LAVİNİA

Bölüm.35

Herkes donmuş büyük bir şaşkınlıkla Arasın söylediklerini sindirmeye çalışıyordu.
Sanki vitrinden beğendiği bir takım elbise alıyordu şehzade. Önünü ardını düşünmeden ettiği söz bomba etkisi yaratmıştı.
Elbette arasa bunun bedelini ödetecekti emir. Ama şimdi sırası değildi. Nasılsa görüşeceklerdi. Emir kaşlarını çatıp yüzünde ki en sert ifadeyle aras'a baktı.
dişlerinin arasından şimdi buradan git aras. Seninle görüşeceğiz derken arasa kapıyı gösterdi. Aras geçmiş olsun diyip giderken Asraya bir bakış atmayı ihmal etmedi.
Erkan öfkeli bakışlarını ona yöneltip gitmesini söyledi dişlerinin arasından. Elbette sevdaya ve sevmeye karşı değillerdi Erkan ve emir. Onları öfkelendiren. Arasın Yanlış zamanda yanlış bir şey söylemesiydi.
Kardeşi gibi gördüğü. Can dostum dediği adam karşısına geçmiş kız kardeşini istiyordu. Ayıp değildi sevmek. Sevdaya düşmek yasak değildi. Madem aşık olmuştu Aras bey. Geçip karşısına adam gibi söyleseydi. Ben kardeşini seviyorum deseydi. Böyle düşünüyordu emir. 
Ne gerek vardı hastane köşelerinde böyle şov yapmaya. Konağa gelip konuşsa usulünce derdini anlatsa zaten anlayış göstereceklerdi. Aras dedikodu kazanlarını kaynatmaları için bir fırsat tanımıştı Soydemir ailesinin düşmanlarına.  Emir sakinleşmeye çalışırken aklından bunlar geçiyordu.
Kız kardeşinin sesiyle kendine gelirken. Onun ne kadar üzgün olduğunu fark etti genç adam. Kızın yüzü kireç gibi olmuş konuşmakta güçlük çekiyordu. Be, benim haberim yoktu abi. Yemin ederim benim haberim yoktu.
Asra suçsuz olduğunu kanıtlamaya çalışırken abilerinin yüzüne bakamıyordu. Şşt sakin ol güzelim derken kız kardeşinin gözyaşlarını silip sarıldı Erkam. Emir ise kız kardeşinin alnından  öperek. Ablası ile eve gitmesini rica etti.
Kız her ne kadar gitmek istemiyorum ben yengemi bekleyeceğim desede. Emir bu itirazları kabul etmeyip onları çıkış kapısına yönlendirdi. ama en ufak bir şeyde haber vereceksin tamammı abicim? Diyen. Asra asmin ablası ve Berfin yengesi ile konağa giderken. Diğer aile fertleri hastanede kalmışlardı.
bir hemşire Emire yaklaşıp Elisanın test sonuçlarının çıktığını söylediğinde tüm gözler hemşireye döndü. Hemşire kız haber verince emir doktorun odasına doğru giderken herkes merakla Elisa'dan gelecek iyi bir haber bekliyordu.
Emir hafifçe doktorun odasının kapısını tıklatıp içeriye girerken. Doktor önündeki test sonuçlarını inceliyordu. Yaşlı doktor gözlüğünü düzeltip emire oturması için yer gösterdiğinde. Emir doktorun bir an önce konuşmasını istiyordu. Doktor bey. İnanın şu anda benim oturmam ya da ayakta olman benim için hiç önemli değil. Ben eşimin durumunu merak ediyorum.
Bir an önce ne olup bittiğini söyler misiniz? Ben kaç saattir ne olup bittiğini öğrenmeye çalışıyorum. Herkes sözleşmiş gibi doktor bey size bilgi verecek diyip geçiştiriyor. İnanın benim sabredecek gücüm kalmadı. Ben artık ne olduğunu öğrenip karımın yanına gitmek istiyorum. O çok korkmuştur. Onun bana ihtiyacı var.
