ÖZ AİLEM

By yourunknowauthor

1.9M 106K 21K

HAYAT ACIMASIZDI , ACIMADI DA . . . Hayat Atabeyli ailesini hiç acımadan yakmıştı 17 yıl önce. Onlardan bir... More

KARAKTER TANITIMI
1. BÖLÜM (GEÇMİŞ)
2. BÖLÜM (GERÇEKLER)
3. BÖLÜM(HAYATIM)
4.BÖLÜM (İLK KARŞILAŞMA)
5. BÖLÜM(ACILAR)
6. BÖLÜM (YEMEK)
7. BÖLÜM (EĞLENCE)
8. BÖLÜM (ANLATACAĞIZ)
9. BÖLÜM (KAZA)
10. BÖLÜM (UYANDI)
11. BÖLÜM (24 SAAT)
12. BÖLÜM (OYUN)
13. BÖLÜM (ÖĞRENDİ)
14. BÖLÜM (GELECEĞİM)
16. BÖLÜM (POYRAZ)
17.BÖLÜM (KARAKOL)
18.BÖLÜM (ANNE,BABA)
19.BÖLÜM (DÖNDÜM)
20.BÖLÜM (SAHİL)
DUYURU
21. BÖLÜM (KUZENLER)
22.BÖLÜM (DAVET)
23.BÖLÜM (KAÇIRILMA)
24.BÖLÜM (YALAN)
25.BÖLÜM(AFFET)
İNSTAGRAM
26. BÖLÜM (ANNE TARAFI)
27. BÖLÜM(METEHAN)
28. BÖLÜM (İŞKENCE)
29. BÖLÜM (KAVGA)
30. BÖLÜM (GİDİYORUZ)
31. BÖLÜM (YOLCULUK)
32.BÖLÜM (YAYLA)
33. BÖLÜM (DÖNDÜK)
34. BÖLÜM (KEMOTERAPİ)
35.BÖLÜM (TARTIŞMA)
36.BÖLÜM (KÜSLÜK)
37.BÖLÜM (SAÇLARIM)
38. BÖLÜM (YATILILIK)
39. BÖLÜM (ALIŞMA)
40. BÖLÜM (ÖZLEM)
41. BÖLÜM (İLİK NAKLİ)
42. BÖLÜM (VURULMA)
43. BÖLÜM (İYİLEŞME)
44. BÖLÜM (BARIŞSAK MI?)
45. BÖLÜM (UZUN ZAMAN)
46. BÖLÜM (ÇIKIYORUM)
47. BÖLÜM (KIŞ TATİLİ)
47. BÖLÜM (KISKANÇLIK)
48. BÖLÜM (MOSKOVA)
49. BÖLÜM (KAYAK)
50. BÖLÜM (DOĞUM GÜNÜ)
51. BÖLÜM (2 KURŞUN)
52. BÖLÜM (UÇURUM)
53. BÖLÜM (ÖLÜMÜN KIYISINDA)
54. BÖLÜM (BASKINLAR)
55. BÖLÜM (ASİL ATEŞ)
56. BÖLÜM (EDİZ BEBEK)
57. BÖLÜM (KUTLAMA)
58. BÖLÜM (ATEŞ AİLESİ)
59. BÖLÜM (EVDEN KAÇIŞ)
60. BÖLÜM(SİZDE Mİ)
61. BÖLÜM (BENCİLLİK)
62. BÖLÜM (İFLASIN EŞİĞİ-FİNAL)

15. BÖLÜM (ABİ)

39.1K 1.9K 355
By yourunknowauthor

(Multimedya: Demir)

ASLI ÇEVİK

Gözlerimi alışık olmadığım bir yerde açmıştım. Odaya gelişimi hatırlamıyorum, en son arabada gözlerimi kapattığımı biliyorum. Kapı tıklatılınca yattığım yerden doğruldum.

''Gel!'' dedim.

''Bende seni uyandırmaya gelecektim ama sen uyanmışsın. Günaydın.'' dedi Araz.

''Günaydın, az önce kalktım bende.'' dedim. 

''Aşağıda kahvaltı hazır seni bekliyoruz.'' dedi.

''Tamam hemen geliyorum. Sen in.'' dedim ve odamdaki banyoya yöneldim. İşimi hallettikten sonra üstümü değiştirdim ve aşağı indim. 

Aşağı inince seslerin olduğu tarafa doğru gittim. Geldiğim yer geçenlerde yemek yediğim yerdi.

''Günaydın kızım.'' dedi Mehmet Bey.

''Günaydın.'' dedim ve Kaan'ın yanına oturdum çünkü bir tek onun yanı boştu.

''Kızım evine tekrardan hoş geldin. Umarım en kısa zaman da bizi kabullenirsin.'' dedi Demet Hanım. Sessiz kaldım bu konuşmasına. Ne cevap verebilirim ki?

Tabağıma bir sürü şey yığılmaya başlayınca Kaan'a baktım. ''Ne yapıyorsun? Hem ben bu kadar şeyi nereme sığdıracağım?'' ''Düzgün konuş abiyle bakayım. Hem baksana küçücük kalmışsın dün seni taşırken kemiklerini hissettim.'' göz devirdim ona ve konuştum. ''Ben küçük değilim siz çok büyüksünüz.'' dedim. O ise tabi tabi der gibi bakıp tabağımı doldurmaya devam etti.

''Aslı yemekten sonra seninle biraz konuşalım mı?'' dedi Mehmet Bey.

''Tamam olur.'' dedim ve yemeğime döndüm. 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Kahvaltıdan sonra Mehmet Bey'in odasına gelmiştik. Şimdi o masada oturmuş, bende karşısındaki sandalyede. 

''Al kızım bunlar senin. Artık resmi olarak da benim kızımsın. '' dedi. Elindekileri alıp baktığımda bir kimlik ve bir banka kartı olduğunu gördüm. Kimliği elime alıp bakmaya başladım. Dediği gibi artık tam bir ASLI ATABEYLİ idim.

''Kızım birde seni Demir abinle aynı okula göndermek istiyorum. Senin için bir sıkıntı olur mu?'' dedi. Hayır anlamında kafamı salladım. Zaten nereye gidersem Mete'yi de peşimde sürükleyeceğim için sıkıntı yok.

''Teşekkürler.'' deyip kapıya yönelmişken bana seslendi.

''Aslı.'' dönüp efendim dercesine baktım.

''Sana en son 17 sene önce sarılmıştım. Bir kere daha sarılabilir miyim?'' dedi. Öyle bir baktı ki hayır diyemedim. Onayladım kafamla. Saniyesinde yanıma gelip bana sarıldı. Aynı Demet Hanım'a sarıldığımda olduğumdaki gibi mutlu hissetti ama bir farkla bu kollar arasında aynı zamanda Kaan'da olduğu gibi güvende hissediyordum.  

Yanından ayrılıp salona indim. Demet Hanım oturmuştu ama abi tayfası yoktu. Gidip yanına oturdum.

Yanına geldiğimde elindeki bir fotoğrafa bakarak ağladığını gördüm. Fotoğrafa baktığımda bir hastane odasında çekildiğini gördüm. Fotoğrafta 3 oğlan, 1 bebek , Demet Hanım ve Mehmet Bey vardı. Demet Hanım hasta yatağındaydı. Aralarından en büyüğü bebeği tutuyordu. Mehmet Bey'de bir koluyla Demet Hanıma, bir koluyla o çocuklara sarılmıştı. Hepsi kadraja bakıp kocaman gülümsemişlerdi. 

''Neden ağlıyorsun? Anneler ağlamazlar bilmiyor musun sen?'' dedim. O ise hemen gözyaşlarını sildi. ''Sen az önce dolaylı yoldan bana anne mi dedin?'' dedi gülümseyerek. ''Sanırım öyle oldu. Şimdi söyle bakalım neden ağlıyorsun?'' dedim. Ona anne dememe bu kadar sevinmiş olması beni şaşırtmıştı ama takılmadım buna.

Elindeki fotoğrafa bakarak konuşmaya başladı. ''Bu fotoğraf senin doğduğun gün çekilmişti. Sanırım senin doğumuna en çok sevinen en büyük abin olmuştu.'' dedi.  ''Kaan mı?'' dedim.

Gülümsedi ''Hayır Poyraz abin. O sanırım 4 erkek kardeşten sonra bir kız kardeş onu şok mutlu etmişti. Hatta doğumdan önce her gece yanıma gelip karnımı öperek 'iyi geceler miniğim. abin seni bekliyor.'  diyerek severdi seni. Onu yaklaşık 1 senedir görmüyorum. Sanırım onu özledim. Şimdi hepiniz yanımdasınız ama o değil.'' dedi ben bir abim daha olmasının şokunu yaşıyordum.

''Nerede peki? Neden yanınızda değil?'' dedim. Merak etmiştim.

''Senin kaçırıldığın gece anlattığına göre sen ağlıyormuşsun. Hepimiz yorgunluktan sesini duymamışız ama abin duyup kalkmış. Seni kucağına aldığı gibi sen susup abinin parmağını kavramışsın. Sonra seni kucağında uyutup sabaha kadar seni izlemiş ama uykusu gelince seni beşiğine yatırıp o da uyumuş. Sabah kalktığımızda sen yoktun. O da eğer ben uyumamış olsaydım miniğim gitmezdi diyerek kendini suçluyordu. Daha 10 yaşında olmasına rağmen seni öyle bir sevmişti ki gidişin onun için yıkım olmuştu. Gerçi hepimiz için öyle. Senin için yaptığımız odanın her önünden geçişinde kötü olup ağlıyordu. Sonunda dedi ki ben gitmek istiyorum nereye diye sorunca yurt dışına dedi. Daha o yaşında gitti tam 17 senedir bir kere bile dönmedi sadece biz senede 1-2 defa yanına gideriz.'' dedi. 

Ben daha cevap vermeden içeri abi tayfası girmişti. ''Bizsiz zaman geçiriyorsunuz ha? Darıldım, gücendim.'' Demet Hanım az önceki hüzünlü havasından çıkmış ''Sana ne kızımla istediğimi yaparım. Hatta kızımı üzerseniz kızıma dalyan gibi bir delikanlı ayarlarım ona göre ayağınızı denk alın.'' dedi.

Hepsi aynı anda ''Olmaz.'' diye bağırdılar. Onların bu haline güldüm. Demir abi konuşmaya başladı. Evet artık onlara içimden de olsa abi veya anne, baba diyecektim çünkü annemin anlattığı şu hikayeden sonra bana gerçekten saf sevgi beslediklerini anladım ama Poyraz abi için ayrı bir vicdan azabı yaşamadım da değil yani. Resmen benim yüzümden neler yaşamıştı. 

''Benim güzel annem at o pis düşünceleri aklından hem biz güzelimi hiç üzer miyiz?'' dedi. 

Ama Kaan abim yine kendini belli edip ''Hele bir öyle biri olsun o çocuğu eşek sudan gelinceye kadar döverim.'' dedi.

Araz abimde ona katıldığını belli edercesine kafa salladı.

Ama Ayaz abim benim tam kalbimden vurdu. ''Eminim ki benim güzelim bize gerek kalmadan o çocuğun ağzının payını verir.'' dedi. Haklıydı çünkü hayatıma birini almayı düşünmüyorum. Bu tarz işler hiç bana göre değil çünkü. Ben 70 yaşımda kadar bekar kalıp 70 yaşıma gelince evimde yalnız başıma kedilerimle ölmeyi planlıyorum.

''Şuan kalbimi çaldın Ayaz başkan. Haklısın siz gelmeden çoktan halletmiş olurum.'' dedim. Abi tayfası sinirle Ayaz abime döndü, Ayaz abim ise zafer kazanmışçasına sırıttı. 

''Piçe bak nasılda laflar ediyor. Güzelim sana da aşk olsun. Burada ben varken bu Ayaz mı tercihin?'' dedi Araz abim.

''Ayaz buradan hemen toz ol. Güzelim boş ver sende şu Ayaz'ı. Hem sen daha hiç evi gezmedin hadi gel ben sana evi gezdireyim.'' dedi. Onaylayıp ayağa kalktım. Az önceki halleri çok komikti. Ayaz kardeşleri olmasaydı kesin bir güzel dayak yemişti. Bunlar kendi içlerinde bile böyleyse dışarıya neler yaparlar düşünemiyorum. 

Bir üst kata çıktık. Kaan abim konuşmaya başladı. ''Bak güzelim bu katta senin Demir abinin Ayaz abinin ve annemlerin odaları var. Birde zaten biliyorsun babamın çalışma odası.'' dedi tek tek odaları göstererek.

Bir kat daha çıkınca yine konuşmaya başladı. '' Burada benim-yani senin her ihtiyacında geleceğin oda- Araz abinin, Poyraz abinin odaları ve çalışma odaları var. Tabi sen şuan Poyraz kim diyorsundur. O benim bir büyü-'' ''Ben  kim olduğunu biliyorum. Bugün siz gelmeden önce öğrendim.'' dedim sözünü keserek. Anladım dercesine kafasını salladı. ''Hadi aşağı inelim yemek yiyeceğiz. Hem yarın yeni okulunda ilk günün olacak onun için erken yatmalısın.'' dedi. 

Bol sohbetli geçen bir yemeğin ve hep beraber izlenilen bir filmin ardından uyumak için odama geldim. Üstümü değiştirip yatağa yatıp, kendimi uykunun tatlı kollarına bıraktım. 

KAAN ATABEYLİ 

Gece saat 3 gibi kalkmak için kurduğum alarm çalınca hemen kalktım. Bu saatte kalkmıştım çünkü Poyraz abimi arayıp her şeyi anlatmam lazımdı. Aslında daha erken anlatmam lazımdı ama art arda yaşanan olaylardan bir türlü anlatmamıştım. Aramızdaki saat farkından dolayı şimdiye kurmuştum alarmı da.

Abimin numarasını bulup aradım. 2. çalışta açtı.

''Ooo Kaan efendi sonunda bir abisi olduğunu hatırlayıp aramış.''

''Abi biliyorsun çok yoğunum. Hem benim sana anlatmam gereken bir konu var ama sakin ol tamam mı?''

''Kaan lafı gevelemeden konuş.'' dedi her zamanki sert mizacıyla.

''Abi Aslı yaşıyor.'' dedim bir anda ama sonra telefon yüzüme kapatıldı.

Aradan birkaç dakika sonra abim tekrar aradı. Açtığım gibi bağırmaya başladı. ''SEN NE DEDİĞİNİN FARKINDA MISIN KAAN? NE DEMEK ASLI YAŞIYOR. BAK EĞER SAÇMA SAPAN BİR ŞEYSE SONUCU KÖTÜ OLUR BİLİYORSUN DEĞİL Mİ?'' dedi.

''Abi bağırma bu konuda hassas olduğunu biliyorum sence saçma sapan bir yalan olsaydı seni arar mıydım?'' dedim ve ilk günden itibaren tüm yaşadıklarımızı son güne kadar anlattım.

''Yani şimdi sen diyorsun ki miniğin yaşıyor. Öyle mi?'' dedi titreyen bir sesle. Kim derki koskoca Poyraz Atabeyli'nin sesi titreyebilir. Abim ne kadar sert bir insan olsa da konu ne zaman Aslı olsa o sert adam gider yerine hafifçe itsen yıkılacak gibi bir adam gelirdi.

''Evet abi hatta şuanda alt katta odasında uyuyor.'' dedim.

''En geç bir haftaya dönüyorum.'' dedi.

''Dönüyor musun?'' dedim şaşkınlıkla.

''Evet gidişim miniğimin gidişiyle olmuştu, dönüşümde onunla olacak demek ki.'' dedi.

''Tamam abi. Ben annemlere de söylemem sürpriz olur hepsine.'' dedim.

''Kaan bana varsa fotoğraflarını at.''

''Tamam abi atarım.'' dedim ve vedalaşıp kapattım. Güzelimin gelişi bile uğur getirmişti bize. Abim 17 yıl sonra evine dönüyor ve artık tam bir aile oluyoruz.

Telefonumdaki Aslı'nın tüm fotoğraflarını abime atıp telefonumu kapattım. Dün olduğu gibi bugünde odamdan çıkıp Aslı'yı kontrol etmeye gittim.

Odaya girdiğimde gördüğüm görüntüyle kaşlarım çatıldı. Aslı'm uykusunda ağlayıp, sayıklıyordu. Hemen yanına gidip oturdum. ''Baba yap-ma lütfen. Yapma baba. Vur-ma lütfen.'' kabus görüyordu anlaşılan. O adamı görüyordu. O adamın Azrail'i olmadan içim soğumayacak anlaşılan. Benim prensesime yaptıklarının hepsinin hesabını verecek o şerefsiz.

Yavaşça Aslı'nın saçlarını okşayıp konuşmaya başladım. ''Güzelim kalk hadi kabus görüyorsun.'' dedim. Hızla yattığı yerden doğruldu. Gözleri beni bulunca beklemediğim bir hareket yapıp sarıldı. Bende kollarımı beline doladım. ''Korkma prensesim. Ben yanındayım. Kimse sana bir şey yapamaz.'' ''Beni onlara vermezsin değil mi abi?'' dedi ağlamaklı bir sesle bense bana abi dediği yerde takılı kalmıştım. Bu bizi kabullenmeye başladığına dair bir işaretti. Gülümseyerek onu iyice kucağıma çektim. ''Seni kimsenin yanımdan almasına asla izin vermem.'' dedim tabi bu kişilerin içine Poyraz abimi dahil etmiyorum çünkü o bir bakışıyla hepimizi susturup miniğini yanına alırdı.    

Bana iyice sokulup mırıldandı uykulu sesiyle. ''İyi ki beni bulmuşsunuz.'' dedi. ''İyi ki seni bulmuşuz güzelim.'' dedim. 

''Benle uyur musun bu gece lütfen çünkü hala korkuyorum.'' dedi. Bende gülümsedim demek benim yanımda korkmuyorsun prensesim. Beklemeden onu yatağa uzatıp yanına uzandım ve kollarımla onu sıkı sıkı sardım. O da yapabildiği kadarıyla sarıldı bana. Yüzümde bir gülümsemeyle uykuya daldım.


>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

Bugünün 3. bölümüyle karşınızdayım. 

Umarım beğenirsiniz.

Yakında Poyraz'da hikayeye dahil oluyor. Ne düşünüyorsunuz?

Oy verip yorum yapmayı unutmayın canlar.   

<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

Continue Reading

You'll Also Like

510 65 16
Alera Renya cennetten çalınmış bebekti. İlk karışım androjen ve ilk doğandı. Kendisi homerosun dünyaya inmesini engelleyen bir mühürdü aslında. Kilit...
656K 19.1K 26
(Cinsel içerikli sahneler, yaş farkı ve daddy isuess içermektedir.) Ölü çocukluklar yaşamaya devam eden ölü insanlar doğurur... Kapak @-necirvan a ai...
1.1M 51.7K 60
(Bu isimle yazılmış ilk kitaptır.) Girdiği depresyon sonucu gittiği bir barda birlikte olduğu adamdan hamile kalan Hira, hayatında bir çocuğa yer ver...