49🖤🌸

138 17 5
                                    

" Ne saçmalıyorsun sen?"
Yanan Ali tek kaşını kaldırmış ve  hiç olmadığı kadar ciddi olmuştu.

" Anlamıyor musun? Kirazdan uzak duracaksın diyorum o benim. Ve onu sana yar etmem anladın mı? " diye Yanan Ali'nin yüzüne işaret parmağını yaklaştırmıştı.

" Asıl sen dinle beni. Derdin her neyse bunu direk Kirazla konuşabilirsin. Ve eğer senin derdin kötüyse karşında göreceğin ilk kişi ben olacağımdan emin olabilirsin hadi şimdi siktir git ."

Hüseyin ağzında biriktirdiği tükürüğü futursuzca yere atmıştı.

" Seninle sonra görüşeceğim bu burada kalmayacak." Diyip tehdit içerikli sesiyle düğün salonundan ayrılmıştı. Yanan Ali sinirden gözlerini sıkıcana kapatıp açmıştı. Patlamasına az kalmıştı Yanan Ali'nin ama kendini zor tutuyordu. Biliyordu ki eğer sinirlense masum insanlarında canını istemeden yakabilirdi.

Kiraz Ramayla özlem giderip masaya oturmuşlardı. Sinan Ramayı görünce içtiği kola boğazında kalmıştı birden. Aslan hemen sırtına vurup onun iyi olmasını sağlamıştı.

" İyi misin?" Diye sormuştu Aslan. Sinan ise başını sallamıştı. Rama yandan yandan gülümsemeye başlamıştı bile.

"Hoşgeldin Rama nasılsın?" Demişti çekinir ses tonuyla.

" İyiyim, sen nasılsın?"

" İyiyim." Diyip susmuştu Sinan.

" Rama seni çok özledim ya. Yaklaşık bir ay oldu. Gerçekten gelmeyeceksin diye çok korktum."

" Seni hiç bırakır mıyım? İşte işimiz uzadı ondan gelemedik." Kiraz ve Rama sıkı bir sohbete dalmışlardı. Yanan Ali yüzünde yüzde yüz ciddi ifadeyle Sinan'ın yanındaki sandalyeye oturmuştu. Bunun bu halini ilk fark eden kişi Kiraz olmuştu. Çünkü onu daha önce hiç böyle yüz ifadesiyle görmemişti.

Zeliha hanım ve Züleyha hanım sohbet ederken, bir yandan ise Mesut bey ve Abidin bey kendi aralarında sohbet ediyorlardı.

Aslan elindeki kamerayla güzel resimler yakalamaya çalışıyordu. Ve birden çok muhteşem pozlar yakalamıştı bile. Bunların hepsini dükkanı için kullanacaktı.

Aslan 'ın tam karşısına oturan sarışın ve kahverengi ve normal bir güzelliği olan kız devamlı Aslan'ı inceleyip saçlarıyla oynamaya başlamıştı. Aslan bunu yeni yeni farketmişti ve rahatsız olmuştu gerçekten.

Kız yerinden kalkıp kıvırta kıvırta yanına aldığı sandalyesiyle Aslan'ın hemen yanına oturmuştu.

" Merhabalar benim adım Hüsniye Kurt. Sizi daha önce buralarda görmedim ben." Konuşma tarzı ince ve insanı gıcık edecek bir ses tonundandı. Ve mahsus öyle konuştuğu ise çok belliydi.

" Yeni taşındık, adım Aslan. " demişti. Aslan güzel konuşmaya çalışıyordu kızla.

" Tamda aslan gibisiniz bir kürkünüz eksik." Diyip iyice sırnaşmaya başlamıştı. Aslan ise az geriye gidip hafiften gülmüştü.

" Yoksa şu delinin akrabası mısınız?" Diye Kiraz'ı göstermeye başlamıştı.

" Evet kuzenim. Fakat deli diye hitap etmesek daha iyi olacak."

Hüsniye hafiften kahkaha atıp " ayyy lafın gelişi olarak söyledim. " Yanan Ali Aslan'ın konuşmalarına tanık olunca sinirli hali biraz gitmişti.

" Aslan bey buyrun bundan da yiyin en iyisi bu. " tabaktan kurabiye alıp Aslan'ın ağzına katmaya başlamıştı. Aslan hayır diyecek fırsatı bile bulamamıştı.

" Nasıl tadı güzel değil mi?" Aslan pek hoşnut olamamış bir şekilde başını sallamıştı.

Düğün sona erdiğinde arabalar çoktan kapının önüne gelmişti. Hüsniye 'nin gözü Aslan'ın üzerindeyken Sinan'ın gözü ise Rama 'nın üzerindeydi.







                              49. Bölüm Sonu...


🖤🌸

İki Deli : Biri güzel Biri yakışıklı  [ TAMAMLANDI ]Where stories live. Discover now