Bölüm27

143 23 10
                                    

Dakikalarca elindeki fotoğrafı inceledi Emir. Güzel karısının Gelinliğinin üzerindeki kan izlerinden alamıyordu gözlerini. İzin vermeyecekti. Elisanın saçının teline bile zarar gelmesine izin vermeyecekti. Sami Karasu denen o şerefsizi bulup parmaklıklar ardına kapatana kadar içi rahat etmeyecekti genç adamın.

İçinden geçen onu bulup parçalara ayırmak olsa da yapmayacaktı. O pisliğin kanına bulamayacaktı ellerini. Bir katilin elleriyle okşamayacaktı Allah'ın emaneti olarak gördüğü karısının saçlarını.
Katil olmayacaktı evet ama o kansızı ölmekten beter edecekti. En güvendiği adamı Diyar'a mesaj atmak için parmaklarını telefonunun ekranında gezdirdi. Ona çok güveniyordu. Küçüklüğünden itibaren onlarla çalışıyordu diyar. 14, 15 yaşlarındayken gelmişti konağa. Devran ağa okutmak istese de okulla arası iyi değildi. Liseyi bitirdikten sonra okumak istemiyorum diyerek Emir ağasının yanında çalışmaya devam etmişti. Ağasının verdiği her görevi canla başla yerine getirip bugüne kadar Emir'in güvenini sarsacak hiçbir davranışta bulunmamıştı. Bunu göz önünde bulundurarak. "Sami Karasu. Bu adamı istiyorum Diyar. gerekirse her taşın altına bakıp o adamı bulacaksınız. Bulunca depolardan birine götürüp bana haber verin." diye yazıp gönderdi. Onun en ağır cezayı alması için elinden geleni yapacaktı.
Ama Öncesinde saklandığı delikten çıkarıp anlı şanlı güzel bir tören düzenleyip hiç tatmadığı duygularla tanıştıracaktı. Karanlık işlerin mimarı, sözde Ünlü iş adamı Sami karasu'yu.

Yapılan araştırmalar sonucu çok güçlü bilgiler geçmişti Emir'in eline. Onu içeriye tıktırmak için elinde çok sağlam deliller vardı. Çok sağlam gizlenmiş olsa da. Furkan baş komiserin operasyonu ile işinde oldukça iyi 2 kadın polis Aslı ve Ceylan aralarına sızıp çok önemli bilgiler elde etmişlerdi. Uyuşturucu kaçakçılığı, fuhuş, organ ticareti, fuhuş sonucu doğan günahsız bebekleri yüklü bir miktar para karşılığı satmak. Daha birçok şey vardı.

Oğlu ve gelinini hırsları uğruna yakacak kadar aşağılık bir adama bedel ödetmeden nezarethaneye uğurlamayacaktı elbette.

"Geceyi süsleyen yıldızlar şahidim olsun ki güzel bir güne uyanacaksın Urfalı gelin." Diyerek kalktı oturduğu yerden. Ayakları onu Asra'nın odasına getirmişti. Usulca kapıyı aralayıp içeriye girdi. Güzeller güzeli kardeşi pencerenin kenarına oturmuş dışarıyı izliyordu. Öyle dalmıştı ki genç kız. Yanında duran abisini fark etmemişti bile. " Asra'm. " Diyen abisinin sesiyle irkildi kız. " Abi korkuttun. " diyerek damağını kaldırdı. Bunu neden yaptığını bilmese de refleks olarak yapmıştı işte.
" Özür dilerim prensesim. " Diyerek Asra'nın saçlarından öptü emir. " Affettin mi abini? " Derken mahçup görünüyordu abisi. Yavru kedi bakışı atan abisine daha fazla küs kalamamıştı Asra. "Affettim." diyerek ince kollarını abisinin boynuna sardı. "Ama bir daha kalbimi kırmayacaksın." Demeyi de ihmal etmemişti. Emir " Söz" derken titreyen telefonu eline aldı. "Bulduk ağam .... deposuna gidiyoruz. Siz gelene kadar sınırsız hizmette kusur etmeyeceğiz." Emir mesajı okuyunca yüzünde bir gülümseme belirdi. Kardeşine iyi geceler dileyip çıkarken. Gideceği adres belliydi.

Diyar ve korumalar depoya vardıklarında Diyar, Sami Karasu'yu arabadan yaka paça indirip resmen sürüklemeye başladı. Adamın bileklerine bağladığı teller kesmeye başlasa da umrunda değildi. Ona kalsa bu adam daha da beterlerini hak ediyordu da söz verdiğinden dışarıya çıkamazdı.

Her yeri eski paslanmış makinelerle çevrili tozdan geçilmeyen depoya girdiklerinde Diyar adamı resmen yere fırlatıp karnına güçlü bir tekme savurdu.

" Haysiyetsiz! Şerefsiz! Bu yaptıklarının hesabını vereceksin!"

" Senin gibi bir sığıntıya hesap verecek değilim! "

Diyar hiç düşünmeden Sami'nin burnuna sert bir tekme attı. Sami acıdan bağırırken Diyar içinden ona etmediği küfürü bırakmadı. Onu acıdan daha çok bağırtacaktı.

LAVİNİAWhere stories live. Discover now