Bölüm.1

881 37 6
                                    

Anne. Hadi uyan anneciğim. Bugün cennet bahçesine gidecektik unuttun mu? Diye soran prensesime cevap vermekte zorlanıyordum.
Elbetteki unutmamıştım. Fakat gözlerimi açmakta güçlük çekiyordum. Sabaha karşı zar zor dalmıştım uykuya.
Tamam bebeğim gideceğiz deyip uykumun açılmasını bekledim.
Her cuma yaptığımız gibi bu cuma da mezarlığa gidecektik. Melek cennet bahçesi diyordu oraya.
Melek bıcır bıcır konuşurken uyumak pek mümkün olmuyordu zaten.
Kızımın en sevmediği şeyi yapıp yanağından sulu bir Öpücük çaldım.
Yaaaaaa anneeeeeeeee yapma dese de hiç aldırmadım ve öpmeye devam ettim.
İyice kızdığını anlayınca bu beni erken uyandırmanın cezası deyip onu yere bıraktım.
Elini beline koyup bana kızgın kızgın bakmaya başladı.
Anne lüften bir daha beni bu şekilde öpme derken çok sevimli görünüyordu.
Çok düzgün konuşsa da bazı kelimeleri söylemekte zorlanıyordu.
Tamam meleğim Emredersin. Bir daha öpmem seni öyle.
Hadi sen git bak bakalım baban bizim için neler hazırlamış. Burnuma çok güzel kokular geliyor deyip onu mutfağa gönderdim.
Yatağımı düzeltip ortalığı topladım.
Oldum olası yatak odama birilerinin girmesinden haz etmezdim.
İşim bitince banyoya geçip rutin işlerimi hallettim. Akşamdan hazırladığım kıyafetlerimi de üzerime geçirince her şey tamamdı. Melek hanımın rehin aldığı telefonumu bulup hızlıca çiçek siparişi verdim. Vakit kaybetmek istemiyordum.
Annem kırmızıgül ve papatyaları çok severdi. Ona sarılıp kokusunu içime çekemesemde ona bu çiçekleri götürmek beni mutlu ediyordu.
Buruk bir mutluluk. Yarım kalan hayaller.
Ben bu kadardım işte. Her şey bu kadardı. Daha 18 yaşındaydım. Sadece 18 yaşında.
Savunmasızdım, yalnızdım, ürkektim beni annemden, babamdan, kardeşimden ayırdıklarında.
Defalarca ölmeyi denemiş, ama yapamamıştım. Hata yapmıştım. Çok hata yapmıştım. Allah'ın verdiği canı almak benim haddime değildi. Geçte olsa bunu anlamıştım.
Doktor olacaktım ben. En büyük hayalim hayat kurtarmaktı. Olmadı. Şehir dışında üniversite okuyordum.
O kara haberi almadan önce defalarca aramıştım ailemi. Ama hiç kimseye ulaşamamıştım. Öyle bir kor düşmüştü ki içime. Öyle bir yanmıştı ki canım. Hissediyordum bir şeyler olmuştu. Hemen ilk otobüse bilet alıp İstanbul'a dönmüştüm.
Dönmüştüm de. Karşılaştığım o büyük kalabalık. Kül olmuş bir ev. Ve çaresizce ağlayan insanlar karşılamıştı beni. Evimizin içler acısı hali bir tokat gibi çarpmıştı gerçeği yüzüme.
Ne beni sakinleştirmeye çalışan Şevket amcayı görmüştü gözüm ne de beni kendine çekip sarılan Hanife teyzeyi.
Mutlu yuvamız annem babam ve kardeşime mezar olmuştu.
Annem ve babam tanınmayacak hale gelmiş, kardeşimden hiçbir iz bulunamamıştı.
Kayıtlara öldü olarak geçse de, Herkes onun için öldü dese de. Ben inanıyorum, kardeşim yaşıyor. Ve er yada geç ben onu bulacağım.
Anneeeeeeeeee ya gelsene hadiiiiiiii ben kayvaltımı yaptım, sütümü bile içtim sen hala ordasın.
Küçük hanım söylenirken geçip yerime oturdum. Günaydın canım dedim bana aşkla bakan sevdiğime.
Günaydınlar olsun karanfilim.biz baba kız doyurduk karnımızı sende kahvaltını yapta hemen çıkalım.
Tamam hayatım deyip kahvaltılıklardan yemeye başladım.
İştahım pek yoktu. Serkan'ı kızdırmamak adına oyalanıyordum sadece. Bir kaç lokma atıştırıp masayı toplamaya başladım.
Bulaşıkları makinaya dizerken kapı çaldı. Sanırım sipariş ettiğim çiçekler gelmişti. Anneeeeee cennet bahçemizin çiçekleri gelmiş.
Tahmin ettiğim üzere çiçekler gelmişti. Meleğim bu heyecanıyla tahminimi doğrulamış oldu.
Tamam meleğim geliyorum deyip ellerimi kuruladım. Kızımla birlikte dışarıya çıktığımızda Serkan arabanın kapısını açtı.Meleğin emniyet kemerini takıp yerime geçtim.
Arabanın içini kaplayan mis gibi çiçek kokusu rahatlamamı sağlıyordu. Yol akıp giderken gözlerimi kapayıp uyumaya çalıştım.
Kısa yolculuklara bile dayanamıyordum. Başım dönüyor, midem bulanıyordu. Ben düşüncelerimle boğuşurken arabanın durduğunu fark etmemiştim. Serkan Meleğin elinden tutup indiğinde çiçekleri alıp kapıları kitledim.
Kimi üzgün, kimi gözü yaşlı insanlar geçip giderken yanımdan. Onlarda kendimi görüyordum. Kalbini burda bırakıp gitmek hiç kolay değil çünkü.

LAVİNİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin