ÖZ AİLEM

By yourunknowauthor

1.9M 106K 21K

HAYAT ACIMASIZDI , ACIMADI DA . . . Hayat Atabeyli ailesini hiç acımadan yakmıştı 17 yıl önce. Onlardan bir... More

KARAKTER TANITIMI
1. BÖLÜM (GEÇMİŞ)
2. BÖLÜM (GERÇEKLER)
3. BÖLÜM(HAYATIM)
4.BÖLÜM (İLK KARŞILAŞMA)
5. BÖLÜM(ACILAR)
6. BÖLÜM (YEMEK)
7. BÖLÜM (EĞLENCE)
8. BÖLÜM (ANLATACAĞIZ)
9. BÖLÜM (KAZA)
10. BÖLÜM (UYANDI)
12. BÖLÜM (OYUN)
13. BÖLÜM (ÖĞRENDİ)
14. BÖLÜM (GELECEĞİM)
15. BÖLÜM (ABİ)
16. BÖLÜM (POYRAZ)
17.BÖLÜM (KARAKOL)
18.BÖLÜM (ANNE,BABA)
19.BÖLÜM (DÖNDÜM)
20.BÖLÜM (SAHİL)
DUYURU
21. BÖLÜM (KUZENLER)
22.BÖLÜM (DAVET)
23.BÖLÜM (KAÇIRILMA)
24.BÖLÜM (YALAN)
25.BÖLÜM(AFFET)
İNSTAGRAM
26. BÖLÜM (ANNE TARAFI)
27. BÖLÜM(METEHAN)
28. BÖLÜM (İŞKENCE)
29. BÖLÜM (KAVGA)
30. BÖLÜM (GİDİYORUZ)
31. BÖLÜM (YOLCULUK)
32.BÖLÜM (YAYLA)
33. BÖLÜM (DÖNDÜK)
34. BÖLÜM (KEMOTERAPİ)
35.BÖLÜM (TARTIŞMA)
36.BÖLÜM (KÜSLÜK)
37.BÖLÜM (SAÇLARIM)
38. BÖLÜM (YATILILIK)
39. BÖLÜM (ALIŞMA)
40. BÖLÜM (ÖZLEM)
41. BÖLÜM (İLİK NAKLİ)
42. BÖLÜM (VURULMA)
43. BÖLÜM (İYİLEŞME)
44. BÖLÜM (BARIŞSAK MI?)
45. BÖLÜM (UZUN ZAMAN)
46. BÖLÜM (ÇIKIYORUM)
47. BÖLÜM (KIŞ TATİLİ)
47. BÖLÜM (KISKANÇLIK)
48. BÖLÜM (MOSKOVA)
49. BÖLÜM (KAYAK)
50. BÖLÜM (DOĞUM GÜNÜ)
51. BÖLÜM (2 KURŞUN)
52. BÖLÜM (UÇURUM)
53. BÖLÜM (ÖLÜMÜN KIYISINDA)
54. BÖLÜM (BASKINLAR)
55. BÖLÜM (ASİL ATEŞ)
56. BÖLÜM (EDİZ BEBEK)
57. BÖLÜM (KUTLAMA)
58. BÖLÜM (ATEŞ AİLESİ)
59. BÖLÜM (EVDEN KAÇIŞ)
60. BÖLÜM(SİZDE Mİ)
61. BÖLÜM (BENCİLLİK)
62. BÖLÜM (İFLASIN EŞİĞİ-FİNAL)

11. BÖLÜM (24 SAAT)

44.4K 2.1K 298
By yourunknowauthor

(Multimedya: Ayaz)

ASLI ÇEVİK

Gözkapaklarıma değen yoğun ışık kümesiyle gözlerimi açılmaya başladım. En son ne olduğunu hatırlayınca hastanede olduğumu anlamak zor olmadı. Ağzımda nefes olmamı kolaylaştıran buhar maskesi vardı. Odaya göz gezdirirken gözlerim camın arkasında beni izleyen bir kişi fark ettim. Yüzüne bakınca bu kişinin Kaan olduğunu gördüm. Gözlerimi gözlerine sabitledim. Sonra gücümün yettiği kadar elimi kaldırıp salladım hafifçe. Beni görünce o da aynısını yaptı. Ağzımdaki maskeyi indirip gülümsedim çünkü gözlerinde bariz endişe ve korku vardı. Ben gülümseyince o da gülümseyip 1 dakika işareti yapıp yanımdan ayrıldı.

Yaklaşık 1 saat sonra normal odaya alınmıştım. Ah birde şu 24 saat uyanık kalma işi vardı. Ben zaten çok yorgundum. Ama kafamı çarptığımdan ne olur ne olmaz gerekliymiş.

Şimdi herkes odaya doluşmuş bana bakıyorlardı. Sonunda sıkılıp ''Yeter ya ne izlediniz. Tarihi eserimde benim mi haberim yok? Hem ben çok acım. 2 gündür uyuyup yemek yememek ne demek biliyor musunuz siz?'' ben böyle konuşunca hepsi gülmeye başlamıştı. Ama hepsinin halinden çok yorgun oldukları belliydi. Ve Metehan yanıma geldiğinden beri tek kelime etmeyip, benle göz teması bile kurmamıştı. Benim ona baktığımın farkındaydı ama hiçbir şekilde bana bakmıyordu.

Odadakilere dönüp ''Bize biraz izin verir misiniz?'' hepsi kabul edip çıkınca Mete'ye bakarak konuşmaya başladım. ''Bana bak.'' bakmadı. ''Sana bana bak! dedim.'' biraz bağırınca bana dönmüştü. Gözleri dolu doluydu. ''Ne oldu?'' derken benim bile sesim titremişti çünkü omu böyle görmeyi sevmemiştim.

''Ne mi oldu? Seni koruyamadım. Baksana ne haldesin. Hani sana söz vermiştim. Yıllardır o adamın elindesin ama ben hiçbir şey yapamıyorum. İyiymiş gibi davranıyorsun ama değilsin biliyorum. İçin yanıyor, canın acıyor ve ben sadece izliyorum.'' dediğinde gözyaşlarım teker teker akmaya başladı.

''Senin bir suçun yok, lütfen kendini suçlama. Kaderin bize biçtiğini yaşamaktan başka çaremiz yok.'' deyip kollarımı iki yana açtım. O da bunu bekliyormuş gibi hemen yavaşça yaralarıma dikkat ederek sarıldı. Ensemde hissettiğim ıslaklıkla onunda ağladığını anladım. İkimizde bir sürü ağladıktan sonra ağır hüzün havasını dağıtmak için konuştum. 

''Tişörtünü sümüğe buladım haberin olsun.'' dedim. Dediğim şeye güldü.

''Şimdi bana o gece ne olduğunu anlat lütfen.''

Bende biraz ağlayarak biraz hıçkırarak o gün olanları anlattım. Ben anlatmayı bitirince o konuşmaya başladı.

''Bir daha sakın seni o eve göndermemi bekleme. Gerekirse Mehmet Bey'den yardım isterim ama yine de seni o eve yollamam Aslı.'' dediği şeylere bir şey demedim çünkü hem bırakmayacağını biliyordum hem de bende o cehenneme dönmek istemiyorum.

Biraz sonra Atabeyli ailesi içeri girmişti. Demet Hanım ani bir hareketle bana doğru gelip sarıldı. O böyle sarılınca bende kollarımı ona doladım. O buna önce şaşırdı ama sonra o da sarılmaya devam etti. ''Sana bir şey olacak diye ödüm koptu kızım.'' onun bana her kızım demesinde ben hem üzülüp hem mutlu oluyordum. Ama fark ettiğim diğer şeyse kolları arasında olmak bana iyi hissettiriyor oluşuydu. 

Ondan ayrıldığımda herkese bu sefer dikkatle bakmaya başladım. Hepsinin gözaltları şişmişti. Sanırım uykusuz kalmışlardı hepsi. Ama niye? Ben bunları düşünürken içeri doktor girdi. Ama ne doktor adam maşallah taştı. Eğer tanrılara inanıyor olsaydım eğer bu adamın bir tanrı kılığına girmiş insan olduğuna emindim. Ben böyle adama hayran hayran bakarken o konuşmaya başladı. ''Ben bu gece nöbetçi doktorum yani bu gece herhangi bir sıkıntıda bana gelin. Aynı zamanda hasta daha yeni uyandığı ve daha uzun bir süre uyanık olacağı için hastayı çok yormayın. Ve mümkünse odayı biraz daha boşaltın.'' aman Allah'ım analar neler doğuruyor. Ben hiç konuşmadan onu izliyordum. O da sonra gözlerini bana dikip konuşmaya başladı. ''Nasılsın bakalım?'' 

''İyiydim seni gördüm daha iyi ol-'' sözümü kesen odadaki öksürük sesleriydi. Çünkü odadaki Mehmet Bey hariç tüm erkekleri öksürük krizi tutmuştu. Sustuklarında ise bay yunan tanrısına kötü kötü bakmaya başlamışlardı. Hatta Kaan her an sanki üstüne atlayacak gibi duruyordu. Neden bu halde olduklarını anlamadım. Ama bilmem gereken daha önemli şeyler olduğu için bunu atlayıp konuşmaya başladım.

''Şimdi sen benim doktorum olduğuna göre senin ismini bilmem lazım. Ben Aslı sen?'' deyip elimi uzattım. O da tam elini uzatmıştı ki elim başka bir el tarafından indirildi. Kim olduğuna baktığımda Kaan olduğunu gördüm. Ben ona ne yapıyorsun der gibi bakınca o da ''Duymadın mı doktor abiyi  Aslı. Kendini yormamalısın.'' dedi abiyi vurgulayarak. 

''Ne diyorsun sen? Sırf biriyle el sıkıştım diye yorulacak değilim. Değil mi bay yunan tan- yani doktor?'' dedim doktora vurgu yaparak. Hayır ona ne oluyorsa. Neyse doktor tanrıya baktım cevap vermesi için adamın ismini öğrenemeyince iyice isim takar oldum. Ama sonra az önce az kalsın adama yunan tanrısı diyeceğim gelince aklıma kızararak bakışlarımı kaçırdım. Doktor cevap vermeden biri cevap verdi.

''İşin bitti sanırım doktor. Hadi çık küçük hastamız dinlensin.'' dedi Araz. Bunlara bugün ne oluyordu böyle. Doktor onlayıp çıkarken ben hala az önce çıktığı kapıdan iç çekerek bakıyordum. Kapının önüne biri geçince kim olduğuna baktım. Demirdi. Sanırım hepsi birden kafayı yedi .

''Anne, baba, Demir, Ayaz siz gidin benle abim kalırız.'' dedi Araz.

Demir hemen itiraz etmeye başladı. ''Hayır bende kalacağım.'' dedi. Ayaz'da nu onaylar mırıltılar çıkardı. Onların ikna olmayacağını anlayan Kaan olaya el atıp kabul etti. 

Sonunda sustuklarını anlayıp ''Bence hiçbiriniz kalmayın niye kalıyorsunuz ki?'' dedim. Dedim ama dediğime pişman oldum çünkü öyle bir baktılar ki susmak zorunda kaldım.

Demet Hanım çıkarken gelip yine sarılmıştı. Bende tabi ki.

Sonunda gittiklerinde konuşmaya başladım. Madem kalmaya bu kadar meraklılar istediğimi yapsınlar bari. ''Acıktığımı söylediğimi hatırlıyorum.'' dedim. Metehan kalkarak almaya gideceğini söyledi.

O çıktıktan sonra bende gözlerimi karşıya dikip düşünmeye başladım. Artık o eve dönmeyecektim peki bundan sonra ne olacaktı? Sonsuza dek Metehan'da kalamazdım ama kendi kazandığım parayla da bir ev tutup geçinemezdim. 

Metehan tekrar içeri girince Kaan Mete'nin alindekileri alıp gelip yanıma oturdu. Ben bana vermesini beklerken o kaşığı eline alıp çorbadan bir kaşık alıp ağzıma verdi. Ben ona hayretle bakarken o beni tınlamadan bana yedirmeye devam etti. Sonunda ağzım boş kaldığı ilk anda konuştum. ''Ben kendim yiyebilirim.'' dedim.

''Doktorun ne dediğini hatırlamıyorsun herhalde. Kendini yormaman lazım.'' dedi ve tekrar yedirmeye başladı. Yemeğim bitince lavaboya gitmem gerektiğini anladım ve bu kadar erkek bana bakarken bunu söylemek çok utanç vericiydi.

Metehan'a bakıp lavaboyu işaret ettim. O da anlamış olacak ki yanıma geldi. Tam kalkacakken üstümde hastane elbisesi olduğunu hatırladım ve Metehan'a ''Üşüyorum bana üstündeki hırkayı verir misin?'' dedim. Hayır yani bu hastane elbiselerinin arkası neden düğmeli. O da hemen çıkarıp verdi. Tam ayağa kalkacaktım ki beni durdurup kucağına aldı. Halbuki ben sadece yürürken yardım etsin diye çağırmıştım.

Klozetin üstüne beni oturtup çıktı. Bende işimi halledip ayağa kalktım. Lavabo aynasına bakınca yüzümün dağılmış olduğunu gördüm. Bu görüntüye daha fazla bakamayacağımı anlayıp kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığım gibi havalanmam bir olmuştu. Beni taşıyanın kim olduğuna bakınca Araz olduğunu gördüm.

Beni yatağıma oturtup o da yerine geçti. Sonunda sıkılıp ''Hadi televizyon açında izleyelim. Yoksa saatler böyle geçmez.'' dedim. 

''Ne izleyelim?'' dedi Demir.

''Tabi ki de Edward aşkımı.'' dedim. Yıllardır hiç bıkmadan belki yüzlerce kez Alacakaranlık serisini bitirmiştim. Ana karakter kızı ne kadar sevmesem de Edward benim için büyük bir hayranlık uyandırır. Metehan ''Ne buluyorsun da izliyorsun şu adamı anlamıyorum.''

''Sen benim Edward'ıma az önce laf mı söyledin? Bir kere çok şey buluyorum. Mesela; o kumral saçları, bal rengi gözleri, kiraz dudakları, soluk beyaz teni, kaslı vücudu... Ve daha sayamayacağım pek çok şeyi buluyorum.'' ben lafımı tamamladığımda hepsi bir ağızdan konuşmaya başlamıştı;

''Bence izlemeyelim.'' dedi Demir.

''Haklısın sen şimdi korkarsın o yüzden izlemeyelim.'' dedi Ayaz.

''Bence de çünkü eminim burada yoktur. Hem televizyon internete de bağlanamaz şimdi.'' dedi Araz.

''Bence de çünkü ben öyle şeylerden korkuyorum. Gece rüyama falan girer maazallah.'' dedi Demir. 

''Demir korkuyormuş, izlemeyelim.'' dedi Kaan.

Onların susmayacağını anlayınca ''İyi izlemiyorsak bende uyuyayım bari.'' dedim. 2 dakika sonra filmin giriş müziği doldurunca az önce kapattığım gözlerimi aralayıp gülümsedim. 

Film sonunda bitiğinde derin bir nefes aldım çünkü film boyunca en ufak bir öpüşme yakınlaşma vb. sahnede gözümün önüne eller konulmuştu ama bilmiyorlar ki ben filmin her sahnesini zaten ezbere biliyorum.

 Gerçekten artık uyku bastırmaya başlamıştı ama daha çok erkendi.

''Aslı sakın uyuma daha çok erken. Abi sen İhsan abiyi ara bize tabu getirsin oynayalım.'' dedi Demir.

<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

Bugünün 2. bölümüyle karşınızdayım.

Bu bölüm abilerimiz baya kıskandılar ha.

Umarım beğenirsiniz.

OY VERİN VE YORUM YAPIN CANLAR:)

Tüm dileklerinizin kabul olduğu mutluluk dolu bir akşam olsun:)

Continue Reading

You'll Also Like

6.4M 280K 61
Her şey abimin düğününde beğendiğim çocuk yerine abimin arkadaşının numarasını almakla başladı. Liya; ANALAR NELER DOĞURUYOR Liya; KAYNANAM ABARTMIŞ...
1.6M 83.3K 73
27 yıl sonra üvey evlat olduğunu öğrenen Yüzbaşı Arden, onca acıyı boşuna mı yaşamıştı? Peki şimdi ki hedefi neydi? Yeni (öz) ailesine bir şans verm...
172K 16.7K 30
kim taehyung, seni sevdiğimi asla bilmeyeceksin.
68.3K 3.2K 11
Ezlem Meyra Özdağ ünlü bir genel cerrahi doktor, Özdağ'ların hanımağa'sı. Kimseyi sevmez ama sürekli gülen yüzlü, güçlü bir kadın. ... Mahira Ezel di...