Bölüm.39

23 3 0
                                    

Hüzün ve mutluluğun. Acı ve gözyaşının birbirine karıştığı bir gün daha yerini geceye bırakıyordu yavaş yavaş.
Güneş ışığını toplayıp giderken. Geceyi süsleyen ay ve yıldızlar acıları hafifletmek istercesine Işıl Işıl parlıyorlardı gök yüzünde.
ne çok acı vardı ne çok gözyaşı. Soydemir konağında ölüm sessizliği vardı yine. Bir silah sesi delip geçmişti kulakları. Bu sessizliği bozan tek ses bir anda yükselen ağıt sesleriydi.
Erol bir an düşünmeden çekmişti tetiği. Ölümü seçmişti gözünü bile kırpmadan. kendi hikayesini acı bir sonla kendi elleriyle yazmıştı. Hazin bir son ve yitip giden bir hayat.
Her şey bundan ibaretti işte.
Ağaların sesi birbirine karışırken Aras koşup Erol'un yanına çöktü. Nabzına baktı önce Sonra ölüm soğukluğu sinmiş yüzüne. Hiç bir yaşam belirtisi yoktu. Yapacak bir şey olmadığını görünce üzgünce kendisinden cevap bekleyen insanlara döndü. Güç bela bulduğu sesiyle üzgünüm onu kaybettik başınız sağ olsun deyip jandarmaya haber verilmesini istedi.
En kısa zamanda bu kasvetli ortamdan uzaklaştırması gerekiyordu asrayı. Hiç kolay şeyler yaşamamıştı ve yeni bir tralvmayı kaldıramazdı. Emirle konuşmayı düşünürken yerde boylu boyunca yatan kanlar içindeki adama baktı üzgünce. Yine gencecik bir insanın ölümüyle dağlanmıştı yürekler. Bir can daha yok olup gitmişti yok yere.
Emir ve erkamın yanına gelerek yapabileceği bir şey olup olmadığını sorduktan sonra konuşmasını sürdürdü.
Emir bunu şu anda söylemem ne kadar doğru bilmiyorum ama asra.  o iyi değil kardeşim dedi sıkıntılı bir nefes verirken. sen daha iyi bilirsin kardeşim. Ama Elisa hamile. Asra da  iyi görünmüyor. İsterseniz Berfin yengeyi de alıp onları bağ evine götüreyim. İfade vermeleri gerekirse tekrar getiririm dediğinde. Erkam söze girerek haklısın kardeşim. Sen onları götür. Biz buraları hallederiz dedi.
Emirde onaylayınca Aras asra'nın yanına geldi. Kızı sakinleştirmeye çalışan Berfin ve elisa'ya dönerek yenge siz hazırlanın. Sizi bağ evine götüreceğim derken Asra'nın ellerini avuçlarının arasına aldı.
Kızın rengi solmuş gözleri kan çanağına dönmüştü. Bak güzelim. Burada yaşananlar hiç kolay şeyler değil. Ama sakin ol tamam mı? Artık ben varım, ben senin yanındayım. Birazdan seni buradan götüreceğim ve her şey bitecek.  Hıhı. derken kocasından güç almaya çalıştı Asra.
sahi kocasıydı değil mi Aras. Asra artık evli bir kadındı. Ta, tamam gi, gidelim buradan nef, nefes alamıyorum derken korkuyla kocasına baktı. Erol'un vurulduğu an gitmiyordu gözlerinin önünden.
Aras karısını kucaklayıp devran ağa ve zümrüt hanımdan müsade isteyip kapıya yöneldi. Bir an önce götürmek istiyordu onu konaktan.  Berfin ve elisada gelince konaktan çıkıp arasın arabasına doğru yürüdüler Aras aracın kapısını açıp asrayı ön koltuğa oturtup kemerini takarken. berfin ve elisa'nın da kapısını açıp binmelerini bekledikten sonra kendisi de şoför koltuğuna geçti.
Film gibi bir gün geçiriyorlardı. Biri gelip böyle şeyler yaşayacaksın dese gülüp geçerdi. Ama bir anda korku filmi gibi bir olayın içinde bulmuştu kendisini.
Arabayı çalıştırıp bağ evine doğru yola çıktı. Yol akıp giderken Berfin sessizliği bozup konuştu.
Sabahtan beri beynini kurt gibi kemirip duran sorunun cevabını almak istiyordu bir an önce.
Asra merakımı maruz gör yengecim ama siz nasıl evlendiniz? Üstelik aşiret ölüm fermanınızı imzalarken. En son Aras ortada yoktu ve sen seni bu duruma düşürdüğü için onu öldürme planları yapıyordun. Cinayet pilavları yapan görümcem o nikah masasına nasıl oturdu? biriniz anlatın bana.
Göz ucuyla Asraya bakan Aras uyuduğunu görünce. Karısının yanağına düşen yaşı parmağının ucuyla incitmekten korkarcasına silip berfine cevap verdi.
Yenge Asra uyumuş. Ama isterseniz ben cevap vereyim.
Fark etmez Aras sen anlat çünkü meraktan öleceğim dedi Berfin.
Tamam derken anlatmaya başladı Aras. Çaktırmadan karısına aşk dolu bi bakış atarken.
Öncelikle ben Asra'yı böyle bir duruma düşürmek istemezdim. Ama onu Emir'in düğününde gördüğüm gün ona aşık oldum. Öyle güzeldi ki. Gözüm ondan başkasını görmez oldu. bizim oralarda ayıplanmaz böyle şeyler. ne sevmek ayıptır. Ne de sevdiğini söylemek. Sevda kutsaldır anlayacağın yenge. Ben böyle öğrendim. Anlık bir heyecanla söyleyiverdim işte. Nereden bilebilirdim ki durumların böyle bir hal alacağını.
ama bizim kaderimizde sınanmak varmış. Yaşanacakmış bunlar ve yaşandı.
Bana gelince. Ortadan kaybolmadım. Trabzon'a gittim. Ailemle konuşmak için. Asra'yı anlattım onlara. Ve ne kadar sevdiğimi. Kabul etmediler. Biz o kızı istemeyiz dediler.
Koymuşlar kafalarına. Beni Bade ile evlendirecekler. Bâde'den başka bir kızı gelin olarak kabul etmiyorlar çünkü. Sen o kızla evlenirsen mutlu olamazsın dediler. seni taşıyacak bir eş, çocuğuna anne olamaz dediler. Anlayacağın yenge dediler de dediler.
Bade kim diye sordu elisa. Halamın kızı bade. Beşik kertmem yani.
Ben hiç bir zaman o gözle bakmadım Badeye. Kardeşim o benim. Olmaz dedim ama onlar ısrarla bu evlilik olacak dediler. Onunla evlenecekmişim. Ailemize yakışan tek gelin oymuş. Ya Bade ile evleneceksin. Ya da çıkıp gideceksin bu evden dediler.
geldim. Ben Asrayı seçtim. Kolay ya da zor. İyi veya kötü. Ben ömrümün geri kalanını bu kızla geçirmek istiyorum. Berfin ve Elisa hayranlıkla arası dinliyorlardı. Nasılda güzel sevmişti. Dağ gibi durmuştu sevdasının ardında.
Helal olsun sana Aras dedi Elisa. İyi ki geldin. İyi ki sevdin Asra'yı. Ama ailen. Onlar ne olacak şimdi?
Bilmiyorum yenge. En son sakın bir daha buraya gelme dediler. Hiçbir şey sormadım. Bir şey söylemedim. Kalbim beni buraya getirdi ve ben de geldim. Bundan sonra benim evimde, yuvamda asra.