Doktor karşısındaki telaşlı adama bakıp hafifçe Boğazını temizledi. Anlaşılan biraz daha beklerse birkaç yumruk yemesi kaçınılmaz olacaktı.emir bey öncelikle çok geçmiş olsun. Eşiniz uzun süre aç kalmış olmalı. Buna bağlı bir direnç düşüklüğü söz konusu. Fakat baygınlığın nedeni sadece bu değil hamileliğin ilk dönemlerinde olur böyle şeyler. Yaşlı doktor konuşmaya devam ederken. Emir bir süre durup doktorun ne dediğini anlamaya çalıştı.ha, hamilelikmi? Dediniz? İnanamıyordu emir. Duydukları rüyaysa şayet emir bu rüyadan uyanmak istemiyordu.
Doktor bey eminmisiniz? Yani ben şimdi babamı oluyorum? Gerçekten babamı oluyorum ben. Emir heyecanla çocuk gibi aynı şeyleri tekrarlarken doktor Adnan bey Babacan bi tavırla elini Emir'in omzuna koyup sıkıntılı bir nefes aldıktan sonra konuşmasını sürdürdü. Emir bey doğru duydunuz evet eşiniz 8 haftalık hamile. Ama düşük tehlikesi var düşmenin etkisiyle ve yoğun stresten kaynaklanan bir nedenle elisa hanım düşük tehlikesiyle karşı karşıya. Kendisini bir süre hastanemizde misafir edeceğiz.
Kadın doğum uzmanımız sizi her konuda bilgilendirecek. Doktor gerekli açıklamaları yaptıktan sonra. Emir peki çok sağ olun deyip teşekkür Ederek doktorun odasından ayrıldıktan sonra sevinç ve korkunun esir aldığı kalbini sakin tutmaya çalışarak ailesinin yanına doğru yürüdü.
bebek müjdesini İlk elisaya vermek istiyordu. Bu sebeple kimseye hiç bir şey söylemedi. Oğlum gelinim nasıl diyen devran ağaya çok şükür gelinin iyidir baba. Bazı değerleri düşükmüş. Bu nedenle bir süre burada kalması gerekiyor. Biz bir süre daha hastanede kalacağız diyerek kalabalığa döndü.
Allah hepinizden razı olsun. İşinizi gücünüzü bırakıp geldiniz. Saatlerce burada bizimle beklediniz. Lakin beklemeye gerek kalmamıştır. Evlerinize gidip dinlenebilirsiniz. hakkınızı helal edesiniz. Bu saate kadar bekleyip derdimi derdiniz bildiniz. Aşiret ağalarından biri emir ve devran ağanın yanına gelerek Elisa gelin bizimde kızımızdır gelinimizdir. Elbette derdiniz derdimiz olacak diyerek geçmiş olsun dileklerini iletti herkes adına.
Emir sağ olun derken kalabalık yavaş yavaş dağılmaya başladı. Zümrüt hanım her ne kadar ben gelinimin başında kalayım oğul sen git dinlen dese de emir kabul etmedi.
abisine dönerek abi sen bizimkileri konağa götür ben burayı hallederim derken aklı hala Elisadaydı. Bir an önce herkesi gönderip karısının yanına gitmek istiyordu genç adam.
erkam kardeşinin derdini anlamış olacak ki anne ve babasını yanına alarak hastaneden ayrıldı. Nasılsa daha sonra Emir'in ifadesini alacaktı. Bir an kendini Emir'in yerine koydu Erkan. Elisanın yerinde onun Berfin'i de olabilirdi. Güzeller güzeli karısına bir şey olacak olsa ne yapardı Erkan. Berfin'e bir şey olacak düşüncesi bile erkamın kalbini sıkıştırmaya yetmişti.
Erkamın sadece karısı değil gözbebeğiydi Berfin. erkam devran ağa ve zümrüt hanımla birlikte konağa doğru giderken. Emir hiç vakit kaybetmeden Elisanın odasına doğru yürümeye başladı.
herkes köşesine çekilmiş. Hastane koridorlarında yürüyüş yapan birkaç hastadan başka hiç kimse yoktu ortalıkta. Elisanın kapısında nöbet tutan diyar Emir'in geldiğini görür görmez kapının önünden çekilip ağasının geçmesi için yol verdi. Emir sağ ol kardeşim derken elini diyarın omuzuna koydu. Onu kardeşlerinden ayırmamıştı hiçbir zaman. sen git bir şeyler iç biraz dinlen derken diyarın gitmesini söyledi.
