Bölüm.4

263 29 6
                                    

Elfida kendini mahkûm ettiği karanlıktan kurtarmaya çalışırken Elisa için'de hayat hiç kolay değildi. Rüzgar onları farklı yönlere savurmuş, oda yetmezmiş gibi tutunacakları bir dal bile bırakmamıştı.
Çok erken bulmuştu ayrılık onları. Çok erken ayırmıştı onları birbirlerinden kader. Onların yazgısında vuslat varmıydı bilinmezdi ama Elisa tutsak edildiği bu hayattan kurtulmak için elinden geleni yapacaktı.
Lavinia hanım iyimisiniz? Diyen korumaya baktım çaresizce. Bu evde ne kadar iyi olunacaksa o kadar iyiyim işte deyip bahçedeki güllerle ilgilenmeye başladım.
Toprakla uğraşmak, çiçeklerle konuşmak rahatlamamı sağlıyordu. Kitap okumak. Resim çizmek. Bahçedeki çiçeklerle ilgilenmek. Şiir yazmak. Türkü söylemek. Tüm hayatım bunlardan ibaretti işte. Ben bu kadardım.
Oldukça yorgun hissediyordum kendimi. Tüm gece gördüğüm kabuslar yüzünden uyuyamamıştım yine.
10 yıldır bırakmamıştı bu kabuslar yakamı. İnsan uyumaktan nefret edermiydi? Ben ediyordum.
Bahçeye son bir bakış attıktan sonra uykusuzluktan yanan gözlerimi yok sayıp eve yöneldim. Eve yaklaştıkça mis gibi börek kokusu iştahımı kabartıyordu.
Safiye sultan döktürmüştü yine. İçeriye girdiğimde benim için özenle hazırlanmış masaya baktım.
Yalnızlığım bir hançer misali yüreğime saplanırken elimden hiçbir şey gelmiyordu. Yutkunup çektiğim sandalyeye oturdum.
Etrafa saçılan umut kırıntıları İçimdeki küçük kız çocuğunun ayağını kanatırken bile inanmaktan vazgeçmedim. Er yada geç bu zindandan kurtulacaktım.
Safiye annenin önüme bıraktığı çayı yudumlarken gözüm okumakta olduğu gazeteye takıldı. Bir kaç bulmaca çözmek can sıkıntıma iyi gelebilirdi.
Safiş hatun elindeki gazetelerle işin bittiyse yani şey okuduysan yani. şu yaramaz kızına verirmisin acaba? Deyip heyecanla beklemeye başladım.
Kadın hiç bir zaman tam olarak okuyamamıştı aldığı gazeteleri benim yüzümden. Bulmaca çözmeyi seviyordum. Ne zaman gazete okuduğunu görsem yaramaz bir çocuk gibi peşinden koşuyor gazeteyi alana kadar da rahat bırakmıyordum onu.
Kahvaltını bitirdiysen elbette veririm deyip gazeteleri bana uzattı. Neyse ki tabağımdaki her şeyi bitirmiştim de safiye Sultan'ın şerrinden kurtulmuştum.
Teşekkür edip tombiş yanaklarından öptüm. Buraya hapis edildiğim günden bu yana benimle birlikteydi safiye anne.
Ne zaman ağlasam o sildi gözyaşlarımı. Ne zaman düşüp kanatsam dizlerimi o sardı yaralarımı. Ne zaman kabus görsem o vardı başucumda. Şimşek'ten korktuğunda koşup sarıldığım oydu.
Hep bir anne şefkatiyle tuttu ellerimden.
Bulmacaları çözmeden önce sayfaları çevirip gündeme dair haberleri okumaya başladım.
Öldürülen kadınları, istismar edilen çocukları, yapılan haksızlıkları yazmıştı yine gazeteler. Katledilirken insanlık herkes susuyordu.
Hayattan koparılan gencecik bir kız tebessüm ederken bir fotoğraf karesinde. Bir kez daha utandım. Bir kez daha lanet ettim bu düzene.
Bulmaca çözecek hevesim kalmayınca oflayıp gazeteyi masanın üzerine bıraktım.
Buradan kaçıp kurtulmak için bir çözüm bulmalıydım. Defalarca denemiş başarılı olamamıştım.
10 yaşında olsam da annem ve babama yapılanları daha dün gibi hatırlıyordum. Buradan kurtulup onlara yapılanların hesabını soracaktım.
Dedem olacak o adam ödeyecekti yaptıklarının bedelini. Ben ailemi dürüst oldukları için kaybetmiştim.
Hiçbir anne, hiçbir baba evlat acısı yaşamasın diye annesiz, babasız kalmıştım ben.
Belki de en büyük şansımız ablamın o gece evde olmamasıydı. Tek duam yaşadığımız bu felaketten onun etkilenmemiş olmasıydı.
Kim bilir ne çok yanmıştır canı bizi bulamayınca. Kim bilir kim sildi gözyaşlarını.
Kafamın içinde dönüp duran soruları bir köşeye bırakıp bahçeye koştum. Aklıma gelen şeyi denemekten başka hiçbir çarem yoktu.
Nefesini düzene sokup kapıda bekleyen korumalardan birine seslendim.
Rica etsem biriniz bana bakabilir misiniz? Dediğimde Sabah bana iyi misiniz? Diyen koruma yanıma gelmişti.
Buyrun Lavinia Hanım ne istemiştiniz? Ben dedim heyecanımı gizlemeye çalışarak.
Ben beni kesintisiz uyutacak bir uyku ilacı istiyorum. Bu kabuslar beni uyutmuyor. Delirecek gibi oluyorum.
Ve ben delirirsem sizi de delirtirim söylemedi demeyin.
Gidin sahibinize deyin ki. Hayatımı aldı elimden bari uykuma karışmasın.
Onlara böyle davranmak beni rahatsız etse de yapacak bir şeyim yoktu.
Amacıma ulaşmak için kararlı olduğumu göstermek zorundaydım.

LAVİNİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin