40. Bölüm (FİNAL)

375 15 60
                                    


"Asıl sen beni affet Clarke, sözümü tutamadığım için, bu uzun sürmeyecek, her zaman seninle olacağım," sarışın zihnindeki 'k' harfinin dönüp durduğunu kelimenin tam anlamıyla hissetti. Esmerin sesi zihnini süslerken kafası kulaklarına ayrıca uğultular gönderdiği varilin içindeki sudaydı.

Islanan saçları, varilden yüzü hızla geri çekilirken gözlerinin üzerini acı çekici bir şekilde sardı. Burnundan akan suların bir kısmını nefes alamadığı ciğerlerinde hissetti. O kadar yakındı ki...ölüme. Kafası suyun içerisindeyken boğuk iniltileri, onu sorgulayan muhafızları sadece daha çok mutlu etmekten başka bir işe yaramadı.

"Şimdi ise en iyi kısımdayız, sana hâlâ arkadaşlarının yerini söylemen için zaman tanıyoruz, bir dakikan var, ama sevinme, cevap vermezsen bir dakika içinde kurumayacaksın, elektrikle suyun buluşmasını dört gözle bekliyoruz," muhafız büyük bir soğuk kanlılıkla sarışının gözlerinin içine bakarak, nefesinin düzene girmesini bekledi. En azından yapabildiği tek şey buydu.

Sarışın sayıklarken tek diyebildiği, "B-unu...a-asla...s-ö-yleme-yece-ğim..." boğazındaki suları dışarı öksürmeye çalıştı. Muhafız sırıttı.

"Güzel...açıkçası sana teşekkür etmem gerekecek, zaten söylemeyeceğin bir şey için bir dakikamızı boşuna kullanmadığından dolayı," elektro şoku diğer muhafızlardan birinden alırken, ana yargıç kollarını bardaş kurmuş bir şekilde nefesini tutarak büyük bir dikkatle onları izliyordu.

"Ama ne yazık ki herkes hak ettiğini bulur, ve sende..." elektro şoku her sözlerini söylediğinde biraz daha sarışına yaklaştırdı, sarışın nefesini tuttu. Aklından geçirdiği tek şey esmer kriz geçirirken bir aptal gibi bayılmasıydı. ARK'ta annesinin izinden gidiyordu ve doktorluk alanında bir gelişmeye sahipti, tıp teknisyeniydi. Ama esmer orada acı çekerken garip hissetti, boğulmuş gibi aynı şu anda olduğu gibi. Gözlerini kapattıktan sonra içinden hiç durmadan bağırdı. Beni affet Lexa. Beni affet Lexa. Beni affet Lexa.

"Haklısın, herkes hak ettiğini bulur," muhafız duyduğu sesle şaşkına dönerken elindeki elektro şoku neredeyse yere düşürüyordu. Arkasını döndü ve ona tek kaşını kaldırarak inceleyen esmere yutkunarak baktı.

"Kraliçem, siz, kurtulmuşsunuz," sarışında dahil olarak odadaki herkes bir şok dalgasına kapıldı. Clarke'ın yüzü düştü, ya Lexa başaramadıysa, ya karşısındaki kişi hâlâ Josephine'se, o zaman söyleyin, sarışının ölmemesi için ne sebebi kalmıştı ki? Sarışının içine bir kuşku düştü, esmeri öylece orda bayılarak terk ettiğinde kurtulsa bile ona nasıl iyi davranabilirdi? Esmerin iyi davranışlarını hak etmediğini düşündü. Ama onu sert yüz hatlarında görse bile kalbine dolan huzura fazla anlam yüklemek istemiyordu. Muhtemelen bu altında kaldığında ezileceği ve kurtulamayacağı bir şeydi. Bundan korktu.

"Zaten yaşıyordum seni ahmak! Ayrıca esirlerime zarar vermeyi aklınızdan geçirmeyin, aptal Nia işini düzgün yapmadı, onun için sarışını geri kullanacağız," esmer yüzündeki ciddiyeti bozmadan ve gözlerini sarışından çekmeden konuştu. Elleri arkasından beline bağlıydı ve yüzünde düz bir bakış vardı. Muhafızlar iç güdüsel olarak bir şeylerin ters gittiğini düşündüler.

"Nia'nın öldüğünü duyduk Kraliçem, size nasıl güzel bir hizmette bulunamazlar," esmerin yüzü ifadesini belli etmemek için çırpınıyordu. Kaşlarını çatarak dudaklarını ıslattı. Hiç bu kadar, bu ana dek iradesini böylesine kontrol altında tutmaya çalıştığını hatırlamıyordu. Bir şeye başladıysa onu sonlandırana kadar elinden gelenin en iyisini yapması gerekiyordu. İçi acıdı, sarışını öyle görmek, saçları, vücudunun her tarafı ıslak bir şekilde derin nefesler almaya devam ederken ve gözlerindeki umutsuzluğu görmek kendisini hasta derecesinde kötü hissettirdi. Onu korumak için elinden gelen her şeyi yaptığını düşünmüştü, ama bunu yapamamış mıydı? Kararlarını tekrardan sorgulamaya ve yeniden gözden geçirmeye karar verdi. Ona iyi gelmiyor muydu?

Why didn't say it?Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum