM (ASİL ATEŞ)
56. BÖLÜM (EDİZ BEBEK)
58. BÖLÜM (ATEŞ AİLESİ)
59. BÖLÜM (EVDEN KAÇIŞ)
60. BÖLÜM(SİZDE Mİ)
61. BÖLÜM (BENCİLLİK)
62. BÖLÜM (İFLASIN EŞİĞİ-FİNAL)

57. BÖLÜM (KUTLAMA)

11.7K 715 178
By yourunknowauthor

(Multimedya: Ayaz)

ASLI ATABEYLİ

"Ya bir şey soracağım." dedim tüm kuzenler olarak uçakla Trabzon'a yola yeni çıkmışken. Yanımda Erim öbür yanımda Poyraz abim onun yanında Ayaz abim vardı. Karşımda ise Deniz ve Dengiz vardı. Kaan abim yükseklik korkusu yüzünden uyku ilacı almış uyuyordu arka kısımlarda bir yerde. Diğerleri ise kendi aralarında konuşmaya dalmış farklı yerlerde oturuyorlardı. 

"Sor miniğim." dedi Poyraz abim. 

"Şimdi kutlama dediniz ya. Bu ne tarz bir kutlama?" dedim. Hastaneden çıktıktan sonra eve gidip minik valizler hazırlamış ve yola çıkmıştık. Mete'ye gelmesi konusunda çok ısrar etmiştim ama sonra dinlenmesi gerektiğini söyleyerek gelmeyi reddedince ısrar etmeyi bırakmıştım.

"Şöyle ki bunu bir baby shower gibi düşün. Bizim çiftliğe gidip orada hazırlık yapacağız. Uzak yakın tüm akrabalarımızı ve tanıdıklarımızı çağırıp bu mutlu günümüzde yanımızda olmalarını isteyeceğiz." dedi Poyraz abim.

"Anladım." dedim. 

"Aslı?" dedi Ayaz abim.

"Hım?" dedim.

"Neye canın sıkkın gibi duruyorsun?" dedi.

"Aklım Mete de kaldı sanırım. İyi gibi duruyor. Yaraları da iyileşti yavaştan ama evden hiç çıkmıyor." dedi sıkıntıyla.

"Yaşadıkları onun için ağır şeylerdi meleğim. Bırak biraz kendini toparlasın. Eminim sonra düzelecektir." dedi Ayaz abim.

"Umarım." dedim. 

"Pışt güzellik?" diyen Erim ile ona döndüm. 

"Hayırdır?" dedim.

"Birkaç ay önce bir şey sözü vermiştim sana hatırlıyor musun?" dedi.

"Yoksa..." dedim anlamış gibi.

"Evet. Hazırlıklı ol. Bir hafta sonra seni kaçıracağım. Babandan izni kaptım bile. Abinlerden ise yola çıktığımızda izin alacağım." dedi fısıltıyla.

"Manyaksın sen. Nasıl olacak o? Ülke değiştireceğiz ama haberleri olmadan öyle mi?" dedim.

"Evet. Biraz yaramazlık ikimize de çok iyi gelecek güven bana." dedi gülerek.

"Ne fısıldaşıyorsunuz siz?" dedi Araz abim.

"Hiç." dedik aynı anda i'yi uzatarak. Sonra birbirimize bakarak güldük. 

"Öyle olsun." dedi. 

"Vah vah görüyor musun ikizim bu hain, çıyan kuzenimiz Aslı şu suratsız Erim'e bizi sattı. Hiç umursamıyor bile bizi. Tüh yazıklar olsun." dedi Dengiz.

"Görüyorum ikizim ama görmez olaydım." dedi Deniz.

"Hah kıskanın." dedi ve beni kendine çekip yanağıma bir öpücük bırakırken. Güldüm ve bende onu öptüm. Sonra yerimden kalkıp karşımda oturan ikiliyi öptüm. 

"Kıskanmayın boşuna. Sizi de çok seviyorum ve hala gitmemiz gereken Galatasaray maçını unutmadım." dedim gülerek. Sonra yerime geçtim ve kemerimi bağladım. Çünkü uçağın iniş yapacağına dair anons yapılmıştı.

Uçak iniş yaptıktan sonra arabaya binmiş ve çiftliğe doğru gitmeye başlamıştık. Tam o sırada telefonuma bir bildirim geldi. Biri bana mesaj göndermişti. Atan kişiye baktığımda @esilateş isimli bir hesap olduğunu gördüm. Mesajı okumaya başladım. 

@esilateş : Aslı merhaba.

Siz: Merhaba?

@esilateş : Geçen gün alışveriş merkezinde tanışmıştık. Hatırladın mı?