Şaşkınlıkla dinlerken Hakkınızda hayırlısı olsun. Zor şeyler yaşandı ama hayırlısı böyleymiş diyelim. Peki evlenmeye nasıl karar verdiniz? Asra'yla nasıl haberleştiniz aras? Diye sordu Berfin.
Aras anlatmaya devam etti. Emir geldi yanıma. Biraz tartıştık. Bana çok kızdı. Kardeşimin hayatını mahvettin diyerek birkaç tane de yumruk attı. Ama canı sağ olsun. Kendince haklı oda. Kim ister ki kardeşi böyle bir duruma düşsün? Hiç karşılık vermedim. Öfkesi geçince aşiret toplanacak. Asra için ölüm emri verilecek dedi. Senin yüzünden kardeşim ölecek. Aynı şekilde seni de öldürecekler dedi. Çok çaresiz görünüyordu emir. Emir ağa değil asranın abisi duruyordu karşımda.
Erol gelip emirle konuşmuş. karşı çıkmış Asra'nın öldürülmesine. Ben evlenirim onunla ama Aras ölecek demiş. Yani kardeşinin canına karşı arasın canı demiş.
Asranın yaşaması için benim ölmem asranın ise erol ile evlenmesi gerekiyormuş.
zümrüt anne Erol'un kız kardeşini emzirmiş sanırım. Bu nedenle Asra ile Erol'un evlenmesi mümkün değilmiş. ikimizin de ölüm emrinin verilmesine karar verilecekmiş. Erol o kızla evlenip hayatını zindana çevireceğim dese de. Anladığım kadarıyla aşıktı asra ya.
Seviyordu onu. Bizim evlendiğimizi duyunca da yaptı yapacağını zaten.
Tabi ya şimdi anladım dedi Berfin. Şehnaz hala erolu çok seviyordu. Muhtemelen erol'un Asra'ya aşık olduğunu anladı. Onunla evlenemeyeceğini bildiği için de Asra'yı ortadan kaldırmak istedi.
Yani mevzu sevda falan değildi. Erolu bu aşk belasından kurtarmak için. Asrayı kurban etti. Zümrüt annem mecbur kaldığı için emzirdi sevdayı. Sevdayı istemedi o kadın zümrüt annem baktı büyüttü. Şehnaz hala kendi elleriyle oğlunun sonunu getirdi.
İnsan hayatın kendisine ne getireceğini bilemiyor gerçekten. Keşke demek için çok geç. Ama keşke bunlar hiç yaşanmasaydı. Bir kez daha anladık ki. Bu süt mevzusu çok önemli. İyi niyetli olsa bile. Kimse kimsenin çocuğunu emzirmemeli.
Haklısın dedi Elisa hayretler içinde dinlerken. Berfin ve elisa'nın sessiz kaldığını gören Aras tekrar devam etti anlatmaya.
erkam abi emir ve devran babam çok uğraşmışlar Aşireti ikna Edip konuyu kapatmak için ama vazgeçmemişler. kızınız şerefimizi iki paralık etti. Ölecek bunun başka yolu yok demişler. Bakmışlar ki yapacak bir şey yok. Konuşmuşlar asrayla.
Devran babam durumu anlatıp ikna etmiş onu. bu sabah apar topar evlendik Asra benim helalim dedi Aras bağ evinin önünde aracı durdururken.
Ee Biz inelim de yavaş yavaş. Sen de helalini getir diyerek aracın kapısını açtı elisa.
Yüzünde imalı bir gülümseme vardı. Berfin gizemli mesajı alırken birlikte bağ evine doğru yürüdüler.
Arasın kalbi heyecanla çarparken elini kolunu nereye koyacağını bilemedi.
Kıza doğru eğilip çiçeksi kokusunu içine çekti. Dudaklarını alnına bastırıp şefkatle öperken asra gözlerini açtı.
Beni sakın bırakma dedi uykulu sesiyle. Bırakmam dedi Aras ve kızı kendine çekip sımsıkı sarıldı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 05 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

LAVİNİAWhere stories live. Discover now