Diyar tamam ağam deyip giderken emir yavaşça kapıyı aralayıp elisanın odasına süzüldü. Onu rahatsız etmemeye özen gösteriyordu. oysa bilmediği bir şey vardı. Elisa saatlerdir gözü kapıda Emir'in gelmesini bekliyordu.
Geldin dedi çatallaşmış bir sesle. Genç adam geldim derken eğilip karısının alnından bir Öpücük çaldı. Keskin ilaç kokusu bile bastıramamıştı karısının güzel kokusunu.
Çiçek bahçesine girmiş gibi hissediyordu kendisini emir. Elisanın ellerini avuçları arasına alırken konuşmaya başladı. Aslında sana çok kızgınım güzelim.
Tahmin edemeyeceğin kadar çok kızdırdım beni. Açlıktan bayılmışsın. Sana bir şey olacak diye çok korktum biliyor musun? Kaybetme korkusunu iliklerime kadar yaşadım. Seni öyle yerde görünce neler hissettigimi bilemezsin. Seni nasıl aldım buraya getirdim hiçbir fikrim yok. Tek düşündüğüm şey sana bir şey olmamasıydı.
Emir konuşuyor. Elisa dikkatle onu dinliyordu. Öyle duygulu, öyle güzel konuşuyordu ki genç adam. Kadının gözleri doldu.
Normalde bu haberi en son babalar duyardı ama emir ve Elisa için tam tersi olmuştu. Emir Elisaya nasıl söyleyecekti bir bebeğimiz olacak diye bilmiyordu. Ah küçük yaramazım daha doğmadan neler yaptın babana böyle dilime mühür vurulmuş gibi tek söz edemiyorum diye geçirdi içinden.
Nereden başlasam nasıl başlasam diye düşünürken. Güzeller güzeli karısının gözlerine dalıp kalmıştı.
Elisa ben sana bir şey söyleyeceğim ama nasıl söylesem bilemiyorum. Öncelikle bir süre daha burada kalmamız gerekiyor güzelim deyip karısının tepkisini ölçtü.
Bugüne kadar bir çok konuşma yapmıştı emir. Ama hiçbirinde bu kadar heyecanlanmamıştı. Burada kalacağız demişti de demesine. Devamını getiremiyordu bir türlü.
Bin bir senaryo yazıp üstüne birde yazdığı senaryoyu dıramatik bir filme çeviren kız yutkunup sordu kocasına.  ne, neden burada kal, kalıyoruz ki? derken emire korku dolu gözlerle bakıyordu.
Az önceki huzur dolu bakışlardan eser kalmamıştı. Rüzgarda savrulan kum taneleri gibi dağılıp gitmişti yüreğine dolan huzur. Emir karısını kendisine çekip sımsıkı sarıldı.
Şşt korkmanı gerektirecek bir durum yok elisa'm güzel bir şey olsun diye buradayız.
Güzel bir şey'mi? Derken ne olduğunu anlamaya çalışıyordu elisa. Oysa daha saniyeler öncesinde deşhetül vahşet adlı filmde baş rol oyuncusu olarak yer alıyordu.
Şimdi ise kocası ona güzel şeyler olacak diyordu.
Na, nasıl diyen kız henüz sakinleşememiş, olayları kavramakta zorlanıyordu.
kafası karma karışık  olmuştu. Karnına giren ufak bir sancıyla canı yanarken yüzünü buruşturdu.
Emir bir terslik olduğunu anlayınca karısının yüzünü ellerinin arasına alıp sordu. İyi misin canım? İyiyim. Telaş edecek bir şey yok derken. Karnındaki küçük camdan habersizdi elisa.
vakit bu vakit diye düşünüp. Konuşmaya başladı emir. Telaş edilecek bir şey var diyerek karısının karnına götürdü elini.
Burada. Tam burada Elisam. Burada ikimize ait bir can var. Sen artık kalbinde sevdamızı. Karnında bebeğimizi taşıyorsun.
Sen anne oluyorsun güzelim.
Büyük bir şaşkınlık yaşıyordu kız. Duyduklarına inanamıyordu.
Be. Ben annemi ol, oluyorum. Ge, gerçektenmi emir? Annemi oluyorum ben?
Evet bir tanem. Anne oluyorsun. Emir karısının anlına masum bir Öpücük kondururken. Kontrole gelen doktor. Onların bu güzel anını videoya çekerek ölümsüzleştirmişti.