Siz: Ah! Evet hatırladım. Merhaba Esila. Alaz nasıl?


@esilateş : İyi. Bu arada o gün için teşekkür edememiştim. Teşekkürler.


Siz: Ne demek. Biz yapmamız gerekeni yaptık. Birde yanlış anlamazsan bir şey soracağım.


@esilateş : Tabi sor.


Siz: Hesabımı nereden buldun?


@esilateş : İsmini tek biliyordum ancak zaten ismini yazınca çıkan hesaptan ilki senindi oradan buldum.

Haklı olabilirdi. Hesabım açıktı ve fazla takipçim vardı. 


Siz: Anladım. 

@esilateş : O zaman ben seni tutmayayım. Görüşmek üzere.


Siz: Görüşürüz. 

Telefonumu indirdiğimde bizde çiftlik evine varmıştık. Aklıma gelen şeyle konuştum arabadan inerken. "Abi dedem doğum günümde bana at aldığından bahsetmişti. O da burada mıdır?" dedim Poyraz abime.

"Evet tüm atlar burada. Üzerini değiştirdikten sonra eğer yorgun değilsen yanına gideriz atının." dediğinde sevinçle kafa sallayıp kalacağım odaya doğru yöneldim. Ben ne giyeceğimi düşünürken kapım tıklatıldı ve Poyraz abim kafasını içeri uzattı. "Binici kıyafetlerin olmadan nasıl ata binmeyi planlıyorsun?" dedi. "Bende tam bunu düşünüyordum." dedim.

Abim içeri girdi ve bana bir poşet uzattı. "İyi ki dedem bunu önceden düşünüp sana aldırmış bile." dedi abim. Poşeti aldım ve abim odadan çıkınca hazırlanmaya başladım. Binici pantolonu ve çizmesi dışında binicilik kaskı, koruyucu yelek, binici çorabı ve son alarak binici yeleğini de giydim. Odadan çıkıp aşağı indiğimde abim ve Araz abimi benim gibi hazırlanmış gördüm. 

"Hadi bakalım sende geldiğine göre gidelim." dedi Poyraz abim ve hep beraber atların bulunduğu ahıra gittik. Burada 14 at vardı ve hepsi çok güzellerdi. Hepsinin rengi farklıyken sadece biri beyaz renkteydi. Büyülenmiş gibi o beyaz atın yanına yaklaştın. O kadar asil ve güzeldi ki hayran kalmamak elde değildi. Yavaşça elimi kaldırıp yelesini okşamaya başladım. Yumuşacıktı. Hatta benim saçlarımdan bile yumuşak ve bakımlı duruyordu. 

Benim ata odaklanmışken Poyraz abim konuştu. "Demek atını tanıdın." dedi. Heyecanla ona döndüm. "Bu benim atım mı?" dedim. "Evet. Hadi bir isim koy ona. Buradaki her atın bir ismi var." dedi Araz abim. "Hımm... İsmi Kardelen olsun. Oda bir kardelen gibi asil ve güzel." dedim.

"E ismine karar verdiğine göre artık binme vakti." dedi Poyraz abim ve bana Kardelen'e binmem için yardım etmeye başladı. "Sakın korkma. Eğer korkarsan o bunu anlar ve bu inan bana hiç iyi şeyler doğurmaz." dedi abim. O sırada Araz abimde atına binip yanımıza gelmişti. "Şimdi ayağını şuraya koy, şuraya sıkıca tutun ve kendini yukarı çek." dedi abim. Dediklerini yaptım ve yavaşça oturdum. Bu çok hoş hissettiriyordu. Abimde bir kömürü andıran atına binip henüz hiç ilerlememiş olan benim yanıma geldi. "Şimdi şu ipleri tut ama çok sıkma. Ayağını yavaşça ona değdir." dedi. Ben dediklerini yapınca Kardelen hareket etmeye başladı. Yavaşça ahırdan çıktık. 

"E nasıl hissediyorsun?" dedi Araz abim. "Bu muhteşem bir şey. Sanki bir bulutun üstünde hareket ediyorum." dedim gülerek. "Sen birde birbirinize alıştıktan sonra yapacağınız turlarda olacakları gör." dedi Araz abim.

"Abi atlarınızın adı ne?" dedim.

"Benimki Cesur." dedi Araz abim. "Benim oğlum çok cesurdur. Değil mi oğlum?" dedi ardından.

"Benimkinin adı ise  Karayel. Hem çok hızlıdır hem de kara." dedi. Bu dediğine güldüm. Hiç kara olduğunu görmemiştik abi sağ ol. 

"Hadi biraz hızlanalım." dedim heyecanla. 

"He sonrada düş Allah'ına kavuş. Aslı daha iki dakika önce bindin ata. Sence bu ne kadar mantıklı?" dedi Poyraz abim.

"Tamam ya. Ne dedik sanki?" dedim.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Bir buçuk saat at bindikten sonra herkesle beraber içeride toplanmış ve yapacağımız kutlamanın görev dağılımlarını yapmıştık. Sonra yemek yemiştik şimdi ise herkes odalarına dağılmıştı. Bende abime çektirdiğim fotoğraflardan birini instagrama  koyuyordum. Uzun zamandır hiç paylaşım yapmamıştım.

@atabeylilerinaslısı


↪Yine siz yine muhteşem bir gün...🤍 @arazatabeyli 🤎 @poyrazatabeyli 🖤

Telefonumu komodinin üstüne bıraktım. Kitabımı elime alıp okumaya başladım. Biraz sonra gelen uykumla gözlerimi kapatıp kendimi uykunun  güzel kollarına bıraktım.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Üzerimdeki elbiseye son bir kez göz attım. Hoş görünüyordum. Bir günde tüm her şeyi zorda olsa halletmiştik. Aşağıda muhteşem bir ortam oluşmuştu. Şimdiden kalabalıklaşmaya başlamıştı. Ortam bir sürü tanımadığım kişilerle doluydu. Ve bu beni fazlasıyla geriyordu. Ne zaman böyle bir şeye katılsam sonu benim için felaket olmuştu. Şimdide bu yüzden aşağı inemeye çekiniyordum.

Üzerimde mor bir tül elbise vardı. Ayağıma tak bant mor minik topuklu ayakkabılar vardı. Yüzüme pek bir şey sürmemiştim. Sadece saçlarımı ince su dalgaları yapmıştım.


Kapımın tıklatılmasıyla oturduğum yataktan kalktım. "Gelebilirsin." dedim. Kapı açıldı. Poyraz abim kafasını içeri uzattı. "Gecenin en güzel kızı ne zaman aşağı inecek?" dedi. "Ben daha çok bu pencereden izleyeceğim sanırım. Bugün kuleye hapsolmuş rapunzelim ben." dedim abime.

Kaşlarını çatarak odaya girdi ve kapıyı kapattı. "Ne demek inmeyeceğim?" dedi. "İnmekten korkuyorum abi. Ne zaman böyle ortamlara girsem başıma bir şeyler geliyor. Hem aşağısı çok kalabalık. Korkuyorum abi." dedim gözlerim dolarken.

"Seni anlıyorum miniğim ama şimdi bana güvenmeni istiyorum. Söz veriyorum başına bir şeyler gelmesine asla izin vermeyeceğim. Her an yanında olacağım. Şimdi kalk ayağa gir koluma ve bana kavalyen olma mükafatını ver." dedi abim kolunu bana uzatarak. Hala içime sinmese de ayağa kalkıp koluna girdim. 

"Hıh işte böyle. Şimdi yüzüne o çok sevdiğim gülümsemelerinden birini koy bakalım." dedi. Bu beni ister istemez gülümsetti. "İşte şimdi yıldızları bile kıskandıracak kadar parlak ve güzelsin miniğim." dedi saçlarıma bir öpücük bırakırken.

"O sizin güzel bakan gözlerinizin baktığı her şeyi güzelleştirdiği gerçeğinden böyle." dedim aniden rol yapmaya başlayarak.

"Öyle demeyin lütfen. Sizin ışığınız olmasa benim bu aciz gözlerim nasıl bakıp da görsün etrafı. Kendinize haksızlık etmeyin."  dedi bana ayak uyduran abim.

"Neyse neyse bu konuşma çok uzar. Geceyi burada geçiririz. Onun için haydi aşağı inelim." dedi rolden çıkan abim. Aslında bu işime gelirdi ama neyse.

Olabildiğince yavaş adımlarla harekete başlarken abimde beni anlayışla karşılayıp hızlanmıyordu. Sonunda bahçeye çıktığımızda en son baktığımda bulunan insan sayısının iki katına çıktığını gördüm. Derince yutkunup kimseye bakmadan ilerlemeye başladım. 

Aniden etrafım abi ve kuzen ordusuyla çevrildi. "Bu ne güzellik be! Kız olsam kıskançlıktan çatlardım." dedi Erim gülerek.

"Sanki şimdi kıskanmıyorsunuz da!" dedim gülerek.

"Doğru. Haklısın ama ne yapalım işte bir tanecik kızımız var. Tabi kıskanacağız." dedi Kaan abim. Bir tık düştüm. Siz devam edin ben kalkıp geliyorum.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Keyifli ve sohbetle geçen yarım saatin ardından beklenen dört araba sonunda geldi. Herkes yerinden kalkıp alkışlarken bende ayağa kalkıp oraya yürümeye başladım. Abimler de sanki planlamış gibi tekrar etrafımı sarıp benle beraber ilerlemeye başladı.

Biz oraya vardığımızda herkes arabadan inmişti. Herkes çok güzel hazırlanmıştı. Babamlar jilet gibi takımlar giyerken annemler çok güzel elbiseler giymişti. Yasemin yengem bile ameliyatlı haline rağmen çok güzeldi. Ediz bebek bir pusetin içinde her şeyden habersiz duruyordu. Yanımıza çağırdığımız fotoğrafçı yaklaştı. "Herkes bir aradayken hemen bir fotoğraf alabilir miyim?" dedi. Herkes onayladı ve erkekler arkaya dizilirken bizler öne dizildik. Minik Ediz bebek ise ortada olan hemen benim önümde bebek arabasına çevrilmiş pusetinin içinde duruyordu. Herkes kadraja bakıp gülümserken uzun zaman sonra mutlu ve güvende hissediyordum.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Evet değerli misafirlerimiz bu mutlu gecemizde bizleri yalnız bırakmadığınız için hepinize çok teşekkür ediyorum. Biliyorsunuz Atabeyli aile halkası biraz daha genişledi. Hepinizin arasında tekrar söylüyorum; Aramıza hoş geldin Ediz Atabeyli. Herkese iyi eğlenmeler diliyorum." dedi dedem ve alkışlar eşliğinde tekrar yerine oturdu. 

Gecemiz sandığımın aksine çok güzel ve eğlenceli geçmişti. Abim dediği gibi beni hiç yalnız bırakmamıştı. Herkes beraber zaman geçirmeyi o kadar özlemiştim ki. Şimdi Kaan abime yaslanmış gülümseyerek birbirleriyle gülerek sohbet eden ailemi izliyordum. Onlar benim mucizemlerdi. Her biri teker teker benim için çok değerlilerdi. 

Yengem kucağından Ediz'le yanıma geldi. "Aslı sen hiç kucağına almadın. Almak ister misin?" dedi gülümseyerek.

"Yani alırımda. Ya bir şey olursa?" dedim korkuyla.

"Korkma ben buradayım." dedi ve Ediz'i kucağıma verdi. O kadar minik ve güzeldi ki. Burnumu boynuna götürüp kokladım. Cennet kokuyordu. Mayışmış haliyle aniden kucağımdan uyuya kaldı.

Ben hayranlıkla Ediz bebeği izlerken ailemde tüm ilgisini bize vermişti. "Aman Allah'ım bu kadar tatlılık bana fazla. Şunlara bakın hele yiyesim geliyor." dedi Dengiz. 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Yorgunlukla kendimi yatağıma bırakıp telefonumu elime aldım. Gece çok güzel bitmişti ama bende bitmiştim. Kış uykusuna yatmayı planlıyordum. Ediz ile çektiğim fotoğraflardan birkaçını editledim ve aile fotoğrafımı seçip onları instagramda paylaştım.

@atabeylilerinaslısı

↪❤Aramıza hoş geldin balım Ediz bebek ❤

@atabeylilerinaslısı

↪Umudum, mutluluğum, mucizem... AİLEM...💖

İşimi hallettikten sonra yorgunlukla gelen uykuma direnmeyip gözlerimi kapattım.


<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

Ben geldim.

Nasılsınız?

Bölüm nasıldı?

Sizce bundan sonra ne olacak?

En beğendiğiniz sahne?

Bir daha ki bölüm görmek istediğiniz şeyler?

Yıldızı aydınlatıp yorum yapmayı unutmayın.

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

Continue Reading

You'll Also Like

131K 8.2K 29
Gerçek ailem kurgusu dur... Ben Aleska soyadı ve ailesi olmayan ama binlerce hayranı olan kız... Ben Minel Sayra Aksoy soyadı olan ve sözde bir ailes...
201K 9.2K 32
"Nasılsın asker" dedi albay Allah'tan rütbemi söylememişti "Sağolun komutanım iyim" dedim " Seni bekliyoruz asker biran önce Ankara'da olunuz emrimd...
Gri Asker By Ece

Teen Fiction

13.2K 698 21
(Bölümler uzundur.) Yıllar önce öldü diye gösterilen ve karanlık bir odada renklerin ne olduğunu bilmeden, ışığı görmeden büyüyen bir kızın hikayesi...
782K 41K 58
Nasırlı elleri, silah tutmaktan sertleşmiş, gözleri alışagelmiş kurşun, saçlarına karışan barut, hayallerini süsleyen şehadet... Umay'ın hayatı kendi...