Bölüm.23

165 25 12
                                    

Genç kadın uzun zamandır ilk defa bu kadar huzurlu bir uyku uyumuştu.
Olduğu yeri idrak edince nar gibi kızarmadan edemedi.
Upuzun gece karası saçları yastığın üzerine dağılmış. Emir'in kolları arasında boylu boyunca yatıyordu.
Kocasının kolları arasından çıkıp yataktan kalkmak istese de yapamadı.
Emir öyle sıkı sarmıştı ki karısını. Hareket dahi edemiyordu Elisa.
Uflayıp kendisini mengene gibi sıkan kollardan kurtulmaya çalışsa da yine başarılı olamadı.
Ay nefes alamıyorum. Emiiiir ne olur biraz gevşet şu kollarını kemiklerim kırılacak nerdeyse dediğinde çok sevilesi duruyordu.
Emir Elisayı bırakınca Elisa derin bir nefes alıp doğruldu. Günaydın diyerek tebessüm etti Emir. Gü, günaydın diyen Elisa utancından kocasının yüzüne bakamıyordu.
Be, ben duş alayım derken giyinme odasına yöneldi.
Dolabın kapağını açıp bugün için ayrılan beyaz elbisesi ve beyaz tülbentini çıkardı. Lazım olan çamaşırlarınıda alıp kendi kıyafetlerinin olduğu bölmeyi kapattı.
Emir'in giyeceği kıyafetleri de hazırlayıp banyoya geçti sıcak suyu ayarlayarak suyun bedeninden süzülmesine izin verdi.
Bedeninden aşağıya süzülen sıcak su rahatlatmıştı genç kadını. Avucuna sıktığı şampuanla saçlarını köpürttükten sonra. Vanilya kokulu duş jelini lifin üzerine sıkıp bedenini güzelce temizleyerek bir güzel durulanıp duştan çıktı.
Saçları uzun olduğu için kurutmak zorundaydı. ıslak kalınca baş ağrısı yapıyordu.
Saçlarını güzelce kurulayıp etrafı topladı. Hazırladığı kıyafetleri üzerine geçirdikten sonra beyaz tülbentini de takıp makyaj masasının karşısına geçti.
Gözlerine sürmesini çekip görümcesinin takmasını istediği altınları taktı. Takıları pek sevmesede yapabileceği bir şey yoktu.
Elisa hazırlanırken kocası yattığı yerden onu seyrediyordu. Kocasının kendisini izlediğinden habersiz hazırlanan genç kadın.parfümünü sıkıp işini bitirdi.
Ortalığı toplamak için arkasını döndüğünde sıcacık bir bakışla karşılaştı.
Ne, neden öy, öyle ba, bakıyorsun? Konuşurken çok heyecanlanmış, kekelemeden edememişti.
Nasıl bakıyormuşum? Diyen emir Elisanın utanan hallerinden keyif alıyordu.
Şey gibi. Elisa doğru cümleyi kurmaya çalışırken. Emir ne gibi? Diye sordu.
Seviyormuş gibi. Aşık gibi. Elisa söyleyeceklerini bir çırpıda söyleyip başını yere eğdi.
Emir duydukları karşısında şaşırmıştı. Ne yani? Karısı Emir'in kendisini sevmediğini mi düşünüyordu? Birkaç adımda karısının yanına yaklaşıp onu kollarının arasına aldı.
Emir'in ılık nefesi Elisanın yüzüne çarpıyordu. Bak güzelim. Senle aşk dolu bir geçmişimiz olmayabilir. Ama bu seni sevmediğim anlamına gelmez.
Sevgi saygı ve sadakat. Benim için aşktan önce gelir.
Benim aşkım da. Sevgim de. Saygım da. Tek bir kadın için olacak şu saatten sonra. Ve o kadın sensin. Sen benim sevmediğim değersiz bir kadın değilsin. Sen benim Helalimsin Elisa.
Ve ben Allah'ın bana emaneti olan kadını tabii ki de seviyorum. O yüzden şey gibi. Yani seviyormuş gibi. bakmam çok normal. Çünkü benim Helalim sensin. Ve ben bir tek sana böyle güzel bakabilirim.
Emir söyleyeceklerini söyleyip karısının kalbinin tam üzerinden öptü. Ben senin için özel bir kadınım yani derken gülümsedi Elisa.
Öylesin tabi diyen Emir'in eğlenen sesi Elisanın utanmasına neden oldu.
Şu adamın karşısında neden bu kadar dengesiz olduğunu bir türlü anlamıyordu. Ne vardı yani içinden geçenleri kendine saklasa? Öyle şeffaftıki genç kadın. Emir kolayca onu açık bir kitap gibi okuyabiliyordu.
Emir göz kırpıp banyoya geçerken. Elisa ortalığı toplamaya başladı.
Önce odanın ortasında duran gelinliği güzelce kılıfına yerleştirip kaldırdı. Yatağın nevresimlerini değiştirip yatağı düzelterek etrafa saçılan kirlileri topladı.
Perdeyi aralayıp pencereyi açarak odanın temiz havayla dolmasına izin verdi.
Kapının çalması üzerine kim o? Diyerek kapıya yöneldi. Benim yengeciğim Asra diyen kızı bekletmemek adına. kapıyı açıp genç kızı içeriye buyur etti Elisa.
Günaydın gelin ağam iyimisiniz? Diye bakmaya geldim derken Genç kız ilgiyle süzüyordu yengesini. Görümcesi çok sıcak kanlı görünüyordu. Elisa Emire soramayacağı soruyu ona sormaya karar verdi.
Asra biz iyiyiz ama benim sana Bir şey sormam lazım.nasıl desem dediğinde Asra güven verircesine gülümseyip yengesinin konuşmasını bekledi.
Dün düğünden sonra bir kadın geldi buraya. Halanızmış öyle dedi. Yarın o çarşafı getirip önümüze koyarak namusumuza leke sürülmediğini ıspatlayacaksın. Biz o çarşafı görmedikçe namusundan şüphe ederiz dedikten hemen sonra kapıyı çarpıp çıktı derken ağlıyordu Elisa.
Neler yapmıştı öyle kahrolası halası. Nasılda yaralamıştı gözlerinde yağmur yüklü yengesini. Elisa anlattıkça Asra sinir krizi geçiriyordu. Devam et yengem deyip elisayı dinlemeye devam etti.
Bırak bir erkekle elele tutuşmayı. Yanyana bile gelmedim bugüne kadar. Ben şu anda 20 yaşındayım. On yıldır dedemin tutsak ettiği bir evde tutuluyordum. Kaçtım. Sonra da emirle karşılaştık zaten.
Asra benim o çarşafı herkese göstermem önce bana saygısızlık olur. Ben öyle bir şey yaparsam önce kendime saygısızlık etmiş olurum. Yapamam, gösteremem ama Emire nasıl anlatacağım bilmiyorum dedi Emir'in her şeyi duyduğundan habersiz.
Emir'in öfkesi tüm Urfa'yı yakacak kadar büyüktü ve hiç şüphesiz halası bu öfkeden nasibini alacaktı. Sesini sakin tutmaya çalışarak. Elisa kirlileri makineye atıp çalıştır dedikten sonra kardeşinin yanına geçti.
Elisa söylenileni yaparken Emir'in her şeyi duyduğunu anlamıştı. Emir halaaaaaaa diye bağırırken tüm Konak'ta Emir'in sesi yankılandı. Konak halkı ne olduğunu anlamaya çalışırken Emir ve Elisanın olduğu kata koştular.
Şehnaz hanım yeğeninin karşısına geçti. Söyle ağam derken pişkin pişkin gülmeyi ihmal etmedi. Emir bu güne kadar hiç bir kadına el kaldırmamıştı ama Şehnaz hanımın çoktan hak ettiği Tokat'ı yüzünde patlattı.
Emir'in attığı sert tokatla Şehnaz hanımın başı yana düşerken. Emir yakasından tuttuğu kadına hesap sormaya başladı. Sen kimsin be kadın. Söylesene kimsin sen? Benim karımın namusuna dil uzatmak senin ne haddine?
Devran ağa araya girecekken Asra dur baba daha değil deyip babasını durdurdu.
Sinirden gözü dönen Asra sandalyesini kadına yaklaştırıp eline doladığı saçlarını sertçe çekmeye başladı. Abi çık aradan bu kadın kredisini tüketti Ben söyleyeceklerimi söyliyim. Sonra ne istersen onu yap derken tüm gücüyle kadının saçlarını çekmeye devam etti.
Şehnaz hanımın yüzü acıyla kasılırken. Zümrüüüüüüt al şu sakat kızını başımdan demesi bardağı taşıran son damla oldu.
Asra halasına sert bir tokat atarak Şehnaz hanımın sonunu getirecek o sözleri söyledi. Sakat ha? Demek sakat hala.
Ben yürüyemiyorum sadece asıl sakat olan sensin. Neden Biliyormusun? Çünkü benim bedenimde olan engel senin kalbinde. Beyninde ve insanlığında. Engelli olarak hor gördüğün o insanlar var ya? Sen onların tırnağı bile olamazsın. Onlar senin gibi engellere rağmen bir çok zorluğun üstesinden gelerek ayakları üzerinde durmayı başarıyorlar.
Ama sen kendi pisliğinde boğulacaksın.hala ben artık sana merhamet etmeyeceğim. Baba abi dinleyin diyen kızın gözü dönmüştü. Kaza yaptığım gün bu şeytan kadın beni aradı sevda canına kıyacak kimse duymadan bir şey yap kurban olayım dedi.
Apar topar arabaya atlayıp gaza bastım. Halamların evine gidip sevdaya bakacaktım. Ama bu kadın benim arabamın frenleri ile oynamış. Neden biliyor musunuz? Kaza yapıp ölmem için.
Maral aşiretinin oğluna isteyeceklermiş beni. Sırf Sevda o eve gelin gitsin diye beni öldürmek istemiş. Kazadan sonra çok yalvardı bana. Pişman olduğunu söyledi. İnandım. Sustum. Ama artık susmayacağım.
Bu kadın herkesin hayatını mahvediyor baba. Şimdi de hedefinde Elisa var. Elisa'ya çok ağır sözler söylemiş artık yeter deyip kadını itti Asra.
Şehnaz dengesini kaybedip merdivenden düşerken Sevda dahil hiç kimse müdahale etmedi.
İçlerinden biri hariç.

LAVİNİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin