Bölüm.14

153 23 5
                                    

Çok güzel bir sesi vardı Emir'in. Dinleyen herkes mest olmuştu. Bir daha, bir daha derken birden fazla şarkı söyletmişlerdi.
Bir an olsun bakışlarını çekmemişti kızdan şarkı söylerken. Söylediği her nakaratta kıza göndermeler yapıyordu.
Bir süre daha muhabbet edip yola çıkmışlardı. Yol boyunca uyumuştu Lavinia.
Emir ise başını pencereye yaslayarak akıp giden yolu izlemeyi tercih etmişti. Buğra araç kullanıyor, Burak'sa sessizce kitap okuyordu. Burcu ve Ece'de yorgun oldukları için pek konuşmuyorlardı. Doyasıya kartopu oynamışlardı.
Emir ve Lavinia da eşlik etmişlerdi onlara. Çocuklar gibi eğlenmişlerdi.
En son ablası asmin ve kız kardeşi asra ile kartopu oynamıştı emir. Çok uzun zamandır onlara yeterince vakit ayırmadığını fark etti.
Ablasını da çok özlemişti. En kısa zamanda eniştesi ile konuşup onları bir süreliğine Urfaya getirecekti. Küçük Mina burnunda tütüyordu. Dayııııı deyip kollarını Emir'in boynuna sarınca ne derdi kalıyordu ne de tasası. O an her şey siliniyordu. Bir emir kalıyordu yeryüzünde bir de Mina.
Dünyayla tüm bağlantısını koparıyordu canının canını görünce.
Asra dayılığını gördük bir de babalığını görelim deyip abisini sinir etmekten hiç çekinmiyordu.
Cadı kız. Abisini sinir etmeyi meslek edinmişti resmen.
Evin gözbebeğiydi Asra.
Kimse onun bir dediğini iki etmiyordu. Yeterki o mutlu olsundu.
5 yıl önce. Ablası asminin ilk evlendiği zamanlarda.
Ablasını çok özlemiş, kimseye görünmeden arabayı alarak onu görmek için yola çıktığında direksiyon hakimiyetini kaybedip kaza yapmıştı. O kazadan sonra yürüyemez olmuştu genç kız.
Doktorlar zamanla düzelecek dese de hala bir ilerleme kaydedememişlerdi.
Araç büyük bir otelin önünde durduğunda emir teşekkür edip lavinia'yı uyandırdı.
Uykulu gözlerle etrafa bakan kız ne olduğunu anlayamamıştı. Neredeyiz? Yakalandık mı. Buldular mı bizi? Lavinia biraz daha konuşmaya devam ederse onları ele verecekti.
Emir hemen duruma el atıp kızı susturdu. Saçmalama hayatım. Ne gelmesi ne yakalaması? Kabus gördüm galiba. Ka, kabus. E, evet be, ben kabus gördüm de, ondan şey oldu.
Kız durumu toparlamaya çalışırken ece ondan önce davrandı.
Sakin ol canım sorun yok. Her şey yolunda. Olur öyle şeyler dedikten sonra kızı öpüp sarılarak geri çekildi.
Lavinia Burcu'yla vedalaşırken emirde beylerle vedalaştı. Vedalaşma Faslı bitince her şey için teşekkür edip araçtan indiler.
Araç uzaklaşırken emir ve Lavinia otelin kapısından içeriye girdiler. Emir resepsiyon görevlisi ile konuşup kalacakları oda için işlem yaptırırken kız sesini çıkartmadan yanında öylece bekliyordu.
En geniş ve ferah oda hangisiyse onu istiyorum demişti emir. Muhtemelen kızın rahat etmesini istiyordu.
Rahat etmesi için ona ayrı bir oda tutabilirdi ama yapamazdı.
Onu yanından ayırmak, tehlikeye atmak demekti. Sami Karasu denen şerefsiz kızı her yerde aratıyor olabilirdi.
Onun tırnağına dahi zarar gelmeden O şerefsizlerin elinden çekip almaya yemin etti emir.
Lavinia gitmek istemediği sürece emir onu asla bırakmayacaktı.
İşlemler bitince resepsiyon görevlisinin uzattığı anahtarı alıp Lavinia ile birlikte asansöre yöneldi.
Çağırdıkları asansör gelince hemen geçip 5inci katın düğmesine bastılar.
Lavinia ilk defa asansöre binmişti ve çok korkuyordu. Be, ben ç, çok ko, korkuyorum. Bi,biz burada mahsur kalmayız değil mi?
Öyle masum, öyle savunmasız duruyordu ki Lavinia.
Emir ondan etkilenmeden edememişti.
Daha bir haftadır tanıdığı birinden etkilenir miydi Bir insan? Bilmiyordu ama.

Emir gözle görülür derecede bu kızdan etkilenmişti.
Biraz daha böyle melül melül bakmaya devam ederse. Emir hiç düşünmeden laviniaya evlenme teklif edecekti.

LAVİNİAWhere stories live. Discover now